Catalog

m Cumhurbaşkanının Kararı YÖK'ün hazırladığı İstanbul Üniversitesi (eski) Rektörü Alemdabir sorun çıkmadan sürebiliyordu. Hatta, ilk giden (YÖK'çü) Kemal, roğlu dosyası üzerinde bir şey yazmadık. Sezer'in karannı behiedik. kurdurduğu etik komisyonda, o çok tartışılan "intihal" olayında da Çünkü Cumhurbaşkanı'nın kamuoyundaki çeşitli görüşlerden etkiRektörü temize çıkartmıştı... lenmeyerek, bir hukukçu titizliğiyle yasal bir karar vereceğine inanıBu "intihal" olayı, ilk defa, dergimizde duyurulmuştu. İddia ediyorduk. len, yazarları arasında Alemdaroğlu'nun da bulunduğu Laparoskopik Cerrahi başlıklı Türkçe kitapçığın, aynı konuda bir İngilizce kiSezer'in verdiği "görevden alma" kararımn zor yönleri vardı. taptan büyük ölçüde aşırma olduğuydu. Bu yayını yaparken çok titizOlay çok yönlüydü. Rektör bir yandan şeriatçı, dinci gazetelerin sallenmiş, bilim ve yayın dünyasını ve kurallannı yakından tanıyan cervo ateşi altında bulunuyordu. rahi mesleğinden insanların da görüşlerini almıştık. Türkçe kitabın Rektör öte yandan, üniversitesinde çok sayıda demokrat öğretim en ilginç yö'nü, aktarıldığı İngilizce kitabın adının kaynakçalar araüyesiyle "kanlt bıçaklı" durumdaydı. Hele saygın Anayasa Hukuku bisında olmamasıydı. Hele yazarın adı hiç zikredilmemişti. Daha az yalimcimiz Bülent Tanör'e sağhğmda, rektörlüğün davranışt, belleklerirarlanıldığı çok belli olan onlarca başka kaynak ise, kitabın somına mizde silinmez bir şekilde yer etmişti. Bir makamın, istediği zaman, konmuştu. herşeyin üzerinden buldozer gibi geçeceğinin tipik Türkiye örneğini yaşamıştık. Tabii bu tutum sadece Tanör ile sınırh kalmamıştı... Bir Alemdaroğlu'na ve YÖK'ün aklamasına göre bu bilimsel bir ya"Atatürkçülüğün", diğer "Atatürkçülükleri" bile nasıl yiyip tükettiğiyın değil bir el kitabt idi. nin boy fotoğrafları İstanbul Üniversitesinde ytllarca asılı kaldı! Aslında, savunmada hak payı vardı, yeni bir bilimsel yayına benzemiyordu, laparoskopik cerrahinin yöntemlerini ayrıntılarıyla ve çiOlay, "Atatürkçülük" ile "demokratlığı" karşı karşıya yetirmesi zimleriyle işliyordu. ve birbirlerini can düşmanlan gibi hedef tahtası seçmesi açısından da ders doluydu. Atatürkçülüğün, Bir "manuel" özellik taşısa bile, "Türkçe kitabın Evrenizmden tutun onlarca rengi, türü ve türevi, zabaşına neden yazarlar olarak üç öğretim üyesinin ten ydlardır ciddi tartışma konıısu olmaktan bile ™"r adı konmuştu, neden doğrudan doğruya esas yazaçıkmış ve mizah sayfalarına düşmüştü. rının adı konmamıştı?" ^ sorUyU s o r a n fyiz değMz. Virginia ÜniversiOysa Mustafa Kemal, bizzat kendi sözleriyle, tesi'nin İnternet Sitesi çerçevesinde, "Akademik özkendisinden miras olarak, herhangi bir "Atatürkçü. gürlük" himayesinde yayımlanan, aşırma avcısı lük" değil, sadece akıl ve bilimi bıraktığını resmen // /// * Amerikalı bir bilim insanı soruyordu (http://plagiaçıklamıştı. // // / m & arism.phys.virginia.edu/casel/home.html). Türk Silahlı Kuvvetlerinde şimdi Mustafa KeeD • Bu olayın ele alındığı sayfalarda özetle şu somal'in bu biricik, anlamlı ve evrensel mirasının, ya • nuca varılıyordu: Kitabı yazan Dr. Quilici, kitabın ni akltn ve bilimin, yeni yeni ifade edilmeye başla• kopyalanması için, Türkçedeki "yazarlarmdan" Taşnan "Atatürkçü Düşünce SistemV'ne zemin olarak • kın'a izin vermişti. Ancak Türkçe kopyasında, Amegörüldüğünün ilk işaretlerinin verilmesi, Gazi'nin • rikan Cerrahi doktoru Dr. Quilici'nin adının neden düşünce sisteminin ilk kez kurumsal olarak doğru *• • kullanılmadığı sorgulanıyordu. Ne yaztk ki, YÖK'ün yorumlanacağına ilişkin umut verici bir yelişmedir. m aklama komisyonu bile, bu basit soruya yanıt verAkıl ve bilimin en çok olması gereken yerin üniversite, üstelik tarihsel rolü nedeniyle İstanbul • mekten uzaktı! Üniversitesi olması gerektiği konusunda bir şüphe Ama ben, Alemdaroğlu'nun bu konuda hata olmalı mı? yaptıklarını kabul ettiğini biliyorum. O kitapta isimlerinin bulunmastna zerre kadar ihtiyaçları yoktu.. Bu kitap, Türkiye'de eski bir alışAma istanbul Üniversitesi'nde daha çok, otoriter ve kişisel kanlığm tipik uygulamalanndan biriydi ve bu uygulamalar da aşır"Alemdaroğlu Ataturkçuluğü" geçerliydi! ma olarak görülmüyordu. Bilim etiği, ülkemizde yeni yeni yerleşmeBu "Atatürkçülük" türü, bilimselliğin hep ö'n planda tutulması ye başlamıştı. Alemdaroğlu ve arkadaşları, ne yaztk ki, bu yeni filizgereken bir kurumda, örneğin, bir gecede Yunanistan'ı işgal edilecek baş düşman olarak bile görebiliyor ve öğretim üyelerinin Yunanislenmekte olan anlayışın "kurbanı" olmuşlardı! *** tan 'la her türlü ilişkisine ambargo koyabiliyordu! üevletin ve hükümetin siyasetinin bile fersah fersah önünde.. dahası yuzbin şehit bile Sezer doğru bir karar verdi. Bu kararda giinlük politikalar, anvererek.. açık bir savaş ilanı neredeyse! layışlar, "düşmanımın düşmanı benim dostumdur"gibi, çoktan zamanını doldurmuş yanlış düşünceler yoktu. Üniversite bu muydu, üniversite ne olmalıydı sorularımn yanısıra, otorite makam nedir ne olmalıdır, benzeri bir dizi soru da, kamuHukuk ve gelecek vardı! Türkiye'nin üzerinde yeniden inşa edilmesi gereken hukuk ve gelecek! oyunun düşüncesinde asılı kaldı. *** Sezer, "yargısız, hukuksuz infaz" gibi kamuoyu lafazanlıklarmdan da etkilenmedi. YÖK'ün "Alemdaroğlu Dosyası" Cumhurbaşkanı Sezer açısın*** dan, bir çok bakımdan zorluklarla doluydu. Ama dosyada yadsmmaz bir hukuk vardı! tçeriğini de KardiyoGelecek Cumartesi yeniden birlikte olmak dileğiyle... loji Enstitüsü ve başına gelenler oluşturuyordu. YÖK'teki kankası öbür Kemal döneminde, "otoriter yönetim" hukuka karşı işlese bile obuısalı@cumhuııyet com tr CBT Internet adıesı wwwcumhurıyet com tr Cumhuriyet BİLİMTEKNİK • No1 916 9 Ekım 2004 Imtıyaz sahıbr Curahurıyet Vakfı adına llhan Selçuk . Genel Yayın Muduru Ibrahim Yıldız Yayın Danışmanı. Orhan Bursalı • Sorumlu Mudur Mehmet Sucu Gorsel Yonetmen. Tüles Hasdemir • Yayımlayan:Yeıu Gun Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Baskr Merkez Gazete Dergı Basım yayıncılık San ve Tıc Aş Barbaros bulvan no: 125 Beşıktaş tdare Merkezi voYazışma adresi: Turk Ocağı Cad No 39/41 Cağaloğlu, 34334 İstanbul Tel. (212) 512 05 05 • Faks. 0212513 85 95. Cumhuriyet Reklam Yerel süreli yayın 916/3 9 Ekim 2004