05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

rmaları ve bedenin büyük çöküsü Zamanlama Farklılık Yaratıyor hareketlılık • Vental tegnıentdl bolge *v VTA'nın dopamın ureten ı^lnnV duzeyı sınır hucresı kullanımı 4 son kullanım gunler i Bır kullanıcının uyuşturucuya dayanabılmpsı veya hassas hale gelmesı, kısmen çekırdek hucrelerındekı aktıl CREB VE AFosB sevıyele rıne bağlıdır Başlangıçta CREB duruma hâ kımdır, dayanıklılık verıı ve uyuşturıırunun yokluğunda da, ancak daha (azla maddenın Çekırdek amıgdala hıppokampus CREB: Bti nıklılık kaynağı Dopamın sinyali, siklık Dopamın sınyalı, aynı zaman, da delta FosB proteınınm üre. 1 timini sağlar. Delta Fos B (AFOSB), dı yok edebıleceğı bır rahatsızlık hıssı yaratır Ancak CRFB'ın aktıvıtesı devamlı alımla guçlendırılme7sp gunler sonra azalır Dığer yandan, uyuşturucu alımı bırakıldıktan haftalar sonra bıle AFosB konsantrasyonu yııksek sevıyededır CREB etkısı aaldıkça, AFosB'nın korkutan, uzun dönemlı hassaslaştırma etkılerı hâkım olmaya başlar 1 rfın ir. Bu [dopa AMP (cAMP) ve kalsı yumiyonu(Ca+2)konsantrasyonunda yaratır. Bu artış, hızla CREB denilen bir proteini aktive^ eder. DNA'yabağla CREB behrj ket geçıriı ' artış. Al osB norfin sentezini bastırır 2 ve belirli genleri (CREB tarafından harekete geçirilenlerden farklı olanlan) aktiveeder. O Bu genler uyuş^turucuyatepki verme ve eskiyi hatırlatmayla bağlantılı proteınıri otuşturur 0K5 proteini, çekirdek nöronlarının, uyuşturucu ve uyuşturucuyla ilişkili maddelera karşı süreklı hassas olfiHMkneden olan ya X tırırler ve bunun sonucu olarak fazla dopamın çekırdekte kalır Eroın ve dıger atyon bazlı uyuşturucular ıse, normalde dopamın ureten VTA noronlarını durduran VTA noronlarına bağlanırlar. Afyon bazlılar, dopamın salgılayan hücrelerin çekırdeğe fazladan dopamın bırakmasına neden olurlar. Bu maddeler ayrıca, dogrudan çekırdek uzerinde de etkılı olarak ^uçlu bır "ödül" mesajı uretırler. Uyuşturucular. dopaının bombardımanına neden olmaktan daha fazlasını yaparlar Sureklı alımlarda, zamaııla. odul don^u.sundekı adaptasyonları aşamalı olarak yukseltırler ve bağımlılığı başlatırlar. nım, beynın odül sıstemının kımı bolumİLrını bastırır Bu kaba baskının merkezınde CREB denılen bır molekul yatar. t'KEB, genlerın ek.spresyonunu veya aktıvıte.sını, aslında s>ınır hucrelerının tum davram^larını duzenleyen bır proteındır. Uyuşturucular alındıgında, çekırdektekı dopamın konsantrasyonu artar ve dupjınıııe kar^ılık gelen hücrelerin, sıklık AMP (cAMP) denılen kuçuk bır .sınyal gonderen molekul uretnıesıne neden olurlar cAMFJ ıse CREB'ı aktıve eder. CREB'ın bağlandığı kımı genler, odul dongusune zarar veren proteınler uretırler. Bır dığer onemlı faktor olan delta FosB, CREB'den çok farklı davranır Farelerde ve sıçanlarda yapılan deneyleı, kronık uyuşturucu hağımlılıgında, çekır dek ve dığer beyın bolgelerınde delta FosB konsantrasyonunun aşaınalı olarak arttığına ışaret edıyorlar. Üahası, proteın normalden çok fazla sabıt olduğundan, kullanım bırakıldığından sonra bıle Miıır lıucrelerınde haftalarca aktıf kalabılır. DAHA VE DAHA üagımlılıgın ılk aşamalarında dayanıklılık ve baglılık kendını gosterır. Bır dlıının ardındaıı, bagımlı avnı rıılı halıne veya konsantra.syona yenıden kavuşmak ıçın daha fazla madde ıster. Sureklı kulla ORTAK BİR TEDAVl Bu molekuler değışimler. uyuşturucu bağımlılığının bıyolojık temellerını an lamanın yanı sıra, hastalığın tedavısınde de yepyeııı açılımlar getırecektır Çuııku bu tedavılere çok ama çok ıhtıyaç vardır Bır bağımlının karşı karşıya olduğu lızıksel ve fızyolojık zararların yanı .sıra, bu durum tıbbı rahatsızlıkların da başlıca nedenıdır. Alkolıkler sıroza, sıgara ıçenler akcığer kanserıne yakalanabılır. eroın bağımlıları da ığnelerle AIDS bulaştırabılırler Bağımlılığın ıçerdığı. aşırı yeınek yeme ve kumar oynama gıbı başka patolojık Sayfayı çeviriniz Bağımlılık yaratmayan ilaçlar verllen hayvanlarda, çekirdek nöronlarının mikro ölçekli grafıklerı, dendrit dallarındaki sınyal alan yapılann normal saytda olduflunu ortaya koyar (sol ve ortadaki). Ote yandan, kokaine alışanlarda dallardaki yapılar artar ve dendrit daha dallı gözükür (sağdaki). Tahmin edileceği gibi, bu yeniden yapılanma nöronları VTA veya başka yerlerden gelecek sinyallere karşı daha duyarlı hale getirir. Yakın bulgular, FosB'nin de dalların artışında etkin olduğunu gösterıyor. 906/13 31 Temmuz 2004
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear