26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

artışmaEditöre mektup Okul kantinlerinde zehirlenme tehlikesi )kul kantinleri, bol miktarda şekerli içeceğin sergîlendiği, kötii yağlarla ıızartılmış hamburgerlerin satıldığı yerler haline geldi. K antinler, okul yaşamının daha doğrusu okul kültürünün ayrılmaz parçasıdır. Uztınca bir süredir20 yı! kadarokul kantinlerine pek ıığramasam da erkes ğibi ben de oralarda biiyüdüm. 0 zamarı kantinlerin hemen hepsi okul idareleri taıfından işletilir ve çoğumuzun arkadaşı gibi olan kann görevlileri tost, poğaça, sandviç satarlardı. Her şey gibi son 20 yılda <ul kantinleri de değişti ve eski ımanların "poliüka mekanları" ola vasfını yitirdiler. Masalarm üzeartık daha çok ders kitapları ve izah dergileri ile dolu ve eski tarjmaların yerini "manyak zor", ısikopata bağlama", "hayvan gü•1" kantin jarğonuyla yapılan "gekler" almış. Bir çok üniversitede öğrencir kantinlerdeki "fastfood" yiye•kleri tüketerek beslenmeyi seçi>rlar vt1 bazı üniversitelerde zaten astfood" restoranlan var. Artık Srencilerin egemenliklerinde olasa da kantinler yine de öğrencirin soluklandığı, sevdiklerine açılkları.nıüzik dinledıkleri hatta huır buldukları mekanlar olma özel|ini koruyor. Esas sorun ilköğretiın ve lise mtinlerinde yaşanıyor, çünkü buraların çoğu kantin afyasının kontrolünde ögrenci bedenlerini bir tüketim acı olarak ğörtn ticarethanelere dönüştügü biliniyor. kadar ki Emniyet Genel Müdürlüğünce lıazırlanan bir ıporda, özellikle ilköğretiın okullanndaki kantinlerin r tür "serbest ticaret bölgesi" haline geldiği, okul müirlerinin kantinlerde okul kurallarım uygulayamadığı, j nedenle okul yönetimi ile kantin işletmecileri arasıni sorunlar yaşandığı, kantinlerde öğrencilerin güvenlı ği değil. milyarlarca liralık sözleşmeye imza atan işletmecilerin ticari kaygılarının öncelik taşıdığı kaydedildi. SAĞLIKSIZ BESLENMEYE ÖZENDİRME Bu ticari kaygılar nedeniyle okul kantinleri, bol miktarda şekerli içeceğin sergilendiği, kötü yağlarla kızartılmış hamburgerlerin satıldığı yerler haline geldi. Ba Okul kantinleri öğrencilerin sağlıksız beslenmesinin özendirildiği yerlerin başında geliyor ve ne yazık ki bazı belediyelerin geçici gayretleri dışında düzenli bir denetim mekanizmasına da sahip değil. Oysa bir çok gelişmiş ülkede okul çağındaki beslenme sağlık ve eğitim otoritelerinin çok önem verdikleri bir konu; örneğin Finlandiya'da okul yemeklerinin kalori ve beslenme içeriğinin ilan edilmesi zorunlu hale getirilmiş. Ülkemizde ise bırakın okul yemeklerinin besin içeriğinin ilan edilmesini, bir çok ilde kantinlerde satılan yiyecekler nedeniyle çocuklar zehirlenebiliyor. YAĞLI BESİNLER Amerikan Çocuk Hekimleri Derneği okul kantinlerinde "soft drinks" adı verilen şekerli içeceklerin okul yemeklerinden çıkarılması ve kantinlerde satışının kısıtlanması konusunda başta çocuk hekimleri olmak üzere sağlık otoritelerinin dikkatini çeken bir rapor yayımladı. Bu rapora göre Amerika'daki öğrenciler ğünlük enerji ihtiyaçlarının % 40'mdan fazlasını şeker içeren içecekler (meyve suyu, kola vs) ve yağlı besinlerden sağlıyorlar ve bu tür beslenme ile çocukluk çağı şişmanlığı arasırıda yakın bir ilişki var. Bunun yanında şekerli içeceklere olan bu düşüklük süt ve süt ürünlerinin tüketimini azaltarak kalsiyum eksikliğine dolayısıyla da kemik zayıflığına yol açıyor. Aynı raporda bütün bu nedenlerle okullardaki içecek otomatlarının kaldınlması öneriliyor. Zamanı geri döndürmek ve okul kantinlerini zayıf çocukların kocaman bir gelecek üretmeye çalıştıkları o eski haline çevirmek nıümkün değil, ama lıiç olınazsa oraları "besin intoksikasyonu" mekanı olmaktan koruyabiliriz diye düşünüyorum hala ve belki de safça. Prof. Dr. Şükrü Hatun zı illerde Kantinciler Esnaf Odasmın başvurusu ile okullardakı öğle yemekleri kaldırılabıldi ve çocuklar kola/hamburger ikilisine mahkum edildı. Bir çok araştmna ilk öğretim çağındaki öğrencilerin % 6085'nin kahvaltı yapmadığını, simit, lahmacun, sandviç, gofret, çikolata. hamburger tipi (fastfood) yiyecekler tükettiğini, öğrencilerin % 50'den fazlasının "soft drırîks" adı verilen alkolsüz ama şeker içerıği yüksek içecekleri içtiğini, süt ve ayran tüketiminin % 1525 oranında kaldığını gösteriyor. shatun(" isbank. net.tr ) iler. Bu belki de Avrupalı, Fransız ve ofesör öğelerine karşı oluşmuş koşulınıanın. tutkunluğun yarattığı bir davraj biçimi olmuştur. mışlar da mucizeler yaratacak, Türkiye'ye bilimi getirecek, ütopyalara koşacak bilginler olarak gösterilerek yeniden yaratılmışlardır. ÖÇMEN PROFESÖRLER ÖNEMİ (19331938) Önceki döneınin uyğulamaları ve deyimleri, bize 1933'ün üzerindeki siyasal kün ağırlığını tartma ve imgesel düzennesinin ipuçlarını hulma olanağı ver'ktedir. 193İÎ Üniversite Reformu bilin canlandırılmasından çok, ideolojisini ,'ştirilere kapalı olarak sürdürmek isten yönetim erkinin, ğereksinim duyduğu ışulların yaratılmasına yardım etmiştir. manlık, profesörlük, ordiharyüslük, bin, fen öğeleriyle cilalanan, yüksek ücret'le pahalı ve erişilmez kılınan öğretim 'eliği. bilimötesi bir konuma getirilmiş. Gerçek ile görüngü birbirine karışmış, tirildiği savlanan bilimin nesnel ölçüünden kaçınılmıştır. (îörev alan Alman >calar, satıki olağan ğörevlerini tamamla "YERYÜZÜ CENNETİ TÜRKİYE" DÖNEMİ (19391960) II. Dünya Savaşf nın yayılması ve Yahudilere uygulanan soykırımın artması üzerine iilke yeni ğöçler almaya başladı. Türkıye yalnızca yüksek ücretlerin ödendiği eğitim alanında değil, henıeıı her alanda yabancıların çalıştırıldığı "uzmanlar ülkesi (!)" oldu. Yerleşik yabancı profesörlerin birinci derece yakınlarından, kayınvalide ve eniştelerine kadar uzanan hısımları Bakanlar Kurulu kararlarıyla ülkeye getirildiler. Bu kararların alınmasında dekanlar, rektörler ricacı oldular. Hatırı sayılır yabancı uzmanların eşleri için akla ğelmez uzmanlık kadroları açıldı. Bu yıllarda Bakanlar Kurulu kararlarının %2() sini yabancı uzmanların oturma ve özlük haklarıyla ilgili düzenlemeler oluşturdu. Ülke kimi, nerede, niçin istihdam ettiğini bilmeden bu ğirdabın içinde sürüklenip gitti. Bu olağanüstü dönemde Türkiye'nin, sunduğu olanaklar karşısında elde ettiği bilim düzeyi sürekli tartışılacaktır. François Duscio'nun önemi, kişisel çalışmaları ve üretkenliğinin yanı sıra Türk Üniversite tarihinde dengeli, etkin ve verimli bir dönemin üyesi olmasından kaynaklanmaktadır. (*) alibaltjciogluc9yahoo.com Kaynakça: l)Başbakanlık Cumlıuriyet Arşivi (1İCA) Helgeler: 18.242.20.1929 * 18.242.37.1929 * 18.138.32.1931 * 18.138.42.1932 30.18.1.2.35.21.14 * 18.13H.56.1934 IH.lfi5.17.1934 * 30.18.1.2.9S.64.12 2)llluçay, Çaıialay; Kjr.ıU'kııı, Kııvcr, Yuksok Muhendis Okulu, ITU Kıılupliüiıi'M.sayı 389, Klaıı bul 1958. 3) İstanbul Darülfuııunu Talebe Rehberi: 19261927, 19281929. 19291930 Senei Dersiyesi. 4)Yenivay. Fahir. İstanbul Üniversitesi'nde Kızık'm (jt'lışnifsı, IMarıbul Llıııversıtesı Ken Kakültesi'ııdf Çuşillı Feıı liılııııı Dallarının Cıııııluırıyt't Donemindeki Celişmesi ve Milletleraıa.M liilıme Katkısı. İstanbul 1982. 5) İshakojîluKadıoftlu. Sevtap, İstanbul Ünivcrsitesi Feıı Fakültesı Tarılıçcsi (19001946), İstanbul 1998. 899/21 1 2 Haziran 2004
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear