24 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

TARTIŞMA farkları var "Değışık" konulara (Ingılız Kralıyet Aılesı, "Keşıfler ve ıcatlar," Spor tarıhı gıbı) aşırı meraklı, bır o kadar da bılgılı olmaları dıkkat çekıcı Butun bu sozel ozel lıklere karşın, kışılerle ıletışımın sozel olmayan becerılerınden yoksunlar; mımıkler kaşgoz, kafa hareketlen, ses tonlamaları, ofkehayretkeder gıbı Beynın sağ yarısının ağırlık taşıdığı "so zelolmayan" ıletışıme yonelık ışlevlerın yeterınce gelışemedığı Asperger sendromu bır tıbbı tanı olarak Jeffrey'ye, tahmın edleceğı uzere, venldı Sozelolmayan ıletışım yetılerını nasıl gelıştıreceğınden tutun, ılgı duyduğu alanların "ışe yarar" malumatın bolca olacağı yonlere nasıl kaydırılabıleceğıne dek her şey konuşuldu Sonra, Jeffrey evne yollandı Bır hasta daha goruldu Kafamda cevapsız bır suru soru kaldı • * * Hastalıklar hastalık olarak taşıdıkları onem dışında normal sureçlerın nasıl ışledığıne ılışkın fıkır vermelerıyle de dıkkate değerler 'Asperger sendromu' dıye tanımladığımız durumda bozukluk saydığımız her şeyın "normal" hayatta bır yerı olabıleceğı aklıma gelıyor hemen Aramızdan bır fut bol hastasını alın, Galatasaray'ın Fener karşısında altı mı, yedı mı ışte o kadar kı şıyle onıkı tane attığı maçın olduğu gunu hava durumuyla, seyırcılerın adıyla soyadıyla saysın sıze Ya da ben çıkayım, ılkokulda hasta yatağımda ezberledığım Ha yat Ansıklopedısı'nden Berlın ablukasını anlatayım, ya da unlu Operalar kıtabının Lıbretto'larını okuyayım ezberden Bır başkanız çıksın, Turkıye'nın şeker ve çımento fabrıkalarını Alpullu'dan başlayarak saysın Malumatfuruşluk ıle bılgılılık arasındakı ayrımı bılen berı gelsın Asperge'lı b:r çocuk ıle butun bu saydıklarını ayırsın1 Kıdemlı çocuk psıkıyatrıstı ısyanıma guluyor "Senın o futbol hastası, bılgılenyle camıa ıçınde saygın bır yerde Beriın ablukasını anlatan çocuk hıkayesını buyuklerın arasında anlatıyorsa onların gozunde bır yer edınıyor Dığerı, şu şeker fabnkalannı ezberden sayan, sınavda lyı bırnotu garantılemış olsa gerek Ya Jeffrey'nın bılgısı ne ışe yarıyor?" Malumat ıle bılgı arasındakı fark bır ışe yararlıktan mı ıbaret? Soz ne ışe yarar pekı? "Karşındakıyle ıletışım kurmaya Onu anlamaya, kendını anlatmaya " Muzığınden yoksun, mımığınden yoksun, amacından yoksun soz ıse hıçbır ışe yaramaz, öyle mı? Jeffrey basıt bır kayıt makınesı mı, çevrede gorduğu, ılgısını çeken şeylerı kaydedıp kuru kuru tekrarlayan (bu Kralıyet Aılesı'nın esrarı ne, herkes gıdıp onların soyağacını ezberlıyor') Cevapsız bır suru soru daha Yaşadıklarını ne dılle, ne yuzle ıleteme yen Jeffrey'nın bır penceresı olmalı Içerısı gozuken, dışarıya bakılan Bır suru şey soyleyen, bır suru ışaret yapan bır ınsanın butun bu dedıklerı, hıssettıklerı ve duşunduklerıyle ılgısız bır malumat tepecığı ıse, duygular ve duşunceler nerede? "Bır daha sefere geldığınde. Jeffrey 'nın gozlennın ıçıne bak Aradıklannın bır parçasını, bır ıhtımal, orada bulacaksın." Bilim, eğitim, hîzmet mi? Ticaret mi? Emıne Demırel* oplumun gozunde sadece egıtım kurumları olarak algılanan unıversıtelerın aslında uç ana sorumluluğu olduğunu goruyoruz, araştırma eğıtım, hızmet Bu uçlu yukumluluğun kendı aralarında çıfl yonlu etkıleşımlerı olmasına karşın, bılımsel araştırma (bılgı uretımı uğraşları), eğıtım ve hızmetı belırleyıcı, yonlendırıcı olması bakımından genel vencı, eğıtım, araştırma ve hızmetle beslenen genel alıcı konumundadır Hızmet ıs kalıtesı araştırma tarafından belırlenen, desteklenen ve yonlendırılen bır sorumluluk olmakla bırlıkte eğıtıme de katkıda bulunmaktadır Bu uçlu sorumluluğu kendı ıç dengesı ıçınde şematık olarak gosterebılırız ARAŞTIRMA (genel verıcı) T Söz eksik olunca... HİZMET EĞITIM (genel alıcı) Unıversıte çatısı altındakı tum bılımlerın sorumlulukları tarıh boyunca bu ışlevsel "saç ayağı" uzerınde durmuştur Kuşkusuz bu uç ana sorumluluk, ozellıklerı ve ağırlıkları bakımından, fakulte ve hatta bılmı dalı duzeyınde farklılıklar gostermektedır Turkıye'dekı unıversıtelerın gunumuzdekı durumlarını (daha oncesı bılgım dışıdır) ınceledığımızde, bu gorevler uçgenındekı dengenın bozulduğunu goruyoruz Tez zamanda, az emekle, çok kar polıtıkasının unıversıteler tarafından da benımsenmesı sonucu, ozelıkle uygulamalı bılımlerde (tıp gıbı) hızmete ağırlık verılmış tıı. Asıl görev olan araştırmadan uzaklaşılış ve eğıtım angarya olarak gorulmeye başlanmıştır Hızmetı vermek ıçın gereklı bılgı ve teknolojı uretımının durdurulup, hazırının ınanılmaz paralar odeyerek yurtdışından alınması tercıhının kımlere hızmet ettığı açıktır Bu pahalı hızmet araçlarının, çağdaş dunyada ılerleyen bılgı uretımıne paralel olarak her geen gun gelıştınldığı, yenılendığı duşunulurse, uç beş yılda bır bunları değıştırmek zorunda kalacağımızı, aynı ınanılmaz araları tekrar tekrar odeyeceğımızı, sonuç olarak da dışarıya bağımlı ve her zaman onlardan gerıde o lacağımızı da, tahmın etmek guç değıldır uretmek yerıne hazıra konmak duşuncesının taraftarları, kısa vadede çok emek ve para harcanması gereken bılgı uretımının, uzun vadede ınanılmaz boyutlarda bılgı, teknolojı ve para sağlayarak, çağdaş çızgıyı yakalayabıleceğımızın ya farkında değıller ya da ulkenın elışmesını ıstemedıklerınden bu noktayı görmezlıkten gelmektedırler Şuphesız bu noktaya bırdenbıre gelmedık Son yılların moda akımları bu olayları belırgınleştırmıştır "Kısa yoldan koşe donmek", "uretmeden tuketmek", "bılgı sahıbı olmadan fıkır sahıbı olmak" hala artan hızıyla devam eden moda akımlardır "Para para kazanır" fıkrıyle rant gelırler, emeksız yemekler koruklenmektedır Bu ortamda bılgı uretımı ve emekçılerı horlanmış, toplum gozunde ışe yaramaz uğraşlar ve aptal ınsanlar olarak algılanır olmuşlardır Laf uretenın ödullendırıldığı, bılgı ve ış uretenın czealandırıldığı bu sıstem ıçınde, toplum uretımın aptalca, de ğersız ve zararlı bır uğraş olduğu konusunda ıkna edılmıştır Asolan hazır bılgıyı (bunun sağladığı teknolojıyı) mılyarlarca lıra vererek yurt dışından satın almak, hızmet vermek ve maddı kazanç sağlamaktır Bu bılgı ve teknolojının bırkaç yılda eskımesı, yenılerının ortaya çıkması da sorun değıldır Yenısı hemen alınır, verılen pahalı hızmetle malıyetı