29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Kuramı EMELSİZ mükemmelliği abartıyor de Tanrıya, açıklayıcı bir parametre olarak ihtiyaç duyulmamakta. Ne var ki insanın sadece evrimsel rastlantılarla geliştiğini ve evrimin gelişim çizgisinde özel bir statüye sahip olmayışına dayanan teoride, inanların birçoğu etik ve moralin yok olduğunu düşünüyorlar. Doğanın, büyük bir gücün etkisi olmadan oluşabilmesi için çok karmaşık olduğu düşüncesinden Darwin de haberdardı. Türlerin Kökeni adlı çalışmasındaki bir bölümde "The origin of extreme complexity and perfection başlığı altında bundan yararlanmıştır da. Darwin'in iddiası, özellikle de biyolojiyi daha iyi anlamaya başladığımızdan bu yana gayet basit ve akılcıdır. Danvin, gözü örnek veriyor ve bu da akıllı tasarım teorisini çürüten mükemmel bir açıklamadır. Gerçi gözler karmaşık sistemler ve bugün bile hâlâ tüm işlevlerin detaylarını bilmiyoruz. Ama bunların rastlantısal olarak ortaya çıktıklarını gösteren kanıtlar çoktur. MUKEMMELLEŞME YOK Evrim tüm biyolojik sistemleri her zaman değiştirdi ama asla mükemmelleştirmedi. Gözümüzün evrimi cildimizin üzerinde ışığa duyarlı bir leke olarak oluştu, daha sonra bir kap gibi derinleşti ve en sonunda da basit bir kamera sistemine dönüştü. Ancak gözümüzdeki ışığın ağ tabakasına ulaşabilmesi için önce görsel verileri beyne ileten sinir liflerini geçmek zorunda. Bu sistem ise ışığa duyarlı tarafı ters duran bir kamerayla karşılaştırılabilir. Böcekler dünyayı daha farklı görürler. Gözlerinde bir değil binlerce mercek vardır ve bunlar ışığı bir sensor üzerinde odaklarlar. Çok sayıda küçük ve basit kameralardan bir araya getirilmiş bir petekgöz, evrimin neler yapabileceğini ve yapamayacağını gösteren mükemmel bir örnektir. Böceğin gözleri geniş bir alanı görecek şekilde uzmanlaşmıştır, ama ayrıntılı çok kötü görür. Her ne kadar bu göz yapısı sadece sınırlı yetilere sahip olsa da, doğal ayıklanma böceklerin görme yetisini iyileş tirmek için tüm olanakları kullanmıştır. Gece uçan kuşlar, ışığa karşı duyarlılığı yüz misli arttıran büyük merceklere, pervaneler havada uçan avını takip edebilmek için birçok kameralı petekgöze sahiptir. Kusurlu bir tasarımı iyileştirmek için evrim elinden geleni yapıyor. Ama ne var ki evrimin en iyisi mükemmel değildir. Pervanelerin gözleri bugünkü biçimine diğer tasarımların çok daha kötü olması nedeniyle kavuşmuştur. Böcek, insan ve diğer tüm biyolojik sistemlerin gözleri için mükemmellik göreceli bir kavramdır ki bu nedenle de gözlüğü, teleskopu ve mikroskobu geliştirdik. Evrim için mükemmellik gereksizdir. Karmaşıklık ve mükemmellik bizim bakışımızda oluşur. Ve yaradılış yanlıları bunu akıllı tasarım olarak göstermek için örnek üzerine örnek sunmalarına rağmen, kanıtlar bunların doğru olmadığını gösteriyor. Gözlerin evrimsel gelişimi büyük bir tasarımcının değil, bilinçsiz bir işçi hayvanın eseridir. Gözleri ve dünyadaki yaşamın hiçbir şeyini dev bir mühendis yaratmadı. O sadece bir kazan tamircisiydi. Büyük bir tasarımcının var olup olmadığı bilimin konusu değildir. Eğer varsa bile, evrim onun işini berbat bir şekilde yaptığını kanıtlamakta. Nilgün Özbaşaran Dede http://science.orf.at 3.8.05, www.newscientisLcom 9.7.05, www.heisse.de, Die Zeit 33/2005 ~> BAŞARILI HATALARIN DİZİSİ Evrim başarılı hataların bir dizisidir. Bu hatalar dizisi doğal ayıklanma, kalıtsal farklılıklar ve yenileme yetisine dayanmakta. Evrimin türlere ihtiyacı vardır ve sadece raslantısal mutasyona izin verenlerle çalışabilir. Sonuç mükemmel gibi görünse de aslında tam tersidir. Farklı göz tipleri 50 kez veya çeşitli hayvan türlerinde çok kez birbirinden bağımsız olarak gelişmiştir. Çevredeki ışığı algılama sorunu farklı yollarla çözülmüştür. Doğadaki tüm gözler sadece gerektiği kadar karmaşıktır ve her gözün büyük bir kusuru vardır. Hayvanların birçoğu, ışığı, sinir uyartılarına dönüştüren hücrelerden oluşan bir düzleme yansıtan mercekli gözlere sahipler. Tüm göz yapıları, evrimsel süreç içindeki çevresel zorunlulukların bir sonucudurlar. İnsan gözü de gerektiği kadar karmaşıktır. Zayıf ışığı görebilmetnizi sağlayan yüz milyon çubuk ve renkleri görmemizden sorumlu üç milyon kozalak bulunuyor gözlerimizde. Her kozalak ışığı biyokimyasal sinyallere dönüştüren proteinler içermekte. Üç pigment, mavi, yeşil ve kırmızı renkleri kaydederek, renkli dünyayı görünür kılıyor. Bu dünya, beyaz çiçeklerle dolu ama sadece bizim için. Arılar kızılötesi ışıkta bizim göremediğimiz ayrıntıları görürler. Sonuçta gözlerimiz mükemmellikten çok uzak, ama neyse ki biz gözümüzün kusurlarını hissetmiyoruz. tik bir tartışma olarak sunularak, Amerikan toplumunun büyük bir kısmının sosyal ve kültürel kararlarına dokunmaktır. New Scientist dergisindeki yazıda da (www.newscientist.com, 9.7.05) açıklandığı gibi, bu karar 1925 yılında tüm ülkede dikkat çeken Scopes veya Monkey Trial vakasıyla bir yara almıştı. Dayton'daki (Tennessee) bir ortaokulda fizik öğretmenliği yapan Thomas Scopes, bir arkadaşının yerine biyoloji dersine girip Charles Darwin'in "Türlerin Kökeni" adlı öğretisini anlatınca kendisini bir anda mahkemenin önünde bulmuş ve 100 Dolarlık para cezasma çarptırılmıştı. BİLİMDE TANRIYA İHTİYAÇ Bu olayın üzerinde evrim karşıtları ve Tennessee'deki köylüler ve inançlı insanlar alaya alındı. Ve her ne kadar Skopes davayı kaybettiyse de (suçlama daha sonra geri alınmıştı), Darwin ve bilim sanki zafer elde ettniş gibi görünüyordu. Bu olaydan birkaç yıl sonra sessizlik hüküm sürdü. Fakat maymun olayı Amerikan toplumu üzerinde önemli bir etki yapmıştı. Oysa doğal ayıklanma ve mutasyon, dünyadaki tüm yaşamların gelişimi için bir açıklama getirmekte. Doğa bilimlerin Böcek, insan ve diğer tüm biyolojik sistemlerin gözleri için mükemmellik göreceli bir kavramdır ki bu nedenle de gözlüğü, teleskopu ve mikroskobu geliştirdik. 964/1310 Eylül 2005
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear