01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

BEYİN A RA ŞTI RM A LA R I Rüyalar, insan yaşamının temel ka Yazan: Jonathan Winson Baştarafı 1. Sayfada göstermekte Ozellıklo altinsansı (subprimat) hayvanlar üzerinde yapılan teta tartımı çalışmalarında rüyaların anlamına ilişkın evrlmsel bulgular elde edıldı Rüyalar, memolllerdeki temel bellek Işlemlerinin bir gecelik kayıtlarıdır; hayvanlar yaşamlarını sürdürebilmek için gerekli stratejilerı bunlarla oluşturur ve gunlük deneyimlerini bu stratejiler ışığında değerlendirırler. Bu bellek ışlemınin varlığı rüyaların insanlarda taşıdığı an lamı açıklayabilir Özet çeviri: Gülşat Aygen ket edebilir. Sımsıkı kapalı gözkapaklarının altında gözler hızlı hızlı hareket eder, soluk alma düzensizleşir, kalp vurumu artar. Gecenin ilk REM dönemi 90 dakikalık yavaşdalgalı uykunun ardından gelir ve 10 dakika sürer. Ikinci ve üçüncü REM dönemleri daha kısa yavaşdalgalı dönemlerin ardından başlar ama gıderek daha uzun sürer. Dördüncü ve son REM aralığı 20 ile 30 dakika sürer ve uyeimayla son bulur. Anımsanan rüyalar genellikle bu son REM dönemınde görülenlerdir. Bu uyku çevrımı butün döleşlı ve keseli memelilerde vardır. Hayvanlar da rüya gö rür. Araştırmacılar uyku sırasında hareketleri engelleyen nöronları beyin saplarından çıkarılan kedilerin, uyurken fırlayıp, görünmeyen nesnelere saldırdıklarını gözlemlediler. Bilım adamları REM uykusunun nöral denetim merkezinin beyin sapında (beynin omuriliğe en yakın bölgesi) ve REM uykusu sırasında nöral sınyallerın ki bu sinyallere PGO (pontine geniculate occipital korteks) adı verilir beyin sapından görsel işlem merkezine, görsel kortekse uzandığını saptadılar. Beyin sapındaki nöronlar, hipokampusta sinüs eğrisine benzeyen bir sinüsoıdal dalgayı başlatır. Bu beyin sinyaline "teta tartımı" adı verilir. Yalnızca bir tek hayvanda REM uykusu söz konusu değildir, bu nedenle de uyurken teta tartımı sergilemez. Bu hayvanın adı dikenli karıncayiyendir (spiny anteater). Bu hayvanda REM döneminin bulunmamasından şu anlaşılmaktadır: Uyku çevriminin bu aşaması 140 milyon yıl önce keseli ve döleşli memeliler, tekdeliklilerden (monotrems) ayrılınca gelişti. Evrimsel bulgulara bakılırsa, REM uykusu gibi karmaşık bir beyin işleminin varlığı memeli türünün varlığını surdurmesınde önemli bir rol oynamıştır. Bu rolün kavranması rüyaların anlamının çözülmesinı de sağlayabılir. Septu Freud ve sonrası Freud'un, Rüyaların Anlamı adlı yapıtı yazdığı yıllarda uykunun fızyolojısi henüz bilinmiyordu. REM döneminin keşfiyle, onun psikoanalitik kuramının bazı yönlerı geliştirildi. Rüyalar biyolojık olarak belirlenen uyku çevriminin bir parçası olarak kavranmaya başlandı. Ancak Freud'un kuramında odak oluşturan yaklaşım rüyaların bilinçdışı duygu va kaygılarımızı yansıttıgı görüşü psikanalizde kullanılmaya devam ediliyor. Nörobiyolojik keşiflerden sonra bazı kuramcılar Freud'un görüşlerıne bütünüyle karşı çıktılar. 1977 yılında Harvard Tıp Okulu'ndan Allan Hobson ve Robert McCarley "etkinleşimbiresim" hipotezını öne surdüler. Hobson ve MrCarley, rüyaların, beyin sapından rasgele gelen sinyallere karşı, beynin ön kısmında açığa çıkan anılardan ve çağrışımlardan ıbaret olduğunu belırttiler. Onlara göre, aslında ruhbilımsel bir içerik taşısalar bile rüyalar, anlamsızdırlar. Uyku çevriminin nitelikleri Rüya görmenın fizyolojik dizgesi ilk kez 1973 yılında, araştırmacılar ınsanda uyku çevriminin niteliklerini belirlediklerinde anlaşıldı. Buna göre İnsanlarda uyku, hipnogogik aşamayla başlar. Bu aşamada düşünce parça parça görüntülerden ya da mıni dramalardan oluşur Hipnogogik aşamadan sonra yavaş dalgalı uyku başlar. Söz konusu aşamaya bu adın verılmesinin nedeni o sırada neokortekstekı (beynin dış kabuğundaki) beyin dalgalarının frekansının düşük, genliğinin (amplitude) büyük olmasıdır. Bu sinyaller elektroensefalografık (EEG) kayıtları olarak ölçülür. Araştırmacılar ayrıca bir gecelik uykunun EEG kayıtlarının frekansının düzensiz, genliğinin düşük olduğu dönemlere ayrıldığını keşfettiler. Bu gibi dönemlerin özellikleri uyanık insanlarda da gözlemleniyor. Bu gibi zihinsel etkinlik dönemlerine REM uykusu adı veriliyor. Rüyalar yalnızca bu dönemde görülüyor. REM uykusunda motor nöronlar engellenerek vücudun serbestçe hareket etmesi önlenır; yalnızca ekstremite'er biraz harePrefrontal cortex "Tersine öğrenme" REM uykusunun temel işlevinin araştırılması sürdürülürken, 1983 yılında California'daki Salk jnstitute'den Francis Crick ile Cambridge Üniversitesi'nden Graeme Mltchison gerıöğrenme/tersine öğrenme fıkrini öne sürdüler. Neokorteks gibi karmaşık bir nöral ağ örgüsünün taşıyamayacağı kadar çok büyük miktarda bilgıyle yüklenebileceğinı düşündüler. Bu durumda neokorteks, belleğin normal ve düzenli depolanma dizgesıni bozacak yanlış ya da "parazit" düşünceler üretebilirdi. Crick ve Mitchison'ın varsayımına göre, REM uykusu, bu yapay çağnşımlan düzenli olarak silmeye yarıyor. Bu ışlem sayesinde düzenli bellek işlemleri sürebiliyor Buna göre, insanlarda rüyalar, parazit düşüncelerin hızla geçen kaydından başka bir şey değlldi. "Bızler unutmak içın rüya görürüz", diyordu Crick ve Mitchison. Bu ıkı araştırmacı 19B6 yılında, parazit düşüncelerin silinmesinin yalnızca tuhaf rüyalar ıçin geçerlı olduğunu, konulu rüyalar için hiçbir şeyin söylenemeyeceğini belirttiler. CA, hücresi rülmekte. ""^^^^•tfJ2S*>«sv anatomlsl: Rüya görmeyle il Teta tartımı... Evrim ağacında döleşlilerin ve keseli monotremlerden larklılaşmasını göstermektedir REM uykusu olmayan kannca yıyenlenn prefrontal korteksi, beyninin gerı kalanından daha buyuktür; dığer memelilerınkinden bıle daha büyüktür, hatta ınsanlarınkınden bıle daha büyüktür Kendılerine yakın büyüklükte olan kedtlerın beyinlerinden büyük olduğu saptanmıştır. «fe Rüyaların işlevini bu varsayımlardan hlçbiri açıklamıyor. Bu sorunun yanıtının, REM uykusunun ve bellek işleminin nörobilimsel yönlerınde yattığı kamsındayım. Rüyaların anlamına ve işlevine açılan kapının anahtarı teta tartımıdır. Teta tartımı 1954 yılında uyanık hayvanlarda, California Üniversitesi'nden Jonn D. Oreen ve Amaldo A. Arduini tarafından keşfedildi. ilk olarak tavşanlarda saptanan teta tartımı ağaç soreksi, köstebek, kedi ve sıçanlar da kaydedildi. Uyanık durumdakı hayvanlarda gözlemlenmesine karşın, her türde çok farklı davranışlara denk düşüyordu. Örneğin, tavşanın tersine, sıçanda çevreden gelen uyaranlar teta tartımını harekete geçıremıyordu. Sıçanlarda, yalnızca hareket ettiklerınde teta tartımı gözlemlenebiliyordu. Ancak 1969 yılında VVestern Ontario Üniversi Yumurtlayan Vnemeliler tesi'nden Case H. Vanderwolf, incelediğ hayvanların teta tartımı gösterdığı bir tek durum olduğunu saptadı: REM uykusu. 1972 yılında ben teta tartımın (arklı durumlarda ortaya çıkışının hayvan davranışlarıy la anlaşılabileceğine ilişkın bir görüş yayımladım. Uyanık durumdakı hayvanlar, yaşamlarını sürdürmelerı ıçin büyük önem taşıyan davranışları sırasında teta tartımı gösterıyorlar. Başka bir deyişle, genetik olarak şıfrelenmemiş, çevreden gelen bilginin değişmesine tepki olarak sergilediklerı davranışlar sırasında teta tartımı gözlemleniyor. Kedilerdeki avcı davranış, tavşandakı av davranışı ve sıçandaki keşif davranışı yaşamlarını sürdürmeleri ıçin çok önemlıdır. Ek olarak, hipokampus bellek ışlemlerıne katıldığı için, REM döneminde beynin o bölgesinde teta tartımının bulunması bu etkınlığe bağlı olabılir. Bence teta tartımı, nöral bir süreci yansıtmakta; bu nöral sureçle, türün yaşamını sürdürebilmesı için gerekli olan ve gün boyunca toplanan bılgi. REM uykusu sırasında bellekte yeniden işlemden ge çer. ilk gerçek memeliler Surungenler Anıların şifrelenmesi Anıları ortaya çıkaran hücresel değışıklikler, teta tartımının rolünü ortaya koydu. Özellikle 1973 yılında uzun dönemli potensiyasyon'un (longterm potentiationLTP) keşfi, 2108
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear