29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

BÖBREK TAŞLARININ KIRILMASI KOLAYLAŞIYOR Böbrek, safra kesesi ve üriner taşların kırılması ve ürolojik muayeneler artık hastaya daha az rahatsızlık verecek. Siemens’in geliştirdiği çok fonksiyonlu yeni litotripsi (taş kırma) sistemi bu kolaylığı sağlıyor. Bu sistem, taş kırma cihazı (litotripter) ile muayene masasını tek bir ünite çerçevesinde birleştiriyor. Litoskop adı verilen bu sistem ile ürologlar, Xışınları veya ultrason görüntüleme yöntemlerinden yararlanarak muayene yapabiliyorlar, teşhis koyabiliyorlar, endoskopik veya lazer destekli ameliyatları gerçekleştirebiliyorlar ve taş kırabiliyorlar. Ayrıca , entegre şok dalgası ortopedik uygulamalarda veya ağrı terapilerinde kullanılabiliyor. Bu sistemin en büyük avantajı şok kafasının izosentrik bir Ckoluna bağlı olması. Bu özellik, manevra yeteneğini büyük ölçüde artırıyor. Bu esnekliğe bağlı olarak, sistem hastanın çevresinde dönebiliyor ve terapi sırasında hastanın pozisyonunun değiştirilmesine gerek kalmıyor. Dolayısıyla müdahale süresi kısaldığı için hasta kuyrukları azalıyor ve doktorlar muayene masasından daha uzun süre yararlanmış oluyor. Örneğin anestezist, masanın başında çalışabildiği için daha güvenli ve etkin şekilde müdahalede bulunabiliyor. Litoskop masası, Pulso adı verilen yeni bir şok dalga sisteminden yararlanıyor. Pulso’nun kullanım süresi benzer cihazlardan yüzde 50 daha uzun. Ayrıca, Pulso, 16 cm derinliğe inebilme yeteneği ile kilolu hastalarda yaşanan sorunları ortadan kaldırıyor. Kaldı ki geniş şok dalga odaklama yeteneği sayesinde, hedefi bulmakta daha yetkin. Böylece taşları daha kısa sürede ve daha kolay bir şekilde kırıyor. Sonuçta, çevre dokuların hasar görmesi gibi yan etkiler azalıyor. Bilgi için: [email protected] den daha doğal ses çıkartıyor. Hoparlörün 12 adet beşgen şeklinde plastik panelleri bulunuyor. En alttaki panelin dışında bu panellerin tümü bir diyafram gibi aynı anda titreşim yaratıyor ve her yöne doğru ses yayıyor. Bu hoparlörler gelecek yıl piyasaya çıkacak. Solomon, çelik ve plastikten yapılmış hassas bıyıklar yarattılar. Bu bıyıklar şekilleri ve yüzeylerdeki girinti ve çıkıntıları algılayabiliyor. Bundan önce geliştirilen bıyık şeklindeki sensörler, her bıyığın konumu ve zaman içindeki hareketleriyle ilgili bilgileri saklayan karmaşık bir yazılımdan yararlanıyordu. Solomon ve Hartmann, her bıyığın kökündeki "eğilme hareketini" kullanmanın daha kolay olacağını düşündü. Bu yolun sıçanların ve fokların şekilleri tanımasında ve avlarını tespit etmekte kullandıkları yönteme daha çok benzediğini düşünüyorlardı. Bilim ekibi paslanmaz çelikten 4 demet bıyık ürettiler ve bunların tabanlarına, eğilme hareketlerini ölçen bir alet iliştirdiler. Bu deneyden elde ettikleri sonuçları Nature’da yayımladılar (vol 443, p 525). Bilim adamları, suyun altındaki suyun akış profilini çıkartan plastik bıyıklardan da oldukça başarılı sonuçlar elde ettiler. Bu bıyıklar, kendi kendini yöneten sualtı araçlarının hareket halindeki nesneleri izlemelerine olanak tanıyacak. GÜNEŞ PATLAMALARININ GPS SİNYALLERİNE ETKİSİ Güneşin çıkarttığı şarjlı parçacık patlamaları, GPS sinyallerini boğabilir. Bu durum, uçaklar, acil hizmetler ve uydu navigasyonundan yararlanan herkes için çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Aurora’ları ve jeomanyetik fırtınaları yaratan bu yüklü parçacık patlamalarının 1.2 ve 1.6 gigahertz bantlarında radyo dalgaları yarattığı ortaya çıktı. Bu bantlar aynı zamanda GPS (Küresel Konumlama Sistemleri) tarafından da kullanılıyor. GPS dalgalarının ve güneş patlamalarının yaydığı radyo dalgalarının çarpışması bugüne dek önlendi. Çünkü GPS alıcıları yalnızca düşük güneş faaliyetinin olduğu dönemlerde yaygınlaşmaya başlamıştı. 2011’e gelindiğinde güneşteki patlamalar en üst düzeye çıkacak ve alıcılar büyük bir olasılıkla çalışmayacak. New York’taki Cornell Üniversitesi’nden Alessandro Cerruti, Navigasyon Enstitüsü’nün toplantısında bu konuya değindi. Cerruti’ye göre bunun tek çözümü, GPS alıcılarını veya uydularını yeniden tasarlamak. Ancak Cerruti bu çözümün çok zor uygulanacağına dikkat çekiyor. YAZILIM FİYATLARI DÜŞÜYOR Yazılım maliyetlerindeki düşüş, bilgisayar fiyatlarındaki düşüşle aynı oranda değil. Şimdi İngiliz süpermarket zinciri Tesco, bu eşitsizliği gidermek için ability Office adı verilen bir yazılım geliştirdi. Fiyatı çok düşük olan bu yazılım paketi Microsoft Office ile aynı işi görüyor. Ability’nin Write gibi yazılım araçları da rakipleriyle boy ölçüşebilecek kapasitede. Paketin tamamı 300 sterlin yerine yalnızca 20 sterlin. AY TOPRAĞINDA ENERJİ ELDE ETME Ay yüzeyinde bulunan mucizevi bir yakıt, Dünya’nın yavaş yavaş azalan enerji kaynaklarına bir yanıt oluşturabilir mi? Helyum 3 olarak bilinen bu yakıt güneş radyasyonu tarafından yaratıldı ve Ay’daki kristaller tarafından yakalandı.Bu, nükleer füzyon ile üretilecek enerjinin ana yakıtı olabilir. Nükleer füzyon kuramsal olarak zararlı radyasyon çıkartmadan bol miktarda enerji üretebilir. Rusya’nın Space Corp. isimli kuruluşu Ay’da helyum 3 çıkartmak için çok yönlü bir plan hazırladı. Robotlar, helyum 3’ün bulunduğu tabakaya erişmek için ay yüzeyinin 3 metre altına kadar inecek ve toprağı 300 derece SIÇAN BIYIKLARINDAN ESİNLENEN RADAR SİSTEMLERİ CBT 1022/18 20 Ekim 2006 Fokların ve sıçanların avlarını hissetmek için bıyıklarından yararlanmalarından esinlenen bilim adamları, gezegenlerin yüzeylerinde kullanacakları araçlara çelik bıyıklar yerleştirdiler. Böylece araç, yolunun üzerindeki yabancı maddelerin şeklini tespit etmek için bu çelik tellerden yararlanacak. Illinois’teki Northwestern Üniversitesi’nden Mitra Hartmann ve Joe Joe NABIZ GİBİ ATAN KÜRE Japonya’nın Yokohama kentinde merkezi bulunan JVC’nin geliştirdiği bir hoparlör, sopanın ucuna geçirilmiş üzeri delikli bir basket topuna benziyor. Ancak nabız gibi atan bu hoparlör, konvansiyonel kutu şeklindeki hoparlörler
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear