05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

MALARI ert tartışmalar îkâ testleninin geçirdiği aşamalap 575: Ispanyol dokluan Huarte zekâJrenme, mantık yüıe ve hayal etme neği olarak tanım839: Amerikalı tor Samuel GeorMorton zekanın ra göre değiştığini afatası boyutlannın lyı belirlediğini ileri lü. 659: Charles Darvvin zekânın kalıtsal olduj iddia etti. 904: Ingiliz doktor Charles Spearman bir :e yüksek derece tutturan bir kişinin diğer erde de başarılı olduğunu görünce genel i kavramını ortaya attı. 905: Fransız psikolog Alfred Blnet ilk zekâ ni hazırladı. 912: Henry Goddard "moron" sözcüğüisimbabası oldu. 917: ABD ordusunda asker adaylarına ilk zekâ testi uygulanmaya başladı. 936: Gelişım psikolojisi öncülerlnden Jean Piaget zekânın hem çevreden hem de biyolojık etmenlerden etkilendiğini ileri sürdü. 1966: Nobel Odüllü doktor VVİIIIam Shockley düşük IQ'lu kişilenn kısırlaştırılmasını önerdi. Üstün zekâlılar için ise bir 3perm bankası kurulmasına ön ayak oldu. 1969: Psikolog Arthur Jensen düşük IQ'lu kişiler için sosyal reformların yararsız olduğunu, IQ'nun degişmez bir unsur olduğunu ileri sürdü. 1971: Amerikalı psikolog Richard Horrnsteln IQ'nun büyük oranda kalıtsal olduğunu, sosyal ve ekonomik yapının IQ derecesi ile yakın ılişkisi olduğunu belırtti. 1981: Amerikalı biyolog Stephen Jay Gould eski ve yeni zekâ lestlerini bilimsellikten uzak bulunduğunu acıkladı. 1990: Minnesota lkiz Çalışması, IQ ile genetik yapı arasında kuvvetli bir iliski olduğunu ortaya çıkarttı. Zeka sadece kalıtsal mı? Zekâyı sadece kalıtıma bağlamak olanaksızdır. Elbette zekâ büyük ölçüde kalıtsaldır. Ancak çevresel etkenler zihinsel gelişmeyi iyi ya da kötü yönde etkileyebilirler. Üner Tan* merikalı sosyal bilimci Charles Murray ve psikolog Richard Herrnstein tarafından yazılan (1994) "Çanlar Kimin İçin Çalıyor?" adlı kitap gerçekten olay yarattı. Fakat zekâyı araştıran bilim adamlan arasında değil, sadece toplumda... Çünkü bu kitapta yer alan bilgiler bizler için yeni değildir. Oteden beri söylediğim gibi bilm halka indirilmelidir. USA'da bile bunun başanlı olamadığını, bu kitabın toplumda olay yaratmış olmasından anlıyoruz. Aslında, bu kitap bilimin halka indirilmesinde çok önemli bir adım olmuştur. Şimdi aynı kitabın "Bilişsel yeteneklerde etnik farklılıklar" konulu olay yaratan yazıdaki görüşleri tekrar inceleyelim: A ekâ Testleri Güvenilir Son 20 yıldır IQ testlerine ilişkin tartışların ivmesi arttı. Bu testlere karşı çıkanölçümlerin tarafsız olmadığını belirterek, sonuçlarının beyazlann siyahlara, varsıln yoksullara oranla daha zeki olduğunu îterdiğini ileri sürüyor. Tarafsızlığının yanı ı IQ testlerinin güvenilir olmadığı da ileri ülüyor, çünkü testlerde düşük derece abir kişi, bir yıl sonra aynı testten daha iyi ıuçlar alabiliyor. Ve son olarak bu testleyararsız olduğuna dikkat çekilıyor, çünkü tler kişinin yaşamı boyunca göstereceğl jarı ya da başansızlıklara ilişkin herhangi kehanette bulunmuyor. Murray ve Herrnsteln "Bell Curve" adlı ıplarında, IQ testlerinin yarariılığına duy<ları inancı ortaya koyuyor. Kitabın yayınmasından sonra The N«w Republlc ve w York Magazlne'nde çıkan eleştiri yaırında, iki yazann da bilimsellikten son ece uzak oldukları, ırkçı ve faşist dünya üşünü yaymak amacıyla yola çıkan sahbilim adamlan olduğu iddia ediliyor. An<. gerek Murray, gerekse Herrnstein bu jpta, diğer sosyal bilimcilerin IQ konuıda benimsedikleri ortak görüşü dile getı>r: IQ testleri bir eşltsizlıği politik bir söyı değil, yaşamın somut gerçeklerinden çözme ve mantık yürütme yeteneklerini ölçmeye başladılar. 1904 yılında Ingiliz psikolog Charles Spearman çok önemli bir keşrfte bulundu. Herhangi bir zekâ testinde başarılı olanlar diğer zekâ testlerinde de başarılı oluyorlardı. Bu noktadan hareketle Spearman, farklı testlerin global bir kapaslteyi ölçtüğü sonucuna vardı. Ve bu kapasiteye genel zekâyı simgeleyen 'g' adını verdi. O tarihten bugüne, bazı psikologlar bu 'g' kavramına karşı çıkarak, 'g'nin özel yetenekleri gözardı ettığinı, ancak mantıksal düşünme kapasitesini ön plana çıkarttığını ileri sürüyorlar. örneğin Harvard Üniversitesi'nden Howard Gardner, zekâyı 7 eşit parçaya bölüyor. Bu parçalara 'mantıksalmatematiksel', bir diğeri de 'vücut kinestetiği1 gıbı isimler veriliyor. Ancak psikolog Mark Snyderman ve siyasal bilimci Stanley Rothman'ın 1984'te yürüttükleri bir araştırma, 661 bilim adamının, zekâ kapasitesini ölçen basrt bir 'g' modelini temel olarak benimsedıklerini ortaya koydu. Bugün düzinelerie test hazırlanıyor. Bazılan edinilmiş bilgiyi ölçerken, bazılan da özel birtakım mesleklere girecek olanlann o işe uygun olup olmadıklarını ortaya çıkartıyor. Ancak Vtfechsler Zekâ Taraması gibi salt IQ testleri, yalnızca 'g' üzerinde yoğunlaşıyor. İQ derecelerinin yıldan yıla farklılık göstermesi halinde, zekâ testlerinin bir anlamıkalmadıgı ileri sürülüyor. Ancak yaşam süresince farklı zamanlarda yapılan IQ testlerinden üç aşağı, beş yukarı yakın sonuçlar alınLUtfen sayfayı çevirlnlz dür? Murray ve Herrnstein, beyin ne kadar ağırsa IQ o kadar yüksektir, diyorlar. Bu bizim için yeni bir bilgi değildir. Yüz yıl kadar önce evrim teorisinin yaratıcısı Charles Darvvin (1871), bu konuda ilk hipotezini yayımladı: "Beyin/vücut ağırlığı oranının yüksek beyin fonksiyonlan ile ilgill olduğunu kimse yadsıyamaz.." O zaman kadınlann erkeklerden daha az zeki olması beklenir. Çünkü, kadın beyni erkek beynine göre ortalama 100140 g kadar daha hafiftir. Ancak genel IQ yönünden bunun böyle olduğu gösterilemedi (ben dahil). Aslında kadın beyni erkek beyninden daha küçük değildir. Beyin/vücut ağııiığı dikkate alınırsa, beyin ağırlıkları kadın ve erkekte aynıdır. Insanlarda beyin ağırlığı IQ ile orantılıdır. Yani, beyin/vücut ağırlığı ne kadar yüksekse IQ o kadar yüksektir. Böyle bir ilişkiyi bulmayanlar da var. Ancak şunu önceden belirtmeliyim: Buradaki yorumlarım, literatürdeki çoğunluk esasına ve aynca kendi deneylerime göre yapılacak ,yani yansız olamayacaktır. Bu nedenlerle, göreceli beyin ağırlığı ile IQ doğru ilişkilidir. Bu konuda Murray ve Herrnstein'a katılıyorum. değişir. Gene Murray ve Herrnstein'a katılıyorum. Çünkü bu bilgi de yeni değildir. Ancak bilim adamı insancıldır, ırkçılık yapmaz, sadece gerçekleri bulmak ya da gerçeklere olabildiğince yaklaşmaktır amacı. Bu önceden kabul edilmelidir.Gene Darvvin'e dönelim. 1871'de bu dahi insan şöyle diyordu: "Beyinde entelektüel fonksiyonlann gelişimi ile beyin ağırlığı arasında sıkı bir ilişki vardır. Uygar ırklar ile ilkel ırklar ya da modem toplum ile eski toplumlar karşılaştırılırsa bu sonuca vanlabilir." 1900'lü yıllarda ırklar karşılaştırıldı. Üç ırk araştınldığında, beyin hacimleri farklı bulundu. Moğol halkında 1385 cm küp, Kafkas halkında 1371 cm küp ve Zencilerde 1343 cm küp. Bu dizi IQ testlerinde Beyin ağırlığı IQ için bir ölçü mü IQ ırklara göre değişir mi? Evet Problem Çözme: 19. yüzyıl testleri buıkülere oranla son derece ilkeldı. Bu tlerle genellikle kafatasının şeklıne bakıp ;atahminleri yapılıyordu. Kafatasının içiyıedense pek ilgilenilmiyordu. 20. yüzyılın finda psikologlar, insanların problem Testlerinin Özellikleri: İnsan beyni metabolik olarak çok pahalı bir organdır. Beyin ağırlığı vücut ağırlığının yüzde ikisi kadardır. Buna karşılık, vücut enerjisinin yüzde yirmisini harcar. En iyi adaptasyon en büyük beyin ile sağlanabilir. Büyük beyin bilgi işlem hızı ve etkinliği yönünden de en iyi beyindir. IQ, Darvvinian güçlülük ile paralel gider. O halde kalıtımın IQ'ya olan etkisini farklı ırklarda rahatça görebiliyoruz. Büyük beyinin evrimi, stabil ortamlara, uzun gebelik dönemlerine, bebeklik ve çocukluk yaşının uzun olmasına, çocuk sayısının az olmasına ve uzun yaşama bağhdır. İnsan toplumu kuzeye doğru hareket ettikçe, kolayca öngörülebilen, buna karşılık daha fazla yaşam savaşı gerektiren ortamlaıia karşılaştı. 10.000 yıl önce sona eren buzul çağında olduğu gibi. Bu ortam, daha büyük beyinlerin gelişimi için çok uygundu. Bu teoriye uygun olarak, büyük beyinlerin sıcak tutulması ve küçük beyinlerin serin tutulması daha kolaydır. Ekvatordan 1 derece uzaklaştıkça, beyin hacminin 2.5 cm küp arttığını görüyoruz. Sadece ısı faktörü, Asya > Avrupa > Afrika beyin ağırlığı dizisindeki değişikliklerin % 40'ını açıklayabilmektedir. özetle, beyin ne kadar büyükse ve sinir sistemi ne kadar kompleks ise davranış da zekâ gibi o kadar kompleks olur. Bu teori, Darvvin (1871) ve Galton (1869)'dan beri düşünce olarak vardır. Kalıtım, çevre ve IQ ilişkileri. Zekânın kısmen de olsa kalıtsal olduğu keLUtfen sayfayı çevlrlnlz Beyin büyüklüğü, IQ ve ırksal farklılıklann evrimi. de aynen korunuyordu (Moğollar < Kafkaslar < Zenciler). O halde zencilerde hem beyin hacmi hem de IQ diğerlerine göre daha düşüktür. önceleri beyin hacmi bir iplikie yapılan ölçümlerle hesaplanıyordu. Günümüzde kullanılan manyetik rezonans ölçümleri de aynı sonucu verdi. Beyaz çocuklann beyni siyah çocuklann beyninden daha ağır bulundu. Beyin ağırlıkları da ırka göre farklıdır: Moğollarda 1351 g., Kafkaslarda 1336 g. ve Zencilerde 1286 g. Artık sinir hücrelerinin sayısı ırksal olarak aynı diziyi izliyor: Moğollarda 8900 milyon, Kafkaslarda 8650 milyon ve Zencilerde 8550 milyon. O halde, beyin küçüklüğü ırksal farklılıklar gösteriyor (Moğollar > Kafkaslar > Zenciler). Bu bulgular da Murray ve Hermstein'ı destekllyor. 1940 yılında yapılan beyin ölçümleri bilgisayar yardımı ile yeniden incelendiğinde, beyin hacminin Asyalılarda 1380 cm küp, Avrupalılarda 1362 cm küp ve Afrikalılarda 1276 cm küp olduğu saptandı. Burada da yine zencilerin beyin hacminin en az olduğunu görüyoruz (Asyalılar > Avrupalılar > Afrikalılar). 3999
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear