Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
IAŞTIRM ALARI iddete itiyor . . . görülen şiddet olaylarının tümü doğrudan teievizyona bağlanamaz elbette. lşsizlik gibi sosyoekonomik nedenler, alkol, uyuşturucu, aile problemleri gibi en az televizyon kadar etkili olan bir sürü etken var. Bunların birbiriyle etkileşim içinde olması, yapılmast gereken sosyolojık analizi güçleştiriyor. Sosyolojinin tarihi kadar eski olan bu tür zorluk, işin içine televizyon da girince iyice çetrefilleşiyor. En büyük tehlikeyle karşı karşıya olan grup ise ,hiç kuşkusuz, kültür düzeyi düşük olan çiftlerin çocuklandır. Çocuklann, bir şeyi öğrenirken kullandıkları önemli bir yöntem taklittir, televizyonda her yıl yaklaşık 7000 cinayet sahnesi gördüklerini hesaba katarsak, sonucun pek iç açıcı olmayacağını tahmin etmek zor değildir. lllinois Üniversitesi'nden Leonard Eron, bu konuda yaptığı ilginç çalışmalarıyla tanınıyor. Eron, geçen yıl katıldığı bir kongrede, İnsanlann televizyondakı şiddetle karşı karşıya oluşu, toplumda görülen saldırganca davranışlann ve cinayetlerin en önemli nedenlerinden biridir" demişti. Televızyondaki şiddetin çocuların davranışlarını etkilemediği fikrini savunanlar da var. Toronto Üniversitesi'nden Jonathan Freedman, "Konuyla ilgili çahşmalarda gösterilen kanıtlar oldukça çelişkililer, televlzyonun çocuklardaki saldırganlığı arttırdığını bilimsel temellere oturtmak Için yetersizler" diyor. Araştırmacıların çalışmaları genellikle çocuklann günlük yaşamlarını incelemeye dayanan laboratuvar çalışmaları olsa da, en etkileyici sonuçların bazıları epidemiyolojik araştırmalarda ortaya çıkıyor. VVashington Üniversitesi'nden Brandon Centerwall, televizyonun ortaya çıkı' şında çocuk yaşta olanların yetişkinlik devresinde işledikleri cinayetleri araştırdı, bu ilk "televizyon çocuklarının" cinayet oranlarını oldukça yukarılara çektikleri ortaya çıktı. Centenvall, şehirleşme, alkol kullanımı, sosyal huzursuzluk gibi bir yığın et resimlerde de kendini gösteriyor. •nların yanlış oturmasına neden oluyor, ı ise gerçek bir felaket demek. Bu programları izleyen çocuklar kendi ırlerini yaratmak ve içinde bulundukları nyayı tanımak yerine başkaları tarafınn üretilmiş saçma sapan görüntüleri rumlamaya çalışmak zorunda kalıyor adece televizyon mu? Gençlerde (ve toplumda genel olarak) kenin de gözardı edilmemesi gerektiğini önemli olan şey onu izleyen kişinin şiddeti belirterek bulgularının tam bir nedensellik olay içinde yerleştirdiği yerdir." diyor ve ortaya koymadığını kabul ediyor. "Televizekliyor "Kukla olayını ele alalım, adamın yon cihazları pahalı oldukları için dayak yedıği sahne iki kat fazla şiddet içerA.B.D'deki beyazlar, siyahlardan ortaladiği halde çocuklan daha az saldırganlığa ma olarak beş sene önce televizyon "olayöneltiyor". Gumberbach'a göre insanlann nağına" kavuştular. Bulgular oldukça ilsaldırganlaşması için mutlaka şiddet içeginç; " 1958 yılında beyazlann cinayet oraren sahneler gerekmiyor, bu da laboratunında bir artış tespit edildi, siyahlardaki arvar çalışmalarında şiddete neden olan ötış ise dört yıllık bir gecikmeyle ortaya çıkğenin kolayca tespit edilmesini güçleştiritı. " diyor Centervvall. yor. Televizyon davranış ilişkisine oldukÇalışmaların çoğu, rastgele ve sebepsiz ça kuşkulu yaklaşan Freedman ise cinaşiddet göruntülerınin insanları şiddetten yetlerdeki bu tırmançok endişeye yömanın A.B.D'de o yılnelttıklerini ortaya tarda gerçekleşen koyuyor. Yani rastbaşka önemli olaylara gele şiddet sahneda tesadüf ettiğini ileri lerı ıçeren bir film, sürüyor (örneğin sabir John Wayne vaş sonrası yaşanan fılmınden çok daha nüfus patlaması). az şiddete sevkeFreedman, bu nüfus diyor. Insanlar filmi patlamasının çok çarseyretmeye başlapıcı sosyolojik sonuçmadan önce sinirli ları olduğunu, bunlaıseler filmin etkisi rın da sonu cinayetledaha da artıyor. re uzanan uyuşturucu İşin bir de genekullanımı, ailelerin datik boyutu var, ğılması, boşanmalar Cambrıdge Ünivergibi bir sürü etkenle isitesi'nden davralintili olduklarını belirtinışsal genetik uzyor. Freedman'ın sık manı Robert Plosık başvurduğu bir örmin, evlat edinilnek Japonya: "Japon miş çocuklann teletelevizyonlannda şid Kanada ve A.B.D' de cinayetler, televizyon vizyon seyretme adet ön plandadır , fa kullanımının başladığı 1950 yılı ile 1970 arasında %93 oranında arttı. Televizyonun lışkanlıklarının daha kat toplumda şiddete 1975 yılına kadar yasak olduğu Güney Afri çok gerçek anne az rastlanır" diyor Fre ka'da 12 yıl içinde cinayetlerde %130'luk ve babalarınınkiyle edman. bir artif oldu. benzerlik taşıdığını, Laboratuvar çalışmalarının bazıları araştırmalarda bu durumun da hesaba ka1960'lara dayanıyor. Bunların en önemlitılması gerektiğini belirtıyor. Genetik ağırlerinden bıri de Stanford Üniversitesi'nde hklı çalışmalar, filmlerin yarattığı etkilerden Albert Bandura tarafından gerçekleştırılçok, şiddet flmleri seyretmeye olan eğilim dı. Bu deneyde çocuklara, "e//ndeW soüzerinde yoğunlaşıyorlar. payla büyük kuklalara saldıran bir adam" Son zamanlarda yapılan çalışmaların sahnesi gösterildi. Çocuklar kuklayla başçoğu, laboratuvarlarda yapılan deneylerde başa bırakıldıklarında, tıpkı izlediklerı sahnedensonuç ilişkisinin ne derece güveninedekı adam gibi kuklaya saldırdılar. Kuklir olduğunu belirlemeye yönelik. "Televizlaya saldıran adamın dayak yiyerek cezayonu suçlamak çok kolay, onu bir günah landırıldığı bir sahnenin saldırı sahnesiyle keçisi yaptılar" diyen Freedman gibi dübırlikte gösterilmesi ise çocuklann kuklaşünen araştırmacılar, problemlerin televizya saldırmamalarına, daha temkinli davyondan çok, yıllardır herkesçe bilinen faranmalarına neden oldu. kirlik, işsizlik gibi sosyal sorunlarda aranması gerektiğini belirtıyorlar. Birmingham'daki Aston Üniversitesi'nden Guy Gumberbach, "işte bu nokKaynaklar: Sciecce et Vle şubat 94 ve tada karmaşıklık ortaya çıkıyor, televızyon Nevv Scientlst 29 Mayıs 93 daki şiddet yalıtılmış bir ortamda oluşmaz, Sinan özeren 3629