ınsanlarımızdan bırkaç ayda çıkarılır ve kara geçılır nasıl sa Amaç kar olunca; ne odenen mılyarlarca lıra, ne ınsanlarımızın cebınden çıkanlar ne de memleketın modası geçmış alet mezarlığı olması onemlı, hızmetlı karlı sonunda Oysa araştırmagelıştırme bırımlerının gerek unıversıteler, gerekse sanayıı kesı mınde oncelıklı olarak ele alınması, soru na buyuk olçude çozum sağlayacaktır Kısa vadede zarar bıle etsek, uzun vadede hayallerımızın otesınde kara geçeceğız, bu durumda Çağdaş dunyanın, be lırledığı gelışmelerı beş on yıllık bır gecık meyle değıl, aynı anda, belkı zaman za man ılerde ızleme, halka hızmet olaral< da sunma olanağına sahıp olacagız Hayallerın sonu yok kuşkusyz, daha ıyıyı daha guzelı bulmak yolunda Ulkemı zı çağdaş uygarlık duzeyıne ulaştırmak ı çın hayallerden ote, yetkı ve etkı sahıple rının gırışımlerıne, desteklerıne ıhtıyacı mız var Fakir bır ulke değılız Insan gucu muz, doğal kaynaklarımızla, bızden ıler bırçok ulkeden zengınız bıle Sorun para sızhk sorunu değıl, sorun duşunce soru nu, ınsan sorunu. Sorunlarımızın tez el den çozulmesı dıleğıyle *Doç. Dr. Ankara Üniv. Tıp Fak. Far makolojl ABD. Sigara ve bel ağrısı Sıgara ıçenler, ıçmeyenlere oranla daha sık bel ağrısından yakınırlar Vıyanalı Prof Dr E. Ernst, konuya ılışkın günümuz lıteraturunu de gozonunde bulundurarak, yakınmaların dejenere omurga dısklerının tutune bağlı yetersız beslenmesınden kaynaklanabıleceğını ılerı suruyor Sayısız epıdemık araştırmalar, tutun kullanımının bel ve sırt ağrıları ıçın rısk faktonj oluşturduğunu gosterıyor Rısk oranı sıralamasına göre sıgara başta gelmekte bunu pıpo ve puro ıle sıgarayı bırakanlar ızlemektedır Ne var kı, bu tabloların neden ve oluş mekanızmaları konusunda bır haylı spekulasyon var Sıgara ıçenlerın çoğunda kronık bronşıt vardır ve bu yuzden çok öksururler Öksurmeyle artan karın ıçı basınç, sırt kaslarında reaktıf bır kasılmaya neden olur Sıgarâ ıçenlerın genelde kentsız yaşam, aşırı kılolar ve aşırı alkol da bu konuda etkılı oiabılmekte Hatta sıgara ıçenlerın omurga kemıklerınde daha sık gorulen kemık yumuşaması da [osteoporoz) bel ve sırt ağrılarında rol oynayabılıyor En olumlu gorunen varsayım, nıkotının sıstemık etkısıyle omurga dısklerının yetersız beslemne sonucu yozlaşmaları, dejenere olmalarıdır Bu olumsuz gelışmede mekanızmalar değışıktır Sıgara ıçerken oluşan karbonmonoksıt hemoglobıne bağlanarak oksıjen taşımasını bloke edebılmektedır Ayrıca nıkotın kan damarlarını daraltarak kan akımını da azaltmaktadır Suregen tutun kullanımı, atar damarların duvarlarını kalınlaştırıp fıbrınolıtık aktıvıteyı duşurduğu ıçın, oksıjen naklını zorlaştırıyor Tablonun oluşumunda bu mekanızmaların hepsının bırllkte etkılı olduğu duşunulmektedır Hayvan deneylerlnde nıkotın enjeksıyonlarının omurgaya gıden kan akımını azaltması da bu spekulasyonları destekler nıtelıktedır Yazar bu nedenlere dayanarak, bel ve sı ağrılarında sıgarayı bırakmanın otekı tedav ler kadar onemlı olduğunu vurguluyor ( Brit J. Rheumatol 32) özet çeviı Necdet Tuna 39310
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear