Catalog

R PAZAR 10 22/3/07 15:30 Page 1 PAZAR EKİ 10 CMYK 10 ALIŞVERİŞ Bu yaz diğerlerinden farklı! Sabri Özel 2007 ilkbahar yaz koleksiyonlarıyla bu yaz diğerlerinden farklı olacak. Sabri Özel’in erkek koleksiyonu bu yaz, Sabri Özel ve Sabri Özel Trend olmak üzere iki grup halinde sunuluyor. Ürünlerde klasik tarzdan modern tarza doğru bir kayma görülüyor, tasarımlarda modern ve lüks detaylar öne çıkıyor, koleksiyonda kullanılan lila, mor, mint yeşili gibi renkler dikkat çekiyor. 25 MART 2007 / SAYI 1096 Cildinizi stresten arındırın Lancôme Laboratuvarları; cilt ve sinir sistemi arasındaki ilişki anlamına gelen NöroKozmetik alanında gerçekleştirdiği araştırmaları ve ürünleriyle kanıtladığı uzmanlığını; Hydra Zen Neurocalm ile daha üst seviyelere taşıyor. Cildi duygusal ve çevresel stresin yıpratıcı etkilerden korumak amacıyla tasarlanan, Hydra Zen Neurocalm serisi, yorgun, stresli ve hassas ciltleri yatıştırır ve tüm cilt tipleri tarafından kullanılabilir. Serinin özel formülü, cildin farklı tabakalarına etki ederek, savunma mekanizmasını onarır, cildin nem tutmasını sağlar. Yorgunluk, uyku bozukluğu, fazla çalışma gibi duygusal saldırılar beyne sinir lifleri tarafından iletilir ve diğer dış etkenler gibi cilt kalitesine etki eder. Ciltte kızarıklık, cildin doğal savunma bariyerinin bozulması ve nemsizlik gibi olumsuz etkiler ortaya çıkar. Hydra Zen Neurocalm, içeriğinde yer alan Fransa’da yetişen özel bir gül ve Mu Dan Pi adında Çin’de yetişen, ilaç üretiminde kullanılan özel bir bitki sayesinde strese bağlı, Moringa özü sayesinde ise dış etkenlere bağlı olumsuz etkilerin oluşumunu engeller. Dove, “Gerçek Güzellik” kavramını tartışmaya açıyor! “Güzellik” geçmişten günümüze hep kalıplaşmış görüşler doğrultusunda tanımlandı. Kadınlar, artık gerçek güzelliği sorgulamanın zamanının geldiğini düşünüyor! Dove Türkiye’deki güzellik kavramını ve güzelliğe dair tüm önyargıları mercek altına alıyor, klişelerden kurtarmayı ve gerçek güzelliğin tanımını hep birlikte yeniden yaratmayı amaçlıyor. Günümüzde genç kızlar ve kadınlar, dış görünüşleri ile ilgili kaygıları yüzünden özgüvenlerini kaybediyor ve bunun sonucu olarak da hayatlarının daha sonraki evrelerinde mutlu bireyler olamıyorlar. Bu noktadan hareketle Dove, güzelliğin çok daha geniş bir tanımı ve kapsamı olduğuna dair genç kızları bilinçlendirmek ve tüm kadınlara ilham vermek amacıyla bir “değişim elçisi” olmayı hedefliyor. Dove’un dünya çapında yürüttüğü, bugüne kadar 41 ülkede başlamış ve devam etmekte olan, güzellik üzerine oluşmuş basmakalıp tanımlamalara son vermeyi, demokratik, doğru ve farklı boyutlardan bakarak “gerçek güzelliği” yeniden tanımlamayı hedefleyen kampanyası Türkiye’de de başladı. Sabri Özel Trend’de ise yıkanmış soft ve soluk, bej, haki, lacivert, siyah ve gri gibi renkler ön plana çıkıyor, koleksiyonda vücudu saran baskılı, nakışlı tişörtler, keten ve jean yıkamalı pamuk gömlekler, farklı kesim ve yıkama efektleriyle hareketlendirilmiş kot ve kanvas pantolonlar genç giyimi sevenlere seçenek sunuyor. Sabri Özel’in bayanlara hazırladığı koleksiyonda ise bu yaz nostaljiden modernizme dönüş yaşanıyor. Ayrıca Sabri Özel artık “Kişiye Özel Tasarım” da yapıyor. Mithat Selection’dan renkli bir yaz... Mithat Selection, doğadan ilham alarak hazırladığı “Işığın İzdüşümü” adlı 2007 İlkbaharYaz Koleksiyonuyla yeşil, mor, pembe, sarı, turuncu ve mavinin çeşitli tonları ile renkli bir yaz vaat ediyor. Koleksiyonda spor pantolonlar ve gömlekler renk, desen ve detay açısından zengin seçeneklere sahip. Koleksiyon bu çeşitliliği ile aynı zamanda kombinleme olanağı da sağlıyor. Mithat Selection İlkbaharYaz Koleksiyonunun bir diğer önemli parçası tişörtler ise pembe, mavi, mor, kırmızı gibi alışılmışın dışında renk alternatiflerini de erkeklerin beğenisine sunuyor. Takım elbise ve ceket koleksiyonunda yine zengin renkler ve kumaş çeşitliliği göze çarpıyor. Mikro desenli astarlar, sedef düğmeli pilisiz pantolonlar ise dikkat çeken detaylar arasında... Çekici bir görünüm Dünyadaki en güzel anlarınız, bir ürün ile ancak bu kadar iyi ifade edilebilirdi!! Clinique İlkbahar Sezon Makyaj ürünleri isteğinize göre yoğunluğunu ayarlayabileceğiniz, gerçekçi ve parlak renkleri ile size çekici bir görünüm kazandıracak. Kalıcı allıklardan, dolgunlaştırıcı rujlara, üçü bir arada göz farlarından dudak kalemlerine kadar çeşit çeşit ürün değişik renk alternatifleriyle Clinique standlarında sizleri bekliyor. Bunun yanı sıra Clinique’in mart ayına özel hediye yağmuru devam ediyor. Loreal’den yazlık yenilikler... Loreal bu yaz NutriBronze serisiyle bronz teninizin ilk günkü kadar ışıltılı kalmasını sağlıyor. Loreal Nutribronze güneşli günlerin ışıltısını taşıyan bir cilt için geliştirilen ilk yüz nemlendiricisi. Loreal'in diğer bir ilki ise derinlere yerleşmiş inatçı selülitlerden kurtulmak için hazırlanmış Perfect Slim Pro. Profesyonel masaj tekniklerinden esinlenerek geliştirilen Perfect Slim Pro, 15 günlük kullanım sonrası portakal kabuğu görünümü yoğun biçimde azaltarak, vücudunuzu yeniden şekillendiriyor. Masaj başlığı ve CoCaffeine Cx masaj jeli ile drenaj etkisi sağlayan formül, bugüne kadar yapılan tüm selülit ürünlerinden daha etkili, üstelik ürünü günde 5 dakika kullanmanız yeterli. SOFRA Aylin Öney Tan Kadınlar Birliği Kadınlar Birliği idare heyeti, dün Nezihe Muhiddin Hanım’ın riyasetinde (başkanlığında) toplanarak, evvelce teşkil edilen komisyonların vazifeleri hakkında tetkiklerde bulunmuştur. Dün alınan kararlara göre, Kadın Birliği, mesaisini genişletmek için teşkil edilen komisyonlardan, terbiyevi komisyon, bilhassa ilk kız mekteplerinde bulunan talebeye ait meselelerle meşgul olacak ve terbiyevi eserler hakkında tetkikler yapacaktır. Beynelmilel Kadın Cemiyeti ile irtibat komisyonu, kadınlığa ait beynelmilel faaliyetler hususunda tetkiklerde bulunacak ve Kadın Cemiyeti ile muhabere edecektir (konuşacaktır)... Kadınlar Birliği, Beynelmilel Kadınlar Cemiyeti ile daimi surette muhabere teminine çalışacaktır. Son bir sene zarfında Cemiyet’ten Kadınlar Birliği heyetine 500'ü mütecaviz (aşan) evrak ve tamim gelmiştir. Matbuat tetkik komisyonu, dünya matbuatını tetkik ile kadınları doğrudan doğruya alakadar eden meseleleri tetkik edecek ve komisyon azaları tetkiklerin neticelerini birlik riyasetine bildireceklerdir. İctimai (toplumsal) ve hukuki komisyon, memlekette kadınlığın ictimai ve siyasi haklarını temin ile ictimai hayattaki vazifelerinin tesbitine çalışacaktır. Sıhhi encümen, bilhassa memleketin çocuklarıyla meşgul olacak, Süt Damlası tesisi, annelere yardım teşkilatı ve fakir küçük çocuklara meccani (parasız) olarak sıhhî çamaşır hazırlanması gibi meseleler hakkında Nezihe Muhiddin. teşebbüslerde bulunacaktır. Çocuk edebiyatı komisyonu da, İngilizce, Almanca, Fransızca ve diğer muhtelif ecnebi lisanlarıyla neşredilen çocukluğa müteallik (yönelik) eserleri tercüme edecek ve komisyon azaları, mekteplerde temsil edilmek üzere ahlakî ve terbiyevî piyesler (oyunlar) vücuda getireceklerdir. Bu piyesler, Birlik idare heyeti tarafından tetkik edildikten sonra Maarif Vekâleti müsabaka komisyonuna gönderilecektir. İlk defa olarak Nezihe Muhiddin Hanım tarafından “Zamâne Kızları” isminde bir perdelik yeni bir piyes hazırlanmıştır. Bundan başka dünkü toplantıda birliğe ait hayırlı meselelerle meşgul olmak üzere yeni bir komisyon teşkili de muvafık (uygun) görülmüştür. Şehrimizin yüksek muhitlerine mensup kibar ve mümtaz hanımefendiler tarafından teşkil edilecek olan bu komisyon, balo ve müsamereler tertibi (düzenlenmesi) için çalışacaktır. Önümüzdeki kurban bayramının ikinci günü ayrıca Kadınlar Birliği namına rozet dağıtımı da yapılacaktır. 9 Nisan 1927 Cumartesi Müjdeli gün B ugün Süryaniler için bayram günü. “Siboro” ya da “Süboro” bayramı, Süryani inancının en önemli, en sevinçli günlerinden biri. Bugüne sevincini veren özellik müjde günü olmasından ileri geliyor. Zaten bu bayram adını da “müjde” anlamına gelen “suboro” kelimesinden alıyor. İnanışa göre, Meryem Ana Hz. İsa’ya gebe kalacağı muştusunu bu özel günde aldığından, bu bayram aynı zamanda “Müjde Bayramı” olarak biliniyor. Kutsal kitapta olay şöyle anlatılıyor: “Tanrı, melek Cebrail’i Celile’de bulunan Nasıra adlı kente, Davut’un soyundan Yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryem idi. Onun yanına giren melek, ‘Selam, ey Tanrı’nın lütfuna erişen kız! Rab seninledir’ dedi. Melek ona, ‘Korkma Meryem’ dedi. ‘Sen Tanrı’nın lütfuna eriştin. Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine ‘Yüceler Yücesi’nin oğlu’ denecek.” Halkın konuştuğu ağız olan Turoyo lehçesinde “siboro, süboro” olarak değişen bu bayramın kökeni bir anlamda Hz. İsa’nın yaşadığı döneme dayanıyor. Aramice’nin bir lehçesi olan Turoyo ağzı, İsa Mesih’in konuştuğu dil olarak biliniyor. Kökü o günlere dayanan Süryani geleneği, Hıristiyanlığın ilk günlerinden başlayıp günümüze kadar uzanan kadim bir geleneği temsil ediyor. Her yıl 25 Mart’ta yapılan ve adını İsa’nın konuştuğu dilden alan bu bayram, İsa’nın müjdesini veriyor, ayinler bu günü kutsamak için yapılıyor, çanlar muştuyu duyurmak için çalıyor. Baş melek Cebrail yani Gabriel’in Meryem’e mesajı böylece tekrar yankılanıyor. Bu gün aynı zamanda İsa’nın çarmıha gerildikten sonra tekrar