23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

R PAZAR 5 7/6/07 17:24 Page 1 PAZAR EKİ 5 CMYK 10 HAZİRAN 2007 / SAYI 1107 5 Atilla... Bir çırağın öyküsü Esra Açıkgöz n iki Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü olarak kutlanacak. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre 617 yaş grubundaki 16 milyon 264 bin çocuğun 958 bini, yani yüzde 5.9’u çalışıyor. Çalışma alanları, tarım, sanayi ve mobilya sektörü... Rakamlara, sokakta çalışan çocuklar dahil değil ve bir bu kadar çocuğun da kayıt dışı çalıştığı, çalıştırıldığı tahmin ediliyor. 15 yaşındaki Atilla Gök de onlardan biri. Annesi, bir pastanede, babası iş buldukça taş ocaklarında çalışıyor, dört aydır da Antalya’daki taş ocağında. Ne zamandır çalışıyorsun? Ortaokuldan beri. Önce bir berberde çalıştım, sonra 67 ay bir konfeksiyonda parça temizliği yaptım. Daha sonra da bir kadın kuaföründe işe başladım, fön çekmeye yardım ediyor, temizlik yapıyordum. Şimdi Beyazıt’taki bir kuyumcuda, taş takıyorum. Bir buçuk yılda dört iş değiştirmişsin. Neden? İyi değillerdi. Şimdiki işim en rahatı. Zaten tanıdıkların yanındayım, fazla yüklenmiyorlar. Oturduğum yerden çalışıyorum. Benim dışımda 56 kişi daha var. En küçükleri benim. Küçükçekmece’den Beyazıt’a gitmek zor olmuyor mu? Sabah kaçta kalkıyorsun, nasıl gidiyorsun işe? Sabah erken kalkıyorum. Buradan tanıdıklarla birlikte önce trenle Kumkapı’ya gidiyoruz. Sonra da yarım saat yürüyerek Beyazıt’a çıkıyoruz. Sabahları dokuzda işbaşı yapıyoruz. İşte bir günün nasıl geçiyor? Dokuzdan 12’ye kadar taş takıyorum, benimle aynı işi yapan biri daha var. Sonra işyerinin altındaki lokantada yemeğimizi yiyip, tekrar çalışmaya başlıyoruz. Kaçta paydos ediyorsunuz? Genelde sekizde çıkıyoruz. Arada bir erken çıktığımız da oluyor ya da çok iş varsa daha geç saatlere kalıyoruz. Sonra tekrar Beyazıt’tan Küçükçekmece’ye dönüyorsun. Neler yapıyorsun? Dokuz, on gibi evde oluyorum. Yemek yedikten sonra televizyon izleyip uyuyorum. Bazen de dışarı çıkıp top oynuyorum. Mahalledeki arkadaşların da çalışıyor mu? Çoğu okuluna devam ediyor. Çalışan arkadaşlarım da var, ama onlar burada oturmuyor. Sen nasıl başladın çalışmaya? Ben kendim okumak istemedim. Hevesim yoktu okumaya. Çalışmayı da kendim istedim. Atilla Gök, 15 yaşında. Bir kuyumcuda çalışıyor. Bu ilk işi değil, ama en rahatı. Maaşının yarısını annesine veriyor. Kendi payını da harcamıyor, kötü günler için biriktiriyor. Atilla Türkiye'deki 958 bin çalışan çocuktan sadece biri. O Fotoğraf: Vedat Arık Gelecek için planların var mı? Hiç düşünmedim. Herkesin büyüyünce ne olacaksın, diye sorulunca bir yanıtı vardır. Senin yok mu? Okula gittiğim dönemlerde doktor olmak istiyorum derdim. Şimdi doktor olmayı istemiyor musun? Şimdi çalışıyorum. Çalışmanın en büyük zorluğu ne sence? Bir zorluğu yok ki... Peki zaman zaman kalkmanın zor geldiği, bugün işe gitmesem de şunu yapsam dediğin olmuyor mu? Yok, ben çalışarak iyiyim. Haftada kaç gün çalışıyorsun? Altı gün, ama cumartesileri yarım gün çalışıyoruz. Pazar günleri ne yapıyorsun? Kimse dokunmazsa ikiye kadar uyuyorum. Sonra yemeğimi yiyip dışarıya top oynamaya çıkıyorum. Bazen de mahalledeki arkadaşlarla denize gidiyoruz. Kaç kardeşsiniz? Beş. Sen en büyükleri misin? Yok, bir ablam var. O çalışıyor mu? Evet. Konfeksiyonda çalışıyor, ütü paket yapıyor. Diğerleri? İkisi ortaokula gidiyor. Diğeri daha küçük, seneye okula başlayacak. Okulu bitirince onlar da çalışacaklar mı? Yok, onlar okullarına devam edecekler. Onların dersleri iyi zaten. Senin derslerin nasıldı? Benim derslerimde iyiydi de... Ben okula gitmek istemedim, çalışmayı istedim. Peki maaşını ne yapıyorsun? Yarısını anneme veriyorum. Diğer yarısını da kendime alıyorum, ama harcamıyorum, biriktiriyorum. Neden, bir şey almayı mı planlıyorsun? Yok. Belki ileride ihtiyacımız olur. Ne olacağı belli olmaz. Harcadığında genelde ne alıyorsun? Elbise alıyorum, ayakkabı, pantolon... Bazen kardeşlerim de “Bana pantolon alsana” filan diyorlar, onlara da alıyorum. Ya oyuncak? Yok oyuncak almam. Sadece top oynuyorum ben. Artık oyuncakla oynamam. Niye? İşte... NEJAT KOCABAY (Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Çocuk İşçiliğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Programı Koordinatörü ILO tarafından 1992’de başlatılan IPEC programı 87 ülkede yürütülüyor. Türkiye’de hükümet, işveren, işçi ve sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve gönüllülerin katılımıyla 15 yılda 120’nin üzerinde proje geliştirildi. Bunlardan 80 bin çocuk ve 35 bin aile yararlandı. IPEC programı ile kısa dönemde çalışan çocukların çalışma koşullarının iyileştirilmesi, en kötü biçimdeki çocuk işçiliğinin sonlandırılması; uzun dönemde ise çocuk işçiliğinin tamamen kaldırılarak tüm çalışan çocukların işten çekilmesi ve okula yönlendirilmesi hedefleniyor. Türkiye ILO’nun 182 sayılı “En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Sona Erdirilmesi Acil Eylem Sözleşmesi” doğrultusunda 2004’te en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliği alanları olarak; sokakta, sanayide, mobilya sektöründe ve mevsimlik tarım işlerinde çalışmayı belirledik. IPEC programı aracılığıyla 20 ilde, bu sektörlere müdahaleyi öngören projeler geliştirdik. ILO, IPEC desteğiyle Türkiye İstatistik Kurumu tarafından EkimAralık 2006’de gerçekleştirilen “Çocuk İşgücü Anketi” sonuçlarına göre, çocuk işçiliği oranı düşüyor. 617 yaş grubundaki 16 milyon 264 bin çocuktan 958 bini yani bu çağdakilerin yüzde 5.9’u çalışıyor. 1994’te bu oran yüzde 15.2, 1999’da 10.3’tü. 12 milyon 478 bin olan 614 yaş grubundaki çocuktan 320 bini çalışıyor. Bu çocukların oranı 1999’da yüzde 5.1 iken 2006’da yüzde 2.6’ya geriledi. İstatistiklere göre çalışan çocukların yüzde 41’i tarımda, yüzde 28’i sanayide, yüzde 22’si ticarette, yüzde 9’u ise hizmet sektöründe. Türkiye’de çocuk işçiliği ile mücadele çalışmaları olgunluk dönemine ulaştı. Önümüzdeki dönemde Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı işbirliğiyle genç istihdamına yönelik projeler geliştirerek çocuk işçiliği ile mücadele programlarına katkıda bulunacağız. Bu yıl 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü'nün temasını, tarımda çalışan çocuklar oluşturduğundan, özellikle Adana ve Karataş ilçesinde başlatılan ve 3 bin 300 çocuğun eğitime kazandırıldığı projenin ulusal ve uluslararası düzeyde yankı bulmasını sağlayacak etkinlikler düzenleyeceğiz. Yasa değil, denetim gerekli İ stanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Çocuk İşçiler Çalışma Grubu sorumlu üyesi Gönül Erdem’e göre yasalarda bu konuyla ilgili bir boşluk yok. Asıl sorun, denetimde. O yüzden de önce denetim sıklığı sağlanmalı. “Hangi sektörde olursa olsun 14 yaşın altındaki bir çocuğun emeğinden rant elde ediliyorsa bir sömürü vardır” diyor, “Belli çalışma şartları sağlanırsa, 14 yaşın üstündeki çocuklar çalışabilir. Yasal statü içinde çalışan çocuklardan ziyade, kayıt dışı çalıştırılanlar çok problem yaşıyorlar. Bunlar için yüklü para cezaları var, ancak kanıtlayamıyorsunuz. Mesela, şikâyet geliyor, gidiyorsun, aileye üçbeş milyar verilince, çocuk şikâyetini inkâr ediyor, ‘Yakınımın yeri uğramıştım, kızdım beni çalıştırıyor, dedim’ diyor. Genelde çocuk işçinin başına bir şey geldiğinde, kazaya ya da taciz gibi bir istismara uğradığında başvuruyorlar” diyor. Erdem’e göre, çocuk işçi sorunu geçmiştekinden daha vahim, çünkü artık ustaçırak geleneğine dayanan bir meslek edinebilecekleri işlerden ziyade, ayak işlerinde karın tokluğuna çalıştırılıyorlar. Özellikle tiner gibi uyuşturucu maddelerin kullanıldığı mobilya, deri sektöründe çalıştırılıyorlar. “Çoğu solunum yolları enfeksiyonu gibi rahatsızlıklara yakalanıyorlar. Aslında günde yüz gram yoğurt yemeleri çalışırken aldıkları zehiri vücutlarından atmalarını sağlayacakken bu kadarı bile onlara sağlanmıyor” diyor ve ekliyor: “Sokakta çalıştırılan çocukların durumu da çok ağır. Çeteler zorla kapkaç yaptırıyorlar, çocuklar da zamanla bunu ‘iş’ olarak görüyorlar. Erkekkız ayrımı yapılmadan seks ticaretinde kullanılıyorlar. Çocuk pornosu da çok yaygın. Evlerde besleme biçiminde çalıştırılan, çocuk bakıcılığı yapan çocuklar hâlâ var”. Erdem’e göre, çocuk işçi sayısını düşüren en önemli önlemlerden biri, zorunlu eğitimin sekiz yıla çıkarılması, ancak bu yeterli değil, “zorunlu eğitim 12 yıla çıkarılmalı” diyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear