26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

KONGRE neetkisi çalıştığı dönemde kalın camlara adapte olamadığı için kendisine meşhur bir firmanın yeni çıkardığı özel camlardan söz ediliyör ve onları deneyip eski sevdiği renklere biraz olsun kavuşabiliyor. Sadece, mavi renkte biraz sorun kalıyor, her şey olduğundan daha sarı gözüküyor. Ardmdan da kataraktan arta kalan parçalar yeniden kesifleşiyor ve görmesini gene önemli ölçüde etkiliyor (Resim 5). Sanatçının günümüzde laser ile yapılan ikincil kesifleşmenin yok edilmesi işlemi için yeni bir ameliyat daha geçirmesi gerekiyor. Monet'nin katarakt serüvenine bakınca, erken dönemlerde resimlerindeki renklerin maviyeşil hâkimiyetinden (Resim 6) önce kırmızısarı hâkimiyetine döndüğü sonra da kahverenginin yoğunluk kazandığı görülmektedir (Resim 7). Ayrıca bu dönemde resimlerin büyüdüğü dikkati çekmektedir. Sonraki dönemlerde ise, birçok resmini belleği yardımıyla yaptığı anlaşılmaktadır. Aynı etkileri "Nilüferler" dizisinde de görmek mümkündür (Resim 8,9: mavi, yeşil hâkimiyeti; Resim 10,11: sarıkahverengi hâkimiyeti). Tabii ki bu resimlere ve katarakt öyküsüne bakarak meşhur Fransız izlenimci okulunun önderi Claude Monet'nin (Resim 12) bütün şaheserlerini kataraktı ile görmesine bağlamak mümkün değildir. Hastalığından önceki d.önemlerdekı resimlerinde de aynı izlenimci tarzı görmek mümkündür. (Resim 13). Günümüz teknik imkânları ile hem katarakt daha erken tedavi edilebilmekte hem de göz içine konulan lensler yardımıyla iki göz arasındaki denge sağlanmakta; böylece gözlük camının yarattığı yalancı büyütme en aza indinlmekte ve hem de mavi renktekı solukluk çok azaltılmaktadır. Işte gelişen teknolojinin sanata ufak bir katkısı! Kaynaklar 1. Moreau PG: La cataract de Claude Monet. L'Ophtalmologte des origines a nos jours. 1981; 3:141. 2. Elliott DB, Skaff A: Vision of the famous: the artist's eye. ophthal Physiol Opt 1993; 13:8290. 3. Gordon R, Forge A: M Onet. Abradale Press, Harry N Abrams Inc, New York. 1989. 4. Lactotte M, LucieSmith E, Lacambre G, Distel A, FrechesThory C, GachePatin S: Musee d'orsay. Impressıonist and Postimpressionist Masterpıecse. Thames and Hudson, Paris, 1987. * Başkent Üniversitesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Ankara Kan Hastalıkları Kongresi 9'uncu Akdeniz Ülkeleri Kan Hastalıkları Kongresi (Mediterranean Blood Club) 912 Eylül 1995'te Göreme'de (DedemanNevşehir) yapıldı. Kongre başkanı Prof. Dr. A.Ü. Çavdar', aktif sekreter Doç. Dr. Emel Ünal idi. Toplantıya 23 ülkeden yalaşık 175 bilim adamı katıldı ve 97 tebliğ (oral ve poster) sunuldu. Bu toplantıda esas olarak 4 sımpozyum yer aldı. Türkiye4de özellikle çocuklarda yaygın olan Maliyn Lenfomalar birinci simpozyumu oluşturuyordu. I . Maliyn Lenfoma (ML) Simpozyumu'nun ılk bölümünde moleküler ve vıral, özellikle EBV açısından araştırmalar sunuldu. "Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü", Pediatrık Lenfoma Bölüm Başkanı Dr. I.T. Magrath, Burkitt Lenfoması ömeğinden hareketle ML'da moleküler epidemiyoloji kavramını gündeme getirip bu ilginç lenfoma'mn en az 3 moleküler tipi olduğunu ve ülkeden ülkeye moleküler, klinik özellikleri ve EBV ile ılişki oranlan değiştığinden konunun daha fazla araştınlması gerektiğini çeşitli özelliklerden ömekler vererek vurguladı. Yeniolarak tümörle assosiye bir EBV tipini bulduklarını da belirtti. Or. Ender Altıok (TÜBİTAKMaımara Araştırma Merkezi, Gebze) B lenfosıtlerınde EBV'nin antıjenleri vasıtasıyla nasıl moleküler değişıklıklere yol açtığını gösterdi (Detay kendisiZn'ın DNA molekülürtdekı önemi, Znfinger DNA interaksiyonu ve bunun serbest radikallerle ilgisini belirtti. Zincfinger proteinlerinin DNA'ya bağlanan proteinler olup "transcription" faktörleri gibi hareket ederek birçok genın transkrıpsiyonunu kontrol ettiğinı belirtti. Ayrıca Znfinger'deki Zn'un Fe, Co, Ni, Cu, Cd gibi elementlerle yer değiştirmesinin karsinogenesiste rol oynayabileceğine işaret etti. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyelerı'nden Prof. Dr. I. Berkel, bölgesel bir problem olma nıteliğıni taşıyan Demir ve Çınko eksikliğınin normal fizik ve seksüel gelişme üzerınde olumsuz etkilerini özetledi. anadolu'da köylü kadınlarında ve çocuklannda toprak ve kıl yemenın önemini vurgulayarak bu konuda daha önce yapılmış araştırma sonuçlarına değindi. Israıl Shaare Zedek Hastanesı'nden Prof. C. Hershko, Oral Demir Bağlayıcılar konusunda çok merkezli bir çalışmanın sonuçlarını bildirdı. Deferiprome (Lİ) ısimli ilacın düzenli kan transfüzyonu alması gereken kan ve buna bağlı vücutlarında demir biriimine balğı komplikasyonların gelişme rıskinin fazla olduğu hamilelerde klinik deneyin sonuçlarını özetledı. Portekiz Porto Biomedikal Bilımler Enstıtüsünden Dr. G. Porto "Hemakromatozis" adını taşıyan kalıtsal demir metabolizma bozukluğunda saptanan hücresel bağışıklık işlemi ile ılgilı bozuklukları bildırdi. Danimarka John F. Kennedy Enstıtüsünden Dr. Z. Tümer kalıtsal bakır metabolızması bozukluğu olan "Menkes Hastalık" genının ızolasyonu ile ilgıli yapmış olduğu çalışmaları özetledı. III. Talassemia ve Hemoglobinopatiler Simpozyumu'nda ilk yer alan konuşmacı, Medical College of Georgia, Biyokımya ve Moleküler Biyolojı Departmeninden Prof. T.H.J. Huisman, "Anstabil" Hemoglobinler konusunda bir konferans verdı. Atina Üniversitesi'nden Prof. D. Loukopoulos, Akdeniz Bölgesi'nde "Talassemi ve Hemoglobin Varyantlan" konusunda yapılmış olan değişık çalışma konularını özetledi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Ç. Altay hemoglobinopatilerde prenetal (doğum öncesi) tanı konusunda Hacettepe Universitesi'nin deneyimlerini bildirdi. Makedonya Cumhuriyeti'nden Prof. D. Efremov genetık geçişi olan ve Isviçre tipi "Herediter Persisten Fötül Hemoglobin" konusunda bir konuşma yaptı. Kongrenin son günü 2 konfreans ve Behçet simpozyumu yapıldı. Budapeşte Ulusal Kan Transfüzyonu ve Immunoloji Enstitüsü'nden Prof. Dr. S. Hollan nadir görülen bir kalıtsal defekt "Triosfosfat Izomeraz Eksikliği ve Buna Bağlı Hemolitik Anemiler" konusunda yeni bilgiler içeren bir konferans verdi. ikincisi ise Seattle (ABD), Bioteknoloji Enstitüsü'nden B. Erhan (Symington) hücre büyümesi differansiasyonu ve apoptosis konusunda Integrinler denilen adezyon moleküllerinin önemini vurgulayan araştırma sonuçlarını sundu. Kongrede genç araştırıcılardan Dr. Zeynep Tümer ve Dr. Banu Erhan (Symington) yabancı araştırıcıların da dikkatıni çeken güzel araştırma sonuçları sundular. * Bir önceki toplantı 8'inci MBC, Israel'de (Jerusalem) 1993't e yapılmış ve 9'uncu kongrenin başkanlığına Prof. Dr. Ayhan O. Çavdar orada seçilmiştir. ** POG Pediatrik Onkoloji Grubu *** Dr. Ayhan O. Çavdar ve grubu tarafından Türkiye'de ilk kez gösterildi. • Emel Ünal ve arkadaşlarının takdımınde ise gerek Burkitt Lenfoması (BL) ve gerekse Hodgkin Lenfomasının (HL) Türk çocuklarında Klinikoepidemıyolojik, viral (EBV), eser element (Zn, Se), immunolojik ve stokın'ler açısından özellikleri sunuldu. Türkiye'de, BL'nın Afrika ve Amerika tıpleri arasında yer aldıgı ve EBV ile assosiasyonu belirtilirken, HL'nin de SEs'ın düşük gruplarda daha sık olarak ve gelişmekte olan ülke (GOÜ) örneği: Tip I Epidemiolojik Ömek gösterdiği ve 55 tümör dokusunda yapılan moleküler çalışmalarda EBVDNA'sının varlığının her 2 M. Lenfoma'da da kanıtlandığı belirtildi. Ayrıca HH'da EBV'ye bağlı LMP'nin yeni olarak gruptan Dr. A. Pamir tarafından gösterilmesi. GOÜ örneğini destekledi. Hodgkin grubunda Türk çocuklannda EBV'nin A ve B tiplerinin beraberce gösterilmesi (düal enfeksiyon) ise ilginçti ve çocukluk HH 'de beraberce gösterilen eser element eksikliği (Zn, Se) ve Thücre fonksiyonunu ölçen birçok parametre de tedavi öncesi gösterilen immün yetersizlikle ılgilı olabıleceği vurgulandı. M. Lenfomada da tedavi yenilikleri "Chicago Childrens Memorial Hospital HematolojiOnkoloji seti ve POG Grubu" Başkanı Dr. S. Murphy tarafından, "otolog kök hücre transplantasyonu" ise Milano Üniversitesi KIT araştırma bolümünden Prof. özetlendi. II. Eser Elementler (Trace Elements) burada ağırlık çinko (Zn) olmakla beraber demir (Fe) ve bakır (Cu) ile ilgili araştırmalar yer aldı. Türkiye'de eksikliği çeşitli yaş gruplannda daha önce gösterilen Zn"* eksikliği, UNESCO Trace Element Araştırma Enstitüsü direktörü Prof. G. Chazot'nun "Insan Sağlığında Trace Element'lerin Önemi" konulu teblıği ile başlandı. (Dr. A Prasad tarafından okundu). VVayne State Üniversıte'sinden Prof. Dr. A. Prasad "ÇinkoImmunite" (bağışıklık) ilişkisinı yeni bulumlar ekleyerek belirtti. Özetle Zn'nin hücresel immuniteyi ölçülebilir birçok parametrede bozduğunu gösterdi. Toronto Üniversitesi, Çocuk Hastanesi Bıyokimya Araştırma Şefi Prof. B. Sarkar ne sorulabilir). Prof. A.O. Çavdar, Dr. Dr. LambertenghiDeliliers tarafından •serny'de Japon Köprüsü" 1923 Claude Monet (18401926)'nin 19O4'te çekilmiş bir fotoğrafı. 4459
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear