Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
T A R T I Ş M A E D İ T Ö R E M E K T U P Juri kararlam ve yonetim kurulu yetkileri ı •• • Prof. Mehmet Z. Saçlıoğlu * U nıversıtelerımızdo, oğretım ele manları, oğretım uyelığıne geçışte, 2547 sayılı yasanın 2328 maddelerıne ve 28 1 1982 tarıh, 17588 sayılı Resmı Gazete'de yayımlanarak yururluğe gıren, bırkaç kez de değışıklığe uğrayan Öğretim Uyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yonetmelığı'nın ılgılı maddelerıne bağhdırlar Yonetmelık ıncelendığınde, yardımcı doçentlığe ve profesorluğe geçışlerın kadroya baglı oldugu, doçentlığe geçışın ıse kadroya bağlı olmadığı gorulur Yardımcı doçenthk; doktoralı asıstanların (bugunun adıyla doktoralı araştırma görevlılerı) kendı başlarına ders verebılmelerını sağlamak ve oğretım uyesı sayısını artırarak, yenı açılacak unıversıtelerın oğretım uyesı gereksınımlerını karşılayabılmek amacıyla oluşturulmuş bır ara kadrodur Bılımsel ya da akade mık bıt unvan olmaktan çok, sozkonusu ışlevlerın yerıne getırılmesını sağlayan yardımcı doçentlığın kadroya bağlı olması çok dogaldır, çunku, boyle bır ele mana gereksınım yoksa boyle bır unvana da gerek yoktur Ayrıca, doktoralı bır araştırma gorevlısı ıse yardımcı doçent arasında bılımsel ya da sanatsal açıdan bır fark olması da bu kademenın oluşturulma amacı duşunulduğunde pek zorunlu değıldır Bu kadroya başvuru koşullarına bakıldığında, bır araştırma gorevlısı, doktorasını ya da sanatta yeterlığını aldıktan bırkaç gun sonra yardımcı doçent olabılme şansına sahıptır Bu durumda bır akademık, bılımsel, sanatsal farktan soz etmek de olamaz Doçentlıkte ıse durum farklıdır Doçent olabılmek ıçın, standardı oldukça yuksek (kanımca fazlaca yuksek) ve yabancı dılde konuşma ve yazma duzeyını saptamaktan çok, test teknığıne egemenlığı olçen bır yabancı dıl sınavından sonra, YÖK tarafından oluşturulmuş bır unvan |urısının değerlendırılmesınde başarılı bulunmak gerekmektedır Böylelıkle doçentlik unvanına sahıp olunmakta, daha sonra, rektörlukçe oluşturulan kadro jurısı de, açık olan doçentlik kadrosuna, o dalda uzman olan hangı doçentın atanacağına karar vermektedır Yanı, kadrosuz da doçent unvanı kullanılabılmekte, ek ders ucretlerı alınabılmekte, ancak doçent maaşı alınamamaktadır Profesörluğün durumu, bıçımsel olarak yardımcı doçentlığe benzese de, öz açısından yardımcı doçentlıkten farklıdır Profesörlukte de, yardımcı doçentlik gıbı, önce kadronun bulunup bulnmadığı söz konusudur. Yanı, yasa, kadro olmadığı surece bır doçentın profesor olmasını engellemektedır Oysa, Turkıye unlversıtelerındekı alışkanlık, profesörluğün bılımsel, akademık bır duzeyı yansıttığı yönundedır Kadro olmadığı ıçın doçentlıkte yaşlanarak emeklı olma rıskı de soz konusudur Aslında YÖK, "Kadro ıstıyorsanız kadroyu hak edıcı davranışlarda olmalısınız" demeye getırmektedır Profesorluğe başvuranlar ıçin unıversıte yonetim kurulunca jurıler oluşturulur, jurı uyelerı, yonetmelıkçe, saptanmış sureler ıçın, başvuran her aday ıçın ayrı ayrı olmak uzere ayrıntılı bırer rapor hazırlar Raporlar, unıverslte yönetım kurulunda goruşulur, karara bağlanır. Doçentlik orneğını duşunecek olursak, aday, doçent unvanını aldığında doçentlığe uygun olduğunu kanıtlamıştır Kadro bulununcaya kadar doçent olarak beklemesı onun akademık yeterslzlığınden değıl, kurumsal sorunlardan kaynaklanmıştır Bu duruma bır sure dayanılabılır Profesorluk jurısı ıse, adayı değerlendırırken, adayın hem profesorluğe uygun bır akademık bırıkımde olup olmadığına, hem de açık olan kadroya atanıp atanmayacağına aynı anda karar verır Jürinin raporunu yonetim Kurulunun iki dakikada değiştirmesi ne derece hukukidir? ler Bır profesorluk kadrosuna uç doçent başvurduğunda sonuç, bunlardan ıkısı ıçın olumsuz, bırı ıçın olumlu, ya da uçu ıçın de olumsuz olmak zorundadır Uç adayın tum raporları olumlu olmuş olsa bıle, yonetim kurulu bu adaylardan yalnızca bırını kadroya alabılecek, pro fesorluge yukseltebılecektır Bu durumda yonetim kurullarının adaylar ıçın "Her uç aday da profesorluğe layıktırlar, ama bız bu gerekçelerle şu adayı profesor yaptık" deme şansları da yoktur, çunku oylamalar gızlı olmaktadır ve gerekçeler yazılmamaktadır Jurı raporları olumlu olduğu halde, profesorluğe yukseltılememış olan adayların ellerınde "Başarılı oldunuz, profesorluğe layıksınız, ancak kadromuzu sızden şu açılardan daha lyı olan şu kışıye verdık" bıçımınde, yonetım kurullarının ozurlerını gosteren ge rekçelı bır belge olup olmadıgını bılemıyorum, olduğunu da pek sanmıyorum Açık olan profesorluk kadrosuna başvu ranlar arasında doçentlerın yanı sıra başka bır kurumda profesor olanlar da bulunabılır Bu durum onlar ıçın de farklı sorunlar ıçerebılır, kararlar gerekçesız olduğu surece, kıdemlı bır profesor, kadroya ne den kendısının değıl de, bır profesor adayının yukseltılerek atandıgını bılemeyecektır Bu durum da unıversıtenın, olması gereken "şeffaflığına" hıç uygun değıldır Bu arada, kımı unıversıtelerde, yonetim kurullarının, jurı raporlarının tersıne karar verdığı de gorulmektedır örneğın, bır profesor adayı, kadro sorunu yok ıken, dort olumlu, bır olumsuz jurı raporuna karşın profesorluğe yukseltılmezken, bır başka aday, uç olumsuz, ıkı olumlu jurı raporuyla profesor yapılabılmektedır Bu tasarrufun gerekçesı ıse, "Yonetim kurullarının bu yetkıye sahıp olduklan" bıçımınde açıklanmaktadır Unıversıte yonetim kurullarının bu konu dakı yetkısı, ılgılı yönetmelığın 20 maddesı ıle "...Unıversıte veya yuksek teknolojı enstıtusu yonetim kurulu bu raporları gozonunde tutarak başvuran doçentin profesorluğe yukseltilerek atanmasına veya profesorluğe yukseltılerek atanmasına veya profesörun atanmasına karar verir. Atama işlemleri rektbrce yapılır" bıçımınde belırlenmıştır Bu konuyu hukukçulara bırakmak gerekır dıye duşunsem de, (yalnızca hukuka saygılı bır bırey olarak bu konuda fıkır yurutmek zorunda olduğumu duşunerek) gözönunde tutmak" deyımının dıkkate almak olduğunu, jurı raporlarının aksıne karar verildiğınde, kanunun bu hukmune karşı gelınmış olunacağını sanıyorum Yonetim kurullarının kendı seçtıklerı jurı uyelerının raporlarını dıkkate almamasını bu raporların aksıne karar verdığınde hem etık hem de hukuk açısından unıversıtede yaralar oluştuğunu duşunuyorum Yukarıda verdığım ıkı orneğın yarattığı sonucu bır başka açıdan da ele almak ıstıyorum llk örnekte; jurıden dort olumlu bır olumsuz rapor alan aday, yonetim kurulunca profesorluğe yukseltılmeyınce, Danıştay yoluyla, açık olan profesorluk kadrosuna atanmış ve profesorluğe yukseltılmıştır Yanı, hukuksal açıdan, sure kaybı dışında, kışısel mağdurıyet gıderılmıştır. Bu durum,jurıler açısından bakınca da çok olumsuz değıldır, çunku, |urı uyelerı, gonul rahatlığıyla "Bız, bu adayı yeterlı görduk, yonetim kurulu hukuk yanhşlığı yaptı, sonuçta hak yerını bul du" dıyebılecektır Adayın da, hakkı olan yere, mahkeme kararıyla da olsa geldığı ıçın alnı ak olacaktır Yonetim kurulu uyelerı ıse, "Bu aday, bılımsel olarak yetkındı belkı, ama bız, onun gızlı sıcılınde (bu anlayışı ve gızlı sıcıl alışkanlıgını asla onayladığımı belırtmek ısterım) unıversıtemıze uygun olmayan bazı noktalar gorduğumuzden onun, unıversıtemızın profesorluk kadrosunda yer almasını doğru bulmamıştık" dıyerek kendılerınce bır haklı neden gosterebılırler Bura da bılımsel ahlaktan çok, yonetsel anlayış'sozkonusudur Ikıncı ornekte ıse durum çok daha uzucudur ve bırıncısınden oldukça farklıdır Uç olumsuz, ıkı olumlu jurı raporu olan bır aday, yönetım kurulu kararıyla profesorluğe yukseltılmıştır. Jurı uyelerı açısından bakıldığında' Olumsuz rapor veren uç jurı uyesının yazdığı gerekçelı raporlar dıkkate alınmamış, yönetlm kurulu, uzman olmadığı bır dalda, gerekçe gostermeden, bu raporları bılımsel, akademık açıdan yok, ya da yanlış saymıştır, çunku, hıçbır yönetım kurulu bu durumda, "jurı doğru olabılır, ama bız, bılımsel açıdan yeterlı olmasa da bu adayı unıversıtemızın profesorluk kadrosuna yerleştırıyoruz" dıyerek, kararlarının bılımsel, akademık bir temele dayanmadıgını açıklamak cesaretınıgosteremeyecektır Yanı, jurı uyelerı onemlı bır yara almışlar demektır Yonetım kurulu açısından bakıldığında yukarıda da değındığım gıbı, jurı raporlarının tersıne verılmış boyle bır kararda, yonetim kurulu uyelerının, kendılerını bılımsel açıdan jurı uyelerı ıle aynı yetkınlıkte gormeye, ancak o jurıde yer aldıkları takdırde hakları vardır Çunku ancak o zaman, kendılerı de bır yönetım kurulu tarafından resmen gorevlendırllmış olacaklar, adayın dosyasını gerekçelı rapor yazacak kadar dıkkatle okumuş değerlendırmış olacaklardır Oysa, bır yonetim kurulunda onlarca maddenın derınlıgıne ınılmeden karara bağlanmak zorunda kalındığı bır gerçektır Jurı uyelerının gunlerce çalışarak verdıgı bır raporun, yonetim kurulu gundemının bır maddesınde, bırkaç dakıka ıçınde, ustelık gerekçesız olarak bır kenara atılması, yonetim kurulları ıçın yasal olsa da hukuksal değıldır sanırım Aday açısından bakıldığında ıse durum pek kaldırılacak gıbı değıldır Hem bılımsel olarak yeterlı bulunmamış olmak, buna karşın, gerekçesı olmayan bır kararla profesor yapılmış olmak Bu durumda kalan bır profesorun, jurı uyelerıne kendısını neden yetersız bulduklarına daır, yönetım kuruluna ıse, |urı raporları boyle olumsuzken, nıçın profesorluğe yukseltılıp, akademık kışılığı Ile oynandığına daır soru sorabılmesı onun kışısel çıkarlarından çok, bu mesleğe duyduğu saygıyla ılıntılıdır Sanırım bu konu, rektorlerden başlayarak, unıversıte yönetım kurulu uyelerıne, raporları dıkkate alınmamış jurı uyelerıne, bu tur kararlar yuzunden Incınmış, hakkını unıversıtesınden değıl de, Danıştay'dan almış profesor adaylarına kadar herkesı ılgılendırmektedır Bır tartışma başlatabılmek umuduyla ' MU Guzel Sanatlar Fakultesi Tekstıt Sanatları Bölümü Devlet hastaneleri ve bilimsel yayın Alı Ekreın Üıuıl ılımTeknık ekınde Turkıye'nın bılımsel yayın ıstatıstıklerını ve dun ya sıralamasındakı yerını, bılımsel yayın coğrafyasını okumuştum Bu 'dokuman TUBİTAK tarafından hazırlanmıştı Ardından gazetede Turkıye'nın bu kadar kötu gıden şey arasında bılımsel ya yında yaptığı mucızevı atılımı belgeleyen yazınızı okudum TUBlTAK'tan aldığınız bılgıler doğrultusunda şekıllenen bu ya zınızda unıversıtelerın bunca olumsuzlu ğa rağmen, hele hele yenı açılan ve çok eleştırılen taşra unıversıtesı dıye bırçoğunun tarıfledığı, buyuk şehırlerın dışındakı unıversıtelerın de bu atılımdakı katkıları çok onur verıcı Ister ıstemez benım ılgı alanım olan sağlık konusundakı yayınlar dıkkatımı çekmektedır Kuşkusuz tıp fakultelerının amacı bılgıyı ogretmek ve ay nı hızda da bılgı uretmektır Bunun ıçın yatırım ve planlama agırlıklı olarak tıp fa kultelerınde olmalıdır Ancak tıp fakultelerı eğıtım hastaneleri dışında Saglık Ba kanlığı'na bağlı bırçok devlet hastanesın de de uzmanlık egıtımı verılmektedır Hızmet agırlıklı olarak koşullanmış bu hastaneler, ıster ıstemez bu egıtım ve bı lımsellık potası ıçıne gırmış veya ıtılmış elden geldığınce bır şeyler uretmeye çalışmaktadır Hasta psıkolojısı ıçındeyken unıversıtede tedavı edılmek belkı bırço ğumuz ıçın daha lyı bır seçenek olabılır, devlet hastanesındekı hekımlerı daha kalıtesız bulabılırız Ama yazık kı bırçok oğretım uyesı ve unıversıte çalışanı da boyle duşunmektedır Yazınızda Turkıye'nın bılımsel yayın etkınlığınde unıversıte dışı eğıtım kurumlarına aıt bır bılgı yoktu TUBlTAK'tan sıze gelen bılgı doğrultusunda olduğundan sızı kınamak veya bu yonde eleştırmek ıçın bu mektubu yazmıyorum Ama bu çorbada bız, daha az ukala ve daha az kallteh olarak gorulen devlet hastanesı çalışanlarından bılgı uretmeye çalışanlarının da katkısı olduğunu duşunuyorum Sadece benım arkadaş çevremı düşunecek olursam, Koşuyolu Kalp Hastane sı'nden (tam ısmını hatırlayamadım) ar kadaşım olan kardıolojı uzmanı Dr. Muzaffer Değertekin'ın 1995 yılı Içınde dört adet yurtdışı yayını vardır Yayınlanan dergılerde TUBİTAK'a gore "A sını fındadır Benım ıçınde bulunduğum Ankara Onkoloıı Hastanesı'nden ıse son uç yıl ıçınde yayımlanmış yanı 1996 yılı ıçınde yayımlanacak dort adet yurtdışı yayın mevcuttur Bu kuçuk boyutlu hastanelerden Ankara Numune Hastanesı'ne geçersek son, uç yılda makale ve bıldlrl şeklinde 160'a varan yurtdışı yayın yapılmıştır. Asıl sorun bırçok bılımsel geçınen ve bu konuda koşe başlarını tutmuş yetkılılerın bılgı uretmekte devlet hastanelerinl yok saymalarıdır. B 4854