Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SON ARAŞTIRMALAR Tüm primatların ortak a ta sı Alzheimer en sık görülen demans türü. Dünyada 2025 milyon Alzheimer hastasının bulunduğu varsayılmakta. ABD’de 65 yaş üzerindeki sekiz kişiden biri, 80 yaş üzerindeki iki kişiden biri Alzheimer hastası. Her yetmiş bir saniyede bir kişide (ABD’de) Alzheimer teşhis edilmekte. Türkiye Alzheimer Derneği’ne göre İstanbul’da gerçekleştirilen çalışmalardan yola çıkılarak, ülkemizde 400.000 Alzheimer hastası var.. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de insanlar daha uzun yaşamaya başladığından bu sayının giderek artması bekleniyor. memiş. Diyabet riski, en yaygın olarak kullanılan tatlandırıcıyla ilgili olabilir diyor araştırmacılar. Aspartam kan şekeri miktarının yükselmesine dolayısıyla da ensülinin artmasına neden oluyor. Hatta tatlandırıcıların etkisi şekerle bile karşılaştırılabilir. Light içecek tüketiminin yüksek diyabet riskiyle doğrudan ilişkili olduğunu söylemek için başka araştırmalara gerek var. proteini bulunduğu için, yaşlılıkta çok az sinir hücresinin oluşumundan bu sinyal molekülünün sorumlu olabileceği tahmin edilmiş. Bilimciler bu teorilerini, sinir kök hücrelerindeki geni bloke edilmiş hayvanlarda kontrol etti. Söz konusu genin etkisizleştirildiği hayvanların hipokampüslerindeki kök hücrelerinin kendilerini daha sık yeniledikleri ve daha fazla yeni sinir hücresi ürettikleri görülmüş. Bu fark özellikle de iki yaşındaki farelerde çok belirgin. Kalın kafa mutantlarındaki farelerde araştırmacılar yüzde seken oranında daha fazla yeni sinir hücresi saymışlar. Değişimden geçirilen farelerde yeni oluşan hücreler, çok dallı işlevsel nöronlara dönüşürken, aynı yaştaki kontrol hayvanlarındaki sinir hücreleri körelmişti. “Kalın kafa1” geninin ismi, Drosophila sirke sinekleriyle gerçekleştirilen mutasyon araştırmalarına uzanıyor. Bu proteinden çok fazla üreten sineklerin kafası daha büyük oluyor. Ayrıca Erlangen Üniversitesi ve Viyana MedUni kurumu romatizma uzmanlarının birkaç yıl önceki araştırmaları da kronik poliartrit, osteoporoz ve ileri derecede miyelom gibi hastalıklarda meydana gelen kemik bozuklarında da “Kalın kafa1” geninin katkısı olduğunu ortaya koymuştu. Bu gen kemik oluşumunu engelliyor. Çok yaşlı hayvanların bile genç hayvanlarla aynı yetenek seviyesini yakalamaları bilim insanları için sürpriz olmuş ve “Kalın kafa1” geninin ilaçla işlevsiz hale getirilip getirilmeyeceğini merak ediyorlar. Şu sıralar miyelom hastalığında proteini bloke eden antikorlar test ediliyor. Yüksek memelilerin dünyadaki yaşamları, dinozorların yok olmalarından sonra başladı. Amerikalılara göre (Science) primatların ortak atası böceklerle beslenen dört ayaklı küçük bir hayvandı. Bu hayvan dünya üzerindeki türlerin %70’inin yok olmasına neden olan 70 milyon yıl önceki büyük toplu ölümlerden birkaç yüz bin yıl sonra gelişmiş. Bu büyük yok oluş sırasında dinozorlar da dünya sahnesinden silinmişti. Yüksek memelilerin veya diğer adıyla plasentalı hayvanların kökeni uzun bir süredir araştırılıyor. Moleküler genetik sonuçlarına göre, sınıfın en eski temsilcileri yüz milyon yıl önce yani büyük yok oluştan önce yaşıyordu. Fakat bu teori fosil buluntularıyla örtüşmüyor. Büyük çeşitlilik içindeki buluntuların birçoğu yaklaşık olarak 65 milyon yıl öncesine ait. Memeli araştırmasında DNA ile çalışanlar ve morfolojiyle uğraşanlar arasında görüş farklılıkları var diyor John Wible. (Carnegia Ulusal Tarih Müzesi). Bilim insanları şimdi çok ayrıntılı bir biçimde soyları tükenmiş ve hala yaşamakta olan 86 türün beden yapısını tanımladıktan sonra bu verileri halihazırdaki genetik verilerle birleştirdi. Elde edilen soyağacına göre, yüksek memelilerin kökeni 200.000400.000 yıl öncesine uzanıyor. Buna göre modern plasentalı hayvanların ilk temsilcileri 65 milyon yıl önceki toplu ölümlerden yaklaşık 23 milyon sonra ortaya çıkmış. Bunlar böcek yiyen küçük ortak atadan türemişler. Söz konusu hayvan 6 ila 245 gram ağırlığındaydı, tüysüz ve kapalı gözlerle dünyaya doğuyordu. 2050 yılında Amerika’da bugünkünün üç misli fazla insan Alzheimer’e yakalanacak (Neurology). Yani 2010’da 4,7 milyon olan Alzheimer’li hasta sayısı, 2050’te 13,8 milyona çıkacak. Bu tahmin Chicago Rush Üniversitesi Tıp Merkezi’nden Liesi Hebert ve ekibine ait. 2050 yılında üç misli Alzheimer hastası Fransız bilim insanları uyarıyor: “Light” içecekler diyabet riskini yükseltiyor. Hatta kadınlarda bu risk normal şekerle hazırlanan içeceklere kıyasla bile çok daha yüksek. Fransız Tıp Araştırmaları Enstitüsü INSERM’den Francoise ClavelChapelon ve Guy Fagherazzi, 1925 1950 yıllarında doğan 66.188 kadının verilerini incelerken, iki ila üç yılda bir de beslenme alışkanlıkları hakkında bilgiler edinmişler. Değerlendirme, şekerli veya şekersiz içecekler içen kadınlarda diyabet tip 2 riskinin, şeker ilavesiz meyve suyu içenlere kıyasla daha yüksek olduğunu göstermiş. Light içeceklerdeki tehlike şekerli gazoz türü içeceklerden daha büyük. Haftada yarım litre light içecek içen kadınlarda diyabet tip 2 riski yüzde on beş artıyor. Haftada bir buçuk litre şekersiz içecekte ise bu risk %59’a kadar çıkıyor. Karşılaştırma için taze sıkılmış meyve suyu içen kadınların sağlık verileri incelenince bu kadınlarda diyabet riski tespit edil “Light” içecekler diyabet riskini yükseltiyor Anlaşıldığı üzere yaşlılıkta zihinsel yetinin zayıflaması, sinir hücrelerinin yenilenmesindeki gerilemeyle ilgili. Farelerle deney yapan Almanlar “Kalın kafa1” (“Dickkopf1) sinyal molekülünün devre dışı bırakılması halinde, yaşlı hayvanlarda çok daha fazla yeni sinir hücresinin oluştuğunu saptamış. “Kalın kafa1” geni beyni yaşlandırıyor Çok yaşlı hayvanlar bile mekansal yön bulma testinde, genç hayvanlar kadar başarılı olmuşlar. Bilişsel yetilerin zayıflamasına neden olan yaşlanma süreçlerinin önemli bir kısmı hipokampüs olarak bilinen beyin bölgesinde işlemekte. Bu bölge büyük beyinde, biçimi denizatını andıran bir yapıdır. Burada bilgiler depolanıyor ve hatırlanıyor. Bu yeti hipokampüste yeni sinir hücrelerinin oluşumuna bağlıdır. Ne var ki ilerleyen yaşla birlikte yeni sinir hücresi üretimi azalıyor ve bu da konsantrasyon ve öğrenme yetisinin zayıflamasına yol açmaktadır. Sinir hücrelerinin yenilenmesinden hipokampüsteki sinirsel kök hücreleri sorumlu. Ancak yakın çevredeki belli başlı moleküller kök hücrelerinin geleceğini belirler. Bu faktörler arasında yeni sinir hücrelerinin oluşumunu tetikleyen sinyal molekülü Wnt de yer almakta. Ancak Wnt’nin moleküler karşı oyuncusu “Kalın kafa1” bunu engelleyebiliyor. Yaşlı hayvanların beyninde çok daha fazla “Kalın kafa” Amerika’da algı, duygu ve görme konularının incelendiği bir araştırma merkezinde geliştirilen gözlük, renk körlüğüne çare olacak. Daha çok erkeklerde görülen renk körlüğü, kırmızı, yeşil veya mavi renklerden en az bir tanesini ayırt edememe bozukluğu olarak bilinmektedir. Araştırmayı yöneten nörobiyolog Mark Changizi (Boise Eyalet Üniversitesi), renkleri görmenin tamamıyla Renk körlüğüne gözlükle çözüm MİYOP GENLER 45 bin insanın kalıtımında miyopla ilgili genleri arayan Uluslararası Refraksiyon ve Miyop Konsorsiyumu (CREAM), 24 miyop geni buldu. Miyop tedavisinde önemli gelişmelerin yaşanması bekleniyor. Miyopluk, gözyuvarının çocukluk döneminde çok fazla uzunlamasına büyümesi sonucunda oluşur. Bu gelişmeye bağlı olarak, göz merceği tarafından oluşturulan görüntü tam olarak ağtabakaya değil biraz önüne düşer. Görme duyusu hücreleri bu yüzden silik bir sinyal aldıkları için de kişi bulanık görür. Batı ülkelerindeki insanların %30’u, Asyalıların ise neredeyse %80’i miyoptur diyor King’s College London’dan Chris Hammond. On yıl içinde dünyada 2,5 milyar insanın miyop olması bekleniyor. Miyopluk, genelde ailelerinde miyopluk bulunan kişilerde görüldüğü için miyopluğun kalıtsal olduğu biliniyordu. Fakat ne var CBT 1353/ 6 22 Şubat 2013 ki bugüne kadar potansiyel sorumlu olarak sadece iki gen saptanmıştı ve bunların etkileri de bu görme bozukluğunu ortaya çıkarmak için yeterli değildi. Miyopluğun gelişiminde çevre faktörleri de etkili olsa da, daha çok kalıtsal olduğu kesin. Uluslararası araştırma ekibi miyopluğun genetik nedenlerini bulabilmek için Avrupa kökenli 37.382 kişinin ve Asya kökenli 8.376 kişinin kalıtımını incelerken, toplam 2,5 milyon gen çeşitliliğinin miyopla olası bağlantısını kontrol etmiş. Bilim insanları bu şekilde yirmi dört gen bölgesi saptamış. Bu gen bölgelerinde bozukluk bulunan kişilerde miyop riski on misli yüksek. Araştırmacıların görüşlerine göre son bulgular yeni tedavilerin yolunu açmış oldu. Miyopluk gözlük veya lensle düzeltilir ama bundan sonra bu görme bozukluğunu düzeltmek veya önlemek için başka yollara da başvurabileceğiz diyor Hammond (Nature Genetics).