29 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sağlık Meme Kanseri Ailede meme kanseri olması, hastalığın kalıtsal olduğu anlamına gelmez. Kalıtsal genetik mutasyonlar, meme kanserlerinin sadece %510 kadarından sorumludur. Doç. Dr. Ece Dilege, VKV Amerikan Hastanesi, Genel Cerrahi Bölümü, Meme Sağlığı ve Hastalıkları Ünitesi Meme kanseri için risk faktörleri genel hatlarıyla: • Ailede meme kanseri olması, • Meme biyopsisinde risk artırıcı bazı hücresel değişikliklerin saptanmış olması, • Daha önce göğüs duvarı bölgesine başka hastalıklar nedeniyle radyasyon tedavisi (radyoterapi) uygulanmış olması, • Hiç doğum yapmamış olmak ya da ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olmak, • 12 yaşından önce adet görmeye başlamış olmak, • 55 yaşından sonra menopoza girmek, • Uzun süreli doğum kontrol hapı veya hormon replasman tedavisi kullanmak, • Hiç çocuk emzirmemiş olmak, • Düşük fiziksel aktivitede bulunmak, • Şişman olmak, • Sigara ve alkol tüketmek olarak sayılabilir. Ailede meme kanseri olması, hastalığın kalıtsal olduğu anlamına gelmez. Kalıtsal genetik mutasyonlar meme kanserlerinin sadece %510 kadarından sorumludur. açıdan değerlendirilmesi, testin muhtemel faydaları, riskleri ve kısıtlılıkları hakkında bilgilendirilmesi gerekir. Aslında testin fiziksel anlamda bir riski bulunmamaktadır ancak sonuçlar her zaman hastayı yönlendirebilecek bilgiyi içermeyebilir. Yüksek riskli olduğu düşünülen bir kişide testin negatif çıkması bazı nedenlerle açıklanabilir: • Genlerde mutasyon vardır fakat kullanılan metot ile gösterilemeyebilir. • Hazırda kullanılan testlerin aradığının dışında farklı bir gende mutasyon olabilir. • Test edilen bireyde sporadik (kalıtsal olmayan) kanser gelişmiştir. Meme kanseri tanısı alan bir hastada testlerde mutasyon saptandığında, kişi aydınlatılmış bir şekilde kendi tedavi kararına katılarak her iki memesini de aldırabilir. Ya da diğer aile bireylerini, çocuklarını korumak için böyle bir test kararını alabilir. Kalıtsal meme kanserlerinin büyük bir kısmı BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki bazı mutasyonlara (değişim) bağlıdır. BRCA1 ve BRCA2 normal hücrelerde kontrolsüz hücre çoğalmasını engeller yani tümör baskılayıcı genlerdir. Bunlarda mutasyon olması kalıtsal meme ve yumurtalık kanseriyle ilişkilidir. BRCA1 mutasyon taşıyıcısı olan bir kadında 70 yaşına kadar meme kanseri olma olasılığı %5085, yumurtalık kanseri olması %4550 arasında değişir. Ailedeki meme kanseri olup BRCA mutasyonu saptanan kişi genç yaşta ise mutasyon taşıyan akrabaların kanser olma olasılığı daha fazladır. BRCA2 taşıyıcılarında ise %3354 oranında meme kanseri gelişir. Genetik mutasyon taşıyan kişilerde meme kanseri riski her iki meme için de artmıştır. Meme kanseri çok nadiren erkeklerde de görüldüğü gibi genetik mutasyonlar erkeklerde de görülebilir. KALITSAL MEME KANSERİ Kalıtsal meme kanseri açısından yüksek riskli kadınlara tarama (görüntüleme), önlem, girişim ya da her ikisi gibi seçenekler sunulabilir. Meme kanserinin tanı ve tedavisi konusunda bugün oldukça iyi yerlerde olduğumuz göz önünde bulundurulursa yakın takip bir seçenektir. Genel olarak yılda iki kere ve 25 yaşında başlayacak ve meme MR görüntülemesini de kullanacak şekilde yapılır. Kişi ilerleyen yaşlarda, doğurganlığı da göz önünde bulundurarak tedavi kararını değiştirebilir. Örneğin ailesini kurup anne olduktan sonra memelerini ve belki daha sonraki aşamada yumurtalıklarını aldırma kararı verebilir. İlaç ile risk azaltmak da ayrı bir seçenektir. Östrojen hormonunu bloke eden ilaçlar alınmak suretiyle olur. SAĞLIKLI BRCA1/2 TAŞIYICILARINA YAKLAŞIM NASIL OLMALI? tedavisinde alınacak kritik kararlarda rol alır. Bugün gelişmiş tedaviler sayesinde her yıl daha fazla sayıda hasta kansere rağmen hayatta kalmakta ve tedavi sonrası normal yaşamlarını sürdürmektedir. Unutulmamalıdır ki meme kanseri erken yakalandığında tedavisi mümkün bir hastalıktır. Bu konuda farkındalığı artırmak ise hepimize düşen bir görevdir. Dr. Tolga Taymaz’ın yazısına düzeltme: Dr. Tolga Taymaz’ın bir önceki sayımızda yayımlanan “Yaşlı kişilerde baş dönmesi ve bayılma” başlıklı yazısının son paragrafı şöyle olacaktı: "Düşmeler, düşme korkusu ve günlük yaşamdaki kısıtlamalar, yaşlı bir insandaki baş dönmesinin ciddi sonuçlarından olabilir, bazen, yaşlının kendisinin bile farkında olmadığı basit bir göz problemini çözmek, kullandığı ilaçları gözden geçirmek, aritmisini düzeltmek çok yüz güldürücü sonuçları sağlayabilir.(1) Sonuç olarak; baş dönmesi, tüm erişkin gruplarda görülmekle beraber, yaşlılarda, hem diğer erişkin gruplara göre daha ciddi sebeplere dayanabilmesi, hem eşlik eden hastalıklar ve kullanılan ilaçlar sebebiyle daha inatçı seyredebilmesinden dolayı çok ciddi bir yaklaşımı gerektirir. Ayırıcı tanısı geriyatrik populasyonda daha güç, sonuçları ise daha ağır olabilmektedir. Ayrıca tanımlamak için hastalar çok farklı anlatımlara başvurmaktadır. Yaşlı kişide, basit bir diş probleminden kaynaklanan yeme bozukluğu bile, orta vadede bazı vücut dengelerini değiştirip baş dönmesi veya dengesizliğe, sonra da düşmeye ve kişinin yaşam kalitesinin bir anda kötü yönde değişmesine sebep olabilir. Eşlik eden hastalıkları ve kullandığı reçeteli ilaçların yanında, özellikle ülkemiz şartlarında yakınlarından, komşularından duyduğu pek çok ilaç veya bitkisel maddeyi de kullanabildiklerini de hesaba katmak gerekir. Yemeiçme alışkanlıkları ve günlük yaşamı ile ilgili birçok detay, yaşlı kişide çok basit bir sebepten kaynaklanan böylesi bir problemi daha kötü sonuçlara ulaşmadan çözülmesini sağlayabilir." CBT 1367/ 17 / 31 Mayıs 2013 • Her meme kanseri olan hastaya kesinlikle genetik araştırma önerilmez. •Kırk yaşın altında meme kanseri tanısı alan hastalara, • Elli yaşın altında meme kanseri tanısı alan ve aynı zamanda Eskinazi Yahudileri soyundan olanlara, • Elli yaşından önce meme kanseri olan ve en az bir birinci veya ikinci derece akrabasında meme kanseri ve/veya yumurtalık kanseri olanlara, • Meme kanseri olan ve ailesinde aynı tarafta en az iki meme ve/veya yumurtalık kanseri olan hastalar, erkek meme kanserli hastalara ve özellikle bunlardan birinci veya ikinci derece akrabalarında meme kanseri ve/veya yumurtalık kanseri olanlara, • BRCA1/2 mutasyonu saptanan kişilerin akrabalarına genetik danışmanlık önerilmektedir. Risk belirlenmesi, testlerin yapılması ve sonucun değerlendirilmesi kritik bir süreçtir. Kişinin psikososyal HERKESE GENETİK TEST YAPILMALI MI? Meme kanseri olmayan ancak çok yüksek risk taşıyan kişilere kanser riskini azaltmak amacıyla yapılan memenin alınması ameliyatıdır. Meme derisi ve mümkünse meme başı da korunacak şekilde içeriden meme dokusu bütün olarak çıkartılır. Silikon implantlarla bu boşluk doldurularak yeniden şekillendirilir. Bu ameliyatla meme başı arkasında bir miktar meme dokusu kaçınılmaz olarak bırakıldığı için kanser riski tamamen ortadan kalkmaz. Koruyucu mastektomi meme kanseri riskini yaklaşık %90 oranında azaltır. Her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatta da kanama, enfeksiyon, yara iyileşme problemi ve başka bazı sorunlar ortaya çıkabilir. BRCA1/2 mutasyonu taşıyan kişi her iki memesini henüz hasta olmamışken aldırarak meme kanseri riskini azaltabilir ya da bir memesi kanser nedeniyle alınmış bir kadın diğer memesini yine risk azaltmak amacıyla aldırabilir. Koruyucu mastektomi konusu her hasta için bireysel olarak değerlendirilip yapılmasına karar verilir. Meme kanseri, tedavi seçeneklerinin çeşitliliği ile aslında kişiye özel tedaviler uyguladığımız bir hastalıktır. Hastalığın yönetiminde hasta da aydınlatılarak kendi PROFİLAKTİK (KORUYUCU) MASTEKTOMİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear