29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

BİLİM KÜLTÜR Cin'i kim doyunacak? VehbiBelgil ' ,'•• Çin 9,5 milyon kilometre karelik bir alanda bir milyar 200 milyon nüfuslu bir ülke. Toprakça ülkemizin 12 küsur katı, nüfusça 20 katı. Her yıl bir Hollanda kadar da artıyor: 15 küsur milyon... Durum önce Çin'i, sonra bütün ülkeleri ilgilendiriyor. Ne demişti Faruk Nâfiz: "Doğar aç midelerden nurtopu ihtilaller". Nüfusu artan sadece Çin değil: Bütün ülkelerin nüfusu artıyor ve bu düzensiz artışa çare bulunamıyor. Evlenip çocuk sahipi olmak insan haklarının başında geliyor. Nüfusun böyle dizginsiz artışı zengin ülkeleri kaygılandırıyor. Durumu incelemek için Amerika'da "Ülkeleri Izleme Enstitüsü" (Worldwatch Institute) adlı bir Enstitü kurulmuştu 1974'te, 21 yıl önce. Kâr amacı güden Enstitü, tabii, yalnız nüfus artışlarını değil, yiyecek, içecek sorunlarını da inceliyor başka işleri yanında. Kuruluşun Çinle ilgili raporunda şunlar yer alıyor: Mao'nun "yeryüzü cenneti"ne çevirmek istediği Çin, 1993'te, tahıl gereksinmesinin % 77'sini dışardan almak zorunda kalmıştı. Çin tarımsal ürünlerinı arttırmak için bir şey yapmamış değildi. 1977'de 200 milyon ton, 1984'te 300 milyon ton tahıl üretmişti. Fakat, nüfustaki daha fazla artış, tahıldaki bu artışı silip süpürüyordu. Gerçekten, nüfustaki şimdiki artışa göre Çin in 2030'daki tahıl gereksinmesi 568 milyon tonu bulacak. Tarımdaki artış da sürecek. Ama, 35 yıl sonraki tahıl üretimi ancak 355 milyon tonu bulacak ki bu miktar 213 milyon tonluk bir açlık bırakacak. Bu miktar 1993'ün dünya tahıl üretim fazlasını bulacak. Bu yılın üretim fazlası 200 milyon tondu. Çin, pirinç üreten ve pirinçle beslenen n sebze tarlalan ile meyve bahçeleri tahıl tarlalarına çevirdiğimizi düşünelim. O zaman da et, yani protein, gereksinmesi karşılanamayacak. Iki ucu da bulaşık bir değnek... Bu durumda "Ülkeleri Izleme Enstitüsü" nüfusun azaltılmasıntöneriyor. Böyle bir önlem Mao döneminde denendi. Birçok şeyler de yapıldı: Evlenme yaşının yukarı çıkarılması, her çocuk için peşin dogma izni, çocukların gizlenmesi... gibi. Ama nüfus durmadan arttı. bugünkü 1 milyar 200 milyon düzeyine ulaştı. 1994'ün nisanında tahıl fiyatlarının birden % 41 artması herkesi şaşırttı. Bunu daha iyi anlayabilmek için ekmek fiyatının, yani bir kilo ekmeğin, birden 300 liraya çıktığını düşünelim. Dahası var: Bizde ekmek 250 gram dolayında satıldığı için ekmek 1 küsur milyon liraya çıkar. Çin halkımn çoğu nehirler üzerindeki derme çatma gemilerde yaşıyor. "Sarı tehlike"yi Birinci Dünya Savaşı'nda Alman Imparatoru Wilhelmll haber vermişti. Ancak, bu tehlikeyı Amerika Ikinci Dünya Savaşı'nda acı bir biçimde tatmıştı. Pearl Harbour Baskını ile Japonya'nın amacı Pasifik Okyanusu ülkelerini ele geçırmekti. Ama olmadı, "dilşad olayım derken perişan oldu." Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra Çin de bir ara dünyayı ele geçirme çabalarına girişti dolaylı biçimde! Kuzey Kore'yi, Vietnam'ı kışkırttı. Bunlar başarı kazansaydı bütün Endonezya ve adaları Çin'in olacaktı. Bu yolla da Amerika'nın Ortadoğu petrol alanlan ile ilgisı kesilecekti. Işin kötüsü, bizim de ilişkimiz kesilecekti Çin bilimi ile. Hazreti Muhammed: "Bilim Çin'de de olsa gidip alın" dememiş mi idi? Gidip alamayacaktık Çin'in bilimini.... Fırlayan tahıl fıyatlan bir ülke. Bu bakımdan, tahıl üretiminin az olması önemsenmeyebilir. Ancak, Çinlileri, somun pehlivanları olarak düşünmek de anlamsız. Ithal edilen tahılların % 7'sini domuz eti, sığır eti, tavuk etine dönüştürüyor. Çünkü ülkenin koyun, sığır, domuz besleyecek meraları, otlakiarı sınırlı. Bunu şöyle daha iyi anlayabiliriz: Bir kilo tavuk yenecek hale gelene kadar 2 kilo tahıl yiyor. Bir küsur milyar nüfusun her biri değil de dörtte biri haftada bir tavuk yese 300 milyon tavuk eder. Bu kadar tavuk 600 milyon tahıl demek. Bir kilo domuzu yetiştirmek için 4 kilo, bir kilo sığırı yetiştirmek için 7 kilo tahıl yedirmek gerekiyor. Bir tavuğun yılda 200 yumurta verdiği ni düşünelim. Buna göre, Çin, 2000 yılında 260 milyar yumurtaya gereksinme uyacak. Bu da 2000 yılı başında 1.3 milyar tavuk demektir. Bunları yetiştirmek için 24 milyon ton tahıl gerekecek, bu miktar, Kanada'nın bir yıllık tahıl ihracatına eşit olacaktır. . .,, ,J,.,.1 Çin halkı, yaşam düzeyi yükseldikçe daha çok ve daha kaliteli besinlere yöneliyor. 1.5 milyara yaklaşan nüfusun karnını sadece tahıl ile et doldurmuyor. Sebze ve meyve de ihtiyaç. Nereden bulacak bu kadar sebze ve meyveyi Çin? Bunu yetiştirecek sebze ve meyvesi de yok ülkenin. Toprakların büyük kısmı kıraç. ğumaya çok küçük ve parlak sulfat aerosollerinin güneş ışığını uzaya yenıden yansıtması neden oluyor. Sulfat aerosollerinin atmosferdeki varlığı asit yağmurlarıyla da bağlantılı. Bilgısayarlarda çalıştırılan modeller hem atmosfer, hem de okyanuslann hareketlerini canlandırıyor. Üniform olarak dağıtılmış yaklaşık 200.000 nokta üzerinde sıcaklık, rüzgar hızı, basınç gibi birçok değişken tanımlanıyor. Çok karmaşık bazı hesaplar sonucunda olayları betimleyen diferansiyel denklemler entegre edilerek bu noktalarda tanımlanan büyüklüklere göre sonuçlar elde ediliyor. Süper bilgisayarlar 180 yıllık iklimi sarı lyede yaklaşık ıki milyar işlem yaparak üç ay içinde canlandırıyorlar. Sonuç olarak yağış karakterıstıkleri gibi birçok ek detay da elde ediliyor. Daha önceki yıllarda kullamlan bilgisayar modellerının 1 dereceden daha büyük sıcak Sebze ve meyve Küresel ısınma hızlanıyor • klim bilim, bilgisayar teknolojisini en I çok zorlayan bilim dalları arasında. I Milyonlarca veri çeşitli süzgeçlerden geçirildikten sonra çok karmaşık yapılara sahip olan üç boyutlu iklim modellerine yerleştiriliyor ye sonuç olarak gelecek yüzyıllann iklimıyle ilgili bir "Tikir" sahibi olunabiliyor. Son zamanlarda daha yüksek modelleme teknolojileri kullanılarak yapılan iklim öngörülerı küresel ısınmanın ileride daha da hızlanacağını ortaya çıkardı. Britanya Meteoroloji Merkezi'nin hazırladığı bilgisayar modeli, geçtiğimiz 130 yıl içinde dünyanın ortalama sıcaklığının 0.5 C arttığını hesapladı. Bu, oldukça inandırıcı bir sonuç, zira eldeki veriler de aynı hassaslıkta olmasa bile böyle bir sıcaklık artışının varlığını destekliyor. Aynı model, 2040 yılında dünyanın ortalama sıcaklığının şimdikınden 1 santıgrat daha yüksek olacağını öngörüyor. Aslında bu 1 derecelik artış, daha önceki yıllarda yapılan iklim simülasyonlarının önerdikleri sıcaklık artışlarının çoğundan daha az ama bu, durumun tehlikesiz olduğu anlamına gelmiyor. Bu modele göre sıcaklık artışı eşit zaman aralıkları için aynı ölçüde olmayacak ve hızlanacak. 2040 yılına kadar olan artış her on yıl için 0.2 C artışa karşılık geliyor ve bu da 10.000 yıl önceki son buzul çağından beri karşılaşılan en yüksek değer. Almanların Hamburg'da, Max Planck Meteoroloji Enstitüsü'nde kendi bilgisayarlarında çalıştırdıkları model de oldukça benzer sonuçlar üretiyor. Sıcaklıktakı bu değişimler hıç kuşkusuz tarım alanlarını, ormanları ve doğal ekosıstemi oldukça "hızlı" değişimlere sürükleyecek. Ingılızlerin bilgisayar modelinın bir dığer önemi de atmosfer kirliliğinin ısınmanın yanında soğumaya da neden olduğunu sımülasyon yoluyla da gözler önüne sermış olması. Söz konusu so Şaniyede iki milyar işlem lık artışları öngörmelerinin nedeninin bu modellerin sulfat faktörünü hesaba katmaması olduğu belirtiliyor. önümüzdeki yıllarda fosıl kökenlı yakıt tüketiminin dünya genelinde her yıl %1 oranında artacağı tahmin ediliyor. Bu yakıtın önemli bir kısmını tüketen gelışmiş ülkelerin tüketimlerine kesin bir sınır koymamaları halinde iklimin geleceğinin pek parlak olmayacağı söyleniyor. (sö) 421 9
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear