05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Teknolojik gelişmeler Teknolojinin tartışmalı yol haritası Teknolojik gelişmelerin hızı inişe mi geçti? Pentagon'da görevli fizikçi Jonathan Huebner, bilimsel icat sayısının diinya nüfusuna oranla azaldığmı iddia ederek, teknolojik açıdan büyiik bir hızla ortaçağ düzeyine doğru yol aldığımızı söylüyor. Teknolojik gelişme hızının bir asır ö'nce doruk noktasına ulaştığına inanan Huebner, bu tarihten sonra teknolojinin inişe geçtiğini söylüyor. ew Scientist dergisinin 2 Teramuz sayısında yer alan bir yazı, teknolojik nirvanaya eriştiğini düşünenleri bir kez daha düşünmeye davet ediyor. Web sayfalarında sörf yapmak, internet üzerinden telefonla bedava görüşmek, yolda giderken iPod'dan müzik dinlemek gibi modern çağın olanaklarını dikkate alırsak, teknolojik açıdan altın çağda yaşadığımız izlenimine kapılabiliriz. Küreselleşen teknoloji o denli büyük bir üretkenliğe erişmiş ki, dört bir yanımız insanoğlunun en saçma arzularını bile tatmin edecek beceride icatlarla sarılmış durumda. Ne var ki son günlerde bu görüşün doğruyu yansıtmadığı yönünde ortaya yeni fıkirler atılıyor. En azından bu görüş Pentagon'un Deniz Kuvvetleri Hava Savaşları Merkezi'nde görevli fizikçi Jonathan Huebner için doğru değil. Huebner, teknolojik nirvanaya erişmek bir yana, insanoğlunun teknolojik açıdan büyük bir hızla ortaçağın karanlıklarına doğru yol aldığını ileri sürüyor. Teknolojik gelişme hızının bir asır önce doruk noktasına ulaştığına inanan Huebner, bu tarihten sonra teknolojinin inişe geçtiğini söylüyor. Titanik'in gözetleme kulesindeki nöbetçinin sonlannı getirecek buzulu görmesi gibi, Huebner de teknolojinin çıkmaz bir sokağa girdiğini düşünüyor. a ulaştığı bir ça fıicatettı. ji ve yapay zekâ gibi son derece büyük bir hızla gelişen alanları ele alırsak, teknolojinin 2040 ile 2080 yılları arasında nereye varacağını tahmin edemeyiz, çünkü değişim kör edici bir hızla ilerliyor." Smart, Hubner'in analiziden elde edilen sonuçların tümüyle yanlış olmadığını, bilim adamının bazı noktalarda haklı olduğunu düşünüyor: "Teknolojik gelişme, somut adımların hızı arttığı halde, yavaşlamış gibi görünüyor, çünkü gelişmeler insanların parmakları arasından akıp gidiyor ve insanların görüş açılarının dışına taşıyor. Teknolojik ilerlemenin soyut bilgisayar işlemlerinin şemsiyesi altında gerçekleşmesi de bunlann tek tek fark edilmesini engelliyor. Ne yazık ki Huebner'in analizi bu gerçeği gözardı etmiş. Modern bir otomobili ele alalım. Üretimin pek çoğu bilgisayar teknolojisi yardımı ile gerçekleşir. Bilgisayar teknolojisi o kadar soyuttur ki biz bunlan gelişme olarak görmeyiz. Artık gelişmelerı makineler yapıyor. Bu nedenle biz gelişmeleri yeterince izleyemiyoruz." Hueber bu görüşe katılmıyor: "Gelişmenin kaynağının insan mı yoksa makine mi olduğu önemli değildir. Eğer bir gelişme, teknolojinin tarihini yazanların gözünden kaçıyorsa önemli bir gelişme değildir. Huebert'in teknolojik ilerlemenin inişe geçtiği iddiası ile Kurzweil ve Smart'ın silikon devrimi arasındaki orta yolu İsviçreli fizikçi ve fütürolog Ted Modis bulmuş: "Huebner'in logaritmik değişim hızının azaldığı yönündeki görüşlerine katılıyorum. Huebner'in dediği gibi teknolojik değişiklik sonsuza dek aynı hızda devam etmez. Ancak ilerlemede ani bir düşüş olacağını iddia etmek yerine uzun ve yavaş tempolu bir inişe geçeceğimizi sanıyorum." N HUEBNER KARAMSAR Bütün bunlara karşın Huebner kendi bulgularının doğruyu yansıttığını düşünüyor. Uzun süredir öngörülen gelişmelerin vaat edilen hızlarda ilerlemediğini ileri süren Huebner şöyle konuşuyor: "Bunun bir nedeninin olup olmadığını araştırdım. Sonunda teknolojinin erişebileceği bir üst sınır olduğuna karar verdim." Bunun nedenlerini araştırmak için belli başlı keşifleri ve zaman içindeki bilimsel gelişmelerı dünya nüfusu ile karşılaştırdı. Bu amaçla The History of Science and Technology isimli kitapta listelenen 7200 temel icattan yararlandı. Ortaya çıkan sonuç çok şaşırtıcıydı. Buluş sayısı, logaritmik olarak ilerleyeceği yerde veya nüfus artışı ile aynı hızda yol alacağına, 1873 yılında doruk noktasına ulaşmış ve o tarihten sonra inişe geçmişti. (Bknz.grafik). Daha sonra Huebner, ABD'de 1790'dan bugüne dek verilen patent sayısını inceledi. Her 10 yılda bir verilen ABD patentlerini ülkenin nüfusuna bölünce grafiğin 1915 yılında doruk noktasına ulaştığını gördü. 1873 ile 1915 arasındaki dönem icatlar açısından çok verimliydi. Sözgelimi ABD'nin en büyük mucidi olan Thomas Edison (18471931) bu dönemde yaşamışü. Edison, aralarında elektriğini üretimi ve dağıtım şebekeleri, elektrik ampulü, sinema kamerası ve fonoğrafın da bulunduğu 1.000'den fazla patentin sahibiydi. Kaldı ki Huebner'in kuresel ıcat eğrisıni 20 yıl öteye taşırsak, gelişim hızı ortaçağın düzeyine iniyor. Huebner, "2024 yılında karanlık çağlarla aynı noktaya geleceğiz. Fakat bu 2024 yılında karanlık çağlar yeniden geri gelecek anlamına gelmemeli. Ekonomik açıdan kârlı olan teknolojilerin yüzde 85'ini gerçekleştirmiş bulunuyoruz" diyor. Huebner, teknolojinin gelişimini ağaca benzetiyor: "Ağacın gövdesi ve dalları ulaşım ve enerji üretimi gibi temel alanları kapsıyor. Şimdi küçük dalları ve yaprakları oluşturmaya çabalıyoruz. Bence şu anda sorulması gereken soru şu: Keşfedilmemiş bir ana dal kalmış olabilir mi? Bana kalırsa insanoğlu teknoloji ağacının ana dallarının çoğunu keşfetmiş durumda." FÜTÜROLOGLAR İYİMSER Huebner'in görüşleri çağdaşlarınınkinden çok farklı. Fütürologlar teknolojinin logaritmik bir hızda ilerlediğini söylüyor. Örneğin Moore'un yasası çip yoğunluğunun her 18 ayda bir ikiye katlanacağını öngörüyor. Ve çip üreticileri bu yasayı haklı çıkarttılar. Aynca daha az bilinen Kurzwell yasası, daha hızlı ve daha akıllı çiplerin bilgisayarların gücüne güç katacağını söylüyor. Gen haritalarının çıkartılmasında ve nano ölçekli makinelerdeki gelişmeler büyük bir hıza erişirken, internet bağlantıları ve telekomünikasyon band aralıkları bilgisayarların gelişiminden daha hızlı bir tempoda gelişiyor. ORTAÇAĞA DÖNÛŞ MÜ? Huebner bu analizden bazı iç karartıcı dersler çıkarttı. Bugün küresel icatların hızı, yılda her bir milyar insana 7 önemli teknolojik gelişme düşecek şekilde ilerliyor. Bu, 1600'lardaki hıza eşit. Daha yüksek eğitim standartlarına ve araştırmageliştırmeye daha fazla fon ayrılmasına karşın, Huebner insanların yeni teknoloji geliştırmekte zorlandıklarına dikkat çekiyor. Inişe geçen gelişmeler: Teknolojik gelişmelerin ve kayıtlı patentlerın sayısı 20 Yüzyıl'ın başlarından ıtibaren düşmeye başladı Yapay zekâ uzmanı Ray Kurzvveil'e ğöre Huebner yanlış yolda: "Huebner keyfı bir şekilde 7000 olaydan yararlanmış. Bu olaylar icat ölçüsü olarak hiçbir temele dayandırılmamış. Eğer bir insan analizinde keyfı ölçüler kullanıyorsa, sonuçlar anlamsızlaşır." Nanoteknolojıyi oluştan bazı kilit fikirlerin yaraücısı Eric Drexler de Kurzweil ile aynı görüşte: "Teknoloji tarihini sayısal olarak değerlendirmek için daha doğrudan ve daha detaylı bir yol izlenmeli. Örneğin ulaşımın hızı, verikanalı band genişliği gibi. Bazı gelişmeler logaritmik bir yol izlerken, bazıları lineer bir yol izliyor." Yalnızca nanoteknolojinin bile Huebner'in öngördüğü sınırları yıkmaya yeteceğine inanan Drexler, nanotek HUEBNER'İN GÖRÜŞLERİNE ELEŞTİRİLER KİM HAKLI? * ^/ 970/16 22 Ekim 2005 Teknolojinin logaritmik bir hızda, kör edici bir tempoda ilerleyeceğini ileri süren ileri teknoloji guruları mı? Teknolojinin üst 3inırlarına ulaşıp, hızla inişe geçtiğine inanan Huebner mi? Yoksa uzun ve yavaş bir gerilemeden yana olan Modis mi? Bu tartışmalar kozmoloji konusunda yaşanan çelişkili ifadelerle büyük bir paralellik taşıyor. 20. Yüzyıl'da kuramcılar evrenin genişlemeye devam edeceğini, belli bir sınır dahilinde sabitleneceğini veya çökeceğini tartışadursunlar, yeni ölçüm teknolojilerinin nolojinin zaman içinde eri yardımıyla şaşırtıcı bir sonuca ulaştılar: Evşeceği noktanın Huebner'in renin genişleme hızı giderek artıyordu. eğrisinin uzerinde yer alaSeville'deki Teknolojik Gelişme Çalışcağını söylüyor. maları isimli kuruluştan icatlar konusunda Kâr amacı gütmeyen uzman Ilkka Tuomi teknolojik gelişmeler bir düşünce kurumu olan konusunda şoyle konuşuyor: "Logaritmik Acceleration Studies Vak büyüme gerçek dunyada pek gorülmez. Büfı'ndan John Smart, Kurz yüme, sorun çıkarttığı zaman durur." vveil'in görüşlerıni paylaşıReyhan Oksay yor: "Yalnızca nanoteknolo
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear