09 Ocak 2025 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

BİLİM D Ü N Y A S I N D A N KISA HABERLER Kuyruklu yıldmn Akciğep kanseri yeniden keşli için genetik test Sigara içenlerde görülen akciğer kanserine yakalanmış tümörlü dokuda, normalde kansere karşı koruyucu özellik taşıyan kalıtsal özelliklerinde karakteristik değişiklikler gözlendi. Sigara içmeyen akciğer kanserine yakalanmış örneğin Hiroşima, Nagazaki'deki atom bombası patlamalarından etkilenen kişilerde aynı kalıtsal kodlamada yine değişikliklere rastlanmaktadır; ancak bunlar sigara içenlerdekine göre oldukça farklı. Incelenen kalıtsal kodlama, koruyucu bir faktör durumundaki p53geni. Araştırmaya göre hasarlardan, gen moleküllerine etki eden değişik etmenler sorumlu ('Lancet', cilt 342, s.1520). Buna göre tekil kanserojen maddeler kanser büyümesine neden olan dokularda belirli bir moleküler parmakizi bırakıyorlar. Büyük bir olasılıkla p53 genindeki bu değişiklik, kanser hastalarının tedavisine yönelik testlerin geliştirilmesinde kullanılabilecektir. (Ik) Tartışmalı ilaç: Antra E tkin maddesi omeprazol Olan, Isviç ilaç şirketi AB Astra'nın ürettiği ve Almanya'da Antra adıyla satılan, mide kanamalannt durduran ilacın sağır ve kör yapabileceği ileri sürülüyor. 1990'ların başında piyasaya çıkartılan, kapsül veya ampül halinde satılan ve dünyanın en çok satılan 10 ilacından biri olan Antra mide asitini sıfırlıyor ve iç kanamayı durduruyor. Uzmanlar mide asitinin normal olarak kısa süre içinde paslı bir çiviyi parlak hale getirebilecek keskinlikte olduğunu belirtiyorlar. Mide asitinin fazla üretimi de midede veya bağırsaklarda delik açabiliyor. Bu kanama durdurulmadığı zaman hasta hayati tehlikeye giriyor. Spiegel dergısinde yayırrihnan (14/ 1994) bir yazıda bu ilaçtan alan hastalar arasında 19 kişide görme bozukluğundan körlüğe kadar uzanan arızalar saptandığı belirtiliyor. Ancak şirket ilaçla körlük arasındaki nedenselliği reddediyor. Bu nedenle, ilacın durumu henüz tartışmalı. Bir olay şöyle: Meme kanserli ve yemek borusu kanayan bir kadın hastaya Omeprazol iğnesi yapıldı. Kadın kör oldu. Nedeni acaba ilaçtan mı, yoksa kanserli hücrelerin gelişmesini durdurmak dı son olarak 18. yüzyılın ortalarında duyulan ve daha sonra da unutulup giden bir kuyrukluyıldız yeniden keşfedildi. Iki Belçikalı araştırmacı Brüksel özgür Üniversitesi'nin kütüphanesindeki tarihi doküman arşivinde uzunca bir zamandan beri eski kitaplarla boğuşuyorlardı. Derken günün birinde, bazı kayıtlarda en son 1773 yılında görülen kuyrukluyıldıza ait ayrıntılı bilgiler içeren sayfalarla karşılaştılar ve çok sevindiler. Bu bilgiler, Isveç'in Çin'e yaptığı ilk ticari seferde yük taşıyan bir gemiye ait olan kayrtların arasında bulunuyordu. Geminin kayıtlan, Güney Afrika'da, Cape Town yakınlarında seyrederken yapıian dört günlük gözlemi içeriyordu. 1773 yılının mayıs ayındaki bu gözlemler sonucunda kuyrukluyıldızın Orion takım yıldızı içindeki konumîarı günü gününe kaydedilmişti. Uzun bir aradan sonra yeniden tartışılmaya başlanan bu kuyrukluyıldızdan ilk olarak Hollandalı matemetikçi Nicolaas Struyck, 1740 yılında yayınladığı "Inleiding tot de Algemeene Geographie" (Genel Coğrafyaya Giriş) adlı eserinde bahsetmişti. 1784 yılında Fransız astronom Alexandre Guy Pingre de "Cometographie" adlı eserinde aynı kuyruklu yıldızdan bahsetmişti, "Bazı denizciler Güneybatıda parlak ve uzun kuyruklu bir yıldız tespit ettıler" diye yazmıştı Pingre. O yıllarda astronemi pek ileri olmadığı için kuyrukluyıldızın yörüngesini hesaplamak mümkün değildi, bu da daha sonraki yıllarda kuyrukluyıldızın "kaybedilmesine" neden oldu. Smithsonian Astronomik Gözlem Merkezi'nden Brlan Marsden, "Keşfedilen bu belgelerle yörüngeyi tespit etmemiz mümkün, yörünge tespiti yapmak için üç noktaya ihtiyaç vardır, bizim ise dört noktamız var" diyor. Bilim adamları onca zamandan sonra bir kuyrukluyıldızı yeniden keşfetmenin sevincini yaşıyorlar ve eski belgelerin daha ayrıntılı olarak araştırılmasının buna benzer bilgiler kazanılmasına yardımcı olacağını belirtiyorlar. (sö) A için verilen ilaçtan mı? İlacın saptanan ve reçetesinde de yazan oldukça çok yan etkisi var: sanrı.baş ağrısı, deri kaşıntısı, tat değişikliği, geri dönüşlü görme bozukluğu vb.. Uzmanlar ilacın sadece sinirleri değil, duymayı da etkileyebileceğini belirtiyorlar. Isveç şirketi bu ilacın satışından geçen yıl 1,5 milyar dolar kazanmıştı. Okyanus enerjisi Tanay Sıdkı Uyar kyanus enerjisinin kullanımı: • Okyanus dip tabakaları ile yüzey arasındaki ısıl farklılıkların • Gel gitlerin • Dalgaların Yararlı amaçlar için değerlendirilmesini içermektedir. Okyanus enerji kaynaklarına genelde kıyılarda rastlanmakta, ısıl farklılıklar ise tropik bölgelerde ümit vaad etmektedir. Her kaynağın özellikleri farklı olsun bile, ortak yanları düşük yoğunlukta ve denizin sert koşullarında karşılaşılan mühendislik tasarım zorluklarıdır. Okyanus su tabakaları arasındaki ısıl enerji farklılıklarından oluşan enerji potansiyeli dünya enerji kullanımının 10 katı mertebesinde olup okyanus enerji kaynaklarının en büyügüdür. Okyanus enerjisini değerlendirmeye dönük teknolojilerin henüz hiç biri yeterince olgunlaşmamıştır. Gelgit enerjisi alçak düşülü hidroelektrik santrallara çok benzer baraj ve türbinleri kullandığından oldukça gelişmiştir. Teknik potansiyeli yüksek bölgelerde yerel ekoloji üzerine olabilecek olumsuz etkilerin önlenmesi ve aynı zamanda etkin bir uygulamanın sağlanabilmesi, olumsuzlukların durdurulması veya etkilerinin azaltılması stratejilerinin geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Dalga enerjisi, yüzey sularının salınımla O rını yakalamak uzere, değişik mekanik araçlar kullanılarak toplanmaktadır. Okyanus ısıl teknolojisi çok düşük verimli bir termodinamlk çevrime enerji sağlamak üzere büyük ısı değiştiricileri ve pompalarını kullanmaktadır. Okyanus enerjisinin bugünkü kullanımı bir kaç gösterim tesisi ile sınırlı olup bir örnek Fransa'daki 240 MWe kapasiteli gelgit esaslı tesisdir. Okyanus enerji sistemlerinin yüksek yatınm maliyetlerine sahip olması ve sert okyanus koşullarında uzun bir süre güvenilir olarak çalışması beklenmektedir. Okyanus enerji sistemlerinin su içinde yaşam çevresini, özellikle nehir ağızları, olumsuz olarak etkilemesinden endişe edllmektedir. Okyanus ısıl ve dalga enerji tesisleri yan ürün olarak taze su üretebilmekte ve bu nedenle taze su kaynaklarına satnp unıidydn izole kıyı bölgelerinde cazip görünmektedir. Okyanus enerji tesislerinde elde edllen enerjisinin taşınarak yüklerin beslenmesi ise teknolojinin yaygın kullanımı için çözüme bağlanması gereken temel konulardan biridir. * Yrd. Doç. Dr. Kocaell Ünlversltesl Teknik Eğitlm Fakültesi .977?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear