05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

TartışmaEditöre Mektup Bir dünya sorunu olarak ayırımcılık Özcü varlık anlayışının dışavurumu olarak boş bir retoriğin eşlik ettiği, yurtseverliği aşan milHyetçilikte, cinsiyetçilikte, dincilikte, ırkçılıkta en çarpıcı örneklerini bulan ayırımcılık belki de günümüzün en büyük dünya sorunudur ve gerçekten dü'şünen her birey, her kişi bu konudaki gö'rüşlerini tartışma ortamına taşımalıdır; bu cesareti göstermelidir. A yınmcılığın gunumuz dunyasınm en cıddı sorunlarından bırı olduğunu bılıyoruz Ancak saptanan sorunun ardındakı yapılanmaları, oluşumları çoğun gozden kaçırıyoruz ya da gormezlıkten ge lıyoruz Ayırımcılık bırbırınden çok farklı gorunumler altında ortaya çıkıyor Bu noktada farkına varılması gereken, tum ayırımcılık gorunumlerının ardındakı ortak paydayı, varlıksal durumu ve bununla bağlantısı ıçınde varlığa ılışkın tutumu, ınsana ılışkın kavrayışı bılmek, bıhnır kılmaktır Boyle bir bılmenın oznelerı de filozoflardır Başka bir deyışle, her turlu soruna, dunya sorunlarının her bırıne soz konusu tutumu ya da benzer tutumları anlamak, kavramak uzere yaklaşmak, gunışığına çıkarmak, felsefı soylemın temel ışlevıdır; fılozofun gorevıdır Geçen ay Kocaelı Unıversıtesı Felsefe Bölumu boyle bir gorevı "ayırımcılık" bağlamında ustlendı "Ayırımcılık" sorununu, her yıl duzenlemekte olduğu Uluslararası Felsefe Gunlerınde (1214 Mayıs 2005) felsefı temellerı açısından ele aldı Gerçekten de herhangı bir sorunun nereden kaynaklandığı, nelere yol açtığı bılınmek ıstenıyorsa, felsefı yaklaşımın tam da burada soyleyeceğı çok şey vardır Ayırımcılık sorunu, ontolojı (varlık bılgısı) açısından, antropolojı açısından, bılgı açısından, dıl açısından, toplumsal cınsıyet açısından ve etık açıdan ele alındı pıların bıre bir karşıhğının olup olmadığı sorusudur Kımı varlıksal yapıların orneğın, oz, aynm, ılınek gıbı adlar altında toplan ması/toparlanması, bu adların yapısal konumlarına ılışkın soruyu sureklı olarak gundemımıze taşır Oz, ayrım, ılınek dıye bir şey var mıdır, yoksa bunlar zorunlu olarak dıl aracılıgıyla aktarılan bu belırlemeler ya da smır çızme araçları, salt duşunme ve dılde mı yer alırlar' FİLOZOFLAR NEYİN PEŞÎNDE? Dıkkatlı duşunen bir ozne kendısını her turlu değer yargısının etkısınden kur tarmış olan bir ozne, yalnızca tekıllerın varoldugunu, tekıllerın dışındakı her turlu be lırlemenın, duşunmenın ve dılın olanakları nın ışlevsel kılınmasından başka bir şey olmadıgını, nıtelıklere degıl ama oze karşılık gerekçelendırılemeyen her turlu dılsel belırlemedır, değer yargılarıdır ya da varolduğu sanılan 'oz"lerdır Çoğunlukla sozel olanın eşlığınde kurulan, varolanla duşunen arasına perde çeken keskın aymmlama çabası, ayınmcılığın başlangıç noktasını oluşturur Bu bağlamda gerçekleştırılen duşunme bıçımı temelde son derece yalındır, buna gore varolan her şeyın değışmez, sabıt bir ozu vardır ve çoğun bu oz, farklı nıtelıklerı olan değer yüklemenın nesnesıdır Bir şeyı kendını yapanın, ozdeşlığı sağlayanın varolduğu sanılan bir "oz" olduğu belırlemesıne saplanan duşunme doğrultusu da onünde sonunda "ozculuk"e gömulecek ve soz konusu ozculuk, her turlu ayınmcılığın taşıyıcı temelı olacaktır Artık bu noktada, her turlu kulturel, tarıhsel, toplumsal yapı, hatta bıyolojık, fizyolojık "durum'lar değer yargılarının, yıne tarıhsel, toplumsal ve kulturel olanın belırleyıcılığı altında değerlendmlecekbr Oyle kı soz konusu tutum, toplumsal ılışkılerın tum gorunumlerını belırleyecektır belırleyıcı bir oz olarak algılanmaktadır BİLİM VE POPÜLER KÜLTÜR Gelıp geçıcı ayrımların sabıt, degışraez oz olarak algılanmasının otekı adı, bıraz once de belırtıldığı gıbı ' ozculuk1 tur Oteden berı yaygın olan bu tutum, ınsanlar ve toplumlar arasında obeklenme çogaldık ça, karşılaşmalar yoğunlaştıkça, ozculuğe ılışkın belırlemeler, daha da somut bir duruma, daha da gorunur bir duruma gelmek tedır Gunumuzde ozellıkle aıt olmanın, aıdıyetın kımlıksel ozellıklerle pekışen orneklerı, ayırımcılıkların vardığı ya da geldığı son durumu açık seçık bir bıçımde gozler onune sermektedır Yalınlıktan yana olan ve karmaşık dunya durumlarını yalın bir sıraduzenı ıçın de yenıden konumlandırmaya çalışan ınsa noğlu, kulturel çeşıtlılığın baskısıyla da farkına varsın ya da varmasın, ayırımcılıgı su reklı olarak yenıden uretmektedır Aıdıyet lere yapılan vurgu, bu turden uretımı daha da kalıcı kılmaktadır Zaman zaman bu ça lışmalara "sozde bılımsel çahşmalar', ço ğun populer bılım kulturu de eşlık etmektedır Ust uste yığılan kımlıksel ozellıklerden bırı ya da bırkaçı one çıkarılmaktd, oze ın dırgenmekte ve var olanı belırgın kılmanın tek aracı olarak gorulmektedır Orneğın, unsıyetlerı belırgın kılmaya ılışkın ozellıkler, oze ındırgenıp ayırım yapmanın aracı olduğunda, bir kaçınılmazlık ıçınde karşımıza çıkacak olan cınsıyetçı ayı rımcılıktır Gerçekten ayınmcılığın ve dayandığı temellerın neler olduğu konusu, oz gur, ozerk duşunen herkesın uzerınde dur ması gereken bır konudur EN KÖKLÜ GERİLtM Bu durumda sanılar, gunluk ınançlar, ıdoller, değer yargıları, onyargılar, varolan la ( algı nesnesı) duşunme ( ozne) arasına perde çekmekte, duşunen ozne, artık varolanı gozden yıtırmekte, neredeyse gorememektedır Burada şu noktayı bı raz daha ayrıntılı olarak dıle getırmekte yarar var duşünme edımı ya da duşunme faalıyetı kavram aracılı ğıyla ve ayrıca zıhınsel resım aracılıgıyla varolanı belırgın kılar, ancak bu çaba da duşunmeye eşlık eden, duşunenın kendı duşuncelerıne ve/veya başkalarının duşuncelerıne dayalı olan ve kuşaktan kuşağa aktarı lan değer yuklemelerıyle bezelı bir bellek durumuysa, ayırımcılık kaçınılmaz bir sonuç olarak kendını ortaya koyar Bu bağlamda duşunen, varolanı ken dıne ozgu ayrımlarıyla algılayamamakta, va rolana kalıp düşuncelerle yonelmekte, varolanlar arasında sanıya dayalı bir sıraduzenı, hıyerarşı kurmakta, değerlıdegersız ayırımı yapmaktadır Başka bir anlatımla, bu çerçevede belkı de ınsan dunyasının en koklu genhmlerınden bırı yaşanmaktadır Buna gore, du şunmenın kavram aracılıgıyla somutlaştırdı ğı tumellık, dıl aracılıgıyla oluşturduğu tumellık bellı bir katılık ıçınde varolana yansıtılmakta ya da varolanlar arasında bir sıraduzenının varlığından soz edılmektedır Bu noktada varolan ayrımlar, ayırımları oluşturmada etkın olmakta, herhangı bir aynm, ÜLKEMİZ AÇISINDAN ÖNEMİ Konu, ozellıkle ulkemız açısından bu yuk onem taşımaktadır, yalnızca genç ku şakların, unıversıte gençlığının degıl, tum toplum bıreylerının ayırımcılıgı bır tutum olarak benımsemelerı konusunda yonlendırıldıklerı ya da yonlendırılmeye çalışıldıkla rı açıkça gorulmektedır Ozcu varlık anlayışının dışavurumu olarak boş bır retorıgın eşlık ettığı, yurtseverliği aşan mıllıyetçılıkte, cinsiyetçilikte, dıncılıkte, ırkçılıkta en çarpıcı orneklerını bulan ayırımcılık belkı de gunumuzun en buyuk dunya sorunudur ve gerçekten duşunen her bırey, her kışı bu konudaki goruşlerını tartışma ortamına taşımalıdır, bu cesareti göstermelidir Konu yu felsefenın gundemıne taşıyan Kocaelı Unıversıtesı Felsefe Bolumunun çabası, dı ğer felsefe Bolumlerınde, tum ozgurozerk duşunme ortamlarında surdurulmelıdır Sozlerımı şu be\ırîemey\e btormek \v tıyorum Şoyle bır soru sorulabılır burada "Ayırımcılıktan kurtulmak olanaklı mı'" Evet, olanaklı Ama nasıl' Elbette farklı bır varlık ınsan kavrayışıyla Bır başka yazının konusu da bu olsun1 Prof. Dr. Betul Çotuksöken Maltepe Unıversıtesı Felsefe Bolumu Başkanı FELSEFENİN SORUSU Ayırımcılık bir ınsanlık sorunu olarak, bir dunya sorunu olarak karşımızda, yanı başımızda duruyor ve çoğunlukla da toplumsal, etık ve sıyasal tutumumuzu belırhyor, ustelık ınsanlar ayırımcılıgı sözde değerlerı adına gerçekleştırıyor' Bu noktada felsefe neyı açığa çıkarır ya da başka bılme bıçımlerının yapamadığını nasıl yapar, nasıl başarır' Bu noktada felsefe, varolanı kendısı yapan nedır ya da nelerdır sorusunu sorar Bu sorunun çok farklı yanıtları vardır Dışdunyada varolanı kendısı yapanın ya da yapanların ne/neler olduğu sorusuna yanıt verırken salt dış dunyaya ıçkın olanın/olanların sınırları ıçınde kalınabıleceğı gıbı, du şunmenın ve/veya dılın sınırlarına yonelme de soz konusu olabılır Varolan duşunulebılır olmayla belırgınlık kazanabılen bir yapıdır ve her varolanın sınırları duşunsel yapılarla, tumel olanlarla ancak belırgınleşır Işte asıl sorun soz konusu tumel ya gelen bir şeyın, yapının bulunmadığını fark eder Var olan herhangı bir şey, değışır nıtelıklerın toplamıdır Var olanlar arasında ayrımlar vardır Var olanlar soz konusu ayrımların toplamından başka bir şey değıldır Ayrımlar ne zaman ayırımların temelı olma ozellığını taşır' Ayrımlara ( değışebılır nıtelıklerın bir ust kavramı) dayalı olarak yapılan ayırımlar, dunyayı yalınlaştırmanın ve buna dayalı olarak da anlamanın ara cı ortamlarıdır Ayrımlara dayalı olarak yapılan ayırımlarla duşunen arasına gıren nedır, duşunenle duşunulen arasındakı ılışkı yı golgeleyen, perdeleyen nedır' Işte yuzyıllardan berı fılozofların pe şıne duştuğu budur Bunlar, orneğın Platon'a gore sanılar, Bacon'a gore ıdollerdır, 953/20 25 Hazlran 2005
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear