06 Ekim 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

23 MAYIS 2004 / SAYI948 TİYATRO 15 Çağdaş insanı tragedyası 14. Uluslararası Tiyatro Festivali'ne "Oidipus Sürgünde" adlı oyunla katılan Stüdyo Oyuncuları, aynı oyunu Yunanistan'da yapılacak Tiyatro Olimpiyatları'na taşıyacaklar. ŞAHÎKA TEKAND'ın yazdığı ve yönettiği oyun sürgünde bir kralı anlatıyor... tpek Ozbey tüdyo Oyuncuları, bu yıl Uluslararası îstanbul Tiyatro Festivali'nde yine farklı bir oyunla izleyiciyle buluşuyor. Geçen yıl Delfi'degerçekleştirilen Antik YunanBuluşması'na Oidipus Nerede adlı oyunla katılan Şahika Tekand ve ekibi yabancı basına övgü dolu başlıklar attıracak bir başarı kazanmıştı. Bu yıl tiyatro festivalinde 'Oidipus Kolonos'ta' adlı oyunu sahneleyecek olangrup, Yunanistan'da gerçekleştirilecek Tiyatro Olimpiyatları'na da davet edildi. Mahkeme düzeni içerisinde geçen oyunda sahne düzeni kadar dikkat çeken bir diğer unsur da oyuncu kadrosunun çift meslekli olması. Tekand, mimarlar, doktorlarve iktisatçılardan oluşan ekibi için, " Eğer devlet destekli ödenekli bir tiyatro değilseniz, çok meslekli tiyatro sanatçılarının inat, arzu ve fedakârlık göstermeleri kaçınılmazdır" diyor. Sormak.kuşkuduymak ve cevap aramak isteyenler Oidipus Sürgünde adlı oyunu bugünsaat 15.00'te Enka Oditoryumu'nda izleyebilir. Tiyatro Festivali'ne Sophocles'in 'Oidipus Kolonos'ta' tragedyası üzerineyeniden yazdığınız Oidipus Sürgünde adlı oyunla katılıyorsunuz. Oidipus Sürgündenasılbir oyun? Oidipus Sürgünde adından da anlaşılacağı gibi memleketinden sürulmüş bir kralın, ama daha çok bir insanın, yerleşmeye, kendini kabul ettirmeye çakştığı yeni bir kentte, kendisiyle ilgili ön yargıları sarsarak, gerçeği anlatmaya çalıştığı bir oyun. Sophocles'in orijinal tragedyasında da Kral Oidipus.Thebai kentinden sürüldükten sonra Atina'ya sığınır ve burada huzur içinde ölür. Bizim oyunumuzdaysa suçlanarak sürgün edilmiş olan Oidipus, bir "öteki" olarak gittiği bu yeni kentte yerleşik ön yargıları sarsarak gerçeği ortaya çıkarır ve bunu her zamanki gibi doğru soruları sorup yine doğru cevapları vererekyapar. tlginç bir sahne ve ışık düzeniniz var. Bir mahkeme düzeni içinde oynuyorsunuz. Bunun anlamı ne ? Daha önce de söylediğim gibi Oidipus hakkında bildiğimiz her şeyi bir kez daha sorguladığımız bir oyun bu. Bu nedenle, oyunu bir mahkeme oyunu haline getir S dim. Oyunda, Oidipus'u suçlayanlar, lehine tanıkhk edenler, kendısinin savunması ve bir yargıya varacak olan bir kent halkı var. Işık ve sahne düzeni bu mahkeme oyununu şimdiki zamanda oynanan "gerçek" bir oyun sııreci haline getirecek ve tam da oyunun oynandığı ana ait gerilımi ortaya çıkaracak ortamı yaratıyor. Işık seyircinin gözü haline gelerek oyuncuları sorgulayan, kendisine cevap vermek zorunda bırakan zorlayıcı bir unsur halinde kullanılıyor. Kral Oidipus'un bu mahkeme düzeni içindekiişlevine? Kral Oidipus, bir trajik figür olarak biz çağdaş insanların hiç olmadığımız her şeyi ifade eden bir figür. Soru soruyor, cevap anyor. tnançlan ve ilkeleri var. Gerçeği ortaya çıkarabilmek için kendi felaketini bilegozealıyor. Günümüz insanı tragedyasını yitirdi, soru sormaktan vazgeçti diyorsunuz, bunun farkına vardığımız ya da varamadığımız ne gibi eksileri var? Çağdaş insan her şeyi televizyondan ya da internetten kendisine verildiği kadar biliyor vehiç sorgulamadan bunların doğru olduğuna inanıyor. Çünkü böylesı hem kolay hem konforlu. Tıpkı kuyunun dibindeki kurbağa gibi dünyayı kuyunun ağzı kadar görüyor. Bu gerçekten trajik değilmı? Tiyatro Festivali kuşkusuz başanlı bir organizasyon, peki yeterli mi? Uluslararası Istanbul Festivali aslında yıllar içinde dünyada çok önem verilen ve yüksek prestijli bir festival olmayı başardı. Bu festivalin ülkemize getırdiği pek çok sanatçıyı dünyanın birçok yerindeki festivaller programlarına almayı başaramıyorlar. Bizler Istanbul'da bu açıdan çok şanslı dönemler yaşadık. Fakat tiyatro diğer sanat dallan kadar popülerolmadığı ve tabiı kı kârlı olmadığı için, festivali de yeterli katkı ve desteği bulamıyor. Oidipus Sürgünde ile bu yıl yine Yunanistan'da gerçekleştirilen Tiyatro Olimpiyatları kapsamındaki Antik Yunan Draması Buluşması'na katılıyorsunuz. Oyunlar olimpi yatlara davet edilirken ne gibi kıstaslar aranıyor? Bızim ikı yıl önce "Oidipus Nerede" adlı oyunumuz da Tiyatro Olimpiyatları kapsamındaki Delfi'deyapılan 11. Antik Yunan Draması Buluşması'na katılmış ve festivalin en başarılı oyunu olarak karşılanmıştı. Bu yıl ayrıca Sophocles'in doğumunun 2500.yılı. Bu tarih festivalin 20.yılı kutlamalarına denk geliyor Bu nedenle dünyada yedi ülke ve yedi yönetmen seçildi. Gerçekten, bütün dünyanın dikkatinin üzerinde olacağı bir festival. Üstelik spor olimpiyatları ve kültür olimpiyatlan da bu yıl Yunanistan'da gerçekleşeceği için son derece heyecan verici bir sene. Oyunu festival ve olimpiyatlarda sergiliyorsunuz. Peki geriye kalanlar nasıl izleyecek ? Eğer kış sezonu içinde bu denli büyük birprodüksıyonunsahnelenebileceğibir sahne bulursak ızlenebilir Aksi halde, yurtdışında çok daha fazla seyredilen bu oyunlar kendi ülkesinde pek izlenme fırsatı bulamaz Bir önceki olimpiyatların en başarılı oyunu olarak kabul edilen ve yurtdışında sahnelenen "Oidipus Nerede" adlı oyunumuz kendi ülkemızde ancak altı kez sahnelenebildi. Buna eskiden üzülüyordum. Amaartıkbirazbıkkınımgaliba. îçimden, ülkesinin tiyatrosunun elde ettiği bu başarıdan haberi bile olmayan yetkililere "ben gıdiyorum, sizın gelmeye niyetiniz yoksa siz bilirsiniz" demek geliyor. Yurtdışında basını ayağa kaldıran bir oyun bu ülkede kimsenin kıknı bile kıpırdatmıyorsa bu, oyunun ya da topluluğun kaybı değildir. • Kötü dergi 'Meme' \ylık mizah dergisi Meme'nin kadrosu, usta çizgi romancılarla çenç yeteneklerden oluşuyor. Dergiyi, çalışanları, şekil olarak )enzerleriyle "aynı", içerik olarak ise "farklı" diye tanımlıyor. ı^ağmur ]ezzari ir mizah dergisi daha okurla buluştu:Meme. 64sayfavetamamırenkli. lOObinbaskıylapiyasaya çıkan Meme'de 11 *i çizer, diğerleri yazar ve grafiker olmak üzere 15 kişi çalışıyor. Dergide, Rewhat Arslan, Halil Incesu, Işık Özbay, Taylan, Öğünç Ersöz, Imam Cici, Yahya, Mehmet Ilhan, Ayşe Yıldırım, Tuncay Batıbeki, Semra Can, Yunus Çömlek, Ahmet Gölbaşı, Ferzande Kaya çizgi ve yazılarıyla, Haluk Egeli, M. Ali Izmir, Özlem Aybek, Abdurrahman Kaya, Memet Aydemir, Hamdi Kırdök yazı ve fotoğraf çalışmalarıyla, Sencer ise vinyetleriyle yer alıyor. Meme ekibinden Ferzande Kaya veRewhat Arslan sorularımızıyanıtladı: Meme'nin diğerlerinden farkı nedir? R. Arslan: Biz derginin boyutunu da mizah malzemesi olarak kullanıyoruz. Bütün olarak da diğerlerinden ayn bir mizah tarzımız var. Bu dergi sürekli değişecek ve dönüşecek. Diğer dergilerin kemikleşmiş bir tarzı ve bir okur kitlesi var, sayfaları belli. Biz ise var olan okuru değiştirebiliriz, dönüştürebiliriz diye düşünüyoruz. Yani biz yapılmayan şeyleri yapmaya çalışacağız. Ne gibi şeyler mesela? R. Arslan: Biz daha rahat olmaya çalışıyoruz. Her sayıda de Meme Dergisi yazar ve çizerleri, en büyük rahathklarının "biz bize" bir ortamda çalışmak olduğunu söylüyor. Dergide "usta, patron, editör" bulunmuyor. B ğişik bir format deneyebiliriz örneğin. Yani bu sayıda olan bazı sayfalar bir dahaki sayıda azaltılabilir, okur tarafından beğenilmeyen şeyler dergiden çıkarılabilir. Derginin üçüncü sayfasında neden Atatürk resmi var? F. Kaya: Çünkü bizim okurlarımız en çok ortaokul ve lise öğrencileri arasından çıkar. Lisedeyken de mizah dergileri ders kitabının arasına konur, öyle okunur. Ders kitaplarını açtığınızda önce Atatürk'ü görürsünüz, sonra sıkıcı konular geür. Bizim dergimizde de önce Atatürk'ü görüyorsunuz ama sonra sıkılmıyorsunuz, eğlenceli şeyler okuyorsunuz. R. Arslan: Bu, ilk sayı için düşündüğümüzbirşeydi. Derginin içeriği nasıl olacak? R. Arslan: Mizah dergileri sadece çağnşımlar kullanırlar. Içerikle o kadar ilgilenmezler. F. Kaya: Iki türlü mizah dergisi var. Haftalık ve aylık olanlar. Haftalık olanların mecburen ülke gündemiyle derdi var. Ama bizimki gibi dergiler karikatürün çizgi romanlaştırılmış şekli. însanlargünlük hayatın sıkıntılarından, iş stresbden, ders sıkıntısından, vs. kaçtıklarında buraya sığınıyor. Çünkü bu dergiler bomboş. Biz de kendimize "hiçbir derdi olmayan dergi", "kötü, pis, şerefsiz dergi" diyoruz zaten. "Entelkuntel değil, mesajkaygısı yoktur, ahkâm kesmez" diyoruz. Yani bizim dergimiz sıfır noktasında. F. Kaya: Bizim en büyük rahatlığımız biz bize çalışıyor olmamız. Yani usta, patron, editör yok. Gerçi künyede ben patron, Rewhat editör olarak geçiyor ama zorunluluktan. Mizahın sihri de burada, mizahta tabu ve değer yargısı olmamalı. Neden "Meme"? F. Kaya: İlk başta piyasadaki diğer dergilerin isimleri çoğunlukla hayvanların isimlerinden geldiği için dergiye bir insan ismi koymayı düşündük. Ortaya Türkıye'de en çok kullanılan isimlerden biri olan MEMET ismi atıldı. Sonra Memet'in bir harfini düşürüp "Meme" yaptık. Bir de meme, dişiliği temsil eder. Bizim dergimiz de her ne kadar erkek ağırlıklı olsa da aslında dişi karakterde bir dergi. Dergiyi okurken ansızın karşımıza çıkan adamlar da neyin nesi? F. Kaya: Bu sinir bozucu bir şey. Dergiyi almışsın, okuyorsun, birdenbire karşına hiçbir şey yapmayan bir adam çıkıyor. Okurdan da tepkiler geldi, "Bu ne sinir bozucu bir şey, bu adamlarneböyle" diye. Dergilerde alışılagelmiş bir format vardır, bir çizgi öykünün arkasına bir yazı koyarlar, sonra bir çizgi öykü daha, böyle devam eder. Biz bu formatla onu da kırdık. R. Arslan: Hepimizin gündelik hayatında bir sürü komiklik mevcut ve bu komiklikleri yansıtmak bize çok zevkli geliyor. Biraz şaka dergisi gibiyiz. Kendi kendimize eğleniyoruz yani. • Çalışanları Meme dergisini şöyle tanımlıyor: Meme'nin bir iddiası yoktur. Meme'nin mesaj kaygısı yoktur. Meme'nin kimseyle bir alıp veremediği yoktur. Meme'nin bir kişiliği yoktur. Meme delikanlı dergidir, ama bunun yani sıra, kişiliksizdir, tipsizdir, ötekidir, düşkündür, şerefsizdir, alçaktır. Erkek durduğuna bakmayın, o aslında bir dişidir, bütün varlıkları doğurandır. Kalıcı değildir, entel değildir, sanat kaygısı barmdırmaz. MEME bağırır, çağırır, küfreder, döver ama aynı zamanda sever. Ama asla, ama asla, ama asla ahkâm kesmez ve kesmeyecektir. Elıssa Gardıron u görrmek istediniz
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear