05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 Son Araştırmalardan Gestwicki ve ekibi (Michigan Üniversitesi) bir madde listesinde biyokimyasal yöntemlerle, cryAB’nin biçimini sağlamlaştırarak, bozulması önleyen maddeler ararken 32 umut verici adaya rastlamış. Laboratuarda test edilen “madde 29” protein topaklarının oluşmasını engellediği gibi topakları kısmen de çözmüş. Bu madde daha sonra genetik değişimden geçirilen fareler üzerinde denenmiş. Söz konusu madde tedavi edilen merceklerin durumunu iki hafta içinde önemli bir şekilde iyileştirmiş. Yeni etki maddesi yaşlı insanlardan alınan göz mercekleri üzerinde test edilmiş. Sonuçlara göre yeni etki maddesi merceğin içindeki çözünebilir protein miktarını yüzde on sekiz artırmış. Portakal üretimiyse kuraklık nedeniyle tehlikede. Brezilya’da üretilen portakalın yüzde sekseni Sao Paola’da ekiliyor. Burada artık yoğun sulama gerekiyor. Oysa 1960’lı ve yetmişli yıllarda gerek yoktu. Kaliforniya ve Florida’daki önemli portakal yetiştirme bölgeleri de su kıtlığı veya deniz seviyesinin yükselmesine bağlı olarak yer değiştirecek. Dünya genelindeki fındığın yüzde sekseni Türkiye’de üretiliyor. 2014’teki rekoltenin beklenenin çok altında olması nedeniyle dünya piyasasındaki fındık fiyatları ikiye katlanmıştı. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) bu örneklerle sera gazı emisyonunun önemli ölçüde düşürülmemesi halinde insanlığın nelerle karşı karşıya kalacağını göstermek istiyor. CBT 1496/20 Kasım 2015 Köpekler sadece bir gece uykusuz kaldıklarında bile ensüline karşı üçte bir oranında daha az reaksiyon göstermişler. Sadece yağlı yiyeceklerle ise ensülin duyarlılığı yüzde yirmi bir düşmüş. Ancak yağlı yiyecek yüzünden ensülin dirençliği başlamış ise uykusuzluk altı ayın sonunda etkili olmamaya başlıyor.. Bilimsel adı Procambarus fallax forma virginalis olan bir tatlı su yengeci dünyanın birçok yerinde yaygın. Madagaskar’da ise o kadar hızlı çoğalıyor ki hem ekolojik hem de ekonomik açıdan zarar veriyor. Mesela pirinç tarlalarını yiyip, bitiriyor. Bu yengeç türünün sadece dişisi bulunduğu için Alman zoolog Günter Vogt yengecin klonlama yoluyla ürediğini gösterdi. Farklı kaynaklardan toplanan yengeçlerin kalıtımını inceleyen araştırmacı, tümünün özdeş olduğunu ve tek bir genetik farklılık saptamadığını söylüyor. Bunların kalıtımlarında hayvanların eşeysiz üreyebilmelerini sağlayan “bir şey” meydana gelmiş diyor araştırmacı. Bu yengeçlerin bıraktıkları triploid yumurtalar kendi kendilerine, herhangi bir döllenme olmadan yetişkin yengeç olarak gelişiyor. Bilim insanları kalıtımda meydana gelen “bir şeyin” yengeci ayrı bir tür haline getirmekle kalmayıp kalıtım malzemesini de fakirleştirdiğini gördü. Procambarus yengeci kanser araştırmaları için farelerden hatta arı ve çekirgelerden daha uygun bulundu. Arıların laboratuvarda yetiştirilmesi imkânsız gibi ve çekirgelerden de herkes iğreniyor diyor uzmanlar. Yeni yengeç türü kansere çare olacak mı? Kansızlık tedavisinde az demir daha etkili Katarakta karşı yeni bir etki maddesi Dünya genelinde körlüğe en fazla yol açan katarakt, yakın bir zamanda ilaçlarla tedavi edilebilecek. Amerikalı bilim insanları göz merceğinin donuklaşmasını önleyen hatta tedavi eden bir etki maddesi keşfetti. Göz merceğimiz içindeki yoğun proteinler sayesinde kırılma kuvvetine sahiptir. Merceğin saydam kalabilmesi için yaşamın ilk evresinden kalma proteinlerin yaşlılığa kadar çözünmüş halde kalmaları gerekiyor. Bundan ?Akristalin (cryAA) ve ?Bkrisalin (cryAB) koruyucu proteinler sorumlu. Bu kristalinler bozuldukları zaman proteinler topaklanıyor ve mercek saydamlığını kaybediyor. Katarakt sadece hastanın gözüne ameliyatla hastanın gözüne yapay bir mercek takılarak tedavi ediliyor. Dünya genelinde yetmiş yaşın üzerindeki insanların yarısında katarakt görülür. Araştırma yazılarını Science dergisinde yayımlayan Jason bildik sıcaklık süreçlerini ve yağış tahminlerini altı üst etti. Yüksek sıcaklıklar birçok bölgede buharlaşmaya neden olur ve bu da genelde kuraklığı beraberinde getirir. Ayrıca sel baskınlarına neden olacak aşırı yağışılar da bekleniyor ki bu durumda bitkiye zarar veren etkenler daha hızlı yayılacaklardır. Ayrıca büyüme evreleri ve toprak kalitesi de değişecek. Özellikle de kahve, muz, portakal ve fındıkta şimdiden kayıplar yaşanmaya başlandı. Dünya genelindeki kahvenin yarısı Brezilya ve Vietnam’da ekiliyor. Ve son on yıllarda yaşanan su kıtlığı kahve üretimini önemli ölçüde düşürdü. Vietnam iklim değişiminden en fazla etkilenen ülkelerin başında geliyor. Brezilya’nın ise 2070 yılına dek kahve ekimi için uygun olan alanların üçte birini kaybetmesi bekleniyor. Küresel açıdan bakıldığında kahve ekim alanlarının yarısının, yüzyılın ortasına kadar yok olabileceğini söylüyor uzmanlar. Üçüncü büyük muz ihracatçısı olan Kolombiya’nın da 2060 yılına dek muz ekimi için uygun olan topraklarının yüzde altmışını kaybetmesi bekleniyor. İklim değişimi kahve Uykusuzluk, ensülin keyfini de bozacak dirençliğini İklim değişimi doğuruyor Sadece birkaç gece uykusuz kalmak bile altı ay yağlı yiyecek yemek kadar etkili olabiliyor. Köpeklerle gerçekleştirilen bir araştırma iki durumda da ensülin metabolizmasının alt üst olduğunu gösterdi. Beynimizin öğrenilenleri işlemek ve metabolizma atıklarını temizlemek için dinlenme evresine ihtiyacı vardır. Dinlenmeye vakit ayrılmadığında ise beyin zarar görüyor ve bellek zayıflıyor. Uyku ritmimiz gürültü veya ışık yüzünden bozulduğunda depresyon ve şişmanlık gibi sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor. Bu yüzden de vardiyalı çalışanlarda diyabet diski daha yüksektir. Diyabetin bir ön evresi ensülin dirençliğidir. Bu durumda hücreler ensülin hormonuna karşı daha az duyarlı reaksiyon gösteriyor ve kandan daha az şeker alıyorlar. Beden, kan şekeri seviyesini uygun seviyede tutabilmek için daha fazla ensülin üretmek zorunda kalıyor. Bunun sonucunda ise diyabet, şişmanlık ve kalpdolaşım hastalıkları ortaya çıkıyor. Köpeklerle gerçekleştirilen deneyler sonucunda ortaya ilginç sonuçlar çıkmış. Kansızlığa karşı günde çok sayıda demir hapı alındığında, yararlı etkisi daha az etkili oluyor. (Blood dergisi). Bedenimiz 7 gram kadar demir içerir, bunun yarısından fazlası kana kırmızı rengini veren hemoglobinde bulunur. Demir eksikliği kansızlığa yol açabilir. Demir eksikliği, kanama yüzünden ve yeterli C vitamini, hayvansal ürün ve baklagil içermeyen tek tip beslenme ile kendini gösterir. Demir eksikliği her gün alınan demir haplarıyla gerçi dengeleniyor ve doktorlar ağır vakalarda günde birden fazla hap önerebiliyor. Fakat kansızlık tedavisi o kadar basit değil. Yüksek dozda demir zehir etkisi yaptığından bedenimiz çok az bir kısmını alır. Bunun sorumlusu ise protein benzeri bir molekül olan hepsidindir (hepcidin). Hepsidin kandan bağırsağa da geçiyor ve burada yiyecek bulamacındaki demirin ne kadarının bedene girebileceğine karar veriliyor. Zürih Federal Teknik Yüksek Okulu’ndan (ETH) Dieogo Moretti, hepcidinin bağırsaktaki demir emilimini sanılandan daha fazla bloke ettiğini saptadı. Bu da demir eksikliğinin daha fazla tabletle tedavi edilmesini zorlaştırıyor. Araştırmacılar dozun azar azar alınması halinde kansızlığın daha iyi tedavi edilebileceğini düşünüyor. Nilgün Özbaşaran Dede nilodede@hotmail.com Üçboyutlu yazıcılarda plastikle hemen hemen türlü objeyi basmak mümkün. Üstelik yazıcılar son zamanlarda ucuzladı da. Kaliforniya Üniversitesi’nden Shirin Oskui, zebra balığı (Danio rerio) embriyo araştırması için üçboyutlu yazıcı için özel parçalar üretmiş. Fakat embriyolar plastik parçalarla temas edince balıklar ölmüş. Oskui bunun üzerinde iki farklı 3D yazıcısından çıkan ürünlerin zehirliliğini test etmiş. Yazıcılardan biri objeleri erimiş plastikten üretirken, diğeri sıvı sentetik reçineden üretiyordu. Araştırmacılar iki sistemle de çok sayıda ince plakalar ürettikten sonra bunları, içleri zebra balığı embriyosuyla dolu havuzlara bırakmışlar. Bu şekilde iki sistemin de balık embriyoları için zehirli olduğu ortaya çıkmış. Yapay reçinenin etkisi ise 3D yazıcıdaki tehlike çok daha büyük. Sadece üç gün sonra balık embriyolarının yarısı, yedi gün sonra ise hepsi ölmüş. 3D yazıcıları aslında mini fabrikalardır. Fakat artık 3D yazıcılarını hiç düşünmeden evlerimize taşıyoruz. 3D ürünlerinin hangi koşullarda insanlar için tehlikeli olduğu henüz bilinmiyor. Ama en azından bazı 3D objeleri zehirden arındıracak bir yöntem var. Araştırmacıların saptadıkları gibi basit bir UV ışını uygulaması bile plastiğin ve yapay reçinenin zehrini azaltıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear