01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

BİYOKİMYA ARAŞTIRMALAR I üperopganizmalap ması gibi daha üst düzeylerde bir ayıklanma konusunda giderek artan bir ilgiye tanıkolunuyor ki, bu da karmaşıklık kuramını destekliyor. kıyasla üstün olsa bile içeri alınmaz. Bu tür bir direniş karmaşık sistemin yarattığı bir özelliktir. Fauna ve ve floranın çöküşü Demek ki, ekosistemlerin karmaşık sistemler kapsamında değerlendirilmeleri yerinde bir davranış sayılır. Peki ya Gaia? Lovellock, "Günümüzde ciddi bir bıçimde ele alınan Gaia kuramı büyük bir karmaşık sistem içindeki etkileşimler ve bunların sonucunda ortaya çıkan, küresel sıcaklığın korunması ve gazların çevrimi gibi, gözlenebilır kimi özelliklerle ilgılidir," diyor. Böyle olmakla birlikte, Gaia ile ilgili çok daha farklı görüşler de bulunuyor. Maynard Smith, canlılar ve onların fiziksel çevreleri arasındaki ikili etkileşım görüşüne katılmakla birlikte, dünyanın bir organizmaya benzetılmesi görüşüne karşı çıkıyor. Smith, gezegenimizin gerçek bir canlı gibi evrimin bir ürünü olmadığına ve üremediğine dikkat çekiyor. Sistemin yarattığı özellikler üzerinde duran Goodwin ise bu ölçütlerin hiçbırini bir sorun olarak görmüyor. örneğin, dünyada ilk karmaşık oluşumların belirdiği 500 milyon yıldan bu yana gerçekleşen kitlesel yok Turbalıklara gelince... Klinger, turbalıklara doğru ilerleyen ardıl sürecın guçlü dinamiğinin karmaşık bir sistemin özelliklerini gözler önüne serdiğine inanıyor. Bunun nedeni, art arda yaşanan olayların bir ölçüde kendi oluşumlarını devinime geçırmesi, ama aynı zamanda da bunların temel yapı açısından yakın bir benzerlık göstermesinden kaynaklanıyor. "Sızlere turbalıklardan alınmış bir avuç bitki örneği gösterebilir ve bunların nereden geldiğini sorabilirim. örneğin Kongo'dan mı, yoksa Kuzey Mınnesota'dan mı geldiğini kestirebilmeniz çok güç olacaktır. Çünkü yapısal olarak tümü de özdeştir. Türlerın geldıkleri yere gore farklılık gösterdiklerine katılıyorum, ama genelde bunlar hep aynı türün üyesi. Fiziksel biçım açısından ise, yosunlar, ayak otları ve öteki bataklık türlerı. dünyanın neresinde olursa olsun, hep aynıdır." Güçlü Çekim Bir başka deyişle, belli bir turbalık hangi tür ekosistemden kaynaklagulayan Mitchell da bireyler arasında yernıyor olursa olsun, nereleşık etkıleşımin çok az olduğuna, ancak de olursa olsun, her zaçalışma ve dinlenme gibi konularda daha man ötekılere özdeş bir karmaşık yapılı davranışların sergilendiğifiziksel biçime sahiptır. ne tanık oluyor. Her iki araştırma sonuTam da beklenıldiği gibi, cunda ortaya çıkan bu tur düzenlerın sübenzer karmaşık sistemperorganizmalara özgü bir özellik olduğu lerden aynı düzen dizgebelirtiliyor. lerı ortaya çıkmıştır. Sanki de, tüm turbalıklar ayKarmaşık sistemler nı çekimin gücüne kapılmışlardır. Klinger, "Bu çekim ışte böylesine Böylesi bir yoruma göre süperorganizgüçlü bir çekimdir," dimalar, canlı olmayan sistemleri de içeren yor. karmaşık sistemler yelpazesının bir parçası sayılıyor. Karmaşıklık kuramını beKarmaşıklık açısından nimseyen bilim adamları bu görüşün gebakıldığında ekosistemçerliliğine yürekten inanıyor. Ancak buna lerin öteki özellikleri de Turbahkların gelişim biçiminde belli bir düzen var mı? karşı çıkanlar da yok değil. örneğin, Susgörülebilir. örneğin, besex Üniversıtesı bılım adamlarından John sin ağları. Besin aglarının karmaşık sisoluşlar nedeniyle dırey ve bıtey tam beş Maynard Smith karmaşıklık kuramını betemlerin bir ürünü olduğunu savunan kez çöküşe uğradı. Her yok oluşun ardınnimseyenlerin yanlış yönlendırıldiklerinı Stuart Pimm, bunların farklı ekosistemdan direy ve bitey, genellikle yeni türlerle savunuyor ve evrimin etkisinin gözden lerde değişmeyen ve sürekli yınelenen yenıden sahnede boy gösterdi. Ama etkaçırılmasıyla büyük bir yanılşıya düşüldızgeler ıçınde ortaya çıktığını belirtiyor. kileşim düzeni hep aynı kaldı. Örneğin, düğünü dıle getıriyor: "Evrimin ışığı olBu dizgeler, besin zincirinin uzunluğunu 65 milyon yıl önce meydana gelen kitlesel maksızın dirimbilimde hiçbir şey nasıl besin ağının tabanından tepesine uzanan yok oluş yaşanmadan önce sürüngenler bir anlam taşımazsa, evrimde de her zıncırde kimin kimi yediğini ve avlayanlatek etçil türken, onların yerini memeliler şey yalnızca doğal ayıklanmanın ışığı rın avlananlara oranını içerır. Ekosistemaldı. altında bir anlam kazanır." Şmith ile aylerin bir başka özelliği de, direnme adı öyleyse, bıyolojık kürede meydana nı görüşu paylaşan David VVilson da "ışverilen kuşatma gizılgücüne sahıp türleri gelebilecek en ufak bir düzensizliğin levsel örgütlenmenın yaratılmasında karuzak tutma yetısidir. Ekosistem geliştikçe büyük felaketlere yol açtığı goz önunde maşıklık tek başına yeterli olmaz," diyor. yeni türlerin sisteme girmelerı giderek tutulduğunda, Gaia'ya kırılgan bir şey güçleşir. Yeni gırecek tür içerdeki türlere Yine de, en azından, türlerın ayıklangözüyle bakılabılır. Ne var ki, felaketlerden hızla sıyrılabildiğine göre, Gaia aynı zamanda son kerte esnek de. Bu, hiç kuşkusuz, karmaşık devingen bir sistemde görülebilen bir özelliktir. Gelgelelım, Gaia bir süperorganızma olarak değerlendirilebilir mi? Bu sorunun yanıtı, süperorganızma olarak değerlendirilebilir mi? Bu sorunun yanıtı, süperorganizma sözcüğüyle belirtilmek istenen anlama ve sorunun kime yönlendirildığine göre değişır. VVilson, "Bu türde bir anlam karmaşası söz konusu olduğunda, iki şeyden biri söz konusudur," derken yalnızca Gaia'ya değil, dirimsel dünyadakı tüm karmaşıklık düzeylerine ve bunun nasıl betımlendığine değınir. "İlk olarak, ya işin içine düşün adamları karışmıştır, ya da, ikinci olarak, doğa bilimlerin bir bakıma henüz aydınlığa kavuşmamış olan önemli ve büyük bir alanının eşiğinde bulünuyoruz. Belki de her ikisi. Ama ben doğal olarak ikincisinin doğru olduğuna inanıyorum." Karınca kolonileri sayısal azalma gösterince davranışlarında Rtta Urgan (n.s. ocak 96) gelişigüzel devlnlmler ve bir karmaşa göze çarpar. 5389 düzenin karmaşık sistemlerın iç dinamiğinden kendiliginden ortaya çıktığını savunuyor. Geleneksel evrımsel dirimbılim doğadaki düzeni doğal ayıklamanın bir sonucu olarak açıklarken, karmaşıklık kuramı bu düzenin büyük olçude kendi içindeki sistemden kaynaklandığını, doğal ayıklanmanın ise ıkincı keman işlevi gördüğünü savunuyor. Örneğin, "Leptothorax" sınıfına bağlı karınca türü küçük kolonıler halinde yaşar. Karıncalar sayıca az olduklarında gelişigüzel devniriler ve üreme düzenlerinde tam bir karmaşa göze çarpar. Sayıları arttıkça karıncalar da ansızın düzenli bir devinime geçerek, aralarına kısa dinlenme sürelerinin serpiştırilmış olduğu yırmi beş dakikalık çevrimlerle kuluçkaya yatarlar. Doğal ayıklanmanın bir sonucu olduğu söylenen bu sureç üremede belli bir işbirliğinin göstergesı sayılabilir. Ne var kı, karıncaların birkaç basit etkileşim kuralına uymak zorunda oldukları bir bilgisayar benzetımınde aynı düzenli dizgelere tanık olunur. Bu da, eşgüdümlü etkinliğin doğal ayıklanmanın bir sonucu olmadığını, dizgenin sistemin kendisine özgü bir özellik olarak ortaya çıktığını gözler önüne seriyor Doğal ayıklanma ise sistemden ortaya çıkan bu düzeni da ha ınceliklı bıçimde ayarlıyor. Aynı yöntemi bir balarısı kolonisine uy An kolonileri iklimi düzene sokar mı?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear