05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

SON ARAŞTIRMALAR UÇAN ZÜRAFALAR 65 milyon yıl kadar önce soyları tükenen uçan sürüngenler, kuşlardan çok zürafalar gibi hareket ediyordu! Dört ayak üzerinde yürüyen bu ilkel sürüngenlerin beden yapıları ve boyları da zürafaya benziyordu. JohnHopkins Üniversitesi anatomi uzmanı Micheal Habib bu sonuca uçma yetisine sahip gelmiş geçmiş en büyük canlıların bilgisayar simülasyonlarıyla ulaştı. Pterozor’a ait ilk kalıntıların bulunuşundan beri, bu sürüngenlerin kuşlar gibi ayak üzerinde yürüdükleri sanılıyordu. Habib, kanat açıklığı 12 m’ye ulaşan bu hayvanların ne şekilde havalandıklarını bulmak için, 155 kuşun verilerini bir araya getirdi, kemiklerin kuvvetini hesapladı. Bunlar da üç Pterozor türünden elde edilen verilerle karşılaştırıldı. Araştırmacı uçan ilkel sürüngen modelini sadece arka ayakları üzerinde yürütmeye çalıştıysa da başarılı olamamış. İki ayak üzerinde yürüyebilmek için bacakların çok kuvvetli olması gerekiyor ki bu da uçmak için hiç elverişli olmaz diyor Habib. Oysa Pterozor dört ayak üzerinde çok rahat hareket ediyor ve bir saniye içinde havalanabiliyordu. Bilgisayar simülasyonuna göre Pterozor’un uzun ön bacakları ve arkaya doğru eğimli bedeni ile zürafaya benziyordu; iki ayak üzerinde yürüyen kuşa benzer sürüngen modeli, bu araştırma doğruysa, artık geçersiz. suyu ısıttığımızda açığa çıkanla aynı miktarda karbondioksitin üretildiğini hesapladı. Harvard Üniversitesi fizikçisine göre iki arama için harcanan enerji yedi gram karbondioksite eşit. İnternette arama yaptığımızda her saniye başında 0,02 gram sera gazı emisyonu üretiyoruz, deniyor The Times gazetesinde (timesonline, 11.01.2009). Google’ın “ekolojik ayak izi” dünya genelinde birbirine bağlı olan ve hızlı sonuçlar veren dev bilgisayar ve sunucu merkezlerine uzanmakta. Aynı anda çok sayıda veri bankasının kullanılması sayesinde gerçi istenilen sonuçlara daha çabuk ulaşılmakta ama buna karşın diğer bazı rakip arama motorlarına göre daha fazla enerji gerektiriyor. zayıflamış bacak kaslarına ve eklemlerine rağmen çömelme/eğilme ve kolla bir yere uzanma hareketine izin vermekte. Bilim insanları robot giysinin en geç üç yıl içinde üretilebileceğini tahmin ediyor. Yardımcı giysi 36007200 Avro arasında satılacak. 3500 m. derinlikte ise dev bir deniz lalesi tarlası var. Ayrıca mor noktalı milyonlarca bitkiye hayran kalan araştırmacılar, 50 cm. büyüklüğünde balık yiyen Ascidiae omurgasızlarına da şaşırdılar. Bu canlılar normalde sadece deniz suyundaki besinleri süzerler. AVUSTRALYA SULARINDA YEN TÜRLER Daha önce hiç görülmeyen, etçiller, örümcekler ve mor bitkiler sürpriz oldu. Bir araştırma ekibi 3000 m. derinlikte yeni hayvan ve bitki türleri buldu. Tasmanya adasının güneydoğusunda dört kilometre derinlikte yer alan çukurlukta fosil mercan arayan bilim insanları, hiç bilinmeyen yeni türler keşfetti. Avustralyalı ve Amerikalı biyologlar ve derin deniz araştırmacıları uzaktan kumandalı bir robottan yararlandı. Çukurluğa inen robot, fotoğraf ve video çekerek, örnekler topladı. Fotoğraflarda sürpriz bir biçimde 3000 m. derinlikte 30 cm. büyüklüğünde örümceklerin yaşadığı görüldü. Bilim insanları bu örümcek türünün karada yaşayanlarla akraba olmadığını düşünüyor. MARS ÜZER NDE METAN BULUTU YA LI Ç FTÇ LERE ROBOT G YS Japon bilim insanları, yaşlı çiftçilere ekin işlerinde yardımcı olacak robot giysi geliştirdi. Tokyo Tarım ve Teknoloji Üniversitesi’nde tanıtılan 25 kilo ağırlığındaki giysi, deneklere pancarları topraktan sökme ve yüksek dallardan portakal toplama gibi işlerde yardımcı oldu. Sekiz motorlu ve 16 sensörlü tasarım, yaşlı çiftçiler için düşünülmüş. Giysi, Astronomlar Mars’ın üzerinde metan gazı bulutu keşfetti. Metan gazının varlığı organik canlılara işaret olabilir. NASA araştırmacıları gazın kaya tabakalarındaki değişimlere bağlı olarak açığa çıkmış olabileceği gibi mikroplara da ait olabilir (Science). Dünyamızda yaşamın bir yan ürünü olan metan, hayvanların sindirimiyle ya da bitki ve diğer canlıların çürümesi sonucunda açığa çıkar. Üç teleskopla gözlem yapan astronomlar, 2003 yazının sonunda birkaç ay içinde neredeyse 21.000 ton metanın açığa çıktığını fark etmişler. Bu da kızıl gezegende bir zamanlar yaşamın varolduğu belki de hâlâ sürmekte olduğu anlamına geliyor (Michael Mumma). Ne var ki Mars’taki olası yaşamın varlığı için başka kanıtlar da gerek. Ayrıca metan gazının 2006 yılında neredeyse tamamen kaybolmuş olması da diğer bir sorun. Nilgün Özbaşaran Dede Tıp teknikleri KALP P L TA IYANLAR DA ARTIK EMAR ÇEKT REB LECEK GOOGLE’DA K ARAMA, B R ÇAYDANLIK DOLUSU SU ISITMAKLA AYNI İnternette arama yapmanın çevre üzerindeki etkisini araştıran Amerikalı fizikçi Alex WissnerGross, Google’da yapılan iki aramayla, bir çaydanlık dolusu Avusturya’daki LHK St. Pölten Kliniği’nde kısa bir süre önce ilk kez manyetik rezonans tomografisine (EMAR) dayanıklı bir kalp pili takıldı. Dünya genelinde her yıl yaklaşık 60 milyon kişi manyetik rezonans tomografisi çektirmekte. Bu tanı tekniğiyle, yumuşak dokuların görüntüleri bilgisayarlı tomografiye kıyasla on misli daha ayrıntılı elde ediliyor. Beyin ve diğer birçok organ için EMAR gayet uygun, hatta metabolizma süreçleri bile “canlı” olarak izlenebilmekte. Fakat EMAR tanısında oluşan CBT 1141/ 4 30 Ocak 2009 kuvvetli manyetik alanlar kalp pilini bozuyor. Pil ya çok hızlı çalışmaya başlıyor ya da tamamen duruyor. Bu nedenle kalp pili taşıyanlar bu tanı tekniğinden yararlanamıyordu. Tıp teknikleri kuruluşu Medrtronic bu yüzden on yıllık bir araştırma süresinin ardından EMAR’a dayanıklı bir kalp pili geliştirdi. Yeni pil sadece belli koşullarda, yalnızca 1,5 Teslalık manyetik alan yaratan EMAR aygıtlarında kullanılabiliyor. Ayrıca boyun ve kalça arasındaki beden bölgesinin manyetik rezonans tomografisi çekilemiyor. Sadece üzeri örtülü bölgesel tanı mümkün.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear