Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
TARTIŞMA EDİTÖRE MEKTUP Tıp eğitimi uygulaması Tîirkçe ve bilim dili Orhan Doğan* C umhurıyet Bılım Teknık ekının 446 sayısında Prof Dr Bakı Komşuoğlu, 453 sayısında Prof Dr Rıfat Yalın tıp eğıtımının nasıl olması gerektığı konusunda bılgıler vermış ler, goruşlerı doğrultusunda önerıler sunmuşlardır Bu sağlıklı goruşlerın ve onerılerın bır temele oturması ıçın gunumuzde (ulkemizde) tıp eğıtımının nasıl olduğuna da bakmak gerektığı kanısındayım zorunlu kılmaktadır Bu alanda Turk Tabıpler Bırlığı'nn sureklı tıp eğıtımı ça balarının yararlı olduğu, ancak tum hekımlere ulaşılamadığı ıçın yetersız kaldığı duşunulmektedır Osman Cığeroğlu* 7 Ocak 1996 tarıhlı Cumhurıyet BılımTeknık (CBT) ekınde Sayın Perıhan Temelkuran'ın Türkçe'nın bılım dlı olarak kullanımına ılışkın eleştırılerını okuduğumda, bu konuda zaman zaman gundeme gelen tartışmalarla ılgılı goruşlerımı ıfade etmek ıstedım furkçe'nın özleştınlmesı çalışmalarının başladığı 1930'lardan berı tartışma, çekışme, polemık ve hatta kavgalara da konu olan bu sorunun, ozellıkle bılım dılı dıkkate alındığında daha karmaşıklaştığı görulmektedır Bu tartışmaya ılışkın şu noktaların ustunu çızmenın doğru olacağı ka nısındayım 1) Turkçe, Turkler anayurtları olan Orta Asya'dan göçetmeye başladıklanndan berı göç yolları ustundekıdeğışık dıl, kultur ve dınlerın etkısı altında kalmış, bu etkılerle sözcuk sayısı, cumle sayısı, şıve ve telaffuz gıbı özellıkler yonunden yoğun bır evrım surecı geçırmıştır Benzer bır surecı pek çok dunya dılının yaşamış olduğu da bır gerçektır 2) Cumhurıyetımızın kurucusu Mustafa Kemal Ataturk ve devletın oncu kadroları, her yonden olduğu gıbı kulturel yonden de bır yamalı bohça gorunumunde olan Osmanlı Imparatorlu ğu'nun kalıntıları ustunde kurmaya çalıştıkları ulusdevletın dıl yonunden de eskıden farklı ve 'ılerıcı yenılıkçı' olmasını ıstedıklerı ıçın Turkçe'yı en saf ve an halıyle yenı baştan oluşturmak ıstemışlerdır Bu yenı' dıl oluşturma surecınde yoğun. tarama ve derleme çalışmaları yapılmış, Orta Asya ve dığer Turk kokenlı topluluklann yaşadığı yorelerde bıle olmuş olan dıller veya olu sozcuk ve eklennı de bu yenı dılın oluşumun da kullanmaya çalışmışlardır Hatta Turkçe ıle tamamen farklı dıl gruplarından bıle sozcukler alındığı bılınmekte dır Bu eğılım, zaman zaman George Orwell'ın 1984' romanındakı 'nevvspe ak' ornegını hatırlatır bıçımde (bazı yorumlara gore ıse 'eskı' ıle tum bağları koparma amacına yonelık olarak) uç boyutlara dek varabılmıştır Dılde ozleştırme çabalarının başlamasından bu yana 65 yıl geçmış olmasına rağmen, bu sozcuk, ek ve kuralların bazıları benımsenerek hem genış halk kıtlelerı hem de aydın kesımce kullanılmaya başlanmış, ancak bazıları ıse bır kısım gayretkeş aydınımızın yoğun çabalarına karşın her ıkı toplum kesımınce de benımsenememıştır Neler Yapılabilir? Tıp eğıtımının lyıleştırılmesı ve çağdaşlaştırılması ıçın yapılabılecek çok şeyler olduğu kanısındayım Buna yonelık çabalar sonuçta toplumun sağlık sorunlarının en aza ındırılmesı konusunda da katkıda bulunacaktır Temel konularda bunlar şoyle ozetlenebılır 1. Ulkemızın sağlık sorunları, bu alanda var olan olanaklar, gereksınmeler, sağlık elemanları ve aygıtlar saptanmalıdır 2. Halen eğıtım veren tıp fakultelennın bına, laboratuvar, kutuphane, oğretım uyesı, oğrencı kapasıtesı saptanarak bunlar standart bır duzeye getırılmelıdır 3. Ulkemızın sağlık sorunlarıyla bırlıkte gerek duyulan hekım sayısı belırlenmelı ve tıp fakultelerıne alınacak oğrencı sayıları bellı bır plan çerçevesınde gerçekçı duzeye ındırılmelıdır 4. Tıp eğıtımı katılımcı sorun çozucu nıtelıkte, bılgı ve becerı gelıştırmeye yonelık olarak yenıden yapılandırılmalıdır öğrencıler edılgen değıl, etkın rolde olmalıdır Eğıtımde ağırlık koruyucu sağlık hızmetlerıne verılmelıdır 5. Oğretım uyelerıne eğıtıcı formasyon verılmelı, tam gun eğıtım vermelerı sağlanmalıdır Atama ve yukseltmelerde bılımsel yeterlık ve etık ılkeler temel alınmalı bır ust kurul tarafından ve merkezı olarak yurutulmelı, sıyasal kadrolaşmaya karşı çıkılmalı, ızın verıl memelıdır 6. Unıversıteler ve Turk Tabıpler Bır lığı tarafından mezunıyet sonrası eğıtım programları duzenlenerek hekımlerın bunlara katılması zorunlu olmalıdır 7. Tıp fakultelerının toplumla ılışkılerı gelıştırılmelı, sağlık konusunda top luma yonelık eğıtım ve uygulama çalışmaları başlatılmalıdır 8. Tıp fakultelerının çeşıtlı ışlevlerının yanı sıra temel ışlevının salt hekım yetıştırmek değıl, "lyı hekım yetıştırmek" olduğu daıma akılda tutulmalıdır Her hekım, her tıbbı bılımsel dernek, oğretım uyelerı derneklerı oğretım elemanları sendıkası tıp eğıtımı konusunda yukarıdakı önerıler doğrul tusunda çaba gostermelıdır Çaba gosterılmez ve gereklı duzen lemeler yapılmazsa, kısa sure sonra tıp fakultelerını TUS'a hazırlık kurumları olarak gorebılırız kı, buna da kımsenın şaşırmaya ve karşı çıkmaya hakkı olmaz * Prof. Dr., Cumhuriyet Univ. Tıp Fak. Psıkıyatrı ABD 2 Ulkemizde Tıp Eğitimi Ulkemızde genel olarak hıçbır on ça lışmaya dayanmadan unıversıteler kurulmakta, oğretım uyesı, laboratuvar, kutuphane olanaklarına bakılmamakta, dahası çok sayıda oğrencı alınmakta dır Unıversıtelerımızın çoğunda bılımsel nıtelığe bakılmadan (sıyasal) kadrolaşmaya gıdılmekte, atama ve yukselt meler bu kadrolaşma eylemıne uygun olarak yapılmaktadır Unıversıtelerımız dekı eğıtım edılgen, salt bılgı aktaran, uretmeyen, toplumdan ve toplumun gereksınmelerınden kopuk nıtelıkler ta şımaktadır Bu genel olumsuzlukları ozel olarak tıp fakultelerınde de goru yoruz Turkıye'de sağlık (ve eğıtımı) konusunda yakınması olmayan hekım, has ta, sağlık elemanı, oğrencı, ınsan yoktur Bu yakınmaların kaynağı temel ola rak sağlık sıstemı olmakla bırlıkte yazı nın konusu tıp fakultelerının bu alandakı roluyle ılgılıdır Tıp Fakultelerının sa yısının ulke gereksınmesının çok ustunde olduğu, oğretım uyelerının sayı ve nıtelık yonunden yetersız olduğu, oğrencı sayısının ve dolayısıyla mezun olan hekım sayısının çok olduğu, çev remızde ışsız hekım sayısının arttığı bır gerçektır Bu olumsuz koşullar tıp eğı tımının ve tıp fakultelerıne gıren oğrencılerın nıtelığının de duşuk olmasını beraberınde getırmektedır Tıp fakuîtelerımızde eğıtım genellıkle kuramsal blgılere dayalı, salt bılgı aktarmayı amaçlayan, yaratıcı duşunmeyı ozendırmeye, öğrencılerın katılımını kı sıtlayan, edılgen nıtelıkte bır eğıtımdır Tıp eğıtımınde yer alan konular genellıkle ulke gerçeklerınden ve gereksınmelerınden uzak, bu açıdan bakıldığında programsızdır Daha ucuz ve etkılı olan koruyucu sağlık hızmetlerının yerıne, ağırlık tedavı edıcı sağlık hızmetlerıne verılmekte dır Gerek olmadığı halde, çeşıtlı et kenler ulkemizde uzmanlaşmayı ozendırmektedır Eğıtım, dekı bu sorunlarda oğretım uyelerının yonelımı, aldığı eğı tım, eğıtıcı (oğretmenlık) formasyonu almamaları da etkılı olmaktadır Oğre tım uyelerının bılımsel nıtelığıne, araştırmacı yonune, eğıtım ıçın ayırdığı su roye bakılmamakta tum bu olumsuzluklara sayı yetersızlığı de eklenmekte dır Tıp fakultelerıne her yıl beş bın dola yında oğrencı alınmaktadır Bu sayı ul kenın gereksınmelerıne gore değıl, sıyasal baskılara gore saptanmaktadır Lıse mezunlan yırmı yıl kadar once tıp fakultplerını bırıncı sırada yeğlerken bugun onuncu ya da daha alt sıralarda yeğlemektedır Bu durum öğrencılerın her yonden nıtelığını, eğıtımın nıtelığını ve sonuç olarak başarı duzeyını duşurmektedır Tum bu olumsuzluklar ve tıp fakultelerı arasındakı nıtel ve nıcel farklılıklar, verılen tıp eğıtımınde standardızasyon saglanmasını olanaksız kılmaktadır Tek tıp hekım yetıştırmek gıbı bır sav one surulemez, ancak temel bılgı ve becerılerın neler olması gerektığı konusunda bır standardızasyon sağlanabılır Tıp eğıtımının yetersız hekım dağılı mının çok bozuk olduğu ulkemızde tıp eğıtımı sankı fakulteden mezun olunca bıtmektedır Oysa tıp eğıtımı sureklıdır yaşam boyu surer Ulkemizde mezunı yet sonrası eğıtım çabaları ve prog ramları yok denecek kadar azdır Değışpn ve qelışen bılımsel bılgıler, tekno lojı ve teknolojık aygıtlar tanı ve tedavı seçeneklerı mezunıyet sonrası eğıtımı ARR A 3) Turk Dıl Kummu (TDK) ozellıkle 1970 lı yıllarda bılım dılının ozleştırıl mesı ıçın yoğun çaba gostermış ve de ğışık bılım dallarına yonelık terım soz luklerı hazırlatmıştır Ancak aradan geçen 2025 yıllık sure ıçınde önerılen bu terımlerın ne kadarının yaygın olarak kullanıldığı (veya neden kullanılmadığı) kanımca tartışmaya açık bır konudur Bu durumu, bazılarının ıddıa ettığı gıbı bılım ınsanlarımızın 'tutuculuğuna' bağlamanın ıse yanlış olduğunu duşu nuyorum 4) Benzer bır çaba tıp alanında da olmuş ancak yalnızca ozleştırme uğruna Latınce ve AngloSakson dıllen kökenlı tıp terımlerıne sağlık çalışanları na bıle anlaşılmaz gelebılen ve bazen yanlış karşılıklar onerılmıştır (Örneğın Anatomı=dılgibılım, ıltıhab, enflamasyon= yangı, cığer= boğur, hucre= goze vd) Elbette kı bunların bır bolumu doğru ve yerındedır ancak önerılen karşılığın, açıklamayı amaçladığı soz cuğun anlamını yeterınce karşılayamamasının hem o bılım dalı çalışanları hem de toplumun genelı ıçın ne denlı sakıncalı olduğu da açıktır 5) Gozden kaçırılmaması gereken bır dığer nokta ıse bılım dılının o bılım dalı mensupları arasındakı kullanımı ıle toplumun o bılım dalına yabancı kesımıne yonelık kullanılması arasındakı ayrımdır Gerçekten de, hekımın has tasına hastalığı ıle ılgılı bılgılerı onun anlayabıleceğı terımlerle anlatmaması ornegınde olduğu gıbı, genış halk kıtlelerıne yonelık olarak hazırlanan CBT gıbı yayınlarda Sayın Temelkuran'ın haklı olarak belırttığı gıbı bılım dılının bu şekılde kullanımının ne denlı sakıncalı olacağı da açıktır 6) Sonuç olarak, bılım dılının ozleştı rılmesı çabalarına kısmen katılmakla bırlıkte gerek bılım ınsanları arasındakı ıletışımın bozulmaması gerekse de genış halk kıtlelerıne bılımt sevdırme uğruna yukarıda sozunu ettığım yanlışların yapılmamasının doğru olacağı kanısındayım Eğer kullanılmak ıstenen ya bancı sozcuğun Turkçe karşılığı yoksa veya onerılmiş olan karşılık o sozcuğun ıçerdığı anlamı yeterınce karşılayamıyorsa, bır dıpnot şeklınde sözcuğun anlamının açıklanmasının daha yararlı olacağını duşunuyomm 7) Dılın ozleşmesı konusunölakı kışı sel tavrım dılın 'evrımleşmesı' yonundedır, yanı ne bazı 'eskı' TDK uyelerı gıbı tumuyle saf an bır Turkçeyı ne de 'yenı' TDK gıbı kanımca ne olduğu belırsız bır kavram olan 'yaşayan Turkçeyı savunuyorum En onemlı ıletı şım aracımız olan dılımızı bu bakış açı sıyla ve her şeyden once 'doğru' kul lanmamızın daha doğru olacağı kanısındayım * Istanbul Tıp Fakultesı rıP&J LJtl o o \