23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

25 EYLÜL 2005 / SAYI1018 Burnunuz çok güze olmuş, kim yaptı? Aynalar daima doğruyu mu söylüyor? Anlaşılan bu sorunun yanıtı pek çok insan için "evet". Bu da çok sayıda kadın ve erkeği bir estetik cerrahın karşısına dikiyor, kimi burnu, kimi karnı düzeltilsin istiyor. Estetik cerrah Dr. Erkut Batur, sanılanın aksine, erkeklerin de estetik peşinde olduğunu söylüyor. Fark seçilen organlarda, erkekler burnuna takıyor, kadınlar karnına. Nilüfer Zengin urun, lcann, kaş, gözkapağı... Eğer isterseinsan illedebir "kusur" bulur kendinde. Sonra da o kusuru telafi etmenin peşine düşer. Eğer bu "kusur" bir başka derdin tesellisi niyetine kullanılıyorsa, bu işin sonu gelmek bilmez. Estetik cerrah Dr.Erkut Batur'la estetik ameliyatlann genel çehresi üzerine konuştuk. Bir kez daha gördük ki, tıp bilimi de en eski ikiliklerden biri olan ruhbeden ayrımını tedavülden kaldınyor. "Ruhumu asla..." diyebir şey yok... Kadınlar ve erkekler Estetik cerrahlara kadınların daha çok gittiği düşiiniilür... Oyle mi? Kendi istatistiklerime dayanarak edindiğim izlenimi söyleyeyim. Muayenehanemi ilk açtığımda daha çok kadınlar gelecek herhalde diye bekliyordum. Iki, üç yıl sonra erkeklerin kadınlardan daha çok geldiğini gördüm. Uzun vadede, kadınlar biraz önce geçti. Ama tahmin ettiğinizden daha fazla sayıda erkek geliyor. Ne şikâyetlerle geliyor erkekler? Genelde burun ameliyatı, göz kapaklarındaki torbalanmalar, sarkmalar, kaşların dış yanlarındaki çöküklükler, alt çene kenarındaki keselenmeler, kepçe kulak, yüz germe için geliyorlar. Karın germe ameliyatı isteyenler de oldu. Ama bu erkeklerde zor çünkü erkeklerde şişmanlık karnın içinin de büyümesi şeklinde gelişiyor. Önce zayıflaması, sonra sarkan derinin düzeltilmesi düşünülebilir. Bir de jinekomasti (erkekte kadın tipi meme bulunması) var. Bu özel bir hastalık durumudur ve estetik girişimle düzeltilmektedir. B iç içe. Ama, modern plastik cerrahi 2. Dünya Savaşı'nda başlamış. tngiliz cerrahları Mc Indoe, Gillies gibi büyük cerrahlar başlatmış. Şunu da belirtmek isterim, bildiğimiz anlamdaki modern plastik cerrahiyi kuran kişiler arasında, asistanı olma şansını yakaladığım Dr. Halit Ziya Konuralp de yer ahyor. ASLOLAN HASTANIN İSTEĞİDİR Aynı zamanda genel cerrahsınız da... Kopmuş bir eli dikmenin duygusuyla, burun estetiği yapmanın duygusu arasında bir fark var mı? Öncelikle, ameliyat ameliyattır. Bir burun ameliyatı da, bir cam kesiğine 2 cm. dikiş atmak da bir heyecan, ciddiyet ve disiplindir. Ama evet, arada bir duygu farkı var: Replantasyon (kopmuş bir organın yeniden dikilmesi) ameliyatları yaparkcn şüphesiz hekim olarak, başarılı olmanın büyük hazzını duyarsınız. Ama çalışmanız daha sınırları belirlenmiş r| Estetik cerrah Dr. Erkut Batur... Sizi biraz tanıyalım... 68'te tstanbul Tıp Fakültesi'ne girdim. Genel Cerrahi ihtisasımı ve Plastik Cerrahi ihtisasımı Çapa'da tamamladım. Plastik cerrahi ihtisasım sırasında üniversite kanalıyla bir yıl Londra'ya ardından bir yıl Amerika'ya gönderildim. Miami'de, dünya plastik cerrahisinin duayenlerinden biri olarak bilinen Prof. Dr. Ralph Millard'ın altında çalıştım. TekrarÇapa'ya döndiim, birtakım nedenlerle üniversiteden ayrıldım ve serbest hekim olarak çahşmaya başladım. Ameliyat tekniği ne zamandan beri bedenlere müdahale etmenin, "daha güzel göriinme" arzusunun hizmetine sunuluyor? Bunun bir plastik cerrahi, bir de estetik cerrahi olarak "antik" eski bölümü var. MÖ 1300 yıllarına Hindistan'a dayanıyor. Orada eşini aldatan kadınları işaretlemek için burnunu keserlermiş, bir süre sonra bunların tamiratı istenilmeye başlamış. Bu amaçla bu kadınların alın derisi kullanılarak yeni burunlar yapılmış. Bir de modern plastik ccrrahi ve estetik cerrahi var. Estetik cerrahiyi plastik cerrahiden net bir şekilde ayırmak güç. Örneğin kanser nedeniyle yapılan bir ameliyat bile estetik içeriyor, ikisi birbiriyle bir rota içindedir. Parmağı yerine dikerken, olması gerektıği hale getirmeye çalışırsınız, yaratıcı duyunuz devrede değildir. Uygulamanın başarısı tatmin getirir. Bir burun ameliyatı yaparken de belli bir sıra içinde hareket edersinız, ama o sıra içinde sınırlarınız oldukça geniştir, burnu istediğiniz kadar kaldınrsınız, ınceltirsiniz gibi. Dünya standartlarına göre Ayşe'nın burnu 3mm. kaldırdır diye bir kural yoktur. Ben 2mm kaldırırım, bir başka estetik cerrah lmm. kaldırır. Ya da burun kavisini verirken, estetik anlayışınıza göre Ayşe'nin yüzüne şöyle bir burun gider diye düşünürsünüz. Tabii aslolan hastanın istediğidir. Ya hastanın istediği biçimin kötü sonııç vereceğini göriiyorsanız? Hastalarımın fotoğraflarını çekiyorum, 2 gün sonra davet ediyorum ve hazırladığım modelleri tartışalım diyorum. "Ideal Normal Güzel" kavramına göre, siz ameliyat olduktan bir müddet sonra sizi tanıyan arkadaşlarınız "burnun çok güzel olmuş, kim yaptı derse" sorun yok, yeni tanıştığınız birisi de, "harika bir burununuz var" diyor ve "kim yaptı" sorusunu eklemiyorsa başarı yakalanmıştır. Yüzün özelliklerine uygun olmak mecburiyeti hep akılda tutulmalıdır. "Ideal Normal Güzellik" nereye göre belirleniyor? Irklarm özellikleri vardır. Bir Siyah'ın, bir Japon'un burnuyla, bir beyaz ırkın burnu arasında farklar görülür. Akdeniz kadınının yüz, göğüs ve kalça ölçüleriyle, kuzey kadınmın ölçüleri farklıdır. Bir siyaha Alain Delon'un burnunu takarsanız olmaz. Işte ideal bu. Normal dediğimiz, o siyahm kendi yüzünün, arkadaşı olan siyahtan ayıran özelliklerini muhafaza etmektir. Onun için herkese kendi burnunu yapmak maharettir. KADINLARIN DERDİ KARIN Kadınlar peki? Kadınlar da aynı tip ameliyatlarla başvuruyorlar ama bunların erkek ve kadın arasındakı dağılımları farklı. Karın germe için başvuran erkek sayısı çok düşük, kadınlarda ise karın germe ameliyatı, meme küçültme ilk üçün içinde. Bunun dışında gözlerde torbalanmalar, kepçe kulak, meme büyütme. Kadınlar doğurgan olduklan için karınJarı çok hasar görebiliyor. Kadınlarda liposuction da (yağların emilerek çıkarılması) son zamanlarda çok artış gösteren ameliyatlar arasında sayılabilir. DOĞRU HASTA SEÇİMİ... Günlük hayatta, sokakta, gördüğünüz insanların yüzünde armoni ararken yakalıyor musunuz kendiniz? 24 saat, başıma bela. Yolda yürüyemiyorum. Sürekli karşılaştığım kişilerin yüzünü incelemekten kendimi zor alıkoyuyorum. Tabii bunu insanların kendilerine söyleyemem, haddimi aşmış olurum. Bir estetik cerrahın hastasıyla ilişkisini tarif eder misiniz? Estetik ameliyat olmanın kuralı burnun çirkin olması değildir. Burun isterse dünyanın en güzel burnu olsun, o burnun sahibini rahatsız etmesidir. Kişi gelip, "ben burnumdan mudu değilim" dediği zaman benim konuşma hakkım başlar. Hasta hangi sorunla geldiyse sizin sınırınız da odur. Örneğin hastanın burnundan çok kulaklarına müdahale etme gereği vardır. Ama bunu söyleyemem, hasta neresinden şikâyetçiyse o düzeltilir. Estetik ameliyatı takıntı haline getiren, dur durak bilmeyen hastalar var mı? Kesinlikle var. Takıntılı bir hastanın derdi ameliyat değil, başka bir şeydir. Örneğin, evliliği ya da ilişkisi iyi gitmiyordur. Aynaya bakar, gerçek sorunu görmek yerine, "burnutv, çirkin, o yüzden ilişkim sorunlu " der. Burnu yaparsınız, ilişkisi düzelmezse, 6 ay sonra burnun yeteri kadar güzel olmadığı şikâyetiyle geri döner. Oysa onu esas rahatsız eden eşiyle sorunudur. Doğru hasta seçimi iyi bir estetik sonuç ve mudu bir hasta doktor ilişkisi için vazgeçilmez öneme sahiptir. • Terk etme yalanları ünya küçüldü... Her şey kişiselleşti... Yaşam alanımız fazlasıyla renklendi ve bir oyun alanı haline geldi... Dolayısıyla hepimiz bir seçenek avcısına dönüştük... Adeta kendimizi kaybetmemiz için üretilmiş verimli bir araziye fırlatılmış gibiyiz... Cep telefonu satın alırken, kafamızı bir sonra edineceğimiz model meşgul ediyor... Araba, ev, yaşamın kendisi hatta... Bir sonraki adım için başka bir tür yaşam tasarlıyoruz... Kişiler de, başkaları yani, duygusal ve cinsel arzu nesnelerimiz olarak sıralanmış duruyor, süpermarket raflarınİlişkilerin rengi daki meyveli yoğurtlar gibi... çok farklı artık. Yeni bir seçeneğe rahatça ilerlemek için yalanlar söylemek, Bir yastıkta bir sonraki durağa yol alırken kocamak, eski bir arkada bir enkaz bırakmamaya çalışmak gibi... hikâye... Herkes, Daha iyisi, daha yakışıklısı, daha güzeli, daha genci, daha bir seçenek avcısı şefkatlisi, daha bilgilisi... Dahagibi yaşıyor. Daha sı? Böylece "eski sevgili" listelyisi, daha güzeli, leri uzamaya başlıyor... Ilişkiler nasıl başhyor ve bitiyor.? Eninde sonunda birbiridaha genci... mize hep aynı bahaneleri uyduBöyle bir terclh, ruyor, aynı yalanları mı söylüyoruz? Sevgili'yi gerıde bırakmak kendi yalanlarını neden hem bu kadar karşı koda hazırlıyor... nulmaz, hem de bu kadar zor? Ayşe Tan n Seval Demirci, 37 (Iletişimci) Bir ilişkiye başlamamın nedeni başlangıçta duyduğum cinsel heyecanın yogun luğudur. Cinsel heyecanı yaratan durum herneyse, (zekâ, beğeni) beni çekim âlanına alır. Beni en çok baştan çıkaran şey, o kişinin de beni beğendiği hissiyatıdır. Egoyu şişirir. Karşımdakini baştan çıkarmaya yönelik ama geri çevrilirsem de incinmeyeceğimhamleleryaparım. Zekâm ve şefkatimi sergilerim. Sonra diyelim ki işler kötü gitti: Beraber olundu, yandsama son buldu, cinsel heyecan sıfırlandı. "Sevgiye değer veriyorum, genel geçer, sıradan şeyleryaşamama" tiradına başlarım. Eğer karşımdaki benden çok etkilenmişse, bizle ilgili hayallere dalmışsa, ruhsal problemlerim olduğunu ve ilişkinin baha ağır geldiğini söylerim. Aslma bakarsıanız böyle birşey başıma geldi ve aklımdaki iki bahaneyi de söyleyemedim. Sevgilime 2 ay sonra ondan sıkıldığımı söyledim, o da mideme bir yumruk attı. 8 sene daha onunla oldum. Şefkat ve sevgi duyarak, ama sıkıntıdan patlayarak... Can Karamanoğlu, 38 (Bilgisayar Programcısı, Bilişimci) Görürüm, beğenirim, eğer ortada bariz bir engel yoksa, yani bir evlilik ya da sevgililik duruınu söz konusu değilse, beğenimi dile getiririm. Otuzumdan sonra kimden nasıl bir cevap geleceğini keşfetmeye başladım. Genellikle, reddedilme yeceğimden emin olduğum kişilere yönelirim. Sanıyorum, kadınlar erkeklerden daha hızlı bir biçimde "bir ilişki yaşıyorum" fikrini sahipleniyorlar. Kendisini dölleyecek uygun adayı kolluyorlar doğaları gereği. Bugüne kadar ilişkiler hakkında öğrendiğim birşey varsa, en eddli bahane "başka birine âşık oldum" dur. "Değişebilirim, yeniden başlayabiliriz, vs" gibi size vakit kaybettirecek uzarmaları keser bu cümle. Kırıcdık oranı yüksek, ama ne yapalım... Üstün Tarhan, 43 (Doktor) İlişkiye nasıl başladığımı hiç farketmem doğruyu söylemek gerekirse. Bir sempati ve yakınlaşma atmosferini takiben, bir bakmışım ki geceleri "seni seviyorum" mesajları, sabahları "günaydın" mesajları alıp, gönderiyorum. Bu sms'ler, duygularımı ifade etmemin beklenmesi yoğum tempolu yaşamımda beni zorlayan şeyler. Düşünün ki zor bir ameliyata girmişim, kan ter içinde ameliyattan çıkmışım, bütün gün hasta bakmışım, cep telefonunu elime bir alıyorum "unutuldum" diye bir mesaj. Açıklamaya çalışıyorum, biraz zaman tanıyorum, düzelme görmezsem, "ben senin ihtiyaçlarını karşılayamıyorum" diye formüle ediyorum içinde bulunduğum durumu. Bu sizin terketme bahanelerinizden biri olarak görülebilir, oysa ki, duyduğum rahatsızlığın kibarca söylenmiş hali. Selin Kırcıoğlu, 23 (Öğrenci) İlişkiye başlarken ilk adımı asla ben atmam. Benimle ilgilenen çocuğun uğraşması gerekir. Sonra da kendi duygularımı ele vermem. Genelde tarzım olmayan biriyle birlikte olamam. Ayrılmak istediğimde tarzım değilsin demek istemiyorsam, zevklerimizin uymadığmı söylerim. Daha sonra da telefonları açmam, kendimi unuttururum. Uygar Yardımcı, 26 (Öğrenci) Eğer ortada ayrılmak istemem için bir neden varsa, açık ve net bu nedeni söy lerim. Yalan söylemek, bir bahane uydurmak bence çok daha fazla kırıcı. "Senden sıkıldım" denmez tabii ama yumuşak bir dille artık birlikteyken eğlenmediğinizden filan dem vurulur. Insanın kendini yukarıda görmesi çok yanlış. Onun da sizden sıkılmadığı ve ayrılma konuşmasını sevinçle karşılamayacağı ne malum? Bu benim başıma gelmişti. Eski kız arkadaşıma zar zor ilişkinin yürümediğinden filan bahsettim. "Uygar'cım ben de sana nasıl artık arkadaş olaltm diyeceğimi düşünüyordum" demişti. • Kadın, erkek pek çok insan aklının bir tarafında bir terk etme bahanesini hazır tutuyor. Üstelik daha ilişkiye başlamadan...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear