Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
TEKNOLOJİ DÜNYASINDAN bizimle aynı mıydı? Buzul çağı lambalarının kısıtlı aydınlatması göz önüne alınırsa mağara resimlerinin yaratıcılarının yaptıkları resimleri, hiçbir zaman bizim fotoğraflarda gördüğümüz şek[liyle görmediklerini ortaya koyuyor. Insanda 150 lüksün altındaki ışıkta renk algılaması kısıtlanır ve bozulur. Bu resimleri yapanların bu derece az ışıkta çalışmış olmaları ilgınçtir. Beş metrelik bir mağara resminı renkleri ve detaylarıyla algılayabilmek için duvardan en çok 50 cm uzaklıkta en az 150 yağ lambası gereklidir. Derin mağaralarda, meşaleler ışık sağlamış olabilir ama kazılarda çok az meşale kalıntısına rastlanmıştır. Niaux. Rouffignac ve Les Trois Freres mağara galerilerinde hiç lamba bulunamaması resimleri yapanların alternatif bir ışık kaynağına sahip olduğunu düşündürmektedir Fransa ve Ispanya'daki bazı mağaralarda ziyaretçıler ampullerle aydınlatılmış duvar resimlerini izlerken Paleolitik devir ziyaretçilerinden kesinlikle farklı bir ımaj izlerler. (Resim 4) Elinde tek bir lambayla resimleri izleyen bir kişi çok farklı bir izlenim edinir. Duvarın sadece küçük bir bölümünu görebilirken karanlıkta aniden ortaya çıkan hayvan figürleri oldukça etkileyicidır. Bazı mağara resimleri çok iyi görülmedikleri zaman daha anlamlıdır. Belki de yaratacısının ifade etmek istediklerini tam olarak anlayabilmek için mağara resimlerinin lambaların titrek, loş ışığında izlenmesi gereklidir. Lambaların sadece %30'u derin mağaralarda diğerlerı ise açık havada, sığınaklarda ve mağara gırışlerinde bulunmuştur. Buralarda lambaların bulunduğu konumlar ne şekilde kullanıldıkları hakkında ip uçları vermektedir Lambalar, derin mağaralarda insanların sık geçtiği stratejik bölgelerde örneğin mağara girişlerinde, galerılerın kesiştikleri noktalarda ve yol kenarlarında ikili üçlü gruplar halin \; bulunmuşlar. Lascaux mağarasında 70 lambanın birarada bulunması kullanılmadıkları zamanlarda lambaların belirlı yerlerde saklandıklarını ortaya koymaktadır. Lambaların birçoğu da ocakların yanında bulunmuştur. Bunun nedeni kullanmadan önce lambanın kolay yanmasını sağlamak için yağı erıtmek amacıyla ya da eskiyen lambaların daha sonra ocak taşı olarak kullanılması olabilir. Ocaklar, büyuk ihtimalle ısı ve ışığın merkeziydi ve insanlar bu noktadan lambalarıyla etrafa dağılıp karanlıktan tekrar buraya dönmekteydiler Lambaların çoğunun toprağın üzerinde ters olarak bulunması bunların ters çevrilerek söndürüldüğunu gösterrnektedir. Lambaların şeklinde zaman içinde çok az değişiklik olması şaşırtıcıdır. Biçim, yapıldığı materyal, ve süslemeler açısından farklılık göstermesine rağmen lambalar kabadan inceye doğru bir evrim geçirmemiştir. Suni ışık, insanları gün ışığına bağımlı olmaktan kurtarması açısından büyük önem taşımaktadır. Zekası ile karanlığı evcilleştirmeyi başararak kendinden sonra gelen tüm nesıllerin yaşantısını değiştiren Paleolitik devirde yaşamış Cromagnon atalarımızt sevgiyle anıyoruz. Camasır makinesinde devrim Tambur kalktı. Hava kabarcıklı çamaşır makinesi, az yıpratıyor ve az toz ve su kullanıp daha iyi yıkıyor. amaşıra zarar vermeden daha iyi yıkamak için hava kabarcıklı çamaşır makinesi yapıldı. Bildiğimiz çamaşır makinelerine göre, teknolojik atılım tümüyle farklı. Tambur yok ve yıkamanın seyrine göre makine yıkamayı her an denetliyor. Sharp çamaşır makinesinde devrim yaratıyor. Bilınen tambur sistemini terkeden Japon firması tümüyle yeni, sessiz, Ç sından tüm niteliklere sahip yeni bir makine hazırlıyor. Çalkalama süresi % 30 daha kısa ve benzer sonuçta, makine % 20 daha az çamaşır tozu kullanıyor. Yenilikler sadece bunlar değil. Japon firması makineye yapay zeka yerleştirdı, Fuzzy mantık denilen hesap ilkesiyle çalışan bir mikroişlemci ile elektronik nöronlar ağı yıkamayı düzenliyor. Mikro işlemci yıkamanın ilerleyişine göre çamaşırın parametrelerini (sıcaklık, önyıkama, sıkma sayısı vbg.) sü çamaşın yıpratmayan, tasarruf ve etkenlik açı ' mış oluyor. İpekli çamaşırlar için firma sadece çalkalama (durulama) yapılmasını öneriyor. Buna karşın, yorgan, yatak örtüsü, çarşaf gibi büyük çamaşırlar için daha enerjik bir işlem yapılıyor; makinenin dibine yerleştirilen iki kanatlı pervane ile yıkama suyu çalkalanıyor Hava kabarcıklan makinenin dibinden gelen çamaşırları suyun içinde havada tutmayı sağlıyor Böylelikle tozu eritmek için gecen zaman da % 25 azalıyor. Tamburlu makinelerde, çamaşır tozu bir top haline gelen çamaşırın içine yerleşiyor Ama hava kabarcıkları ile bu önleniyor ve çamaşırlar suda yüzüyor, do>laşıyor. Çamaşır tozu daha . çok eriyip dağılınca etkisi de artıyor. Ayrıca tozlu su ile çamaşır yüzeyi daha fazla temas ediyor ve her tarafı eşit düzeyde temızleniyor. Dolayısıyla j % 20 çamaşır tozu tasarrufu sağlıyor. Sıkma programında ise Japon firması eski bir sistemi kullanıyor. Santrifüj sistemiyle su yanlarda bulunan deliklerden çıkıyor. Hava kabarcıklı makinenin bir diğer önemli özelliği otomatikleşmesi. Makine içinde bulunan alıcılar sayesinde suda bulunan çamaşır, değişik ölçütlere göre (kirlilik düzeyi, su sıcaklığı, durulama derecesi) sürekli denetliyor. Böylelikle makineyi kullanma süresi ve harcanacak enerji her an hesaplanıyor Sekansiyel otomatlı ya da mikroişlemcili makinelere göre bu önemli bir ilerleme. Bugünkü makineler mikroişlemci üzerinde yazılı programa göre çalışıyor. Bunların geliştirilmesi basit, fakat performansı düşük. Kullanıcı sıkma, yıkama programını belirli sıcaklıkta seç tiğinde, makine önceden belirlenmiş bu programa göre çalışıyor. Yani yıkama süresinde çamaşırın değişmesini dikkate almıyor. Sharp mühendisleri daha basit ve ucuz olan Fuzzy mantık ilkesini seçtiler Açıklayalım; Bu mantıklı otomat çalışmak için "iyi yıkama sanatı'nın dort ya da beş kuralıyla yetinir. Ayrıca bu kurallar şöyle de özetlenebilir; "Çamaşır çoksa ve çok kirliyse, çamaşın güçlü ve uzun şekilde durulamak gerekir Verilen bu tür kurallara göre, otomat tek başına hava kabarcıklarını, hızı, çamaşır tozunu (makine tozu kendi alır) ve diğer birkaç parametreyı ayarlar. Hem akıllı hem tasarruflu bir otomat. Sharp dışında, asyalı diğer birçok üretici de bu tür makinelerden üretecekler; Panasonic, Hitachi, Sanyo, Toshiba, Goldstar, Samsung ve Daewoo Marka ne olursa olsun, çamaşır makinesi içinde otomata bilgi verecek alıcılar var. Çamaşır miktarı için terazi, su sıcaklığı için ısıölçer, su düzeyi için alıcı, suyun saydamlığı için alıcı . Bu alıcıların verdiği bilgilere göre otomat çamaşırın türü ve kirlilıği hakkında önemli bilgilere sahip oluyor Tekstili tanıması için iki yöntem var; birincisi giysileri oluşturan iplik türüne göre çamaşırın yoğunluğunu hesap etmektir Çamaşırın ağırlığı suda işgal ettiği hacime orantılanır Bu da ıslatma suyu hacmi ile çamaşırsız suyun alacağı yer arasındaki farkla hesaplanır. Tekstilin su emme gücü de çamaşır türü hakkında bilgi verir; naylon, havlu, yünlü, pamuklu gibi Çamaşır turune göre makineye su eklenir ve istenilen düzeye geldiğınde su alışı kesilir Buna göre durulama ve sıkma da ayarlanır. Kirlilik konusunda makine boşalttığı suyun saydamlığını kontrol eder. Hemen bulanan su çamurlu lekelerin olduğunu belirtır. Buna karşın, zamanla kirlenen su. ise makine yağı ya da sos lekesinin işaretidir. Otomat suyun berrak olduğunu görünce kirin gittiğini ve çamaşırın iyi durulandığına karar verir. Kuşkusuz, makine, kullanıcının tüm isteklerine hemen ve hepsine yanıt veremez. Bunun için, Sharp makine üzerine koyduğu düğmelerle kullanıcının özel isteklerini dikkate almayı sağlar Otomat aldığı bu komutlarla alıcıların verdiği bilgileri karşılaştırır ve karar verir. Bu bilgileri belleğinde saklar ve zamanla kullanıcının çamaşır yıkama alışkanlıklarını öğrenir. Şimdilik, hava kabarcıklı makine Uzakdoğu sınırları dışına çıkmadı Thomson bu tür makine yapmayı düşünüyor. Ama yine de bu tür makinelerin etkili olduğu konusunda kuşkulu. Herkesin çamaşır yıkama alışkanlığı farklı. Bakalım kimin alışkanlığı üstün gelecek rekli değerlendiriyor Ikincisi ise her evin çamaşır yıkama özelliklerini (az ya da çok su, toz, sıcaklık) dikkate alıyor Böylelikle tek bir düğmeye basaraka istediğiniz gibi çamaşırınızı yıkıyorsunuz. Ama yine de nazik çamaşırlarla (yünlü, ipekli) diğer çalışmaları önceden ayırmak gerekir. Şimdilik makine bunları ayıramıyor. Evet, şimdilik. Şikayetler artınca!.. Sharp fırmasının mühendisleri önce ailenin sıkça şikayetçi oldukları kalite yönüne eğildi; çamaşır makineleri çamaşırları yıpratarak ömürlerini azaltıyor. Bunun için yumuşak bir çalkalama programı seçtiler. Çalkalama programı ise haBöylece "hava kabarcıklan" ile yıkanan çamaşırların omrü % 15 (ortalama) artva kabarcıklan dolaşımıyla sağlanıyor. Aslı Silahtaroğlu Scientlflc Amerlcan, Mart 1993ten derto Çeviri: Dr. Ismail Kılınç Sdwıc« Avenlr Mayıs '93 32911