05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu (tanolturkoglu@gmail.com) 2009 yılında tasarım alanındaki ilk önemli başarı International Green Dot Design Awards 2008 ( Green Dot 2008Uluslararası Çevreci Tasarım Ödülleri) çerçevesinde Türk Tasarım Ekibi (ODTÜ) üç dalda ödül aldı. İsveç’te 2006’da kurulan Korsan Partisi basitçe üç konuda İsveç’in ve AB’nin dikkatini çekmek istiyor: Telif haklarında reform, patent sisteminin kaldırılması ve özel yaşama saygı. 2009’da bunları savunacak bir temsilcileri Avrupa Parlamentosu’na seçilecek gibi. Korsanların Partisi Olacağı buydu. Vikinglerin torunları atalarının kemiklerini sızlatmıyor. 2009’da İsveç’ten Avrupa Parlamentosu’na gönderilecek temsilcilerden en az birinin, 2006’da kurulan Piratpartiet’in (Pirate Party, Korsan Partisi) üyesi olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Parti daha şimdiden İsveç’te Yeşiller Partisi’nin oy tabanını sollamış durumda. Öte yandan Korsan Parti olgusu İsveç sınırlarını da aştı. Bugün İspanya, Avusturya, Almanya ve Polonya’da kuruluşları resmen kabul edilmiş Korsan Partisi var. ABD, Fransa, Arjantin ve Finlandiya’da ise partiler kurulmuş, faal ancak henüz resmiyet kazanmamışlar (Kaynak Wikipedia). Ne istiyor bu Vikinglerin torunları? Basitçe üç şey: (www.piratpartiet.se/international/english). 1.Telif Hakları Yasasında Reform 2.Patent Sisteminin Kaldırılması 3.Özel Yaşama Saygı Telif haklarında reform talebinin nedeni, bugünün ışık hızında yaşanan dünyasında telif hakları olgusunun geçerliliğini yitirmiş olması. Korsan Partisi, ticari amaçlı olmadığı sürece her türlü eserin paylaşılmasının serbest olmasını savunuyor. Öte yandan işin içine ticari amaçlar girecekse de telif hakkı olgusunun beş yıl ile sınırlandırılmasını istiyorlar. Bu süreyi belirlerken de oldukça mantıklı ve tutarlılar: Bir telif eser bugünün dünyasında ilk bir ya da iki yıl içinde ticari bir başarı elde edebiliyorsa ediyor; edemiyorsa bir daha asla o şansı yakalayamıyor. Bu bakış açısının çapraz kontrolü de doğru. Bu tür eserleri sunan firmalar (örneğin plak şirketleri ya da yayıncılar) gelir gider planlaması yaparken bir eserden on sene, yirmi sene sonra da gelir elde edeceklerini varsaymıyor. Ancak yine de bu hak bugün onlara ait. Dünün yavaş ilerleyen, dijitalleşmemiş dünyası için, bir eserin ancak yıllar sonra “keşfedilebilmesi” belki olası idi. Ancak bugünün dünyasında nasıl ki öteki kültürel ögeler ışık hızı etkisinden nasibini alıyorlarsa, telif hakları da almalı. İkinci hedef olan patent sisteminin kaldırılmasının odağında ilaç sektörü var. Parti’nin web sitesinde bu konuda yapılmış bir fizibilite raporu da bulunmakta. Çok duru bir akıl yürütme ile ilaç sektörünün güçlenerek devam etmesinin öte yanda ilaç fiyatlarının %70’lere dek düşmesini sağlamanın sihirli formülü çıkarılmış. Sorun şu: İlaç firmalarının uzun süreli patent hakları sayesinde pahalı ilaç satmalarının temelinde, bu sektörde ARGE yatırımlarının pahalı olması yatıyor (yeni bir ilacın ARGE maliyeti beşyüzbir milyar dolar düzeyinde). Şimdi bu şifreli tümceyi biraz açalım. Öncelikle pek çok ülkede yer alan sosyal güvenlik yasaları nedeniyle ilaca ödenen paranın büyük bir kısmını devlet karşılıyor. İkinci olarak ilaç üreticisi büyük firmaların yayımladıkları yıllık faaliyet raporlarına göre, firmalar gelirlerinin sadece %15’ini ARGE’ye ayırıyor. Bu iki bilgi dikkate alındığında önerilen çözüm: Devlet bu alandaki harcamasının (15 değil) %20’sini ilaç firmalarının ARGE faaliyetleri için onlara versin. Buna karşılık patent hakları kaldırılsın ve ilaçlar üzerinde patent hakkı olmayan fiyatlarla satılsın. Bu şekilde satılan ilaçlar da (yirmi otuz yıllık ilaçlar) incelenmiş ve burada rekabetten dolayı fiyatların %70 düştüğü tespit edilmiş. Bu oran hammadde maliyetlerinde %30’luk bir ucuzlama demek. Bir başka deyişle aynı paranın yarısı tasarruf edilirken, ARGE’ye %5 daha çok kaynak ayrılırken ilaç fiyatları %70 düşebilir. Özel hayata saygı olgusu, 11 Eylül terör olayından sonra sadece ABD’de değil, İspanya, İngiltere, Türkiye’deki saldırılarla Avrupa’da da ikincil bir önem arz etmeye başladı. “Önce güvenlik” mottosu, ister istemez hepimizin ağzının kapanmasına neden oluyor. Ancak bu sinme, sindirme sürecinin zararlarını da görmüyor değiliz. Bugün hâlâ (iş bilen başbakanımız hariç) youtube’a erişemiyoruz örneğin. Korsan Partisi amblemlerinde yer alan yelkenlerini rüzgârla doldurmuş hızla ilerliyor. Aklıma gelmişken; zamanında Akdeniz’in dört bir yanını hangi millet fethetmişti? 2 008 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde ilk defa düzenlenen Green Dot Ödülleri, 2009’un ilk günü açıklandı. Ulaşım, yapı, ürünler, çevreci servisler ve kavramsal alanda geliştirilen sıra dışı çalışmaların ayrı ayrı başlıklarda değerlendirildiği bu yarışma, tasarım otoritelerince “Çevre Oscar’ları” olarak da kabul ediliyor. Dünyanın önde gelen tasarımcılarının ve sponsorların katılımı ile gerçekleştirilen bu tasarım organizasyonu, sıra dışı eserlerin bir yıl süresince saygın müzelerde, uluslararası ortamlarda ve TV kanallarında sergilenmesine imkân tanıyor. Ayrıca kazanan eserlerin yüksek tirajlı bir kitap içersinde toplanmasına önayak oluyor. Ödüller 2009 Haziran ayında Miami kentinde büyük bir tören ile proje sahiplerine verilecek. 2008 Green Dot Award‘a; 52 ülkeden 1000‘in üzerinde proje katıldı ve eserler dünyanın önde gelen çevreci otoriteler ve tasarımcılarından oluşan büyük jüri tarafından değerlendirildi. Kazanan projeler, http://www.greendotawards.com/winners/index.php adresinden izlenebilir. TÜRK TASARIM EK B N N BA ARILARI Green Dot Award 2008‘de bir ilk olarak Türk Tasarım Ekibi ulaşım başlığı altında; • Birinciliği “VOLITAN” projesi ile, • İkinciliği çevreci ürün grubunda AQUATRAP (SU KAPANI) projesi ile, • Kavramsal dalda Mansiyon ödülünü FIREKNIGHT (SUSUZ ORMAN YANGINI SÖNDÜRME ARACI) projesi ile üç ayrı dalda birden ödül kazandı. VOL TAN Bilindiği gibi VOLITAN, Tasarım Oscar’ları kabul edilen IDA 2007 de büyük ödülü iki dalda ülkemize getirmeyi başarmıştı. ODTÜ öğretim üyesi Dr. Hakan GÜRSU başkanlığındaki DESIGNNOBIS ekibinin dünyada saygı uyandıran ürünüdür. Bir Türk Tasarım Ürünü olarak dünyada büyük ilgi uyandıran VOLITAN Projesi, Dünya Çevre Oscar’ları (Green Dot Award) kabul edilen bu yarışmada da ulaşım dalında büyük ödüle layık bulundu. International Design Award 2007: Dünyanın En İyi Deniz Aracı Ödülü, 2007 Dünyanın En İyi Ulaşım Aracı Ödülü; Green Dot Awards 2008: Dünyanın En Çevreci Ulaşım Aracı Ödülü, VOLITAN, güneş ve rüzgâr enerjisi kullanarak hareket eden, deniz suyundan tatlı su çevrimini gerçekleştiren, karbondioksit atık üretmeyen, geleceğin alternatif teknelerinden birisi olarak tasarlandı. Güneş panellerini hareketli katı yelkenler olarak kullanan, tekne dışında yer alan 2 adet hareketli elektrik motoru ile destekleniyor. Volitan nokta dönüşü yapabilen ilk deniz aracı. FIRE KNIGHT SUSUZ ORMAN YANGINI SÖNDÜRME ARACI (H BR T): Green Dot Award 2008 Tasarım H.Gürsu, Dr. ODTÜ / Tasarım Ekibi; Sözüm Doğan, ODTÜ, Muzaffer Koçer, ODTÜ, Alper Karadoğaner ODTÜ; Tolga Çağlar ODTÜ FIRE KNIGHT, geleceğin susuz orman yangını söndürme aracı olarak tasarlandı. Elektrik enerjisi ile desteklenen araç, yangın öncesi ve sonrası hizmet edebilen, doğal malzeme kullanarak etkili bir söndürme ve soğutma gücüne sahip, geleceğin etkin çözümü olarak değerlendiriliyor. Üzerinde patent verilebilecek pek çok buluşu barındırıyor. Tamamen yerli teknoloji kullanılarak üretilmesi ve insanlığın hizmetine sunulması hedefleniyor. AQUATRAP (SU KAPANI): Green Dot Award 2008 Second prize ; Tasarımcı; Dr..Hakan Gürsu,ODTÜ; Sözüm Doğan ODTÜ, Muzaffer Koçer, ODTÜ, Alper Karadoğaner ODTÜ; Tolga Çağlar ODTÜ, Gülsüm Baran, AU.(Mimar) İkincilik Ödülü ile onurlandırılan Su Kapanı; giderek sulama sorunu ile karşı karşıya kalan yeni dikilmiş ağaçların ekonomik ve pratik destek sistemidir. Doğal ortamda kayıp olan ve buharlaşan su zerreciklerini toplamayı ve ağaç köklerine yönlendirmeyi amaçlayan ürünün ağaçlandırmayı ciddi şekilde desteklediği düşünülüyor. IDA 2007‘yi iki dalda kazanan Türk Tasarım Ekibi, 2008’de sırası ile Design Turkey yarışmasında Kavramsal Dalda ve Dünya Çevre Oscarları’nda üç ödül birden alması ile kalıcılığını kanıtlamış ve yükselen bir başarı grafiği yakalamıştır. Grubun 27 ayda aldığı 6’sı uluslararası ve 13’ü ulusal toplam 19 ödül büyük bir performansı simgeliyor. CBT 1138/ 11 9 Ocak 2009
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear