01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

HAYVANLARIN DÜNYASI Denizlerin beceri ustaları Ahtapotiann zekâsı var mı? Kafadanbacaklılar familyasına giren ahtapot, kalamar ve mürekkepbalığının avlanırken kullandıklan yöntemler, araştırmacılan hayrete düşürüyor. otografçı ve biyotog Fred Bavendam British Coiumbia'da 17 metre derinde su altı çekimleri yaparken dev bir ahtapotla karşılaştı. Arkadan yaktaşan hayvan ısraria portakal rengindeki su altı fenerinı almak istedi. Kendisini sarmalayan iki metrelik kollardan kurtulması için tecrübeli dalgıç beş dakika uğraşb. Yüzterce varttuzdan başka aklında kalan ise ahtapotun konuşan gözleri. "öyte bir bakışı vardı M, sanki size birseyter antabyor gibiydi." Insana çok benzeyen özellikleri ve etkileytcilikleriyle bu sır dolu yumusakçalar, araştırmacılan sık sık hayrete düşuruyor. Bazı kafadanbacaklılann (Sefalopod) önlerindeki bir şeyı daha lyi takip edebîlmek için öne egildikleri uzmanlar tarafından biliniyor. Bazılan öfkeden kızarryor, kimtsı ise korkudan saranyor veya dinlenrken vucutlanna öyle bir şekil veriyorlar ki, sanki başını koluna dayamış uyuldayan yorgun bir yolcuya benziyorlar. Bu hayvanlann zekâsının olup olmadığı Sefalopod araştırmacılan arasında tarbşmatara yol açryor. Birçok Amerika'lı ve Kanada'lı araşbrmacı 550 milyon yıl dan daha yaşlı bu hayvan cinsini saşırtıa derecede zeki evrimsel bir başan ör neği olarak görüyorlar. Onlann zeka düzeyini tam anlamıyia ispat edecek bir deney henüz geüştirilmedı; araştırmacılar göre bunun nedeni bu hayvanlar hakiandaki sınırlı bikjiler. Giz dolu bu deniz canlılan yumuşakçalardan (Mollusken) sayılıyor. Sekiz ba cakk ahtapot ve sefatopodlerin akraba sınıfını oluşturan on kollu kalamar ve sübyaran (murekkepbalığı) vücudunda kemik veya kılçık yok. 750 bilinen ahtapot cinsinden bir kısmının büyüklüğü başparmağı geçmez. Ama bir kısmı ise derin deniziefin devteri arasına girer ler. Şımdiye kadar doğal ortammda gözlenmesi mümkün olmayan Archite Mürekkep bakğmm 40 yMık tanıdıkmış gibi bakan ve konuşan gözleri. 19. yüzyılda dev bir kaiamarm avianışının rasmi zeyine sahip olduguna inandırıyor. Derilerindekı çok küçük pıgment keselerıyle (Chromatophore) kafadanayaklılar sanıyeden daha kısa zamanda renklerlni değıştirebiliyorlar Bazı cinsler bırkaç saat içinde renkleri bınlerce kez değıştirebiliyorlar. Araştırmacılar bunun avlanma veya yaklasan bir tehlike anında birbırlerıyle haberleşmek için kullanıldığına inanıyoıiar. Akvaryumda yapılan deneylerde adi mürekkepbalığının (Sepia officinalis) avlanırken kullandığı bir yöntem tespit edildi. Avını ararken vücuduna sanki hareketli bir resim çiziyor; derısinde açık ve koyu tonlarta kahverengi lekeler yanıp sönüyor, suyun içindeki taşlarda güneşın yansıması etkısını veren bu görüntü kutbanları adeta hipnotize ediyor. Herbirinin kendıne özgu ve çok çeşitli avlanma yöntemlerinin olduğu da gözlenmiş. Kimisi avını yakalıyabılmek için çevresını bir mürekkep bulutuyla bulandınyor. Ama birçok araşttrmacı da yumuşakçaların zekâsını ortaya koymak ıçın yapılan testlerın uzun vadede dikatte değer olup olmadığından şüphe ediyor. Bunlardan bırısı Amerika'lı davranış bilımcısı Jean Boal. O da, Italyan nörobiyologlar gibi, deney sırasında gözleyen ahtapotiann daha sonra avlanırken dığerlerine göre daha becerikli ve çabuk olduklannı tespit etmiş. Aynı deney, hayvanlara önce yem olarak kullanılan yengeçler koklatıldıktan sonra yapıldığında da aynı sonuçları vermiş. Bu nedenle, yumuşakçaların ögrenme yetisine sahip olduklarından şüphe ediyor: "Eğer gözlem,.daha sonra avlanırken koku almak kadar etkih olmazsa, o zaman kompleks bir öğrenmeden söz edilemez. Bu daha çok doğuştan gelen bir içgüdünün uyanlmasıdır." Geçen ay ölen ünlü deniz araştırmacısı Jacqu«s Yves Cousteau şöyle demıştı: "Deniz altında büyük bir ahtapotla gözgöze gelen bir dalgıç, sanki çok yaşlı ve çok akıllı bir hayvanla karsılaşmışcasına bir saygı hısseder." Kaynak:Sp. 27/1997 F uthis dux' un uzunluğu 18 metreye ulaşır, kollarında bulunan vantuzların (çekmen) çapı ise 25 cm., gözleri ise bir basketbol topu büyüklüğündedir. Gagamsı çeneleri ve törpü gibi dilleriyle köpekbahklan için bile bir tehlikedirler. Evrimsel yarışta kafadanayaklıların üzerinde çok büyük bir seleksiyon (elimine) baskısı var. Içlerıne çektıkleri suyu püskürterek, jetprensibiyle istediklerı yöne hareket ederler. Ama yüzgeçli balıklarla karşılaştırıldıklarında, onlann hızının yarısına erişebılmelerı için ikı kat daha fazla enerji harcamaları, üç kalplerinin yardımıyla sekiz kez daha fazla kan pompalamaları gerekmektedir. Bu nedenle ömürleri üç yıldır. Hareket etmelerini sağlayan kas güçleri çok fazladır, Güney Amerika ve Polinezya'da 50 metreye kadar gibi suyun üstüne sıçrayan ahtapotlar görülmüştür. Kemik yapıları olmadığı için beyinlerinin de olmadığı düşünülen kafadanayaklılar için bilim adamları uzun zaman herhangi bir zekâ araştırması yapmadılar. 1992 yılında iki Italyan Nörobiyolo jist çok büyük beyinli bir yumuşakçanın fotoğrafını inceleyerek bu hayvanlaria ilgılı zeka testlerine başladılar. Kalamarların, birçok denemeden sonra ödül olarak verılen balık parçalarının nerede saklı olduğunu akıllarında tuttuklarını tespit ettiler. Denemenin ikinci bölümünde ikincı bir grup kalamar, deney yapılan diğerlerıni seyretti. Sonuç: ikinci grup sefalopodlar gözlemle diğerlerinden çok daha çabuk yemlerin nerede gizlendiğini keşfettiler. Araştırmacılara göre bu tarz benzetme yoluyla öğrenebllme, sadece memeli hayvanlarda ve bazı kuş cinslerinde var. Bazı bilim adamlan ise iki farklı beyin tipinin varlığından yola çıkıyorlar; onlara göre insanların ve yumuşakçaların bu farklı beyin yapılarının gözlemle ögrenme gibi bazı benzer özellikleri olabilir. Anatomik olarak kafadanayaklıların beyni çok karmaşık, düz veya monoton olmayan birçok dokudan oluşuyor. Ahtapot, kalamar ve mürekkepbalıklarının zeki görünen davranış biçımleri gerçekten bilinçli mi? llk zekâ testleri Çok becerikliler Evrimin başanh ömeği Ahtapot vantuzlanna yakından bakış. Midye kabuklarının kırılmasında ahtapotlar tam bir beceri ustaları. Bazen papağan gagasına benzer çeneleriyle kabukta bir delik açıyor ve bu delikten içerı zehirli bir salgı veriyorlar; böylece kurbanlarmı öldürüp sert kabuklarından çekiyorlar; bazen de sadec kas gücüyle kabuğu parçalıyorlar. Ren k değıştırmekteki ustalıkları ise, bilim adamlarını o nIarı n belli bir zekâ dü Öğrenme mi, içgüdü mü? Alev Kırım 54512
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear