29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

ooof off line a Tanol Türkoğlu([email protected]) Dan Brown çılgınlığı devam ediyor Sondan başa doğru giden çevirilerin iiçüncü halkası da tamamlandı ve Dijital Kale Haziran ayında piyasaya çıktı. Bu kez kitap, diğer ikisinden daha farklı bir kurguda ve merkezdeki konu daha teknolojik: Şifreleme, kriptoloji (ve dolayısıyla da) özelyaşam. Yaşamı kolaylaştıran dijital küitür, doğası gereği yaşamını kolaylaştırdığı her birimden (birey, kurum, ülke, vb) bedelini tahsil etmekte. Bunu nasıl yapıyor? 0 birimle ilgili daha çok bilgiyi daha çok birime sunarak. Böylece kredi kartı teknolojisi ile üstümüzde nakit taşıma riskini azaltıyoruz ancak buna karşılık yaptığımız her kredi kartı işlemi bir grup firmanın, kurumun eline geçiyor. Böylece kredi kartı hamilinin yaşamı konusunda önemli bilgilere ulaşılabiliyor. Bu örnekler çoğaltılabilir: Süpermarketlerde yapılan alışveriş bilgileri, web sitelerinde yapılan sörf sırasında ilgi duyulan sayfalar, bir bina içinde elektronik kimlik kartı kullanılarak açılan tüm kapılar, girilen tüm odalar, gönderilen tüm epostaların, faksların yapılan tüm telefon konuşmalarının elden geçihlmesi, vb. Peki o zaman bireyin özel yaşamı, mahremiyeti ne olacak? Bu konu, teknolojinin gelişmesi ve verilerin artmasıyla ortaya çıkan en önemli konulardan birisiymiş gibi görünüyor. Bir yanda bu vizyonla çalışma yapan devlet kurumları diğer yanda ise mahremiyeti savunan sivil toplum örgütleri. (Bence konu çok basit ancak nedense tartışmanın bu düzeyde tutulması birilerinin işine geldiğinden olacak, hâlâ buradayız) Mahremiyetin Sonu (Takıntısı) Toplumsal Tarih ETİKVETERÖRİZM Konu etik. Siz, devlet adına çalışan bir kurum olarak, milyonda bir terurist faaliyeti yakalayabilmek için terörizmle ilgisi olmayan masum insanların epostalarını okııma hakkına sahip olmalı mısınız? Ya da telefonlarını dinleme hakkına. Ûzellikle bu alanda en büyük saldırıya maruz kalma potansiyeline sahip ülke olarak ABD 'de savaş tüm hızıyla sürüyor. Bir yanda CIA ya da FBI'ın da üstünde bulunan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ve belki de buzdağının görünen yüzü olan NSA'in de gerisinde adını sanını hiç bilmediğimiz başka güvenlik kuruluşları (NSA'yı dahi bilen ABD'Iİ sayısı nüfusun ancak yüzde üçünü oluşturmaktadır), diğer yanda ise Elektronik öncüler Vakfı (EFF) gibi sivil toplum örgütleri. Biri lüzum gördüğü her türlü iletişime sızma hakkını kendinde bulurken diğeri bunu kesin bir şekilde reddediyor. Hangisi doğru? Hangisi ahlaklı? Hiç tanımadığım insanların benim özel bir iletişimimi dinlemesi, okuması, değerlendirmesi ne kadar doğru, ne kadar etik?Aslında konu biraz daha irdelenirse, kimsenin özel bir şeyini okuyan yok. Okunan şeyler bugünün dünyasında artık bilgisayarların denetimlerinde takılan şeyler. Yoksa gönderilen her epostayı büyük bir dikkatle okuyan milyonlarca kişi çalışmıyor NSA gibi kurumlarda. Bugün aklınıza kolaylıkla gelebilecek birkaç popüler kelimeden, kişi adından bahsedin, sizin de epostanız bir güvenlik bilgisayarının programına takılır ve bir uzmanın önüne düşer. incelenmesi için. Tarıh Vakfı'nın yayımladığı aylık Toplumsal Tarih dergisinın Temmuz sayısı kapak konusu "Gemıler, Korsanlar, Haydutlar". Dosyada, eskı dünyanın paylaşım biçimlerınden olan denız savaşlarını, tersanelerı, korsanların tanhsel serüvenini konu alan metinleri içerıyor. Konulararasında Antıkçağın destroyerı Trıreme, 13 Yüzyılda Alanya, Adriyatık'te korsanlar ve Denız Gazılerı, OsmanlıBerberı korsanlığı ve ispanya sahillerı, Donanma Sembolizmı ve Mılliyetçi Propaganda Dergıdekı diğer konıılar arasında, Osmanlı basını, Ankara Güvenlik Anıtı, 1935 Uluslararası Kadııı Kongresı ve Basın, Osmanlı'yı kusursuz resmeden sanatçı, Babıl'de özgür aşk, Imparatorları devıren Türk var tör Vasıf Kortun'un üstlendiği dosya, Kortun'un peşpeşe beş sanatçı ile yaptığı söyleşilerle açılıyor. Kortun, Cevdet Erek ile "sanatta ürkeklik", Can Altay ile Istanbul'dakı Ankaralı sanatçılar ve sanatçıdakı "açık ufuk korkusu" gibi temalar üzerine sohbet ediyor. "Istanbul'u Latife Tekin Dili Üzerinden Okumak" başlıklı söyleşide Aydan Murtezaoğlu ile güncel sanat ile kent arasındakı ılışkiyi irdeliyor. Kente ilişkin üretim yapan genç, alternatit sanatçıları işleriyle birlikte tanıtan, genç tiyatro topluluklannın çevreye ve kente bakışını ortaya koyan, Naz Erayda ile Kumpanya ve "başka" bir tiyatro anlayışı üzerine bir söyleşiye yer verılıyor dosyada. Derginin, kentin nabzını tutmayı hedefleyen "Gündem" bölümünde, istanbul'un bağrında, pek çok usulsüzlüğü bünyesinde toplayarak bir hukuksuzluk abidesi olarak yükselen Gökkales var Bu sayfalarda, bilimadamlarının Gökkates olayının gelışimıne kısaca göz atan, olayın hukuki yönünü gözler önüne seren, olaya varlıkbilim penceresınden bakan ve ilgili çevreleri tüm bedellerıne rağmen Gökkates'ı yıkmaya çağıran yazılarını bulabılırsınız "Gezı Rehberı" bölümünde ise, Nihan Özyıldırım'la, Boğaz'tn yazla, keyitle, sohbetle özdeşleşmış güzel semtlerinden Emirgân'ın dününde ve bugününde dolaşıyoruz Hatice Aynur'un kentte "Kadınların Yaptırdığı Çeşmelerin Izinde" yolculuğu, Sertaç Kayserilıoğlu'ndan istanbul'un kıyılarının "plaj" olduğu eski, güzel günlerıne nostaljik bir geri dönüş, Erdem Yücel'den 'İstanbul Mevlevihaneleri'nin tarihsel serüveni, Eser Tutel İstanbul sokaklarında gezdirişı. bu sayının diğer ilgi çekici okumalan arasında yerlerini alıyor. "13 yüzyıl Anadolu Devrımi ve ütopik uygulamalar", "Thom a s Munzer, Şeyh Bedreddin ve Nazım Hıkmet" gibi konular var. Klinik Editör: Baki Komsuoğlu Yardımcı Editörler: Ertan Ünal, Dilek Ural Nobel Tıp Kitaplan Tıp bılgıleri en hızlı eskıyen veya yenilenen bilgiler arasında Kardıyoloji de diğer tıp alanları gibi hızla yenilenen ve çok köklil tedavi yöntemlerının ortaya çıktığı bir tıp dalı Kitabın önsözünde, genetık ve bıyoteknoloııdekı gelışmelere gönderme yapılarak denıyor kı "Anıjyogenezi düzenleyen ilaçlar, anjiyoplasti ve bypass cerrahısının yerını alacak Hasarlanmış kalp kası için miyogenezis ılaçları, doku kültürleri gelışecek, sigara alışkanlığı İstanbul Tarih Vaklı yayınlarından istanbul dergisi 12 yılına bastı ve bu ay yayımlan a n 5 0 sayısında kendinı yenıledı ve kapak konusu olarak da "İstanbul ve Sanat'ı seçti Editörlüğünü küra Doğu Ütopyaları ve Gelecek dergısinin Temmuz 2004 tarıhli 5. sayısında Eski Doğu Ütopyaları ele alınıyor Dosyada, "Batı'da ve Doğu'da ütopya ve Avrupamerkezcilik", "Doğu'nun ütopyası, bireyin ütopyası mı?', "Farabi'nin 'Erdemli Kent'i, İbn Tuteyl'in 'Hayy ibn Yakzan'ı, ibn Netis'ın Risaletul Kamilliyye'si ve diğerleri", "Islam'in ütopyası: Cennet", için nikotin aşıları yapılacak.Jlaç salan stenler" gündeme gelecek, çok kısa zamanda. Editörler, kardiyolojideki bu ılgınç gelışmeler beklenirken, klinik kardıyolojidekı gelışmelerı kapsayan çok yazarlı bir kitabı okura sunuyorlar. SORUN TEKNOLOJİVE GÜVENLİK Ml? Bu tür güvenlik sistemleri evet belli bir noktaya dek kişinin özel hayatına girmek oluyor ama bu tıpkı sevgilinizle yaptığınız bir romantik gezintinin sahildeki simitçi tarafından görülmesi gibi. O simitçi sizin hayatınızın birparçası değil, o nedenle rahatsızlık vermez. Ancak simitçi yerine dedikoducu bir arkadaşınızın orada olması sizi rahatsız edebilir. Eğer gelişmiş teknolojiyi yeryüzü kültürüne zarar vermek için kullanacaksanız bu tür tedbirler sizi pratik olarak rahatsız edecektir. Bu amaçla kullanmasanız bile şekle şemale önem veriyorsanız, alış veriş merkezlerine girerken üstünüzün aranmasına bile dayanamazsınız (bu durumda o teknolojik altyapıları terk etme hakkınız var siz onları kullanmayın, onlar da sizin özelinize girmesinler). Bu dilemma bugünün benceyersizb'ırsorunu. Buradaki tek önemli nokta, bu güvenlik sürecinin yöneticileri daha totoliter hale dönüştürüp dönüştürmeyeceği. Dijital Kale kitabında da belirtildiği gibi, sorun bekçilerin de bekçiliğinin yapılması gerekir mi gerekmez mi? Bence gerekir. Yani sorun insan. Teknolojiya da güvenlik değil (zaten bu nedenle, sorunlu olduğumuzu kabul etmek yerine onu başka şeylerin üstüne atmayı bir savunma mekanizması olarak belki tercih ediyoruz) Buyazı ile ilgili web siteleri: http://www.nsa.gov www.eff.org http://www. ideefixe com/kitap/tanim.asp?sid=BXKRQ3DGRK3KJ4 Duyuru Baymdır Tıp Ödülleri ve tasarım heykeli yarışması Baymdır Hastanesi, bilimsel gelişmeye de katkıda bulunmak amacıyla, bu yıl da "Baymdır Hastanesi Tıp Ödülleri'ni, "Hizmet", "Bilim" ve "Teşvik" dallarında verecek; ayrıca bu yıl "Araştırma Desteği" ödülü ile başarılı bilim insanları desteklenecek. Tıp Ödülleri'nin beşincisi 1315 Eylül 2004'te düzenlenecek olan "5. Tıp Ödülleri ve Bilimsel Etkinlikler Haftası" sırasında sahiplerini bulacaktır. Bu amaçla Baymdır Hastanesi Tıp Ödülleri'ni sembolize edecek bir ödül heykelciği tasarımı yarışması düzenlendi. "Baymdır Hastanesi Tıp Ödülleri" için tasarlanacak ödül heykelciklerinin 31 Temmuz tarihine kadar teslim edilmesi gerekmekte. En iyi tasarımın 2.500.000.000 TL ile ödüllendirileceği yarışma sonuçları 15 Ağustos'ta açıklanacak. Katılım formları üniversitelerin Cüzel Sanatlar Fakülteleri'nden veya Bayındır Hastanesi Pazarlama tletişim Tanıtım Müdürlüğü'nden sağlanabilir. Bilgi: Hayındır Hastanesi Pazarlama İletişim Tanıtım Müdürlüğü Tel: O 312 289 70 81 Faks: O 312 285 16 35 e mail: [email protected] www.bayindirhastanesi.com.tr 904/2217 Temmuz 2004
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear