Catalog

HABERLER Biiyük Patlama Teorisine Destek Avrupalı astronomi uzmanları, galaksiler arasındaki boşlukta, tam bekledikleri gibi, helyum ve hidrojen gazlannın bulunduğunu belirlediklerini açıkladılar. Hollanda'da bulunan Avrupa Uzay Ajansı astronomi uzmanlarından P. Jakobsen başkanlığındaki bir grup bilim adamı tarafından gerçekleştirilen ve bilim derglsi "Nature"da yayımlanan araştırmayla ilgili yazıda, uzmanlar bulgularının evrenin okjşumuyla ilgili "Big Band" (Büyük Patlama) teorisinin bir bölümünü doğruladığını belirttiler. Söz konusu teoride, evrenin başlangıcını oluşturan Büyük Patlama'dan sonrakl üç dakika içinde meydana gelen nükleer reaksiyonlardan, bilinen en hafif iki element olan hidrojen ve helyumun ortaya çıktığı savunuluyor. Konuyla ilgili bir başka yazıda da New York State University uzmanlarından Kenneth Lanzetta, kozmomoloji dünyasında önemli bir köşe taşı niteliği taşıyan bulgunun, galaksiler arasında bulunan şeyin hidrojen ve helyum olduğuna dair, ilk doğrudan kanıtlan oluşturduğunu kaydetti. Uzmanlar, konuyla ilgili bulguları elde etmek için altı ay önce lensleri onarılan ve yeni geliştirilmiş Hubble Uzay Teleskobu'nu kullandıklannı söylediler. Tavukinsanın SIPPI araştırılıy Almanya'da düşük doğan, tavuğa benzer, maymun pençeli bir cenin üzerinde araştırmalar üç yıldır sürüyor. lmanya'da düşük yapan bir kadınııi ceninl bilim adamlarını ve genetikçileri uraştırıyor. Bilimciler ilk kez böyle bir hılkat garibesi ile karşılaştıklannı belirtiiyor ve bu sakat yapılanmanın nedenlerinı araştırıyor. Chemnitz kentindeki dogum kliniğinin şefi Dietmar Müller'in verdiği bilgilere göre, cenin, daha önce üç sağlıklı çocuk doğuran Leıbzigli bir kadına ait. Hamileliğin 6. haftasında ölü doğan cenin, deforme kafatası ve minik alt çene yapısı ile dikkati çekiyor. Uzun parmaklarında ve ayaklarındaki tımak yapısı da alışılmamış görünumde. Bunlar, Kuzey Amerika'da yaşayan bir tür pençeli maymunları çağrıştırıyor. Birkaç yıl önce doğan ve laboratuvarda korunan cenin üzerinde iki yıl önce Leibzigli doktor Gottlleb Friedericl, "Monstrum Humanum Rarissimum" başlığını koyduğu 32 sayfalık bir bilimsel yayın yapmıştı. Dr. Müller ise bu süre içinde, ceninin çok sayıda röntgenini ve bilgisayarlı tomografisini çekti. Bunların değerlendirilmesi de Dr. Friederici'nin geniş yayınında ileri sürdüğü görüşleri doğrulayan nitelikte. Bu yanlış yapılanmanın nedenlerini daha kesin bulabilmek için moleküler genetik araştırmalar gerekiyor. Ceninin göbek kordonundan alınan bazı numuneler, Heidelberg Üniversltesi ve Berlin Hür Ünıversitesi'nde görevli insan genetikçilerin ceninin kalıtsal özelliklerini incelemeleri için gönderildi. Belirgin bir cinsiyet organı olmayan ceninin önceleri erkek olduğu sanılırken yeni araştırmalar dişi olduğunu ortaya koydu. (ze) A Once Arizona kraterini keşfetti Önce yerbilimci, sonra astronom: Eugene Shoemaker 1993'ün 23 Martı'nda, geceyarısından kısa bir süre önce Amerikalı astronomlar Eugene ile karısı Carolyn Shoemaker ve meslektaşları Davld Levy, San Diego'da Palomar Gözlemeyi'nde rutin gökyüzünü inceliyorlar ve bilinmeyen göktaşları ve kuyrukluyıldız araştırıyorlardı... Fazla bir şey yoktu ve olağan gunlerden biri geçiyordu sanki. Gözlemevinin bulunduğu dağın üzerine yine yoğun bulutlar çökmeye başlamıştı. İki aydır durum böyleydi ve kötü hava koşulları yüzünden gökyüzünü istedikleri gibi tarayamıyorlardı. Ancak o gece bir ara yoğun bulutlar arasından bir parça uzay görünüyordu. Levy, bu fırsatın değerlendirilmesini istedi ve "Schmidt teleskopu" ile birkaç fotoğraf çekmeyi önerdi. Eugene Shoemaker "Hadi öyleysel" dedi ve hep birlikte teleskopu Jüpiter'in çevresine ayarladılar. Daha sonra, çekilen fotoğraflan banyo eden Carolyn (64) şöyle bağınyordu "Bu da nesi!" Kocası Eugene (66) o anla ilgili şunları anımsayacaktı: "Fotoğraf kağıdında sıraya dizilmiş mum ışıkları gibi bir görüntü duruyordu. Karım Bu bir parçalanmış kuyrukluyıldız' diye bağırdı. Inanamadım önce." Romantık arkadaşları Levy ise o sırada Beethoven'in birinci senfonisini çalmaya başlıyorduL. Işte kuyrukluyıldızın gece keşfinin öyküsü böyle. Kuyrukluyıldız, bulanlann soyadlarını aldı. Dünyanın diğer astronomları da olayı gözlemledıler ve doğruladılar. Kuyrukluyıldızın parçalanmış 22 çekirdekten oluştuğu ve Jupıter'le çarpışma yörüngesine girdıği anlaşıldı. Eugene Shoemaker aslında bir yerbilimci. 1950'li yıllarda,yerbilimci olarak Arizona'daki 1000 metre çapında ve 167 önce yerbilimci, sonra astronom: Eugene Shoemaker göktaşı çarpması sonucu oluştuğunu da ilk behrleyen bilim adamıydı. O tarihlerde meslektaşları, turistik bir yere dönüşen bu kraterin bir yanardağ kalıntısı olduğuna inanıyorlardı. Shoemaker ise olayı araştırdı ve bu kraterin, 50 bln yıl önce 50 metre büyüklüğünde bir demir kürenin eseri olduğunu gösterdi. Böylece ünlü Arizona göktaşı krateri ortaya çıktı. Eugene Shoemaker, bu keşfinden o kadar memnun oldu ki meslek değiştirdl ve astronomi okudu. Yirmi yıldan beri gökyüzünü inceliyor ve Dünya nın çevresinde dolaşan serseri göktaşlarını araştırıyor. Shoemaker, 1989 yılında bir göktaşının Dünya ile çarpışma olasılığını hesap etti ve dünyayı ayağa kaldırdı. Meslektaşları kendişıni çok cıddiye almadılar, göktaşı da dünyaya çarpmadı ve gezegenimizi sıyırıp geçti, ancak NAŞA göktaşlarının Dünya'ya çarpma riskini analiz etmek amacıyla bir çalışma grubu kurdu. Bu çalışma gurubu da uzun incelemeler sonucu gecen yıl kozmik tehlikeleri haber verecek bir erken uyarı sisteminin kurulmasını önerdi. Işte meraklı bir bilim adamının akıl dolu araştırmaları ve biraz da şanslı buluşları. 3832