canlandığı müjdesini veren Paskalya bayramına hazırlık. Kilisedeki ayinden sonra cemaate iki renkli ip dağıtılıyor. Bileğe veya parmağa bağlanan ve Paskalya yortusuna kadar çıkarılmayan bu iplerden beyaz olan İsa’nın kutsallığını, kırmızı olan ise insanoğlunu temsil ediyor. Bazen üçüncü bir renk olarak siyah da devreye giriyor. Böylece üç renk kutsal üçlüyü tanımlıyor. Bu durumda siyah İsa’nın çarmıha gerildiğinde çektiği acıları ve ölümü, kırmızı akan kanı, beyaz ise saflığı simgeliyor. İplerin yanı sıra kilisede kutsanmış mayalı hamur dağıtılıyor. Herkes hamurdan bir parça koparıp evine götürüyor. Süboro günü evin eski yılının mayası yeni kutsanmış maya ile değiştiriliyor. Mayalı hamur bir gece ay ışığı ve yıldızların altında bekliyor. Ertesi sabah bu mayadan hazırlanan akıtma hamuru kızgın yağda kızartılarak küçük ve yuvarlak “davk” yapılıyor. Bol pekmeze daldırılarak yenen bu hamur işleriyle bayramın tadı yerine geliyor. Aynı mayadan kilise ayini için "burşan, bırşan" adı verilen kalıplı ekmek yapılıyor. Hatta mayayı serinde koruyarak Paskalya yortusu çöreği de mayadan karılan hamurla yapılıyor. Bağlanan sicimler ise Paskalya yortusunda yapılan “daşişto” sütlacının ateşinde yakılıyor. Baharın gelişinin bin bir şekilde kutlandığı bu günlerde, yeni bir hayatın doğuşunu müjdeleyen bu günü siz de kutlayın. Tarihin derinliklerinden gelen bir lezzetle sofralarınıza bereket katın. aylinoneytan@yahoo.com Çörek Bu tarifi İstanbul Süryani Ortodoks Metropolitliği Haber ve Kültür Dergisi’nin eski sayılarından birinde buldum. Bakırköy Kadınlar Kolu’ndan Leyla Rona, Semire Koç, İlyana Paslanmaz, İstir Akdoğan ve Pervin Tok tarafından hazırlandığı belirtilen dergideki, “Çörek” tarifini sizler için denedim ve biraz daha açıklamalı hale getirerek yazmaya çalıştım. Baharatların bol kullanılmasından endişe etmeyin, bu ekmeğe tarihin içinden süzülüp gelen özgün tadını bu baharatlar veriyor. 1 kg un, 1,5 su bardağı şeker, 1 paket margarin, 1 su bardağı tereyağı, 1 su bardağı süt, 3 yemek kaşığı toz mahlep, 2 yemek kaşığı tane rezene (mayana), 1 yemek kaşığı toz zencefil, 1 yemek kaşığı tarçın, 2 adet rendelenmiş küçük hindistan cevizi (cevzi bevva, muskat, nutmeg), 1 paket yaş maya Margarin ve yağı eritin. Diğer taraftan sütü ılıtın ve şekeri içinde eritin. Hepsini karıştırın ve baharatları ekleyin. Karışımın fazla sıcaklığı gidip ılınınca mayayı içine ufalayın ve tamamen erimesini sağlayın. Geniş bir hamur teknesine veya yeğene elediğiniz unu koyun ve ortasını çukurlaştırın. Çukura mayalı, baharatlı, şekerli ılık sütyağ karışımını ekleyin ve etrafındaki unu azar azar katarak hamuru yoğurun. Sıcak bir yerde nemli bir bez ile sarmalayarak hamurun mayalanmasını ve iyice kabarmasını bekleyin. Hamuru fırın tepsisine yerleştirerek kabaca iri bir dikdörtgen şekil verin ve üzerini çapraz olarak baklava gibi bıçakla çizin. İsterseniz yüzüne parlaması için bir yumurta sarısını biraz süt veya su ile karıştırarak sürebilirsiniz. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında iyice kızarana kadar pişirin. Grup 7 2007 ajandasından...