Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
BİLİM DÜNYASINDAN : V* '* HABfRLER ı ilim adamları arasında işbirliği sonucunda Itek bir bilimsel yayına katkıda bulunan "yazarların sayısı 1955 yılından bu yana 1,8'den 3,5'e yükseldi. Clustinet for Scientific Information 'ıin analizlerine göre telefon, faks ve özellıkle de Internet gibı iletişim araçlarının giderek daha yaygın bir biçimde kullanılması bilim adamlarının birlikte çahşmalarını son kerte kolaylaştırdı. Yazar sayısı elliyi aşan makalelerin sayısında son 14 yıldır büyük bir artış gözleniyor. Bu yayınlar, çok sayıda bilim adamının belli olanaklardan ortaklaşa yararlandıklarını ve bazı bilim dallarının çok merkezlı kurumlarda, yüksek enerji fiziği gibi, yoğunlaştığını gösteriyor. 50'den fazla yazarlı makalelerin sayısı son iki yılda, 50'nin altından 400'e çıktı. Bu artış bilimin giderek değişen yapısını gözler önüne sermekle birlikte, yasal yazarlığın ne olduğu sorusunu da gündeme getiriyor. Bilim adamlarının, ürettikleri makale sayısına göre ödüllendirildikleri günümüzortamında, bir makaleye elden geldiğince çok sayıda bilim adamının adını sığdırmak konusunda belli bir baskı uygulanıyor. Bu nedenle, yetkililer nitelik değerlendirmelerinde artık başka unsurların da gözönünde tutulması gerektiği, örneğin bir bilim adamının herhangi bir konferansa çağrılıp çağnlmadığına ve belli bir yayında kaç kez değinildiğine de sitasyon değeriendirme sırasında yer verilmesi gerektiği görüşünü savunuyor. (ru) Çok yazarlı bilimsel makaleler Yeryuzunun derinliklerinde kayıp okyanus *•'•<.. Depresyon ilaçlarına tepki ntidepresif ilaçların alışkanlık yarattığı konusundaki yanlış bir değerlendirme sonucu birçok hasta ürkmekte ve herhangi bir tıbbi yardımı reddetmektedir. Geçenlerde yayınlanan bir rapora göre, ruhsal bunalım karşısındaki tavırda genel bir ilerleme söz konusu olmakla birlikte, bu rahatsızlıkla ilgili yargılar hâlâ geçerliğini koruyor. Depresyonîa Başa Çıkma Kampanyası tarafından gerçekleştirilen araştırma bu konuda en son araştırmanın yapıldığı 1991 yılından bu yana depresyona karşı beslenen tutumun ne yönde geliştiğini izlemeye çalışıyor. Verilen soruları yanıtlayan iki bini aşkın erişkin deneğin % 79'u depresyonun "tıbbi birrahatsızlık" olduğunu ileri sürerken, % 51'i "dengesiz ya da nevrotik" olmakla suçlanmaktan ürküp hekime başvurmadığını dile getirdi. Amerikalı bir jeolog 750 ayrı titreşimden elde ettiği veirileri bir araya getirerek yeryüzünün "manto" tabakasının aynntılı dip haritasını çıkardı. A Y eryüzünün derinliklerindeki kayıp bir okyanus keşfedıldı dendiğinde, bunun Jules Verne'in romanlarından alıntılanmış bir cümle olduğu akla gelir hemen. Oysa Amerikalı bir jeolog, modern jeofizıkte ateşli tartışmalara yol açabılecek bu keşfi gerçekleştirdiğine inanıyor. Yaklaşık 210 milyon yıl önce yeryüzünün bütün kıtalan, süper kıta Pangaea'da bir aradaydılar. Sonraları bu süperkıta, kuzeyde Laurasia ve güneyde Gondvvanaland olarak iki k 11 a y a b ö lar Tetis'in yatağını oluşturmuş olan Iİ. tosferin bir parçası olduğunu düşünüyor. Eğer Wysession haklıysa "manto" katmanının yer değiştirmesi hakkındaki verilere önemli bir katkısı olacak. önceki yaygın kanıya göre; "manto" katmanı, ısısını çekirdekten alan ama 650 km. aşağıya kadar uzanan sınırı boyunca hiçbir kimyasal maddenin dışarı çıkmasına izin vermeyen bir tür çift kazan olarak düşünülüyordu. Eğer bu sınır 1M1(%) 11 Vıral Enfeksıyon 27 Stres 71 Mahnımıyet 77 Hastalık 45 Beyinde biyolojik değişıklikler 33 Fazlalık 63 Isizlik 77 Mali sorunlar 74 Doğum sonrası depresyon 54 Adet öncesı gerginlik 45 Menopoz 47 Yalnızlık 71 Boşama ve ilişki sonu 67 1 Dıger Blllnmeyen 2 28 81 81 55 38 73 84 80 66 54 59 Iç kulaga yolculuk lündü ve Tetis Denizi oluştu. Ama Tetis kısa bir süre sonra yok olacaktı. Tekrar kapanmaya başladı. 45 milyon yıl önce, Afrika Avrupa'yla ve Hindistan Asya'yla çarpıştı ve böylece Alp ve Himalaya sıradağlan oluştu. Bugün, bir zamanlann o geniş okyanusundan gerıye kalan Akdenız'dir yalnızca. Ama Tetis'in yatağı hiçbir iz bırakmadan yok olup gıtmemiştir belki de. VVashington Üniversitesi'nden Michael VVysessıon, bir süredır Kuzey Pasifik'teki yer tıtreşimlerinden kaynaklanan sismik dalgalar üzerinde çalışan bir jeolog. Yaklasık 750 ayrı titreşimden elde ettiği verileri bir araya getirerek yeryüzünün "manto" tabakasının en aynntılı bir dip haritasını çıkarttı. gerçekten geçilemez bir engelse eski deniz yatağı, "manto"nun tabanına asla ulaşamazdı. Belki de gerçek, bu iki görüşün uzlaşma noktasındadır. 650 km'lik bir sınır ciddi bir engel kuşkusuz. Bana sismik profillerde de, tektonik katman hareketlerinin sınıra yaklaştıkça yavaşladığı ve böylece oraya vardıklannda etrafa saçıldıkları gözlenmiş. Geçen yıl yapılan bilgisayar simülasyonlarında, Calıfornia Teknoloji Enstitüsü'nden Paul Tackley söz konusu dilimlerin nasıl oluşabileceklerini gösterdi. 78 79 2 3 I ç kulağın dolambaçlı yapısından esinlenen Sandra Mac Oueen bakır üzerine mineli tasarımında kulağın salyangozu andıran kokle a bölümünün bir kesitini göstermiş. Yapıt Londra Tıp Merkezi'ndeki Görlşit sergisinde halka sunulacak. Sergide sesin kulak içinde izlediği yolu göstermek amacıyla sanat yapıtları ve bilimsel görüntuler bir araya getiriliyor. Bakır üzerine mineden balmumuna değişik malzemelerden oluşan 32 yapıt, bu yapıtlara esin kaynağı olan 16 bilimsel görüntünün önünde sergileniyor. Bu yapıtlar ortakulak kemikleri, içkulak ve duygu gözelerınden oluşuyor. Elektronik mikroskoplarla elde edilen görüntülere kulağın çeşitli bölümlerinin nitelikleri ve ışlevleri de kısaca eklenmiş. Sergi eylül ayının sonuna dek sürecek. {ru) olmalı... 100 milyon yıl sürmüş "Soğuk alan" ortaya çıktı Endonezya'nın altında bulunan, "manto"nun maddelerinin oluşturmuş olabileceği bulutsu sıcak alanı inceleyerek işe başlamıştı ama kısa bir süre sonra bu alanın bitişiğinde, 250 km kalınlığında ve dünyanın dış çekırdeğınin hemen yanında 2700 km derinlikte yer alan, dilim şeklinde geniş bir soğuk alan ortaya çıktı. Bu bölge, soğuk ve sert olduğundan sismik dalgaları sıcak ve yumuşak maddelerden daha hızlı bir şekilde iletebiliyor. VVysessıon bunun, bir zaman Bu tür dilimler, "manto"nun tabanı boyunca yüzmeye devam edecek kadar yoğunlaşmalannı sağlayan mineral faz değişimleri ıçin gerekli ısıya ulaşıncaya kadar üst ve alt "manto" arasında sıkışan maddelerden oluşmuş olabilirler. VVysession'un bulduğu bu dilim eğer Tetis'in litosferiyse oraya kadar gelmesi 100 milyon yıl sürmüş olmalı. Ama bu kadarla bitmiyor. Bu bölge, yeni bir "manto" bulutu oluşturmaya başlayabilecegı noktaya kadar tekrar ısınacak. Sonra aynı maddeler, yeni bir ortaokyanus çatısı boyunca volkan patlamalarıyla dışarı çıkacak ve başka bir Tetis oluşacak. (N.s. 3.12.94) Z. G. Depresyonîa Başa Çıkma Kampanyası depresyonun, yaş, cinsiyet ve sınıf gözetmeksizin herkesin başına gelebilecek olağan ve çözümü olan bir durum olduğu bilincinin yerleşmesini amaçlıyor. Kampanya her geçen gün amaca daha çok yaklaşıldığını, gençlerin ve erkeklerin giderek depresyona daha ılımlı baktığını bildiriyor. Birçok kişi, aile bireyleri ve dostların da bu konuda uzman olan kişilere verecekleri destekle depresyonun kolayca giderilebileceğine inanıyor. Ancak, depresyona karşı önerilen ilaçlarla ilgili önyargılar nedeniyle çok sayıda insan hâlâ bir hekime başvurmaktan kaçınıyor. öte yandan, hekimlerin çoğunluğu hastalannın yan etkilerden ötürü ilaç almaktan kaçındıklarını ileri sürrnekte. Ancak araştırma bulguları bu davranışın gerçek nedeninin ilacın bağımlılık yaratmasından duyulan korku olduğunu ortaya koymuştur. Oysa ki, uzmanlar antidepresif ilaçların, yatıştırıcı ilaçların (trankilizan) tam tersine bağımlılık yaratmadığını savunmaktadırlar. Çalışma ortamındaki gerginlik, maddi güçlükler ve işten atılmalar giderek depresyon u doğuran etmenler arasında yer alıyor. Bu nedenle işverenlerin çalışanlara karşı daha duyarlı olmaları öneriliyor. Ayrıca meditasyon, yoga, egzersiz ve "arada sırada da olsa birileriyle görüş birliğine varma"nın da çalışanlara son kerte yararlı olacağına inanılıyor. (ns. 22.4., ru) 4292