Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Aylak Bilgi Tahir M. Ceylan Umutsuzum Türkiye'nin çoğu kurumu geriye doğru sarar. Bu, herzaman o kadar da yavaş ve sinsice olur ki, makaranm sonuna erip ip kopana dek, kimsenin ayağı suya ermez. Ülke; sistemsizliğin gölgelenebilmesi için, sürekli olarak yeni kurulmuş bir fuara da hareketli bir panayır alanı gibi cilalı tutulsa da, son krizde yaşadığımız üzere, ne kadar da uçurumun kenarmda oynaştığımızı, faltaşı gibi açılmış gözlerimizle daha yeni görür olduk. Ülkenin kurumlanndaki ve hatta toplumdaki tüm roller, orta zekâlılık, avık avık bir sosyallik ve hileciliği kişiliğinde birleştirebilmiş, geriye doğru kayan bir trene, sonınsuz bir katar olarak eklemlenebilecek kişilere özenle dağıtılmıştır. Araya, Zekeriya Temizelgibi bazı yabana katarlar zaman zaman sıkışsa da, bu "safra"ların dışarıya bırakılışı, hiçbir zaman zor olmamış ve hem trenin, hem raylann sterilitesi özenle korunarak, geriye doğru kayış güven altına alınmıştır. Sistemsizlik, ana roller için kesinlikle kemiksiz aktörlere gereksinim duymaktadır. Bunlar öyle aktörlerdir ki, çoğu özelllkle el altındaki vasıfsızlann arasından toplanmış, birbirlerini denetlemek için değil, birbirlerinin eksiğini gediğini örtmek için varolan adamlardır. Her aktör bir altından koparttığmı, bir üstüyle paylaşır. Bu mikrokozmoz içindeki, rol sahibi aktörlerle halk arasında, "yeme" farklılıklanndan ötürü, giderek belirginleşen birevrimsel ayrışma oluşmaya başlamış gibidir. Birincileri artık parmak izlerinden değil, yiye yiye büyümüş çenelerinin kalıplarından tanıyacağımız günlere yaklaşmış durumdayızl Yaşamın kuralıdır, bir sistemi ne yönde kurduysanız, sisteme ilave edeceğiniz yeni taşların kesinlikle aynı malzemeden olmasına dikkat göstermeniz gerekir. Örneğin bir kağnmın ağaç dingili varsa, o dingile getihp bir demir fekerlek takamazsınız. Bir tavuk çiftliği kurduysanız, yanına getirip bir de tilki barınağı kuramazsınız. Tavuğun yanına koysanız koysanız bir kaz sürüsü koyabilirsiniz. Ya da evinizin eski boyası yağlı boyaysa, üstüne getirip bir kat da plastik çekemezsiniz. Duvar kendinden olan boyayı emer sindirir, yabancıyı ise kesinlikle kusar. Sistem bugüne kadar, nice değerleri kusup çürütmüştür. Hileli toplum kurallan, onlan yaşatmamaya yeminlidir. Gelelim bugünün kahramanına. Kemal Derviş, Amerika'dan gelmiş bir akademisyen. Anlama, yapma, sonuçlandırma ve mucadele tarzı, bu ülkedeki çoğu kadroya göre, arada uçurumlar olacak kadar farklı görünüyor. Biz negatif sisteme, negatif insan seçmeye ve dibi delik kovalarla derin kuyulardan su çek(eme)meye alışmısızl... Derviş ise kesinlikle pozitif bir seçimdir ve sisteme tam da bu nedenle uyumsuzdur. Diyelim ki eski kadrolar, halktan korktukları ya da tükenen ekonomiyle beraber düşecek çığın altında kalmaktan ürktükleri için, geçici olarak geri çekildiler ve ona belli bir alan ayırdılar. O zaman da, "kurtana"mız, fazla uzak olmayan bir zamanda anlayacaktır ki; ortada sadece hiçbir seye gücü yetmeyenlerin, her şeyi umarak hayatta kalabildikleri ve her şeyde hak görenlerin ise hiçbir şey vermeye razı olmadıkları bir toplum kalmıştır. Yani evet ekonomi çökmüş ama, en hazini uğruna ekonomisini düzeltmek için çalışacak toplum da bitmiştir. O zaman geriye ne kalıyor? Üzerinde oradan oraya sürü halinde sürüklenen insan sellerinin amaçsızca çiğnediği 780 bin kilometrekarelik topraktan başka ne kalıyor geriye. Sisteme ayumsuz olduğu için Derviş'lerin önü daima tıkanacaktır ve inanın bunda tek başına hiç kimsenin zerrece suçu olmayacaktır. Umutsuzum, bir zamanlar LeviStrauss'un Hindistan için yazdığı gibi, ülkemden geriye "fiziksel ya da insani büyük bir tozdan başka bir şey kalmayacak" diye umutsuzum. Tabii ki yaşayacağız bu topraklarda yine; ama artık, toplumsal organizasyonumuzun, ailelerimizin ve de kurumlanmızın temelindeki tuğlalar, onbinlerce incir ağaanın köklerince yerinden oynatılmıştır ve iş, çöküşü tamamlayıp, perdeyi kapatacak hafif bir kasırgaya kalmıştır. Hiç kimse kimseyi aldatmaya kalkışmasın gidiş tam olarak budur. Negatif seçim ülkeyi öylesine tarumar etmiştir ki, bırakm insanlann yerieşeceği güvenli bir barakayı, tek bir kuşun, güvenip yuva kuracağı tek bir ağaç dalı dahi kalmamıştır yöremizde. Kahıriıyım, son elli yıldır öylesine büyük potansiyel, öylesine lüzumsuz hayhuylarla harcanıp gitti ki. Her şeyimiz vardı, ta Homeros'tan bu yana lafı edilen ballı incirlerimiz, iri zeytinlerimiz olurdu ege kıyılannda. Bire on veren iri taneli Mekslka Buğdayı ekiimeye başlanmıştı Trakya ovalanna. Beyaz birpekmez gibi süt veren ve de sayısı iki üç binden katiyen aşağı olmayan sürüler halinde kayunlarımız dolaşırdı doğuda. Sonra fabrikalanmız vardı Anadolu'da; kimisi bez dokur, kimisi ak kar gibi şeker akıtır, kimisi de kara un gibi çimento doldururdu torbalçra. Bir de insanlanmız vardı, yüzüne baksan saüığma ağlarsın; utandırsan, öyle dokunur ki pürü melali insana, sanırsm ki o an sıkıntısından bir zürafa yanlıp gitmiş önünde. Sonra nasıl oldu, kaidemizdeki hangi kaya geceden sabaha dağıldı da, bu tertemiz insanlardan, bunca katil, sarhoş ve hırsız peydahlandı bir anda bilinmez; Delfi kâhinlerinin bile çözemeyeceği bir bilmecedir bu. Şimdi gece; güneş yeryüzünü ısıtan binlerce fenerinden, ülkeme denk düsenini söndürdü. Oynak bir ruzgâr, sebepsiz deli sıcaklıklar savuruyor üstümüze ve ülkemin binyıllardır o dingin ezgisini üfleyen kavalının deliklerini tıkıyor habire ve umut yok.. http://aylaMlgi.cjb.net / meceylan9suptmnHne.com KADINLAR NE ISTER? Orgazmı engelleyen etmenleri ve tedavi yöntemlerini araştıran bilim adamları, fiziksel müdahale ile cinsel terapi arasında seçim yapmaya zorlamyor. , etty Connelly 45 yaşında. Sorunu orgazm olamamak. Yıllarca sorununa çozum aradı. Sayısız terapistin kapısım aşındırdı Psikiyatristler cinsel üiskıden zevk almamasının nedenlenni ortaya çıkartmak için büınç altını hallaç pamugu gıbı attlar. Sonuçta hiçbir şey bulunamadı. Bu arada Betty'nin cinsel faaliyetleri giderek hız kesti; kocası teselliyi evlilik dışı bir iüşkide aramaya başladı; evlilikleri sona erdi Bunalıma gıren Betty, psikıyatristinin kanapesınden kalkıp urologun muayene masasına yattı Sonlında orgazm olamamasınm nedeni bulundu: Betty'nin klitoriâinin üzerinde doguştan bir deri parçası bulunuyordu. Kütorise yapışık olan bu parça ameliyatla çıkarnldı. Ve Betty en sonuda cinsel ilişkiden zevk almaya başladı. B Urolojik Hastalıklar Vakfı'nın gerçekleştirdigi bir panelde FSD kavramı tartışmaya açüdı. Panelde, bir kadına FSD tanısı konulması için sorunlannın kişisel strese yol açması gerektıgı karan alındı. Sorun fizyolojik Herkesin goruş birhginde oldugu tek konu sorunun buyüklügü. 1999 yüında ABD'de yapüan kapsamlı bir çalışma kadınlann yuzde 43'unun, genç veya yaşlı, cinsel yaşamlanyla ilgili sorunlan oldugunu ortaya koyuyor. Gournal of Amerıcan Medıcal Association, cılt281,sayfa537) Her şeyin normal seyriru ızledıgı durumlarda, bir kadın uyanldıgı zaman beyinden gelen sinir mesajlan, klıtonsın kendıne ozgu duz kaslarına ve labia'ya (kadırun ureme uzuvlannda dudak şeklinde kısım) rahatlamasını soyler. Bunun sonucunda gozenekler kan ıle dolar ve klıtorıs ereksıyon durumuna geçer. Aynca vajına duvarlanna da kan yurur, bolgenin şişmesine yol açar. Beyinden gelen mesajlar, aynca vajinanm içindeki bezlerin jelatinimsi bir madde salgılamasını emreder Uyanlann hedefi butadsı ile kadın orgazma enşince rahatlar ve her şey normale : doner. T^hrik olamayan kadınlarda klitoris ve vajina kan ile beslenemez. Bunun sonucu orgazm bir yana, cinsel birleşme bile mumkün olmaz Viagra erkeklerde nitrik oksıdın parçalanmasını yavaslatarak etkin olur Nitrik oksit, penısteki duz kaslan rahatlatarak, dokunun kan ile dolmasını saglar. Nitnk oksıt kadınlann üreme dokusunda da bulundugu için, pek çok doktor Viagra'nın kadınlara da fayda sağlayacagı sonucunu çıkartıyor. Viagra'nın kadınlar uzerındeki etkisı ıle ügılı ılk veriler oldukça umut verici. Bir deneye kaulan 577 kadının yansı, Viagra'dan sonra cinsel organlannda duyarlüıgın, sıvı miktannın ve uyanlma duygusunun artıgıru soylüyor. Ancak bu sonuçlan degerlendiren bilim adamlan, rum olumlu gelişmeleri Viagra'ya baglamanın yanhs oldugunu fark ettiler, çunku plasebo kullananlarda da benzer gelismeler göruldu. Bu durumda Viagra'yı kadınlara da onermenin henuz erken olduguna dikkat çeken uzmanlar, Viagra'nın duşuk libıdo gibi sorunlara çare olusturamayacagını ilerı suruyor. Viagra'nın yararlı olabilecegı kadının cinsel birleşme için istek duyması, ancak orgazm olamaması gerekir. Şu anda Pfizer, ilacı kadınlara uyarlamaya çahşıyor. Viagra aynca omurıligi hasarlı olanlara, ameliyat veya multipl skleroza baglı sinir zedelenmesi teşhisi konanlara faydalı olabüir. Bu tur kadınlarda beyinden cinsel organlara gelen mesajlar zayıfladıgı için uyanlma ve orgazma erismek mumkun degildir. Omuriligi zedelenmiş erkeklerde yarannı kanıtlayan Viagra, sinyali güçlendirdigi için kadınlara da büyük bir olasüıkla yararlı olabi Bu ömekte açıkça goruldugu üzere seks terapisiBettyyeancaksogukduş etkisıyapıyordu, çunkü probleminın kaynagı palkolojik değil, flzikseldi Betty'nin sorunu, kadınlardakı cinsel sorunlara yaklaşımda son yülarda ortaya çıkan egilimleri yansıtması bakımından tıpık bir ornek. Ozellikle Viagra'nın piyasaya çıkmasından sonra cinsel sorunların psıkolojık degü, iızıksel kokenlı oldugu dus.uncesi guç kazandı. Bu gorus, kadınlann cinsel yaşamlannın soz konusu oldugu durumlarda iyice guçlendi. "Kadın cinsel anomalısıFemale Sexual Dysfunctıon" (FSD) adı verılen bu sorurı, olçulebıür, tanısı konabilir ve kesin olarak ilaç, tıbbi cihaz ve arneliyatla tedavi edılebilir üzıksel bir sorun olarak ele ahnmaya başladı. Bu arada geleneksel seks terapistleri zorla ele geçırdıklen kalelerınden kolay kolay vazgeçeceğe hiç benzemiyor. Bunlara göre hızlı bir şekilde gerçekleştırilen fiziksel tedavi yontemleri er veya geç terk edilmeye mahkum, çunku pek çok kadırun cinsel sorununun kaynagmın bedensel degü, tam tersine sosyal, kültürel, duygusal faktorlere baglı oldugunu dusunuyorlar. Dahası psikolojik faktorleri savunanlar FSD'nin kavram olarak tarüşmaya açık bir tanımlama oldugunu ileri surüyor 1998'in sonlanna dogru Amerikan 732/B