Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
PAZAR EKİ 6 CMYK 6 22 EKİM 2006 / SAYI 1074 ŞİRİN GÖÇER Bankacı ÖZGÜR ÖZDEMİR İşsiz Sadece seçilme hakkı vermeleri yeterli değil, önümüzü açacak yeni kanunlar konmalı. Milletvekillerine çalışma yaşı şartı konulmazsa bize hiçbir zaman sıra gelmez. Baba parası ve tanıdıkları sayesinde göstermelik bir milletvekilini Meclis’e oturturlarsa gençlerin sorunlarını yine dinlemez. Gençlerin bir şeyler başarabileceğine inanmayan insanların önyargılarını yıkmak isterdim. Eğitime yeni müfredatlar ekler, medyaya insanların gözlerini boyayan programlar yerine eğitici programlar koyardım. İşsizlik ve geçim sıkıntısının önüne geçmek için önce devlet içindeki yolsuzlukla mücadele ederdim. Meclis’e girmeye hazır bir insan olursam, sözümü de dinletirim, ama verdiğim gensoruların bürokrasiye takılmayacağından emin değilim. İktidar gençleşirse, belki bazı şeylerin kararının verilmesi bu kadar ağır işlemez, ama bu genç insanın, neslini ne kadar temsil ettiğiyle de ilgili. Eğer gerçekten hakkıyla iktidara geçtiyse bir şeyler başarabilir. Lübnan’a asker gönderilmemesi için gensoru verirdim. Krizden sonra bankacılık sektöründe maaşlar inanılmaz düştü, şu an krizden geriye bir şey kalmamasına rağmen bu devam ediyor. Milletvekilleri Meclis’e daha çok ceplerini doldurmak, göbek büyütmek için geliyorlar. Eğitim, işsizlik, sosyal haklardan yoksunluk, gençlerin gelecek kaygıları... Milletvekillerinin böyle dertleri yok. O yüzden bana sıra gelecek olsa da, milletvekili adayı olmazdım, yine de milletvekillerinin aralarında gençlerin olmasını isterim, enerjik oldukları için daha fazla mesai harcayacaklardır. Türkiye’de yaşayan farklı etnik gruptan insanlara yönelik adil düzenlemeler sağlamaya çalışırdım. İşe alınırken bile insanlara nereli oldukları üzerinden ayrımcılık yapılıyor. Ayrıca mezun gençlerin gelecek kaygısıyla düştükleri bunalımlarla ilgili projeler yürütürdüm. Gençler fazla olursa, sözlerini dinletirler. Sadece 25 yaşında olmak bazı şeyleri değiştirmek için yeterli değil, insanın idealist olması gerekiyor ki, koltuğa oturduktan sonra değişmesin. Azınlıklarla ilgili gensoru verirdim. Aslında her şey sorun olduğu için A’dan Z’ye her şeyle ilgili gensoru verilebilir. Ben muhasebe okudum, ancak okul eğitimiyle işte istenen bilgi birbirini tutmadığı için muhasebe kursuna gideceğim. O yüzden okul eğitiminin işteki ihtiyaca uymasını sağlamak isterdim. 25 yaşındayım, milletvekili 25 yaşında sekiz genç... Kimi 301. maddeyi kaldırmak istiyor, kimi Lübnan’a asker gönderilmesini engellemek, “namus” cinayetlerini ZEYNEP GÖÇER Bankacı çözmek. Kimi bankacı, kimi avukat, mühendis, öğrenci... Ortak noktaları, milletvekili olma hakları. Milletvekili seçilme yaşının 30’dan 25’e indirilmesi onların içini pek de açmadı. Yaşlılar iktidarı gençlere bırakmayı göze alabilecek mi? Daha pek çok sorunun yanıtını bu sekiz gençten aldık. Doğruluğu, 4 Kasım 2007’den sonra anlaşılacak. Röportaj: Esra Açıkgöz / Fotoğraflar: Vedat Arık Yaşın indirilmesi yetmez, bazı kanunlar da gerekli, mesela partiler belli sayıda genç milletvekiline sahip olmalı. Aksi takdirde seçilme şansımız olmayacak, bizi sadece kullanmak için listelerine alacaklar. PKK ve Kıbrıs sorunu ile işsizlik üzerinde dururdum. Toplu ve ucuz konut sistemini geliştirirdim. Bir de zorunlu emeklilik getirirdim. Dinozorluk devri kapanmalı. Ayrıca üniversite harçlarını kaldırırdım. Harç yatıramadığı için okuyamayan arkadaşlarım var... İnsanların yeni düşüncelere fazla güveneceklerini sanmıyorum, ama çok da olumsuz bakmıyorum, zor da olsa bir şeyler yaşlılardan gençlere geçecek. Sonuçta insanlar yeni yüzler görmeye hevesli. İktidarın gençleşmesi için, genç milletvekillerinin baba parasıyla değil, eğitimiyle, kendi düşünceleriyle Meclis’te yer alabilmeleri gerekiyor. Aksi takdirde gençlerin sorunları yine görmezden gelinecek. Belki gençler hırslı olacakları için bir şeyleri değiştirebilirler. Yine de kime çok fazla güç versen yanlış kullanır, milletvekillerinin güçleri sınırlandırılmalı. 301. maddenin kaldırılması ve her gün ölümler yaşandığı halde gündeme getirilmeyen F tipi hapishanelerle ilgili gensoru verirdim. Bankalarda insanlar müdür olduktan sonra görevlerini bırakmak istemiyorlar. Önümüzü açmıyorlar. O yüzden zorunlu emeklilik getirmek isterdim. Bir de işyerlerinin takım elbise zorunluluğunu engellerdim, 500 YTL maaş verip, markalı takım giymemizi istiyorlar. Milletvekili yaşı 25’e indirildi, ancak 25 yaşındakilere gerçekten milletvekili olma imkânı verileceğini, sıranın size geleceğini düşünüyor musunuz? Milletvekili olsanız neleri değiştirirdiniz? Meclis’te sözünüzü dinletebileceğinize inanıyor musunuz? Sizce iktidarın gençleşmesi Türkiye’yi değiştirir mi? Meclis’e girdiğinizde ilk vereceğiniz gensoru ne olurdu? Meclis’te, mesleğinizle ilgili neleri değiştirmek için uğraşırdınız? BURCU BÜYÜKAKKAS Mühendis SERDAL BORAN Öğrenci İmkân verilse de, var olan sistemde milletvekili olmak istemezdim, çünkü yapacaklarıma müdahale eden bir grup olacaktır. Gençlerin milletvekili olmasına karar verenler, genç olmayan zihniyetler. Tıpkı kadınlara hak verenlerin, ne yazık ki kadınlar değil de erkekler olması gibi. Genç milletvekillerinin “dayı”sının vasıtasıyla iktidara getirilen, kuklalar olma ihtimali daha yüksek. Bir şeyleri vaat etmek kolay, ancak gerçekleştirebilmek için bazı şeyleri temelden değiştirmeliyiz. Çözümler sadece devlete değil, halkın algılayış biçimine de bağlı. Demokrasi çerçevesi içinde din, dil, ırk, cinsiyet ayrımının olmadığı, insanların birbirine hoşgörüyle yaklaştığı bir algılayış biçimi yaratmak isterdim. Devletin ideolojik aygıtları, bugün bunun tersine, sistemli olarak uygulanıyor. Futbol, din, medya... Devlet insanları kontrol altına almak için bu aygıtlarla insanlara yalıtılmış bir dünya sunuyor. Milletvekili olsam, öncelikle bu aygıtların insanların bilinçlendirilmesinde kullanılmasını sağlardım. Böylece eğitim sistemi, dil ayrımı, düşünce özgürlüğü gibi sorunları hep beraber değiştirmek için uğraşabilirdik. Bu devlet, ben Meclis’e girecek kadar değişmişse, beni dinleyecek kadar da değişmiştir. İktidar gençleşse de zihinsel anlamda değişiklik olmaz. Hâlâ 82 Anayasası’ndan kalan bazı temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı maddelerin tamamıyla değiştirilmesi için gensoru verirdim. ArGe’ye yatırımın arttırılması, tüketime değil, üretime dayalı bir ekonomi biçimi belirlenmesine çalışırdım. Kanunu çıkaran milletvekillerinin yerlerinde 25 yaşındakilerin oturmasını gerçekten istediklerini sanmıyorum, bize sıra geleceğini de düşünmüyorum. Bence ülkeyi tecrübeli ve konusuna hâkim insanlar yönetmeli. Üstelik milletvekilini önce parti başkanı seçiyor, sonra halk. Buna da demokrasi diyoruz. Gençlerin listede olması yetmez, kaçıncı sırada oldukları önemli. Öncelikle askeri darbeden sonra oluşturulan 82 Anayasası’nı değiştirirdim, dolayısıyla da 301. maddeyi kaldırırdım. İstihdam yaratımı için kontrol altına alınmış özel sektör yaratırdım. Kaldırım taşlarını son kez değiştirir, köprülerden ve otoyollardan ücret almaz, vergileri indirirdim. Sanırım sıra dokunulmazlığa geldi. Demokrasi için bu da şart. Meclis’te sözümü dinletebilmem yetkinliğimle ilgili. Önemli bir konuyu belgelerle gündeme getirirsem, bu herkesin dikkatini çeker. Tabii fikirlerimi paylaşan vekiller de olmalı. Önemli olan iktidarın gençleşmesinden ziyade, milletvekillerinin Türkiye’nin gerçek sorunlarını önemsemesi ve gelişmelere karşı toplumsal bir bakışa sahip olması. Gensoru verebilmek o kadar kolay değil, çünkü önemli ve kesin sonuçlara dayanan araştırmalar yapmak gerekir. Sanat tarihinde okuyorum, bana yedek eleman gözüyle bakıldığını hissediyorum. İstanbul Resim Heykel Müzesi uzun zamandır restore edilmeyi bekliyor, onu çözmeye çalışırdım.