28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

SON ARAŞTIRMALAR YÜKSEK TANS YONLA LG L SEK Z GEN SAPTANDI mografilerini inceledikten sonra deneklere zihinden hesap yapmalarını istemiş. Bir bilgisayar programı eldeki verilere göre katılımcıların o anda toplama mı yoksa çıkarma işlemi mi yaptıklarını kaydediyordu. Science dergisinde yayımlanan araştırma sonuçları uzun süre önce açıklanan bir teoriyi desteklemekte. Söz konusu teoriye göre insanlardaki matematik yetisi için beyinde özel bir matematik bölgesi gelişmemekte. Beyin matematik işlemleri için daha önce var olan kaynaklardan yararlanıyor. Gözlerin sağa ve sola doğru hareketini sağlayan nöronsal devre anahtarları toplama ve çıkarma işlemlerinde de işe yarıyor. Sonuç, bilim insanları için aslında pek de şaşırtıcı olmamış. Çünkü soldan sağa doğru okuyanlarda küçük sayılar beynin sol, büyük sayılar ise sağ tarafında düzenlenmiştir. Toplama sırasında daha büyük sayılar oluştuğu için sağa doğru yapılan hareketle eşdeğer. Çıkarma işleminde daha küçük sayılar oluştuğu için de sola doğru gerçekleştirilen harekete eşdeğer diyor bilim insanları. çekmişti. 82.000 yıllık toprak tabakasından çıkarılan aletler, şimdiye dek insanlığın en eski kültür kalıntıları olarak biliniyordu. Son buluntular işte bu tabakanın altında bulundu. 110.000 yıllık olduğu sanılan tabakanın kesin tarihi yıl sonunda belli olacak. Kazı çalışmalarına katılan arkeolog Elaine Turner, o tarihlerde takının bulunması, gelişmiş bir topluluğa işaret etmekte diyor. Üzerinde delikler bulunan yumuşakça kabukları mikroskop altında incelenince üzerinde sicimin sürtünmesine ait izler görülmüş. Arkeologlar bazı boncukların boyalı olduğunu söylüyorlar. Afrika kıtasındaki diğer takı kalıntıları da güneydeki Blombos mağarasında bulunmuştu. Bunlar 72.000 yıllıktı ama Cezayir ve İsrail’deki benzer takı buluntularının daha bile eski Massachusetts Hastanesi bilim insanı Chirstopher NewtonCheh yönetiminde çalışan uluslararası bir araştırma ekibinin 124.000 Avrupalının katılımıyla gerçekleştirmiş olduğu bir araştırma sonucunda, yüksek kan basıncı üzerinde etkili olan sekiz gen bulundu. Bu genlerden bazıları kan basıncını düşürürken diğerleri yükseltiyor. Genler tek başlarına pek fazla etkili değil, ama hepsi bir arada kalp enfarktüsü ve inme için büyük bir risk oluşturuyor. Natur Genetics dergisinde yayımlanan araştırma sonucunun yüksek tansiyonun daha iyi anlaşılmasına ve yeni terapilerin geliştirilmesinde yardımcı olacağı sanılmakta. Yüksek tansiyon dünyada genelde bir milyar insanda görülmekte ve her yıl kalp enfarktüsü veya inme yüzünden yedi milyon kişi yaşamını yitirmekte. Yüksek tansiyon için çeşitli tedavi da. Physical Review Letters dergisindeki yazıya göre ampul minik bir ışık kaynağı şeklinde aydınlanıyor. Nano filaman çıplak gözle görülmeyecek kadar küçük. İlke olarak Thomas Edison’un ampulünden farklı değil ama Edison’un ampulü 10.000 misli uzun, 100.000 misli genişti, yani toplum olarak yüz milyar misli büyüklüğündeydi diyor Kaliforniya Üniversitesi’nde Yuwei Fan yönetiminde çalışan bilim insanları. Araştırmacılar nano ampul ile Max Planck’ın ışıma yasasını kontrol edecekler. Alman fizikçi bu yasayla kuantum fiziğinin temelini atmıştı. Yeni ampul 20 milyondan biraz daha az atomla, klasik termodinamik ve kuantum fiziği arasında yer alıyor. DÜNYANIN EN ESK TAKILARI DÜNYANIN EN KÜÇÜK AMPULÜ yöntemleri bilinse de hastaların yalnızca yüzde ellisi normal tansiyon değerlerine kavuşmakta. Yüksek tansiyona neden olan faktörlerden bazıları aşırı alkol tüketimi, hareketsizlik ve aşırı tuzlu yiyecekler. Yüksek kan basıncının kalıtsal olduğu da biliniyordu ama doktorlar kalıtsal yüksek tansiyon hakkında neredeyse hiçbir açıklama getiremiyorlardı. Bu sekiz genin, yüksek tansiyon üzerindeki kesin etkilerini anlamak için yeni araştırmaların gerekli, genlerden bazılarının steroid üretimini çalıştırdığını tahmin ediliyor. Steroidler böbreklerin tuzu ne şekilde işleyeceğini belirliyor. Diğer genlerin ise damarlardaki kan basıncının ayarlanmasında etkili olabileceği sanılmakta. Kişilerin yüksek kan basıncı riskini gösteren bir genetik test henüz bulunmuyor. Amerikalı bilim insanları dünyanın en küçük ampulünü ürettiler. Minik karbon tüplerden oluşan filaman yüz atom çapın Uluslararası bir arkeolog ekibi, dünyanın en eski takı örneğini Fas’ın doğusundaki Taforalt kentinde buldu. Bölgedeki bir kireçtaşı mağarasında bulunan 47 yumuşakça kabuğu boncuğu araştırmacılara göre 110.000 yıllık olabilir. Bu da sembolik objelerin Afrika’da (Avrupa’ya kıyasla) çok daha önceleri kullanılmaya başlandığını göstermekte. UNESCO tarafından dünya mirası olarak kabul edilen Taforalt mağarası, daha önceleri de yanmış taş aletler ile dikkat olabileceği düşünülmekte. Avrupa’daki en eski sembolik objeler en fazla 40.000 yıllık. Demek ki Afrika’dan Avrupa’ya göçen insanlar takılarını da beraberinde getirmişler diyor arkeolog. Nilgün Özbaşaran Dede Araştırma Dünyanın en iyi korunmuş mumyasının sırrı çözüldü Rosalia Lombardos, İspanyol gribinin son kurbanlarından biriydi. 1920 yılında öldüğünde üçüncü yaşını bile doldurmamıştı henüz. Büyük bir üzüntüye kapılan ve kızını kaybetmek istemeyen baba General Mario Lambardo için Palermo manastırı türbesinde küçük kız için de bir yer ayırdı. Acılı baba toprağa gömülmeyen kızını istediği zaman görebilecekti. Bu kadarıyla da yetinmeyen Lambardo kızının bedenini İtalya’nın en ünlü mumyacısına mumyalattı. Alfredo Salafia daha önceleri de çok ünlü kişilerin bedenlerini mumyalamıştı. Cam tabutunda sanki öyle uykusuna yatmış gibi görünen küçük kızın bedeni tüm güzelliğini doksan yıldan bu yana koruyor. Salafia’nın kızın bedenindeki kanı boşaltıp başka bir sıvıyla değiştirdiği biliniyordu ama bu sıvının tam olarak ne olduğu belirsizdi. Bir grup İtalyan ve Amerikalı araştırmacı “New special method for the preservation of the entire human cadaver in the state of permanent freshness” başlıklı yazıda Salafia’nın reçetesine ulaştı. Son derece güzel kıvrımlı bir yazıyla yazılan reçetede, Rosalia’nın damarlarına doldurulan sıvı açıklanıyor. Bu sıvı, gliserin, formalin, çinko sülfatı, klorit ve salisilik asitli alkol çözeltisinden oluşmakta. Konuyla ilgili ayrıntılı yazı “Virchows Archiv” dergisinde yayımlandı. Aslında sıvı günümüzde kullanılandan pek farklı değil ama çinko zor bulunduğu için artık kullanılmıyor. Ayrıca mumyacılar formaldehiti de çok az kullanıyorlar artık. Bildik çözeltilerin sadece %535’i formalinden oluşuyor. Salafia tarafından kullanılan teknik de günümüzdekine benziyor. İtalyan mumyacı kanülü üst baldır atar damarına batırdıktan sonra içi sıvı dolu kabı da küçük kızın bedeni üzerine yerleştirerek yerçekiminden yararlanmıştı. Böylece sıkışan kann, bir toplar damar kesiğinden dışarı akmıştı TOPLAMA LEM NDE SA A BAKIYORUZ CBT 1158/ 4 29 Mayıs 2009 Beynimiz toplama işlemleri sırasında sağa, çıkarma işlemlerinde ise sola “bakıyor.” Bilim insanları toplama ve çıkarma işlemleri sırasında göz hareketlerinden sorumlu olan beyin bölgesinden yararlandığımızı buldular. Buna göre toplama işlemi, gözleri sağa doğru hareket ettiren nöronsal motiflere sahip. Paris Sud Üniversitesi’nden Andre Knops, gözlerini sağa ve sola doğru hareket ettiren kişilerin manyetik rezonans to
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear