24 Ocak 2025 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

T A R T I ŞM A E D İ T Ö R E MEKTUP *.... KAF ve imzasız iddialar... Dr. Nazlı Erciyas müstear adıyla CBT'ye gönderilen Kuzey Anadolu Fayı üzerine iddialar... Kuzey Anadolu fayı üzerine... Sırrı Erinç* ' uzey Anadolu Fayı (KAF), daha doğru bir ifade ile, bir faylar ve if vadileri sistemi olan dislokasyon zonu hususundakı mütalâamı gereği gibi açıklayabılmek ıçın konuyu 1) KAF'ın keşfi ve 2) KAF'ın yorumu olmak üzere iki ayrı açıdan ele alacağım. Bu yöntemin, Sayın Prof. Dr. Şengör'ün söz konusu yazılarında "keşif" sözcüğü ile neyi kastetmış olduğunun anlaşılmasını ve bu suretle tartışmanın sona erdirilmesini sağlayacağını kuvvetle ümıt ediyorum. 1) KAF'ın keşfi. Her şeyden önce FelixOswald (18661958) şunun belirtılmesi gerekir ki haritalarda bugün gösterildiği şekilde KAF herhangi bir kışinin tek başına yaptığı bir buluşun (isterseniz "keşfin" diyelim) değil, fakat birçok yerbilimcının payı olan ve yaklaşık en a7 50 yıla yayılan bir araştırma ve ınceleme sürecınin sonucudur. Gerçekte, daha 20. yüzyılın başlarında veya biraz öncesınde Doğu Anadolu'da çalışan ingiliz jeologu F. Osvva/d ın doktora tezinde (1906) ve ayrıca gene aynı araştırmacının Handbuch der regionalen Geologie isimli seride Almanya'da yayımlanan eserinde (1912), Doğu Karadeniz dağlarından Güneydoğu Toroslara kadar uzanan W. Salomon Calvi (18691941) Prof. Nafiz Pamir (18931976) ve KAF'ın güzergâhı üzerinden de Ernst Nonach (18911946) geçen kesıtlerınde bu alandaki çö rak yorumlamıştır. Saloküntü ovalarının ve bunların arasında monCalvi aynı hattın, ve bu zonda yer alan yükselen dağlık kütlelelerın (Almanca: Alpler'de kendi görüşüne birbiriyle ilişkili fay hatScholle) birbirınden fay hatlar lile aygöre iki büyük birimi (Kuları belırlenmiş veyarıldığını gösterilmiştir. zey ve Güney kanatları) yımlanan eserlerdeki Yurdumuzun batı kesimlerini çok iyi ayıran Tonale hattının bir harıtalarda gösterilmiştanıyan ünlü Alman coğrafyacı ve jeuzantısını VVegener teorıtir. Böylece KAF'ın büoloğu A.Philippson ise gene aynı serisine göre do Avrasya ile yük bir kesimi, meselâ nin "Küçük Asya'nın Jeolojisi" adlı cilGondvvana kara kütleleriPamir Hoca'nın Fen dinde (1918) Adapazarı, Düzce ve Bonin çarpıştığı bir sınır ke Fakültesi Mecmulu ovaları gibi KAF boyunca sıralansimini meydana getirdiğiası'nda (1944) yayımlamış ovaları "dislokasyon hatları ile sı ni savunmuştur. Pamir ve nan makalesine ekli nırlı çöküntü ovaları" olarak nitelemiş diğer yerli ve yabancı jeharitada gösterilen ilk ve esere ekli haritada bu tanımla gösologlar ise KAF'ı sadece, şekli ile ortaya çıkmış, termiştir. zaman zaman oynayarak daha sonra günümüze Bunu 1928 yılında, Türkiye'de gösarsıntılara yol açan "eski kadar ulaşan çalışmarev yapan Avuturyalı E.Nowack taralarla KAF'ın doğuda ve Prof. Dr. Ihsan Ketın (1914 bir fayın yüzeyde görünüfından "Kuzeybatı Anadolu'da kayalaşü", "deprem yaratan batıda daha ötelere 1995) rın adeta parçalandığı, ezildiği ve mıhat", "yâra izi" ve "depdoğru uzanışı, jeolojik, lonitize olduğu önemli bir dislokasyon jeofizik ve jeomorfolojik özellikleri ve rem zonu" olarak zikretmiş ve yorumhattı bulunduğunun ortaya çıkarılması yaşı ayrıntılı araştırmalara konu olarak lamışlardır. ve gene aynı müellif tarafından "Paflabelirlenmiştir. gonya yara izi" adı verilen bu dislo2) KAF'ın yorumu. Bu hususta yailk doğru yorum kasyon hattının, 1932'de yayımlanan pılan yorumlar, bu görüşlerin ileri süYerli ve yabancı jeologlar arasında bir diğer makalesindeki haritada, Izrüldüğü dönemde hakim olan tektonik sadece biri, yani I.Ketin, bu hat bomit Körfezi'nden başlayıp Düzce, Boteorilere bağlı olarak zamanla değişyunca depremler sırasında oluşan lu ve Devrez çayı vadisi boyunca Tosmiştir. İlk yorum Nowack tarafından, faylar sırasında meydanagelen yatay ya üzerinden Kızılırmak'ın keskin dirünlü tektonikçi L. Kober'in o dönemve düşey doğrultudaki yer değiştirmeseğıne kadar uzandığının gösterilmesi de revaçta olan ve Alpler'den esinlelerle ilgili ölçümleri dikkate alarak ve izlemiştir. nen orogen modeline göre yapılmıştır. bazı hallerde bizzat ölçerek KAF'ın 1939 Erzincan felaketi ve onun ar Nitekim bu araştırmacı Paflagonya aslında doğrültu atımlı, jeolojik yapıladından belli bir zon boyunca kısa arayara izi (Almanca: Narbe; Arapça: rı kesen dekstral bir transcurrent fay lıklarla meydana gelen diğer deprem Nedbe; Türkçe: Yara izi) adını verdiği olduğunu, fay hattının kuzeyinde kaler, bu yer sarsıntıları ile ilgili jeolojik bu önemli dislokasyon hattını, Kober lan sahanın doğuya, güneyinde kalan çalışmaları hızlandıran bir etken olmodeline uygun olarak, kenar kıvrımkesimin batıya doğru yer değıştirdiğımuştur. Başta, şahsen kendisine çok lar ile arabölge (Alm.: Zvvischengebirni görmüş, bu özellikleri ile KAF'ın Kaşey borçlu olduğum rahmetli hocam ge) arasındaki tektonik birim sınırı olaliforinya'nın ünlü San Andreas fayına ve Türkiye'de bilimsel jeolojinin kurubenzediğini belirtmiş ve vardığı bu sonucu ilk olarak 1948 yılında Almanya'da Geologische Rundchau dergisinde, 1949'da da Türkiye Jeoloji Kurumu Bülteni'nde yayımlamış, bu makalelere ekli haritalarda blokların hareket yönünü oklarla işaret etmiştir Ihsan Ketin'in Türkiye tektoniğine yeni bir görüş getiren, levha tektoniği ile ilgili fikirlerin gelişmesinde de rol oynayan büyük keşfi işte bu teşhıs ve yorumdur. Ona Steinman Madalyas/nı, Amerikan Jeoloji Kurumu'nun şeref üyelığım kazandıran jeoloji, özellikle tektonik alanında dünya ölçüsünde ün sağlayan bu teşhis ve yorum gerçekten bir keşif olarak nitelenmelidir. Aslında, Prof. Şengör'ün kastettiği "keşif" de, rahmetli Kef/n'in KAF'ın ortaya çıkarılış sürecindeki katkı payı değil, fakat getirdiği ve devrim niteliğindeki bu teşhıs ve yorumdur. Sanırım ki bu bağlamda keşif sözcüğünün kullanılmasına hiçbir yerbilımcı ıtıraz etmez ve etmemelidir. *Prof. Dr. K I stanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. A.M. Celâl Şengör, Cumhurıyet BilimTeknik Dergisi'nin 30 Aralık 1995 tarihli 458. sayısında(1), tarih boyunca depremlere ve onbinlerce insanın ölümüne neden olan Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF) keşfi tarihini anlatırken, bizce bilinen nedenlerle.gerçekleri tahrif etmiştir. Prof. Şengör'e göre: a) Ord. Prof. Dr. Hamit Nafiz Pamir, 1944 yılında yayımlanan makalesinde depremlere neden olan bir faydan değil, depremlerin bir çizgi boyunca olduğundan bahsetmektedir, b) Bu yapının bir nedbe veya bere değil de bir fay olduğunu ilk kez Prof. Dr. Ihsan Ketin keşfetmiştir. Prof. Dr. Şengör, kurduğu senaryoya uygun olarak, Prof. Pamir'in makalelerınden yaptığı alıntılardaki "Fay" terimini cımbızla ayıklamıştır. Prof. Şengör, üniversitelerimizdeki bilim insanlarının genelde kaynağına inmek zahmetine katlanmaz, araştırma tembeli olduğunu varsayarak buna cesaret etmektedir. Aslında, kimseden fepki gelmediğine göre bu varsayımında haksız da değil. Prof. Pamir'in 1944 yılında yayımlanan "Kuzey Anadolu'da Bir Deprem Çizgisi" başlıklı Türkçe özetli Fransızca makalesinde(2) "1939'dan beri vukubulan depremlerin meydana çıkardığı takriben 350 km uzunluğundaki bu devamlı dislokasyon çizgisi, aynı doğrultulu eski bir jeolojik fayın yeryüzündekı görünüşünden başka bir şey değildir", 1948 yılında ilk baskısı yapılan Dinamik Jeoloji Cilt 2 adlı kitabının 305. sayfasında(3) "Kuzey Anadolu'daki bu büyük fayın muhtelif kesitleri zaman zaman oynamış ve depremleri husule getirmiştir" ve 16 Mart 1945 tarihli bir toplantıda sunduğu "Kuzey Anadolu'nun Depremler Yapan Bir Beresi" başlıklı Türkçe ve Fransızca iki dilde basılan bildirisinde (4) de "Bu depremlerin episantral alanları uzunluğuna yarıklarla disloke olmuştur. Yarıklar bir tek kırık çizgisi şeklinde birbirlerine bağlanabilecek hizalarda olmuşlar ve doğuda Sansa boğazından batıda Abant gölüne ka dar hemen hemen 850 km uzunluğunu bulmuştur. Pek tabiidir ki bu uzun ve devamlı yarık zaman zaman, birdenbire ve şiddetle oynamış olan eski bir fayın yüzeyde görünüşüdür. 1939'dan beri olan depremler, Kuzey Anadolu'nun bu kısmındaki tektonik yapıyı meydana koymuşlar ve önce bu büyük dislokasyonun ve bundan başka ikinci derecelik kırıkların bulunduğunu göstermişlerdir" dediğini ve bu yapının bir haritasını (Şekil 1) verdiğini görmezden gelen Prof. Şengör hangi "kadirşinaslık"tan bahsediyor? Bilimsel literatüre göre, Kuzey Anadolu'da depremlere neden olan büyük bir fay olduğunu ilk kez Ord. Prof. Dr. Hamit Nafiz Pamir keşfetmiştir. Fayın varlığını keşfetmek ile varlığı keşfedilmiş fayın doğrultu atımlı olup olmaması gibi özelliklerini belirlemek arasında büyük bir fark vardır. Prof. Şengör, gerçekleri tahrif ettiği ortaya çıkınca, Kuzey Anadolu Nedbesi (KAN) masalı anlatarak KAF üstüne gaf yapıyor. Prof. Ketın, KAF'ı keşfettiğini ne 1948 yılında yayımlanan makalesinde(5) ve ne de daha sonrakilerde iddia etmiştir. Fakat, Prof. Şengör'ün her yerde bu masalı söyleyip yazmasına da karşı çıkamamıştır. Her ikisi de birer büyük bilim adamı olan Pamir ve Ketin'in bu tatsız tartışmaya konu yapılmasına neden olan sayın Şengör, kıtaların oluşumu ve evrimi konusunda bilimsel senaryolar üreten bir tektonikçidir. Fakat bu kez, başrolünü kendisinin oynadığı filimsel bir senaryo yazmış. 1. Şengör. A.M.C., 1995, "Kuzey Anadolu Kayı'nın keşfi hakkında", Cumhurıyet Bilim leknık Üergısı, 30 Aralık 1995, sayı 458, s. 68. 2. Pamir, H.N., "Kuzey Anadolu'da bir deprem çizgisi". Istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Mecmuası, Seri A, cilt 9, sayı 3, s. 143158. 3. Pamir. H.N.. 1948. "Dinamik Jeoloji Cilt 2: Yerin Iç Olayları", Istanbul Univarsitesi Yayınları, Sayı: 348. Kenan Matbaası, Istanbul, s. 305. 4. Pamir, H.N., 1945. "Kuzey Anadolu'nun depremler yapan bir beresi", Türk Fiziki ve Tabii llimler Sosyetesi Yıllık Bildirileri ve Arşivi. 19441945, aayı 12. Istanbul Hüsnütabiat Basırnevi 1945, s. 213215. 5. Ketin, I., 1948, Geologische Rundschau, Cilt 36, s. 7783. Bu makalenin Türkçe'si: 1949, Türkiye Jeoloji Kurumu Bülteni, Cilt 11, sayı 1, s. 113. cusu Ord. Prof. Hamit Nafiz olmak üzere, Prof. Celal Şengör'ün tartışma konusu yazısında da adları şükranla sayılan birçok araştırmacının (Parejas, I. Hakkı Akyol, F. Altınlı, N. Pınar, I. Ketin, M. Blumenthal, N. Egeren, E. Lahn, W. SalomonCalvi) katıldığı bu arazi çalışmaları ile, batıda Izmıt Körfezi'nden doğuda Erzincan'ın ötesine kadar uzanan bir deprem zonunun varlığı 4754
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear