05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

GÜNDEM BT, İş Dünyası, Siyaset ve Gelecek "Manevi Mirasım Akıl ve Bilimdir!" "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İÜ. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1056 15 Haziran 2007 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Güray Öz GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No:2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.343 72 74 Faks: 0212. 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Tel: (0212) 251 98 74/ 343 72 74 Yerel Süreli Yayın BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna İstanbul CHP Milletvekili Prof. Dr. Osman Çoşkunoğlu ile bilgi ve iletişim teknolojileri uzmanı Levent Kızıltan, YKK'deki “Türkiye için bir 'köşeyi dönme' seçeneği: Bilim ve Teknoloji” toplantılarının son konuklarıydı. Ve ana konu: İş ve siyaset dünyası, ülkemizin bilim ve teknoloji alanında stratejik yönelişlere olan gereksiniminin ne kadar farkında? İş dünyasının ileri kesimleri, ARGE ve yenilikçilikinovatif ekonomi politikaları talep ediyor. Örneğin büyük patronlar derneği TÜSİAD, Sabancı Üniversitesi ve çeşitli paydaşların katıldığı birbirbuçuk yıllık bir süreçte, Ulusal İnovasyon Politikaları belgesinin oluşturulmasında baş aktörlerden biriydi. Küreselleşme ile yüzyüze gelen ve dış dünyaya mal satmak isteyen iş dünyasının bir kesimi, rekabetin farklı boyutlarda sürdüğünün bilincinde. *** Çoşkunoğlu, bugüne kadar iş dünyamızın siyasi ikitidarlardan teşvik isteğinin “maliyet düşürücü” önlemler olduğuna dikkati çekti. Bu istekler çeşitli derecelerde teşviklerle hep karşılandı. Fakat, dünya özellikle 1990'lı yıllardan itibaren teşvik önlemlerinin ARGE ile sınırlandırılmasına kaydı. Teşvikler genel nitelik değiştirdi. Dolayısıyla ülkelerin kendi sanayisine, sanayicinin de kendi üretim ve pazarlama sürecine bakışı değişti. Salt “maliyet düşürücü” teşvikler yeterli değildi yeni dünyada. Yenilikçi olmak, bunun için de güçlü bir ARGE birimine sahip olmak; markalaşmak, yeni bilimsel teknolojik gelişmeleri hızla ürünlere ve üretim süreçlerine yansıtmak; küresel rekabetin olumsuzluklarından kaçmayı ama olumlu ve güçlü yönlerinden de yararlanmayı bilmek... Ve bütün bunlar, ulusal bir iletişim, destek, teşvik, bilgi, öncelikler sistemi içinde, hemen hemen bütün sanayiyi sarıp sarmalayan bir yeni yapılandırılmayı zorunlu kılıyordu. Örneğin Ulusal İnovasyon Sistemi belgesi geçen yıl hükümete sunuldu. Fakat hazırlayıcılar, siyasetten yeterli ilgiyi görmediklerini söylüyor. Özetle, siyasetin dışında, iş dünyasının ileri kesimleri daha çok uyanık. Fakat patronlar her nedense, Türkiye ekonomisi için çok hayati olan bu konunun yeteri kadar arkasında durmuyor; siyasete, iktidara baskı yapmıyor, siyaseti orta vadeli önlemler almaya zorlamıyor... iktidar, örneğin köktendinci piyasacılığın arkasında dimdik duruyor, Türkiye batsa da duracak izlenimi veriyor. Fakat ülkeye esas kazandıracak olan stratejik yönelişlere ve desteklere yanaşmıyor. *** Çoşkunoğlu, Başbakan'ın örneğin uzayuçak vb araştırmalarını kendi himayesine aldığını açıkladığını anımsattı; ancak, konuyla ilgili birimleri bir vizyonda bütünleştirmediğini, başıbozukluğun sürdüğünü, şeffaflığın olmadığını belirtti. Hükümetin iki yıl önce açıkladığı sanayi için coğrafi teşvik paketinin yanlışlığını örnekleriyle anlattı. Sanayinin, örneğin bir kentten diğerine taşındığını belirtti. Kızıltan, bilgibilişim teknolojileri, nanoteknoloji, sağlık gibi öncelikli alanların desteklenmesini, örgütlenmesini hedef alan stratejilerin bir an önce uygulanmaya konmasının zorunlu olduğuna dikkat çekerken, örneğin Hindistan'ın üniversitelerine 400 bin mühendislik öğrencisi yerleştirdiğini, bu tür politikalarla eğitimden araştırmaya kadar çok geniş bir alanda ekonomide kökten değişiklikleri tetiklediğini belirtti. Çin de ABD ve diğer ülkelerde yüzbinlerce mühendislik öğrencisi yetiştiriyor. Kızıltan, ayrıca, Avrupa Birliği'nin de Lizbon stratejileriyle, ekonomide daha rekabetçi bir çalışmaya girdiğini ve bu amaçla çerçeve programlarını yürürlüğe koyduğunu anımsattı. Bugün örneğin otomobil sanayiinde Türkiye, hem işgücü maliyetinde hem de kalitede bir öncelik ele geçirdi. Fakat, her iki noktada, Türkiye'den daha iyi koşulları yaratacak başka ülkeler ve bölgeler ortaya çıktığında, ülkemizin rekabetçiliğini kaybedeceği konusunda da ortak bir fikir vardı sohbetimizde. Türkiye acaba, örneğin otomobil sektöründe yakaladığı bir rekabetçi süreci, örneğin 1020 yıllık perspektifle sürdürülebilir kılmak için ne yapmalıdır? Bu soru çok ciddi. Peki, otomobil sektöründe yakalanan bu rekabetçiliğin, başka sektörlerde de yakalanması için ne yapmalı? *** Gelecek cumaya kadar, umutla ve sağlıkla... obursali@cumhuriyet.com.tr CBT 1056/3 15 Haziran 2007 www.cumhuriyet.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear