22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 MART 2005 / SAYI 989 Bir yuva aranıybr... Çocuk yurtlarındaki olaylar birbiri ardına patlak verince yurtların durumlarının ne olacağı tartışmaları da başladı. Kimi "koruyucu aile modeli"ne ağırlık verilmesini istedi, kimi çocuk köylerinin ve 18 yaş üstü bakım evlerinin yaygınlaştırılmasını önerdi, kimi de hükümeti kadrolaşmak için çocuk yuvalarını kullanmakla suçladı. Öyle görülüyor ki, bu konu daha çok konuşulacak. Hele Barbaros Çocuk Köyü'nde yaşananlar ve 10 çocuğun 3 ile 42 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle yargılandığı düşünülürse. Bunlara bir de giderek artan sayıda çocuğun bakıma muhtaç hale gelmesi eklenmeli... Konuyu Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı ve Prof. Dr. Oğuz Polat'la konuştuk. Esra Açıkgöz Once sosyal devlet... Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı Koç Üntvemtesı Fenlmanı Bılımler ve Edebiyat Yakültesi la da miras kaygısı devam ediyor. Ayrıca bu işlemler çok karmaşık ve caydırıcı. Bu uygulamalar uzun zaman alacak, ama çocuklar büyüyor ve sayıları artıyor... Yurtların birkaç günde kapanması diye bir şey söz konusu olamaz, bu süreç işi. Ama süreci, sosyal hizmet uzmanlarının sayısını arttırarak kısaltabiliriz. Istanbul'da bir uzmana 116 çocuk düşüyor, oysa bu 20 olmalı Üniversitelerde sosyal çalışma alanında eğitim sadece Hacettepe ve Başkent iiniversitelerinde var. Bu kadar sosyal sorunu olan bir ülkede, sosyal çalışma uzmanı yetiştirilmeli. Getirdiğiniz çözüm önerileri mali açıdan ne kadar uygulanabilir? Yuvalardan daha ucuza gelir. Yuvalarda, çok sayıda insan çalışır, çocuklar yedirilir, giydirilir, ısıtılır... Sosyal devlet üstüne düşen sorumluluğu almıyor. Yeniliklerin ne kadar süreceği politik iradeye ve geniş çaplı bir girişime bağlı. Bu mesele çok yönlü, kangren olmuş bir yara. Bir ucu sokak çocuklarına, bir ucu yuvalarda gelişmesi örselenen, evlerde sağlıklı büyüyemeyen çocuklara gidıyor. Bir sosyal harekete girişilmeli. Kendimiz halletmezsek, AB yaptıracak. Bu çocuklar için neler yapılmalı? Öncelikle uygulamalar, çocuğun ailesinde kalmasını sağlayıcı olmalı. Sorun paraysa destek verilmeli. Ailede fuhuş, istismar gibı bir durum varsa çocuk devletin korunmasına alınmalı, ama ilk fırsatta bir koruyucu aileye verilmeli. Bu aileler eğitilmeli ve devam lı denetlenmeli. Çocuk köyleri de desteldenmeli. Bir diğer model ise, evlat edinme. Koruyucu aile modeli pek tutmadı... îyi tanıtılamadı, toplum özendirilemedi. 500 koruyucu aile varmış. Yaygınlaştırılmasi için bir gelenek oluşturulmah. Evlat edinmeyi ise biraz da geleneklerimiz engelledi. îslam hukukunda miras kan bağları arasında bölündüğü için evlat edinme onaylanmıyor. O yiizden Osmanlı'da çocuklar evlat edinilmemiş, evlatlık hatta besleme olmuşlar. Ha VıuiK'vliTi • KılaİHvkıı (0212) 2«MX*)7S SAHAF PEGASUS Tel./Fax: 0216.360 24 23 Cep Tel : 0536.448 32 70 18 yaş üstü gençlere denetlenebilir ev modeli Prof. Dr. Oğuz Polat Marmara Unıversıtest Tıp Fakültesi Adlı Tıp Anabilım Dalı ti. 1520 kişilik koğuşlarda çocukların balumını sürdürebilmek zor. 18 yaşından sonra yurttan çıkma zorunluluğuna karşın kendilerine bakabilecek durumda olmayanlar da yurtlarda barınmaya devam ediyorlar. Sorun da buradan çıkıyor. Peki 18 yaşını geçmiş çocuklar sokağa mı atılsın? Dünyada 18 yaşını dolduranlar yurdu terk eder, eğer kendine bakabilecek durumda değilse, 18 yaş üstü gençler için açılan bakım evlerine yerleştirilirler. Ancak Türkiye bir türlü bu uygulamaya geçemedi. 18 yaş üstü için denetlenebilir küçük ev modelleri yaratılmalı. Yurtların yerine getirilebilecek uygulama sizce ne olmalı? îyi denedenecekse, koruyucu aile modeline geçilebiür. Ama 40 aileyi denetlemektense, 40 ço~ cuğu bir araya getırip bakmak daha kolay geliyor. Eğer bir yenilik yapacaklarsa bütçe ve eleman şart. Önce bunun farkına varsınlar. Yakın yaş gruplarmdaki çocukları bir arada tutan köylere ihtiyaç var. Bu uygulamalar için maddedeki bir değişiklik yeterli. KİTAPUR KATAloqu2005 AlfAbETİk > OSMANII ÎARİhi > TÜRİİ Dili VE > SANAT TARİkİ'ŞEkİR TARİhlERİ SHÇEK sitesinde yer alan bilgilere göre, SHÇEK Yetiştirme Yurtları Daire Başkanhğı'na baglı 109 (39 kız, 62 erkek, 4 karma) yetiştirme yurdunda 3420'si kız, 7089'u erkek olmak üzere 10509 çocuk koruma altında. 86 çocuk yuvasında ise 9096'y< aşkın korunmaya muhtaç çocuk bulunuyor. Bütiin bu olup bitenleri yurtların kapatılacağının sinyalleri olarak mr görmeliyiz? Bugüne kadarki kuıumsal bakım üzerine odaklanmış çalışma, bir yerde iflas edecekti ve et ASKERSİVİL BÜROKRAT, SİYASETÇİ, TÜM ULUS Bu kitaplan okuduktan sonra tekrar tekrar düşünmeli, kimler nerede hata yaptı? PAZARIN PENCERESİNDEN AVRUPALILAR ve AMERİKALILAR Aynı Ülkenin Çocuklarını Vuruşturuyordu. SİYASİLER ve GENERALLER Ne Yapıyorrlu? Yöniimüzü Döndüğümüz İhtilâlci Subaylar Selçuk Erez Coşkun Kırca ekolü B enim devam ettiğim okullardan biridir Coşkun Kırca: Her hafta onu ziyaret eder, hem Türkiye'de, hem de dış âlemde olup bitenlerin en doğru, en akla yatkın irdelenmelerini ondan dinler, çok şey öğrenirdim. Olağanüstü pırıltılarla dolu zekâsı ve süreklı olarak izlediği siyaset, felsefe yayınları makalelerinde de yansırdı: Bunları biriktirirdim. Milliyet Yayınları arasında yer almış "Devlette Yozlaşmayı Yenmek" başlıkh kitabı, Kurucu Meclis üyeliği, milletvekilliği, büyükelçılığı ve bakanlığı sırasında edindiği izlenimlerin ürünüydü; devletin yozlaşmaması için, daha verimli çalışması için ne yapılması gerektiğini anlatan yapıtların en iyilerindendi. Laiklik, Kırca'nın en önem verdiği konuydu. Laikliğin tanımını çarpıtmak, kuşa çevirip yok etmek isteyenlere bu kavramın en güzel tanımlamasını kKİTAPÇIlARDA 712 Sayla ^îdTAPçnüJ Türk Ordusu İçindeki Gizli İhtilâl Örgütleri FotoğMfUr, Bclgeler. [.«ıııkUı. AnıUrLı 19641994 DönıMnl ERSAL YAVİ Günümüz Türklyesi N e d e n Böyle Oldu? "Bu büyük oyunun senaryosunu kimler yazıyor?" "Koskoca bir Devlet, tcrörlstlcrin kaı>ısındAydı. SonuncU blz bunlarU, re|lmimizi değistlrerck basa tıktık!" YAZICI YAYINCILIK HalLI Rjfat Pa*a Cad 182/B tZMİRTel 0131 44185 04 D«filtım A U A l O Z U 511 5 3 0 3 YENİ ÇlZGİı 0 l\l liO'ıl >0 İKİ Aj 0 112 171 1b 4*. ALTAVı ü l\l 483 « yaparak cevap veriyordu: "Laiklik, devletin, organlarının ve idarenin, işlem ve eylemlerinde dini nitelikteki kuralları uygulamak amacıyla hareket edemeyecekleri anlamına gelir. Laik devlet, dünya işlerini, toplumun ihtiyaçlarına bakarak düzenler ve Tann'dan geldiğine inanılan emirlere itaat edip etmemeyi vatandaşlarının kişisel vicdani takdirine bırakır... Böyle olunca kişilerin din ve vicdan hürriyetı laik devlette tamdır." "Devlet, dini faaliyetlerin kendi varhğına ve temellerine karşı olmamasını her dönemde sağlamak istemiştir. Din ve vicdan hürriyetlerinin en üst düzeyde bulunduğu devletlerde bile devlet, dini faaliyetlerin kendi varlığına, temellerine, milli güvenliğe, kamu düzenine aykırı olmasına karşı çıkmıştır... Osmanlı padişahı, hilafet, üsdenmekle, gerçekte dini bir nıtelik almıyor, halife sıfatı ile her çeşit dini faaliyetlerı, Şeyhülislam vasıtasıyla gözetim ve denetim altına sokuyordu." Ben, çocuklarıma laikliği, Kırca'nın kitabından okuyarak anlatttm: "Hıristiyanlığın hukuku ile îslamiyetin ve Museviliğin hukuku arasında çok fark vardır. îslamiyette ve Musevilikte, dünya ışlerme ilışkin hukuk kuralları, insan hayatının her alanına yayılan ve yüzyıllardır yerleşmiş bir yorum içinde sertleşmiş, katılaşmış kurallardır... Bu dinlerin belirli bir yorumu ise kurallarının içeriği açısından devlete müdahale etmek eğilimindedir. insan hakları kavramını kendine dayanak yapan bir devletin, ne erkeğin kadın karşısında ustünlüğünü, ne hırsızın elinin kesilmesini, ne dinin, yaradılışa dair dogmalannın eğitim ve toplumsal hayatın her alanında benimsenmesini ve herkesin de bunları benimsemeye zorlanmasını kabul etmesi duşünulebilir... Ya bu tarzda yorumlanan din, devleti hâkimiyeti altına alacaktır ya da devlet, dinin kendisini hâkimiyeti altına almasına müsaade etmeyecektir!" 1994'te yayımlanmış olan bu eseri yeniden bastırılmalıdır. Oluşumu ve sürdürülmesi için pek çok çaba gösterdıği Cîalatasaray Unıversıtesi'ne düşer bu gbrev. Makalelerınden yapılacak derlemeler de bu ülkenin sorunları konusunda düşünenlere çok değerlı kaynakları oluşturacaktır. Yaşamım boyunca derslerini zevkle izlediğım ve maalesef bıtiremediğim bir okuldur Coşkun Kırca...•
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear