23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

14 AĞUSTOS 2005 / SAYI 1012 ESRA KADAİFCİ 21 yaşında. Uludağ Üniversitesı Uluslararası llişkiler Bölümü'nde okuyor. Küçüklüğümden beri bir yerde kalmak yerine gezmek ve farklı kültürleri öğrenmek istedim. Bölümümü de devletlerin dış politikasını öğrenmekten çok bunun için seçtim. Aslında benım hayalimdeki ülke Italya'ydı, ama Ingilızce'nin baskın gelmesi nedeniyle bunun yerini ABD aldı. Ayrıca daha rahat ve özgür okumak ve yaşamak istiyorum. Bana göre, ABD bütün kültürler bir arada yaşadığı için ideal. Sosyal hayat ve yaşama standardı da çok önemli. Aslında bu söylediklerim biraz kulaktan dolma ve bunlar üzerinden bir hayat hayal ediyorum. Ama yıne de bir düzen tutturabilırsem orada yaşamak istiyorum. Çünkü Türkiye'de insanların merak duygularından, başkalarının hayatlarına karışmalarından bıktım. Orada bunun daha az olacağını ya da hiç olmayacağını umuyorum. Türkiye'de geleceğe bakınca hiçbir şey görmüyorum. Isterdim kı bunca emeğimin karşılığı olsun. Var olan yetenekler değerlendirılsin. Bunlar olmayınca bızler de kendimizi düşünmek ve kurtarmak zorunda kalıyoruz. GÖRKEM BODUROĞLU 23 yaşında. Koç Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden mezun. Yurtdışına özellikle ABD'ye gitmek istememin nedeni, orada kendimi geliştirip burada daha iyi bir iş bulabilmek. Orada bir süre çalışmak benim için iyi bir tecrübe olacak. Aslında Fransızca da biliyorum ve Fransa'ya da gidebilirim, ama ABD daha cazip. Ayrıca başka bir kültürü görüp bilgi sahibi olmak burada büyük avantaj sağlıyor. Ama bu başka kültürden neden Çin'i ya da Japonya'yı değil de ABD'yi anladığımı sorarsanız, böyle bir kanı var. Eskiden beri 'ABD'ye gitmiş, okumuş, büyük adam olmuş' denir ya, şimdi ben birine Çin'de okudum desem, bana 'E, ne olmuş' der. ABD herkesin gitmek istediği bir yer. Benim ayrıca bir hayranlığım ya da sevgim yok. Akademisyen olmak da istemiyorum. İş yaşamına atılmak ve iyi bir iş bulmak istiyorum. Sonuçta ABD'de kötü bir okulda okuyanlar bile burada benden iyi pozisyonda işe girebiliyorlar. Ben de aradaki farkı orada bir süre çalışarak kapatmayı planlıyorum. Sonuçta Türkiye'nin iyi üniversitelerinden birinden mezun oldum ve iyi bir iş bulacağıma dair garantim yok. BUKETATATÜRE 29 yaşında. Ege Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü'nden mezun. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakultesi Resim Bölümü'nde okuyor. Eşi de Green Card çekilişini kazanmış. ABD'ye gitmeye hazırlanıyor. Peyzaj mimarı olarak 6 yıl çalıştım ve resim bölümüne girdim. Bütün isteğim sürünsem de ressam olmaktı. Küçüklüğümden beri hep Avrupa'da yaşamak isterdim, ama oraya gidebilmek için böyle çekilişler yok. Şimdi belki sürünmeden ressam olabilirim. Ayrıca resmin merkezi Paris'ten New York'a kaydı. Çizgi roman da ilgimi çekiyor ve onun da merkezi ABD. Orada tekrar okul okumaya da razıyım. Burada istediğim kitaplardan, konserlerden mahrum yaşamak beni kahrediyor. Bir türlü adapte olamıyorum. Türkiye'de hiçbir güvencemiz yok, çok çalışsak da para kazanamıyoruz. Hiç düşünmüyordum, ama belki ABD'de çocuk doğurabilirim. Orada ya pizza dağıtacağız ya da garson olacağız, ama bu bile umut veriyor. Genel cerrah olan kuzenım, her şeyi bırakıp çocuklarıyla ABD'ye gitti. Bir yandan pizza dağıtıyor, bir yandan sınavlara hazırlanıyor ve mutlu. Türkiye'nin bu haline çok üzülüyorum, değişsin istiyorum, ama kendimi feda etmek de istemiyorum. *UL \ i Kendimizi kurtaracağız... Türkiye'nin "en iyiler"i arasında sayılan üniversitelerinde okuyor ya da bu okullardan mezunlar. Yine de eğitimlerinin hayatlarını kurtaracağına inanmıyorlar. Onlara göre "Yurtdışma gitmek şart!" Çünkü orada eksikleri tamamlanacak, onaylanacaklar. Ama işin ucunda umduğunu bulamamak, ne oralı ne de buralı olmak da var... ' Röportaj: Özgür Erbaş SERKAN ULKER 24 yaşında. İTÜ Inşaat Mühendisliği Bölümü'nden mezun, aynı okulda yüksek lisans yapıyor. ABD'ye doktora yapmak için gitmek istiyorum. Asıl amacım Türkiye'de akademik kariyer yapmak. Bunun için oraya gidip gelmek şart. Dünyadaki en iyi 10 üniversitenin 8'i ABD'de. Bizim bölümde pek çok hocamız da ABD'de eğitim alıp dönmüş zaten. Avrupa'da da çok iyi okullar var, ama nedense ilk akla gelen hep ABD. Türkiye'de araştırma olanaklan çok kısıtlı. Eğitim sistemi ve bilginin aktarılışı çok farklı. Bu nedenlerle Türkiye'de bilim gelişmiyor. Oraya gidip eğitim almış hocalarımız da öğrendiklerini buraya aktaramıyor, buradaki sisteme adapte oluyorlar. Yani oradaki işleyiş buraya taşınmıyor aslında. Ayrıca bilimin anadili Ingilizce ve makalelerin çoğu ABD'den çıkıyor. Uluslararası alanda buradan çıkan makalelere karşı bir önyargı var. Ingilizce düzgün değil, konu uygun değil diyerek sürekli geri gönderiyorlar. Oysa aynı kişi ABD'den makale yazsa bu kadar zorlukla karşılaşmıyor. ABD'ye karşı ne önyargım ne de sevgim var. Orada yaşamak gibi bir hayalim yok, ama eğitim için bile kültür şokunu düşünüp vazgeçsem mi diye düşünüyorum. GONCA BAYRAKTAR 19 yaşında. İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Mühendisliği Bölümü'nde okuyor. Genetik, genç bir bilim dalı. DNA'nın bulunmasının üzerinden 52 yıl geçti. Akademik kariyer yapmak, özellikle tıbbi genetik alanında çalışmak istiyorum. Türkiye'de araştırma olanakları çok kısıtlı ve laboratuvar ortamı yetersiz. Aslında Almanya, Ingiltere, Isveç'e de gidebilirim, ama ABD, bu alanda çok ileride ve mali kaynakları çok güçlü. Benim bölümüm ciddi parasal kaynaklarla araştırma yapılabilen bir bölüm ve geleceğin bilimi bu yönde ilerleyecek. ABD'ye bu zorunluluklar nedeniyle gitmek istiyorum. Politik açıdansa ABD'yi hiç sevmiyorum, ama politikayla bilimi birbirine karıştırmamak gerekiyor. Orada iyi bir eğitim alıp, Türkiye'ye dönmek ve bilgilerimi buraya aktarmak istiyorum. Eğitimime burada devam edememek, oraya gitmek zorunda olmak çok üzücü. Ama yine de ileride gelişebilirsek, çektiğimiz bu stkıntılara değecek. Ancak bunca çabaya ve eziyete rağmen gelişemezsek, bizden sonrakiler daha iyi şartlarda yaşayamazsa asıl üzücü bu olur. ALİ HANTAL Mezun.com, ABD'de okumak isteyenlere bilgi vermek için kurulan birinternet sitesi. Sitenin kurucularından Ali Hantal, Boğaziçi Üniversitesi Işletme Bölümü mezunu. Baltimore Üniversitesi'nde yüksek lisans yapmak için ABD'ye gitti. Eğitimini tamamladıktan sonra iş hayatına atıldı. Türkiye ve ABD'de ticari yaşamını sürdürüyor. Balayı gibi geçen ilk yıl, gözlem ve tanıma safhası. Ardından gelen uykusuz geceler, pişmanlık, karın ağrıları ve yalnızlık... Koşulları öğrenip, kabul etme ve yeni insanlarla tanışma derken alışmaya başlama döneminin hemen ardından gelen geri dönüş paniği ve yeni kalp ağrıları... Bu kültür şokunun çizelgesidir ve herkesin başına gelir. Kültür şokunun dışında bambaşka bir kültürün içine girmek, aklınıza gelmeyen pek çok şeyin başınıza gelmesi demektir. Burada aldığım ve telefon görüşmesi yapmayı da sağlayan kredi kartıyla bulduğum bütün ankesörlü telefonlardan annemi ve arkadaşlarımı aramıştım. Bunun telefonla görüşmenin en pahalı yolu olduğunu öğrenene kadar 150 dolar harcadım. Buradan 2 parçadan fazla bagaj götüremeyeceğimi de 110 doları ödedikten sonra öğrendim. ABD'de 4 şerıtli bir otoyolda bile hız yapmamam, yolda polis çevirdiğinde asla arabadan inmemem gerektiğini, arabanın vites koluyla burun buruna gelince anladım. İnsanlarla hem fiziksel hem kültürel olarak mesafeli olmak zorundasın. Markette gezerken bile 1 metre aralık bırakmanız gerekiyor. Yön tarifleri bizdeki gibi şu sokaktan sağa gir, oradan 100 metre yürü diye değil, kuzeybatıya doğru 2 mil gideceksin, diye yapılıyor. Tüm bunlar ve daha fazlası, ancak oraya gidince öğreneceğiniz şeyler. 1997'de ABD'ye gittim, ortağım Serkan Sevim de ertesı yıl geldi. Akla hayale gelmeyecek pek çok zorluk yaşadık ve bizim yaşadıklarımızı yeni gelenler yaşamasın diye 1 Ocak 2000'de mezun.com'u kurduk. Ücretsiz bilgi vermek ve deneyim paylaşmak istiyoruz. Danışmanlık vermiyoruz, çünkü insanların yaşamlarına yön vermek istemiyoruz. Benim tüm isteğim her yeri New York sanarak hayale kapılmamaları. Çünkü doğru düzgün dükkân olmayan şehirlerde okul olabiliyor. Çok iyi araştırma yapsınlar. Hayat orada da toz pembe değil, ama fırsatlar kullanılırsa iyi bir hayata kavuşabilirsin. ERDİM BAKIRCI 23 yaşında. Marmara Üniversitesi Iktisat Bölümü'nden mezun. Geçen yıl Şikago'da 4 ay çalışma fırsatı buldum. Gitmeden önce ABD rüyalarıma girerdi, hayaller ülkesi diye düşünürdüm. Şimdi bu yok, ama ABD'yi ve oradaki insanları çok sevdim. Orada insanlara daha çok değer veriliyor, sinir harbi yok ve daha iyi para kazanıyorsun. Bir otelde 3 ay temizlikçilik, garsonluk gibi işler yaptım ve hiç kimse bana tepeden bakmadı. Şef garson her seferinde selam veriyordu. Birkaç arkadaş, 2 ayda 2. el bir araba aldık. Şimdi kendi alanımda staj yapmak için gitmek istiyorum. Benim ABD'de en çok sevdiğim şey, insanların birbirine ve işine saygı duyması. Bir de kuralların kural olması ve çiğnendiğinde gerçekten bedeli olması. Türkiye o kadar kuralsız ki kurallan özlüyor insan. Orada insanlar kaytarmaya çalışmıyor, son dakikaya kadar işlerini yapıyor ve bugünün işi yanna kalmıyor. Kalmayı isteyerek gider de başaramazsam büyük hayal kırıklığı yaşarım. Bunun için dönmeyi düşünerek gideceğim. Türkiye'ye döndüğümde iyi bir iş bulacağımı düşünüyorum. Çünkü ABD'ye gitmek bir anlamda onaylanmak anlamına geliyor. LALE ATMACA 22 yaşında. Sakarya Üniversitesi Uluslararası llişkiler Bölümü'nden mezun. Türkiye'de iyi kötü bir eğitim aldım. Buradaki çarpıklıkları ve eksiklikleri biliyorum. Başka bir ülkenin, eğitim sistemini ve standardını merak ediyorum. Belli bir bilgi birikimi edinip örneğin onların para ve zaman algısını öğrenip geri dönmek istiyorum. özellikle ekonomi alanında uzmanlaşmak ve bu konuda büyük sıkıntılar yaşayan ülkeme yararlı olmak isterim. Bir de akademisyen olmak istiyorum, ama Türkiye'de yüksek lisans yapmak bile pek çok bürokratik engeli aşmayı gerektiriyor. Oysa ABD'de 8 ay ya da 1.5 yılda bunu tamamlayabiliyorsun. Yabancı dili iyi öğrenmek gerekiyor. Aslında Ingilizce'yi anavatanında öğrenmeyi daha çok isterdim, ama Ingiltere'de okumak daha da zor. ABD'ye karşı sevgi ya da fazladan bir ilgim yok. Ama ulaşmak istediğim standartlar da Türkiye'de yok. Yani Türkiye artık bize hitap etmiyor. Olsa niye gidelim ki? Zaten beyin göçü başka türlü niye olur? Fotoğraflar: UĞUR DEMİR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear