Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
KÜRESEL İNOVASYONUN GELECEĞİ: İnovasyonlar insan aklının ortak ürünü olma yolunda Pek çoklarına göre inovasyon, bir insanın bireysel yaratıcılığını kullanarak geliştirdiği bir yeniliktir. Fakat bu romantik görüşün, dünyamızı şekillendiren teknolojilerin ardında yatan yaratıcı süreç ile yakından uzaktan bir ilişkisi yoktur. Bugün yenilikler, bireysel yaratıcılığın değil, insanlığın ortak aklının ürünü olma yolunda. Dünyanın dört bir yanında yaşayan insanların iletişim ağları üzerinden birbirine bağlanması, bilim insanları ile mühendislerin ortak projeler üzerinden katkılarını birleştirmesi, başka bir deyişle hükümetlerin, özel sektörün ve akademinin işbirliği, insanoğlunun yenilik yaratma potansiyelini hiç olmadığı kadar yükseklere taşıyabilir. programlar geliştirilmeli • Üniversiteteknolojitransferofisleri buluşlarının üniversitelerine kâr getirmesinden çok, topluma yarar sağlaması için çalışmalı • Düzenleyici yeni yasalar çıkartılarak, inovasyonların hızını kesecek gereksiz bürokratik ayrıntılar ayıklanmalı. B ugüne dek büyük şirketlerin ana hedefi, araştırma laboratuvarlarında doğan parlak fikirleri yaşama geçirerek piyasalarda aslan payını kapmaktı. Fakat görülüyor ki gelecekte bu işi hükümetlerin, ticari şirketlerin ve üniversitelerin bir araya gelerek oluşturduğu ortaklıklar yürütecek. Bugün insanlara rahatlık ve kolaylık sağlayan, güvenliği ve sağlık hizmetlerini iyileştiren temel buluşlar onlarca yıllık geçmişin ürünüdür. Halihazırda üniversitelere ve devlete ait çıkartıp, ticari bir ürüne dönüştürmekte kullanılan geleneksel yöntemler, artık yeterli verimi sağlayamıyor. Bu sorun aşılmadığı takdirde inovasyonların bu hızda sürdürülmesi olanaksız hale gelebilir. Başka bir deyişle gelecekle ilgili bazı temel girdilerde gereken iyileştirmeler yapılmadıkça, geçmişin mirası ile geleceği kurmak hayal olabilir. Yeni bilimsel kavramlar, laboratuvardan pazara giden yolda iki kritik aşamadan geçer. İnovasyon sürecini başlatması bakımından önem taşıyan ilk basamak, yeni ve yaratıcı fikirlerin ortaya çıkmasıdır. Emek ve yatırım gerektiren ikinci basamak ise ortaya çıkartılan yeni ve yaratıcı fikirlerin ticarileştirilmesi, başka bir deyişle katma değer yaratan ürün, yöntem veya hizmetlere dönüştürülmesidir. Bu iki basamakta da bugün mali kaynak ve yetişmiş eleman yaşanıyor. Temel araştırmaları bu iki basamaktan aşırtmak bugüne dek büyük, çok uluslu şirket laboratuvarlarının yetki alanı içindeydi. Ne var ki bu kurumlar artık bu rolü oynama yeteneğini kaybettiler. Öte yandan girişim sermayesi şirketleri bu boşluğu doldurmaya hiçbir zaman yanaşmadı; tam tersi temel araştırma laboratuvarlarından çıkan riski azaltılmış projelere yatırım yapmayı tercih ettiler. Doğal olarak bu gidişat inovasyonun elini zayıflattı. Ham teknolojinin pazara çıkacak hale gelmesi büyük miktarlarda sermaye gerektiriyor, ancak bu yatırımların hemen hemen hepsi büyük risk içerdiği için çok uluslu şirketler temkinli davranıyor. Pek çoklarına göre inovasyonun hızını sürdürmesini sağlayacak tek çözüm, hükümetlerin, üniversitelerin ve şirketlerin işbirliği yaparak, eskinin büyük çok uluslu şirketlerinin işlevini üstlenmeleri. Bunun için de yeni bir inovasyon kültürüne ihtiyaç duyuluyor. Bu kültürün en önemli özelliği, çok sayıda küçük katılımcının uyum içinde çalışması gerekliliği. Hükümetler arası işbirliği, iletişim ağlarına ve veri paylaşımına bağlı olarak son yıllarda giderek artıyor. Bu umut verici bir haber; ancak bu yolda çok sayıda engelin de aşılması gerekli. ARGE’den pazara giden yolun uzun ve dolambaçlı olması ülkelerin gözünü korkutuyor. Örneğin temiz enerji ve ilaç gibi sektörlerde yapılan geniş ölçekli inovasyonlar, onlarca yıllık emek ve milyar dolar tutarında sermaye gerektiriyor. Dünyanın geleceğini değiştirme potansiyeline sahip teknolojiler şu anda beklemede. Bunlara en güzel örnek kişiye özel ilaçlar, sağlık taramaları için minyatür robotlar, hava tahminlerinde kullanılması düşünülen minyatür insansız hava taşıtları. Kamunun ARGE’ye daha az miktarda mali kaynak ayırması ve şirketlere ait laboratuvarların kısa vadeli ürün geliştirmeye öncelik vermesi şu soruyu akla getiriyor: Büyük potansiyel taşıyan teknolojilere kim yatırım yapacak? 2 AŞAMADA LABORATUVARDAN PAZARA ULUSLARARASI VERİ PAYLAŞIMI CBT 1387/10/ 18 Ekim 2013 Ne var ki bilimsel gelişmeler otomatik olarak teknolojiye dönüşmüyor. Bu dönüşüm zaman, para ve sabır gerektiriyor. İşte son yıllarda bu üç unsurda da giderek artan bir kaynak sıkıntısı söz konusu. Gerçekten de keşifleri laboratuvarlardan ZAMAN, PARA VE SABIR KISITLI Çin ve Hindistan’ın yükselişi yeni dinamikler yarattı. Bu ülkelerin ARGE’yi canlandırmaları bir olasılık; ancak bir diğer olasılık da bunların yerleşik teknolojilere sahip ülkeler için birer tehdit unsuru oluşturması. Çin, devlet kontrolündeki sermayeyi ABD, Avrupa ve Japonya’da yapılmış temel araştırmalardan elde edilen ürünlere CBT 1387/11/ 18 Ekim 2013 laboratuvarlardan çıkan yeni keşiflerin hızı yavaşlama belirtisi göstermiyor. Akademik makalelerinin ve patent başvurularının sayısında da azalma söz konusu değil. Dahası Çin ve Hindistan gibi son yılların yükselen yıldızlarının da katkısıyla bilimsel gelişmelerin ivme kazanacağını şimdiden söylemek mümkün. 20. yüzyılın ortaları ile sonları arasındaki dönemde büyük şirket laboratuvarları, araştırma ile pazar arasında bir köprü vazifesi görüyordu. Şirket desteği ile yürüyen araştırmaların en son örneği gergin silikondur (strained silicon). Bu, son 20 yıldır mikro işlemcilerin performansını arttıran çok önemli bir teknolojiydi. Yaşantımızı şekillendiren teknolojilere örnekler sayılmakla bitmez. Ve kesin olan bunların büyük şirket desteği olmadan geliştirilmesinin olanaksızlığıydı. Ancak piyasaların kısa vadeli baskıları bu geleneğin devam etmesine izin vermiyor. ABD’nin iletişim ve bilişim teknolojileri konusunda OECD ülkeleri arasında 8. sıraya düşmesi karşısında, Amerikan Bilimler Akademisi hükümeti bilim politikalarını değiştirmeleri konusunda uyardı. Akademi, temel araştırmaları destekleme yeteneğine sahip çok az sayıda şirketin bulunduğunu ve bu yüzden federal yönetiminin 35 yıldır olduğu gibi temel araştırmaları desteklemeye devam etmesini istedi. Ne var ki bu sorun yalnızca ABD’ye özgü değil. Avrupa ve Asya’da da şirketlerin ARGE faaliyetlerini sürdürme gücünün azaldığı görülüyor. ABD’de bu açığı girişim sermayesi bir noktaya kadar kapatırken, Avrupa ve Japonya bu olanaktan yoksun. BÜYÜK ŞİRKET LABORATUVARLARININ MİRASI yatırabilir. Böylece bu ürünlerin yaratacağı istihdam TEŞVİK TEDBİRLERİ ve ekonomik refahın meyvelerini toplama şansına Avrupa ve Asya, inovasyoncularını teşvik için önlemler kavuşur. Patent hakları genellikle araştırma pazara alma yolunda. Fransa, Çin ve Japonya araştırma vergi indirim ulaştığında sona erdiği için Çin, herhangi bir fikri paketlerine işlerlik kazandırmaya çalışıyor. Bu paketler mülkiyet hakkını ihlal etmemiş olur. şirketlere yaptıkları ARGE çalışmalarının miktarına göre Hindistan’ın stratejisi daha güven verici. ödül dağıtıyor. Ne var ki ABD’de vergi indirimleri, şirketleri Önemli patentleri kendi ilaç sanayinin lehine ARGE yapmaya teşvik edecek boyutta değil. Avrupa devletleştirmiş bulunuyor. Bu işlemi diğer sektörler Birliği’ne bağlı ülkeler çerçeve programları üzerinden üyeler için de yapıp yapmayacağını zaman gösterecek. arası işbirliğini özendirmeye çalışıyor. ABD’de de eyaletler Bu arada Çin ve Hisndistan’ın yükselişinin olumlu yönleri de var. Bu ülkelerin dünyadaki bir kısım bilim insanını destekledikleri TÜRKİYE İNOVASYON İLE İLGİLİ GÖSTERGELER için yeniliklerin devamını sağlayacakları Puan(0100) Sıra düşünülebilir. Dünyanın dört bir yanındaki (142 ülke) tüketiciler de bundan yarar sağlar. Eğer Çin, Küresel Inovasyon Endeksi (2013) 36.0 68 ABD’nin kendi laboratuvarlarında araştırıp Küresel İnovasyon Endeksi (2012) 34.1 74 bulduğu bir ürünü pazara çıkartıyorsa, bunu hiç Siyası istikrar 43.4 117 kimsenin yapmamasından daha iyidir. Basın özgürlüğü 53.4 123 GSMH’nın % olarak eğitim harcamaları 2.6 101 UZUN SOLUKLU ORTAK Okuma, matematik& bilimde PISA skalası 454.5 40 LIKLAR İÇİN ÖNERİLER GSMH’nın % olarak ARGE harcamaları 0.8 38 Özel ve devlet sektörünü ARGE konusunda GSMH’nın yüzdesi olarak özel sektörün işbirliği yapmaya teşvik etmek için neler ARGE harcamaları 0.4 37 yapılabilir? Üniversite/sanayi araştırma işbirliği 42.8 69 Amerikan Ticaret Bakanlığı’na bağlı Ekolojik sürdürülebilirlik 31.2 64 İnovasyon ve Girişimcilik Danışma Konseyi, Çevresel performans 44.8 104 bu soruna çözüm oluşturmak amacıyla sanayi, girişim sermayesi ve üniversitelerden kanaat önderlerini bir araya getirdi. Konsey’den çıkan arasında böyle bir işbirliğini teşvik edecek programların öneriler şöyle: oluşturulması gündemde. • Devlete ait kurumlar, yüksek risk taşıyan Bütün bu çabaların ardında uzun vadeli çıkarlar için bir inovasyon çalışmalarına fırsat tanımalı inovasyon kültürünün oluşmasını sağlamak yatıyor. Eğer • Sanayi ve üniversite karşılıklı yarar sağlayacakları doğru adımlar atılırsa yaratılacak olan inovasyon ekosistemi, stratejik yatırımları güçlendirmeli bilimsel çalışmaları geleceğin teknolojisine dönüştürebilir. • Üniversitelerin öğretim görevlilerini ve öğrencilerini, Derleyen: Reyhan Oksay potansiyel sanayi ortakları ve girişimcileri ile birleştirecek Kaynak: Scientific American, Ekim 2013 Boğaziçi Üniversitesi Dünyanın En İyi 200 Üniversitesi Arasında Times Higher Education (THE) ve Thomson Reuters’ın yaptığı dünya üniversiteler sıralamasında Türkiye’den bir üniversite ilk 200 arasında yer aldı. Boğaziçi Üniversitesi eğitim, bilimsel yayın, araştırma, uluslararası yayın başarıları ile dünyanın en iyi ilk 200 üniversitesi arasına giren Türkiye’deki tek üniversite oldu. İ 2013 YILI KÜRESEL İNOVASYON ENDEKSİ 2013 Küresel İnovasyon Endeksi (Golabal Innovation IndexGII 2013) 1 Temmuz tarihinde Cornell Üniversitesi, INSEAD ve WIPO (World Intellectual Property OrganizationDünya Fikri Mülkiyet Örgütü) tarafından yayımlandı. GII 2013’e göre ekonomik krize karşın inovasyonun hız kesmediği görülüyor. Araştırma ve geliştirmeye ayrılan bütçe pek çok ülkede 2008 düzeyinin üzerinde seyrediyor. Bir grup ortave düşükgelir ülkesi (Çin, Kosta Rika, Hindistan ve Senegal vb..) kendileriyle eşit konumdaki ülkeleri geçmiş bulunuyor. Rapor, bu yıl inovasyonun yerel dinamiklerine de ışık tutuyor. Bu bağlamda inovasyon ekosistemlerinin ortaya çıktığı görülürken, daha önceki başarılı girişimleri tekrarlama alışkanlığından uzaklaşma gerekliliğine de işaret ediyor. WIPO direktörü Francis Gurry yerel dinamikler konusunda şöyle konuşuyor: “Ulusal bilim politikalarını belirleyen uzmanların, başka yerlerdeki başarılı inovasyon modellerini taklit edeceklerine, kendi arka bahçelerindeki inovasyon potansiyalini fark etmeleri daha umut verici bir yaklaşımdır.” GII 2013 dünyadaki 142 ekonomiyi 184 göstergeye (en iyi üniversitelerin kalitesi, mikrofinans olanakları, girişim ÇİN VE HİNDİSTAN SAHNEDE sermayesi işlemleri, vb..) göre değerlendirerek, inovasyon yeteneklerini ölçtü. 2007’den bu yana her yıl yayımlanan GII dünya ülkelerinin inovasyon durumunu ortaya çıkartıyor. 142 ülke arasında yılın en iyi 10 inovasyon ülkesi şöyle: 1İsviçre (2012’de de birinci) 2 İsveç (2) 3Birleşik Krallık (5) 4Hollanda (6) 5ABD (10) 6Finlandiya (4) 7Hong Kong (Çin) (8) 8 Singapur (3) 9 Danimarka (7) 10 İrlanda (9) 68 Türkiye (74) GII 2013, ARGE konusunda dünyada temkinli bir iyimserliğin hüküm sürdüğünü gösteriyor. Bütçe kısıtlamalarına karşın dünyada ARGE harcamaları yükseliyor. Özel sektörde şirketler ARGE harcamalarını 2010, 2011 ve 2012’de % 10 arttırmış bulunuyor. Bu trendin en dikkat çekici özelliği, dünyanın yükselen ekonomilerinin ARGE harcamalarını yüksekgelir grubu ülkelerine göre daha fazla arttırmaları. Son 5 yılda Çin, Arjantin, Brezilya, Polonya, Hindistan, Rusya, Türkiye ve Güney Afrika bu trendin başını çekiyor. Özellikle Çin başta olmak üzere bu ülkeler patent başvurusu konusunda da dünyada öncü konumda. ngiliz Times Higher Education (THE) ile Thomson Reuters, Dünyanın En İyi 400 Üniversitesi 20132014 Sıralaması sonuçlarını 2 Ekim 2013 tarihinde açıkladı. California Institute of Technology’nin üçüncü kez ilk sırada yer aldığı sıralamada, Harvard ikinci, Oxford üçüncü, Stanford Üniversitesi dördüncü sırada yer alırken, Türkiye’den Boğaziçi Üniversitesi dünyanın en iyi 200 üniversitesi arasında yer aldı. Açıklanan listede Boğaziçi Üniversitesi 199. sırada yer alırken, 201400 listesindeki üniversiteler ise gruplanarak her grup içinde alfabetik sırada verildi. İTÜ ve ODTÜ 201225, Bilkent Üniversitesi 226250 ve Koç Üniversitesi 276300 gruplarında yer aldı. 2010 yılından bu yana dünya üniversitelerinin sıralamasını yayınlayan Times Higher Education (THE) değerlendirmesini beş ana başlık ve 13 alt başlıktan oluşan kriterlerle oluşturmakta. Eğitim (%30), Bilimsel Yayınlara Yapılan Atıflar (30%), Araştırma (%30), Uluslararası Görünüm (%7.5) ve Sanayi Gelirleri (%2.5) başlıklarında dünya üniversitelerinin aldıkları skorlar raporlanarak oluşturulan sıralama her yıl Ekim ayında yayınlanmakta. 26 ülkenin yer aldığı ilk 200 sıralamasında Türkiye, Boğaziçi Üniversitesi ile 200 üniversite arasında yer alırken, bu yıl ilk 200 listesine Türkiye ile birlikte yeni giren ülkeler İspanya ve Norveç oldu. Bir yıl önceki sıralamada 276. sırada listelenen Boğaziçi Üniversitesi’nin bir yıl içinde sıralamadaki hızlı yükselişi dikkat çekti. ÜNİVERSİTELER SIRALAMA İNOVASYON