Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HABERLER GÖNÜLDEN BİLİME Ahmet İnam Can çevremiz, içimizde taşıdığımız, hep onunla birlikte olduğumuz bir çevre. Yer çevremiz ise gezegenimiz. İleriki yüzyıllarda belki insan yer çevrenin de dışına çıkacak, başka gezegenlerde yurt tutmaya çalışacak, mekân oluşturmaya çalışacak. Ama insan nereye giderse gitsin, can çevresiyle gidiyor. "Bilim Güzeldir"projesi başladı ODTÜ ile işbirliği yapılan Bilim Güzeldir projesi, öncelikle gençlerin bilim alanında kariyer yapmayı düşünmesini, genç bilim adamlarının da daha geniş kitlelerle açık, ilgi çekici ve interaktif bir iletişim kurmasını amaçlıyor ve bilim, eğitim ve sanatı birbirine bağlıyor. Can Çevremiz Can çevreden en az üç şeyi anlıyorum. Bunlardan birincisi, bedenimizdir. Bedenimiz, bizim çevremizdir, çünkü nereye gitsek, bizimle beraber geliyor. Hep taşıdığımız bir şeydir. Zaman zaman kurtulmak isteyebiliriz, ergenlik çağında filan, işte burnumuzda, oramızda, buramızda sivilciler çıktığında veya belki yaşlandığımız zaman, şu bedenden bir kurtulsam, tamamen ruh olsam uçsam diye. Bazen de bedenli olduğumuz için çok şükredebiliriz. Demek ki, beden bir çevre, can çevremiz, bizden ayrılamayan, bizi biz kılan, o "biz" her neyse. Çok önemli bir öğedir ve bir çevredir, bedenimiz bir çevredir. Yaşama özürlü insanlar, çoğu zaman bedenlerinin çevre olduğunun ayırdına varamayan insanlar, bedenlerinden dolayı çok acı çekiyorlar. Örneğin biz felsefeci takımı, yüzyıllarca can çevrenin bir öğesi olan, bu beden çevreyi görmezlikten gelmeye çalışmışız, sanki bedenimiz yokmuş da, ruhmuşuz gibi düşünmüşüz veya utanmışız, "ben düşünen bir insan olarak nasıl çişimi yapabilirim veya nasıl popom olabilir, ne ayıp bir şey!" Hani bulutların üzerinde yüksek idealara giden bir varlık olarak, "ben nasıl böyle basit, yemek yiyen, midesi bulanan bir varlık olabilirim" diye düşünmüşüz. Küçümsenmiş, Batı kültüründe beden. Batı kültürünün köklerinde olan Hıristiyanlık öncesi dönemden başlayarak görmezden gelinmeye çalışılmış. Hıristiyanlık da bunu biraz pekiştirmiş, çünkü İsa’ya baktığınız zaman, ikon olarak, melül, mâsum bakan bir varlıktır; kilisede öyle durur. Bedenim var diye utanıyordur sanki, gözlerinden ışık çıkmaz. Orada bir libido alameti hiç göremezsiniz, bir canlılık belirtisi yoktur, ancak bedeni önemsemeyerek tanrısal olunabileceğini düşünmüş olsalar gerek. Yer çevrede, yeryüzünde, daha doğrusu onu da sarıp sarmalayan evrende var olabilmek, bedensiz olanaklı değildir. Ruh var mıdır bedenden ayrı, yok mudur, o tartışmalar ayrı bir şey belki, ama biz biliyoruz ki, bedensiz bu evrende yaşayamıyoruz. Demek ki, bu can dediğimiz şeyi oluşturan çok önemli bir öğe. Bedenimiz, çoğu kez ayırdına varmadığımız "bilgi" ile de dikkat çekici. Bedenimiz yürüyor, yemek yiyor, araba sürüyor, piyano çalıyor, yazı yazıyor, tehlikeleri sezebiliyor, örtük (tacit) bilgi dediğimiz bilgiyle taşıyor bizi. Can çevrenin bir başka öğesi, duygularımızdır. Duygularımız da her yere taşıdığımız bir özelliğimizdir. Herhangi bir tanımda, (Fizikçiler öyle diyorlar, değil mi?) zaman eksenini düşünürsek, herhangi bir zaman noktasında, hep bir duygu halindeyiz, hep bir duygu durum içindeyiz. Belki şimdi canımız sıkılıyor, belki bir dinginlik içindeyiz, belki içimizde hafif kıpırtılar var, belki bıkkınlık var, belki yorgunluk var, belki merak var, ama hepimiz herhangi bir anda muhakkak duygu çevremizi taşıyoruz. Demek ki, beden çevre ve duygu çevre, işte bu can çevre dediğim, bunları kuşatan büyük çevrenin parçalarıdır. Bir başka çevremiz de, can çevreyi oluşturan üçüncü ve son öğe olarak sözünü edeceğim, düşün çevre yahut düşünce çevre veya biraz Batılı terimler kullanabilirsek, noetik çevre diyebileceğim bir çevredir. Düşünsel çevredir veya anlam çevresidir. Nereye gitsek düşüncelerimizi de taşıyoruz, düşüncelerimiz de bizim bir manada mekânımız. Onlarsız soluk alamayız. "Ne düşünüyorsun" diye sorarlar ya, sevgililer falan, ne düşünüyorsun, hiçbir şey deriz bazen; bu mümkün değil tabii. Orada bir şey olması gerek. Belki bir imge, belki uçup giden bir düşünce... Can çevremizi, bu yaşadığımız fizik mekân içerisinde hep taşıyoruz; düşünce olarak, duygu olarak ve beden olarak. B ilim Güzeldir, Türkiye dahil 9 ülkede hayata geçiriliyor. Güneydoğu Avrupa Bölgesi GDAB'ta yer alan 9 ülkede (Avusturya, Azerbaycan, Bulgaristan, Hırvatistan, Yunanistan, İsrail, Romanya, Sırbistan ve Türkiye ile İngiltere) hayata geçirilecek. British Council’ın bu projesi kapsamında bir dizi faaliyet planlandı. Amaç, İngiltere’nin bu alandaki yaratıcılık deneyimini kullanarak, 9 GDAB ülkesi ve İngiltere arasındaki işbirliğini ve profesyonel gelişimi arttırmak. Açıklamada şu noktaların altı çizildi: Avrupa’da gençlerin bilim alanında giderek daha az kariyer yapmayı seçmelerinden kaynaklanan genel bir kaygı var. Bunun yanı sıra, modern toplumlar büyük bir hızla bilim ve teknolojiye bağımlı hale gelmekte ve ulusal refah ve kalkınmalarını bilime dayandırmakta. Bu proje, bilim ve bilim iletişimiyle ilgili bir dizi faaliyet yoluyla, bilim politikaları üreten kişileri, genç bilim insanlarını, sanatçıları ve öğrencileri sürece dahil ederek, bilime karşı olumlu tutum geliştirmelerine yardımcı olacak yaratıcı bir ortam sunmayı amaçlıyor. Proje iki önemli kısımdan oluşuyor: 1) Genç bilim adamlarının çalışmalarını daha geniş kitlelere, özellikle de çocuklara ulaştırmalarını desteklemek ve bunun için yöntemler geliştirmek, 2) İngitere’nin, geniş kitlelere ve çocuklara yönelik geliştirdiği bilim iletişim yöntemlerini tanıtmak: • Bilim elçileri için ulusal FameLab yarışması (www.famelab.org), • Bir İngiliz organizasyonu olan Science Made Simple tarafından düzenlenen ve popüler kültürün bir parçası olarak bilimin önemini vurgulayan ‘Visualise’ science (bilimi ‘görselleştirin’) – tiyatro gösterisi • İngiliz bilim adamı ve bilim makaleleri yazarı Jim AlKhalili ve Türk bilim iletişimcileri ile birlikte bilimsel ve sosyal/vatandaşlık konularının tartışılacağı kamuya açık tartışma/oturum. Daha ayrıntılı bilgi için: 0312 455 365051; Mirac.ozar@britishcouncil.org.tr; ozlem.gucer@britishcouncil.org.tr Bulanık Sistemler Derneği B ulanık mantık ve sistemler, 1965 yılında Lutfi A. Zadeh’in bulanık kümeler ve matematik işlemcilerini yayımlamasıyla bilim literatürüne girdi. Daha sonraki yıllarda özellikle teknoloji alanında kullanımıyla birlikte günümüzde vazgeçilmez bir bilimsel araç haline geldi. Bu bilimsel araç sadece elektronik, bilgisayar, endüstri, makina, inşaat, jeoloji, maden mühendisliği gibi teknik alanlarda değil, tıp ve sosyal bilimler gibi alanlarda da yaygın biçimde kullanılmaya başlandı. Bunun bir sonucu olarak dünyada bulanık mantık ile ilgili son derece ciddi bilimsel dergiler yayımlanıyor. Ülkemizde de farklı disiplinlerden bu konuda araştırma ve yayın yapan araştırmacı sayısının 500’e ulaştığı saptandı. Bu konuda dünyada söz sahibi olan Prof. Dr. İ. Burhan Türkşen‘in önderliğinde farklı disiplinlerden gelen 45 katılımcı, kasımın ilk haftasında Ankara’da "Bulanık Sistemler Derneği" çatısı altında örgütlenme kararı aldı. Çalışma Konuları ve Biçimleri: 1) Bulanık mantık kuramı ve uygulamaları konusunda bir Türkçe terminoloji ve bu amaçla bir sözlük üretmek; 2) Kuramı ve uygulamaları konusunda paylaşımcı bir "sanal ortam" oluşturmak; 3) Türk dilinde bilim yapmak isteyenler için bilimsel bir dergi çıkartılması için çalışmak; 4) Üyelerini zaman zaman bir araya getirerek, yöntembilimin ortak yönlerini geliştirmeye çalışmak; 5) Çalışmaların sinerjik bir biçimde ülke ekonomisine katkı sağlaması ve katma değer yaratması için gayret göstermek; 6) Ulusal ve uluslararası KONGRE, KONFERANS ve SEMİNER’ler düzenlemek; 7) Üniversitelerde; lisans ve lisansüstü düzeyde BULANIK MANTIK ile ilgili dersler açılmasını, eğitim verilmesini ve topluluklar kurulmasını teşvik etmek; 8) Teori ve uygulamalarda disiplinler arası bir işbirliğinin kurulmasını desteklemek; 9) Ülkemizde bulanık mantık kuramını kullanan stratejik teknolojiler geliştirilmesine öncülük etmek; 10) Bulanık mantıkla, diğer sistemlerin (Yapay Sinir Ağları, Genetik Algoritmalar, Karıca Teorisi, Veri Madenciliği vs.) entegrasyonunu sağlayacak teori ve uygulamaları teşvik etmek, CBT 1031 / 10 22 Aralık 2006