Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
TARTIŞMA EDİTÖRE MEKTUP Doçentlik sınavı yazışmalarına katkı JİVVVIM Ercan Tiivn,*î* Türecı* Türkiye Bilimler Akademisi toplantısı üzerine Üner Tan* U zunca bır suredır, gerçekten de uzunca bır suredır Cumhurıyet Bılım Teknık'te doçentlik sınavları uzerıne yazışmalar tartışmalar suruyor Epeyce bır sure de gıdeceğe benzıyor Eee, herkesın beklentısı farklı olunca "Çelebı, boyle oluyor bizim memlekette yazışma dedığın!.." Öncelerı duyarlılıkla ızlıyordum yazışmaları Bılımle uğra şan ınsanlarımız ne duşunmekteler'? Ne demekteler'' dıye Gıderek gordum kı, uç ana platformda toplanıyor, yaklaşımlar I. grup: Doçent olmaya çalışanlar II. grup: Doçentprofesor "titr"ınde bulunanlar III. grup: "Ve dığerlerı" I grup çokluk, bıraz daha adalet deyıp, haksızlık ve anlamsızhkları eleştırırken, II grup adalet ve nıtelığı belırsız bır standartlaşmayı savunur gozukuyor da, soylenenle rın altını kazırsanız "Engel yuksekliklerı"nı aynılaştırmak yerıne, erışılmez kıl mak gıbılerınden bır yaklaşım goze çarpıyor III grup ıse çoklukla soyutlama yaparken, "hem nalına hem mıhına" vuranlarına da raslanmıyor değıl Sonuçta ben de, "garp cephesinde yenı bir şey" var mı? dıyerek, yalnızca "göz atıyorum" yazılanlara Şımdıye dek yazılanlar arasmda durustçe ve nesnel olanları da, oznel olanları da okumuş tum Sonunda hocam Sayın Prof Dr M. Ferıdun Aksu'nun, yazdığı gıbı "ılginç ve en bi ultra" olanına da rasladım! Neyın, nasıl soylendığı kadar, kımın tarafından dıle getırıldığı de onemlıdır "Niteliğlni" bıldığınız bır ınsanın yazdıklarını yorumlamada o "kişiliği" de gözonunde bulundurduğunuz zaman daha doğru bır yargıya varabılırsınız Sızın ıçın "bılinmeyen" bır ınsansa, yalnızca söyledığıyazdığı ıle yorumlayıp sonuca vanmak duru mundasınız Bu nedenledır kı, "blldlk" ınsanların yazılarını daha bır okuyup ır delemıştım, gerçekle örtuşmelen nedır? dıye Bırkaç ay once Bılım Teknık'te, yıne bızım kadın hastalıkları ve doğum anabılım dalında bır doçentın "doktora, uzmanhk, unvanlar" uzerıne bır yazısı vardı Ve bu bağlamda da, yazılanlar uzerıne söylenecek bırıkı laf Ne kı, tembellığım tuttu, yapamadım Bu kez "çalışkan" olma duşuncesındeyım1 Başlamadan vurgulamak ıstedığım bır şey var Hep doçentlik, doçentlik Neden profesorluk olgusu ve çevresındekıler de bır turlu gundeme gelmez dıye duşunur dururdum Anlaşılan Sayın Bursalı, benden daha çok yaşayacak1 461 sayılı dergıdekı gundemınde an kovanına çomagını sokmuş Bakalım neler olacak? Herkesler eteğındekı taşları dokecek mı, yoksa ışe gelen "kolyen" mantığı ıle suskunluk ıçınde geçtştırılmeye mı çalışılacak? Hoş Sayın Bursah'nın dedıklerı ve "dokundurduklan" anlayana sıvrısıneksaz faslından ve geçıştırılecek gıbı değıl ya Burası Turkıye, n'olmaz, n'olmaz Hıçbır şey de olmaz Gelelım Hocam, Sayın Prof Dr M. Ferıdun Aksu'nun yazdıklarına Hocam YÖK'u "yuksek kuruluş" dıye "mecaz"lıyor Usuma takıldı Acaba Sayın Hocam "yuksek kuruluş"un kurulduğu 12 Eylul donemınde karşı tavır almış mıdır? 1402'lıkler olgusunda ne gıbı tavır almıştır? Aldığı tavırları bıze anımsatabılır mı'' Malum "hafızaı beşer nisyan ıle maluldur (!)" Ayrıca gorememış, duya mamış da olabılırız1 'Aday sayısının çokluğu soylendığın de, bu yoğunlugu kulak ardı" eden "yuksek kuruluş"a yazısındakı bu tumce dışında aldığı tavır ya da uyesı başkanı olduğu anabılım dalı olarak koydurduğu aktıf tavır var mıdır'' "1989'dan berı doçentlik sınavlarına katılan bırı" olarak "yetıştırılen doçent ler gerçek hocalık nıtelığını taşıyamamaktadır" dıyen hocam Bu yontemle doçent ve ardından profesor olanları, başkanı olduğu anabılım dalında "hoca" nıtelığının gerektırdığı ışlerde kullanmakta mıdır? Yoksa, nıtelıklerı yok dıye eylemsız mı tutmaktadır? Hocamız yaklaşık 7 yıldır, bu sınavlara katılan hırı olarak A.B.C.D hnrala A.R.C.n hocalardan bırı Turk telekomdan sozlu pıstonlardan vvorkshop netvvork'lardan vıcık vıcık kaynaşmalardan havaalanıotellerden yedırılıp ıçırılmelerden soz etmektedır Kımdır bu hocalar ve adaylar? Nıye "hicvedıp latıfe" yapıyoruz? Soyleyelım kı mın neyın, ne olduğunu Varsın, kazan patlasın, ne olacaksa olsun Sureklı ko nuşanların gerçekten bırşeyler yapmaya nıyetlerı varsa, her şey ortaya dokulsun Kuyruğunu geçıp, oraya kadar gelmış mı dıye başını kokladığınız balıkların adlarını nıye vermıyorsunuz kı? Bır ara not "Adalef'ın bırgun herkese gereklı olabıleceğı memleketımızde çok çarpıcı orneklerle yaşanmıştır Yargıyı devreden çıkartıp jurıler ve sınav standardızasyonunu "her derde deva, maydonoz" yaparsanız "bazıları ve benzerlerı" tarafından akademık karıyerlerı engellenen "dınozor"(|)ları umarsız bırakmış olursunuz1 Sınav uygulaması ve standardızasyo nu ıçın onerıler (MFA) B muracaat içın 3 Hocam, "uzmanlıkta en az 8 yıl (uzman olabılmek ıçın gereklı surenın ıkı katı) çalışmış olmak" dıyor Bu "bılımsel forsa" suresı neye dayanılarak ya da hangı bılımsel noktadan devınımle saptanmıştır? 4 "Yetkılı anabılım dalı başkanı ve o dalın akademık kurulunun onayını almak" koşulunda sozu edılen kışılerın nesnel olabıleceklerının guvencesı nedır? Hanı şu meşhur A,B,C,D hocalar gıbılerınden oluşmamakta mıdır, başkanlık makamı ve kurulları? Eee oyleyse? "Forsa" suresınden sonra bır de, "padışah fermanı" ya da "vezırler dıvanı" mı gerekmektedır? "Hele aday hocanın yakınında ıse, mesaısınde ıse artık çanta taşımak, hergun zıyaretler, koşuşturmalar" olmuyor muydu? Hem oyle, hem boyle Bu bır çelışkı değıl mıdır? Yoksa "metafor"dur da bız mı anlayamamakta yız9 , E Imtıhan safhaları Hocamızın koşullarını okuduktan sonra duşunmekten kendınızı alamıyorsunuz kı Bu bolum 8 değıl, 11 madde olmalı ve son maddeler 9 Aday, Bosna Hersek ve Kafkasya sorunlarını çozebılmelı ("global" plat form) 10 Turkıye'de enflasyonu 1 yılda tek hanelı sayıya duşurmelı ("lokal" platform) 11 Jurısının onunde, Kızıl Denızı sopasıyla ıkıye ayırmalı ("tarıhsel" plat form) şeklınde olmalıdır1 "Hıcvetme ve latıfe" bır yana I U C T F Kadın Hastalıkla rı ve Doğum Anabılım Dalı'ndakı doçentprofesorler B 56 7 ve E 1 2 3 4 5 6 7 8'e tabıı tutulsalar sonuç ne olurdu? dehşetlı meraktayım1 Sonuç: Hocam "bılınmez" dıyor ya, 'Vehbı'nın kerrakesı kımın elındedır" bılı nır aslında Ne uzun laftan memleketı batırıp Sakallı Celal'ı bır kez daha haklı çıkartalım ne de ağaçlardan ormanı gorememeye duşelım Asıl amaç, yonetselbılımselekonomık ozerklığı olan, ozerk ve bağımsız unıver sıteler olmalıdır Inancım odur kı, yapılanması ve ışleyışı boylesı olan unıversı teler ve de bu anlayış, koşut dunya göruşundekı ınsanların çalışıp oluşturduğu ormanın, "doçent agaçları" da sağlıklı olacaktır Tıpkı bu yapı ve ınsanlarının gerçekleştıreceklerı doçentlik sınavının da durust ve nesnel olacağı gıbı Yoksa, temelde sağlıklı yapılanmaların dışında hazır reçeteler, "maydanoz" ya da 'sıhırlı anahtar"lar yoktur Ancak, ınsanlar, unıversıteler ve doçentler uzerıne bu yalın gerçeklığe kar şın, yıne de çeşıtleme yapmakta ozgurdurleri Onlara da "Laz"ların bır sozunu anımsatmakta yarar var "Konuş, konuş, avaraluktur Goz gormeyen yer, karan lukturi " * Dr. Anest. Rean .Uzm. I.U. CTF Noroşirürjı Abd. S ayın Orhan Bursalı, Cumhurıyet Bılım Teknık'te (sayı 461, 1996) "Profesorluk ve Kayırma Uzerıne" konulu yazısında, çok onemlı noktalara değınıyor "Profesorluk, Turkıye ve belkı bıze benzer ulkelerı bır kenara bırakırsak, bılımın gelıştığı butun ulkelerde zor elde edılen bır unvandır Bılımsel karı yerı ınceden ınceye araştırılıyor Yaptığı araştırmalara, yayınlara bakılıyor Sıra dan ve rutın araştırmalar mı, yoksa ağırlığı, onemı olan ve ses getıren araştırmalar m ı 7 Sonra bu yayınların bılım dunyasında kullanılma (atıf) sayısına ve standart ağırlığına bakılıyor" Geçenlerde TUBA'nın genel kurul toplantısı yapıldı Akademı Konseyı, TUBA'ya onerılen adayları tıtızlıkle ve çok uzun saatler çalışarak ınceledıkten sonra oylanmak uzere bu toplantıya sundu örneğın, böcek fızyolojısı ıle ılgılı bır aday mı var? Hemen bır danışman seçı yor Bu danışmanın fızyolojı ıle ılgılı olması hıç onemlı değıl Bu danışmanın raporu, farklı dısıplınlerden oluşan konsey uyelerı arasında, çok uzun saatler alan çok tıtız çalışmalardan sonra oylanıyor Bu bocek fızyoloğunun çalışmala rını tartışanlar kımler bılıyor musunuz? Çok ılginç arkeolog, psıkolog, norolog, kımyacı, fızıkçı Yanı her daldan ınsan Danışman, genellıkle uluslararası nıte lıkte olan yayınlarının sayısını "Scıence Cıtatıon lndex (SCI)"ten tarıyor Çok gu zel Fakat bu mekanık bır olaymış Adayın gerçek bılımsel nıtelığını gostermezmış Atıf sayısı da oyleymış örneğın, bırının SCI'tekı yayın sayısı "sıfır" ıdı Akademı Konseyı bu adayı Akade mı Uyelığı ıçın genel kurula sunmayı uygun bulmuş Bır defa sız, SCI'dekı ya yın sayısı "nıl" olan boyle bır adayı, hangı ob|ektıf krıterlere gore değerlendırıyorsunuz? Ve, buna hakkınız var mı? Bu ıncelemeyı yapanların çoğu aynı konuyu araştırmıyor Objektıf verıler, yayın sayı sını "nıl" olarak gösterıyor Orhan Bursah'nın dedığı gıbı, bız ve bıze benzeyenle rın dışında, orneğın, bır arkeoloğun bılımsel nıtelığı hakkında arkeologlardan başkası karar veremez Efendım, bu adayın SCI'e gırmeyen, dergılerde bırçok yayını varmış O zaman, ulkemızde boyle profesor çok Tumu TUBA'ya uye olabılır Sonra, teorılerı klasık kıtaplara geçmış olan araştırıcılar konsey tarafından genel kuruld sunuldu Baktım da, tumu bır Amerıkalı ıle beraber Elbette buyuk araştırma merkezlerıne yetışmek uzere gıdılır Bu gıdılen yerler, genellıkle dunya çapında unlu laboratuvarlardır, unlu bılım adamlarının laboratuvarlarıdır O la boratuvarlarda yapılan çalışmalar o bılım adamı ıle bırlıkte yayınlanır O yabancı bılım adamı zaten çok tanınmıştır ve yayınları çok atıf alır Bızımkı de doğal olarak çok sıte edılmış olur Yabancı bılım adamı bır teorı yaratıyorsa, bızımkı ıle beraber çalıştığı ıçın bu teorıyı onunla bırlıkte yayınlar Teorı tutulursa kıtaplara da geçebılır TUBA Konseyı de raporunda der kı, kendı adı ıle tanınan teorısı artık klasıkleşmıştır Lutfen gerçekçı olalım Bır yabancı ulkeye bılım oğrenmek ıçın gıden bır bılım adamının değerı, ulkesıne donduğu, yanı, kendı ayakları uzerınde durabılecek duruma geldığı zamankı yaptıkları ıle olçulur Teorısı varsa, kendı laboratuvarında gelıştırdığı te orısı ıle ovunebılır Yayınları, atıfları varsa, gene kendı laboratuvarında yaptıkları çalışmalara aıt yayınlar ve aldığı atıflar ıle ovunebılır Bıtmedı Sıtasyonlar da ıkıye ayrılır Kendı kendıne yaptığı sıtasyonlar (self cıtatıon) ve başkaları tarafından yapılan sıtasyonlar Bıttabı, başkaları tarafından sıte edılmek onemlıdır TUBA Konseyı'nın bınbır tıtızlıkle saatlerce çalışa rak sonuçlandırdığı araştırmalarında bu konuya hıç değınılmemış Kendı sıtasyo nalan ıle dığerlerının sıtasyonları ayrı ayrı ıncelenmemış Sadece genel bır atıf sayısı venlmış Bundan öncekı genel kurul toplantısında, bır adayın TUBA'ya uye olabılmesı içın bulunanların uçte ıkısınden fazlasının "evet" demesı gerekıyordu Konseyın onerdığı adaylar bu çoğunluğu sağlayamadılar Sonra ne karar alındı bılıyor musunuz? Uçte ıkı çoğunluk kaldırıldı Yerıne yarıdan fazla kuralı konuldu Bu toplantıda, bu nedenle bır aday 25 evet ve 22 hayır oyu ıle TUBA uyesı oldu Pekı, 22 akademı uyesının hayır kanısı önemh değıl mıydı? TUBA Konseyı oybırlığıne yakın bır karar ıle adayları genel kurula sunuyor Genel kurulda da gene uçte ıkı çoğunluk yöntemıne geçılmehdır Adayların objektıf olarak değerlendırılebılmelerı ıçın, o bılım dalında dunyadakı uç otorıtenın duşuncelerıne başvurulmalıdır Genel Kurul, oncelıkle kontrol gorevı yapmalıdır oncelıkle TUBA Başkanı ve TUBA Kon seyı, genel kurul tarafından daha sıkı denetlenmelıdır Genel kurul gerçek anlamda tam bır "negatıf feed back" dev resını tamamlamalıdır sıstemın Bır fızyolojık ya da sosyal sıstem, ağırlıklı olarak, negatıf feedback kontrol devrelerı ıle çalışırsa sağlıklı olur "Negatıf feed back" tarafından kontrol edılmeyen her sıstem hasta olur Bunun sonucu da olumdur * Prof. Dr., Turkıye Bilimler Akademisi (TUBA) Asıl Uyesı Amerıkan Ulusal Psıkofızyolojı Akademisi Profesyonel Uyesı Ataturk Unıv Tıp Fak. Fızyolojı ABD Bşk. 4644