29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

kitap Lancet Global Health dergisindeki araştırmaya göre dünya genelinde her yıl 650.000’i aşkın çocuk vereme yakalanıyor. Bu sayı Dünya Sağlık Organizasyonu (WHO) tarafından açıklanandan %25 daha yüksek. Araştırmayı yöneten Peter Dodd gibi uzmanlar, sağlıkla ilgilenen politikacıların, hastalığın yayılmasını önleyecek dev bir şansı kaçırdıklarını söylüyor. WHO, tahminlerini bundan sonra yayımlanacak araştırma için gözden geçirme kararını aldı. Verem veya tüberküloz tanısı çocuklarda zor olabiliyor. Genç insanlar, yetişkinlere kıyasla daha az bakteri taşırlar. Bu yüzden de gerekli örnekleri almak zorlaşabiliyor. WHO 2010 yılında, dünya genelinde her yıl 530.000 kadar çocuğun vereme yakalandığını açıklamıştı. Fakat Sheffield Üniversitesi, Imperial College London ve Global Alliance for TB Drug Development birliği bilim insanları bu sayının gerçeği göstermediğini söylüyor. Ayıca verilerin özellikleri de farklı ve çocukların hastalık bulaştırmadıkları düşüncesi de hastalığı gözden kaçırıyor. Bilimciler matematiksel bir model geliştirdi. Bakterilerin doğal davranışlarını, evlerdeki hasta yetişkin sayısını ve 22 ülkedeki en yüksek hastalık oranlarını dikkate alan bu sistemle, kaç çocuğun hastalanmış olması gerektiğini gösteren bir tahmine ulaşıldı. Şu sıralar yaklaşık 15 milyon çocuğun veremli bir yetişkinle aynı evde yaşadığı düşünülüyor. Neredeyse 53 milyon çocukta hastalığın her an bulaşıcı biçime dönüşebilecek pasif biçimi bulunuyor. Bu tahminler her yıl aktif vakaların üçte ikisinin gözden kaçırıldığını gösteriyor. Veremli çocuk sayısı çok fazla şekerli ve düşük karbonhidratlı yiyecekler öneriyor. Yiyeceklerdeki karbonhidratları belli başlı bitkisel liflerle değiştirmek iyi bir yol diyor Savaşkan. Çünkü lifler hastalara doymuşluk hissi vermenin ötesinde en azından kötü huylu beyin tümörlerine sahip hastalarda da tedavi edici etki yapıyor. Hangi liflerin kötü huylu beyin tümörü hücreleri üzerinde daha etkili olduğunu öğrenmek isteyen uzmanlar, hücre ve hayvan deneyleri sonucunda özellikle de biyokaninin çok etkili olduğunu fark etti. Biyokanin özellikle de nohut, soya fasulyesi ve kızıl yoncada bulunur. Uzun bir süredir eczanelerde reçetesiz olarak satılan söz konusu bitkisel madde menopoz sorunlarına karşı kullanılıyordu. Önemli bir yan etki yaratmaması da kanser hastaları için iyi, sonuçta hastaların bünyesi zayıftır. Bununla birlikte kanser hastaları biyokanin maddesi doktorlarına danışmadan kullanmamalı. Ancak aynı maddenin doğrudan doğruya gıdalarla alınması kanser hastaları için bile zararsızdır diyor araştırmacılar. Erlangen Üniversitesi bilim insanları, kanser hastalarının az şekerli ve bol lifli bir diyetle beslenmelerini öneriyor. Sindirilemeyen bitki liflerinin, kalınbağırsak kanserinin önlenmesinde de işe yaradığı daha önceleri gerçekleştirilen araştırmalarla kanıtlanmıştı. Kadınların En Güzel Tarihi Françoise Heritier , Michelle Perrot, Nicole Bacharan, Sylviane Agacinski İş Bankası Kültür Yayınları / Tarih Dizisi Türkçesi: Yonca Aşçı Dalar Kadın olmak ne demektir? Bir kadın olarak erkekler dünyasında nasıl yaşanır? Bu sorunun yanıtı her çağda değişiyor. Değişmeyen şey ise önyargılar: Kadın cinsi zayıftır; “ikinci cinstir”; erkekten aşağıdır; hükmedilen, boyun eğendir. Kadın doğasının özgürce yaşanabildiği huzurlu bir dönem oldu mu hiç? Büyük büyük anneannelerimiz, aşklarını ve anneliklerini nasıl yaşıyorlardı? Erkekler eşlerinin karnını denetimleri altına almayı ilk ne zaman akıllarına koydular? Çağlar boyunca kadınlar, çocukluklarını, ergenliklerini, olgun yaşlarını ve yaşlılık yıllarını nasıl geçirdiler? Onlara ne gözle bakıldı? Bir yanda tüp bebek uygulamaları yapılırken diğer yanda “namus” cinayetlerinin işlenebildiği günümüzün çelişkili dünyasında bu konuda neredeyiz peki? “Kadınların En Güzel Tarihi”nde kendi alanlarında uzman dört kadın işte bu soruların yanıtını arıyorlar. Siyaset bilimci Nicole Bacharan, Antropolog Françoise Heritier, kadın tarihi uzmanı Michelle Perrot ve düşünür Sylviane Agacinski’ye sorular yöneltiyor. Kuşaklar boyunca krallar, din adamları, babalar ve kocalar tarafından dayatılan ahlaki, sosyal ve cinsel baskılara karşı verilen sessiz savaş, uzun ama henüz sona ermemiş bir yürüyüş burada anlatılan. Bacharan’ın akılcı soruları sayesinde Heritier’den cinsiyetlerarası değer ayrımcılığının her dönemde ve her yerde baskın olduğu dünyamızda, kadınların içine tohum bırakılan bir kap, bir “tencere” görevi gördüğünü, babaların ve ailenin erkeklerinin kadınlar üzerinde kurduğu değiş tokuş sistemini, en başından beri erkeklerin cinsel arzularının kontrol edilemez olduğunu ve aksine “kadınların nazik, kırılgan doğası” gereği cinselliğe her zaman gerek duymadığını, evde hizmet ve cinsel zevk aracı olarak kullanıldığını dehşet verici örneklerle öğreniyoruz. Françoise Heritier, kadına uygulanan baskıyı anlatırken antik Yunan’da Platon ve Aristoteles’in kadına bakışını da işliyor. Kadın tarihi uzmanı Michelle Perrot ile söyleşinin yer aldığı ikinci bölüm daha bebeklikten başlayarak kadınlığın evrelerini anlatıyor. Kız çocuğun eğitimden mahrum bırakılması ile başlayan evrim daha sonra ileride iyi eş ve iyi anne olmaya yönelik bir eğitim verilmesine, evlenmeyi reddeden, manastırlara kapatılan ve bir erkeğe ait olmadıkları için “herkese ait olan” ve “kötü yola düşen” kızların ya da büyük büyük annelerimizin can yakıcı kaderlerini okuyoruz satır satır. “Karma bir dünyaya doğru” isimli üçüncü bölümde ise Bacharan konuyu bugüne ve geleceğe taşıyor, sözü felsefeci düşünür Sylviane Agancinski alıyor. Felsefeci olarak okuduğu çoğu metnin erkek diliyle yazıldığının ve hâlâ dilde erkek dişi ayrımı varken, toplumlarda kadın erkek eşitliğinin tam olarak sağlanamayacağını söylüyor Agancinski. Kötü h u y l u beyin tümörü için terapi olanakları çok kısıtlıdır. Tıp her hastaya yardım edemiyor. Bilim insanları bu konuda çok sayıda araştırma yapıyor. Almanya’daki Erlangen Üniversite Kliniği’nde çalışan İlker Eyüpoğlu ve Nicolai Savaskan, bitkisel liflerlerin tümör hücrelerinin büyümesini yavaşlattığını ve daha az kötü huylu hale getirdiğini saptadı. Aslında bir süredir kanser hastaları için çeşitli diyet ve yiyecek türleri üzerinde tartışılıyor. Kanser hücrelerinin büyümeleri için şekere ihtiyaç duydukları kesin. Uzmanların birçoğu bu yüzden düşük Kötü huylu beyin tümörüne karşı nohut ve soya Nilgün Özbaşaran Dede [email protected] CBT 14287 / 1 Ağustos 2014 Bazı pestisitler yalnızca arı ölümleri üzerinde etkili olmakla kalmayıp ötücü kuşların sayılarını da azaltıyor. Böcek ilaçları her ne kadar doğrudan doğruya kuşlara zarar vermiyorsa da yiyecek rezervlerini çalıyorlar. Yaygın kullanılan ve tartışmalı olan “Imidacloprid” maddesinin etkisi bu sonucu verdi (Nature). Imidacloporid, tıpkı Clothianidin ve Thiamethoxam gibi böcek ilaçları gibi neonikotinoidler ailesine dahil. Kullanımı arı ölümleriyle ilişkilendiril dikten sonra örneğin Avusturya gibi bazı ülkelerde yasaklandı. Hollanda’daki Radboud Üniversitesi’nde Caspar Hallmann ile çalışan ekip, bir litre yüzey suyunda yirmi milyarda bir gram Imidacloprid bulunması halinde kuş sayısının her yıl yüzde 3,5 oranında azaldığını saptamış. Ekip aralarında sığırcık kuşu ve kırlangıcın da yer aldığı on beş türü incelemiş. Bunlardan dokuz tanesi sadece böceklerle besleniyorve yavrularını da böceklerle besliyor. Böceklerin ve diğer omurgasızların sinir sistemini bozan Imidacloprid, araştırmacılara göre kuşlar ve memelilere zararsızdır. Bilim insanları kuş popülasyonunun küçülmesini, böcek ilacının kuşların besin rezervinin bir kısmını yok etmesine bağlıyor. Imidacloprid ve neonikotinoidler familyasındaki diğer maddeler çok uzun ömürlüdür ve bitkilere zarar vermeyen çok sayıda böceği de etkiliyor diyor Sussex Üniversitesi’nden Dae Goulson (Nature). İlacın yüzde beşi kadar bitkilere ulaşırken, küçük bir kısmı zehirli toz olarak böceklerin üzerine uçuyor. Fakat en büyük kısmı toprağa ulaşıyor ve yer altı sularıyla yakındaki sulara bulaşıyor. Böcek ilacı kuşların yiyeceklerini çalıyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear