05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

BEYİN ARAŞTIRMALARI Zekâ: İnsanın öz yapılanması... Jacquard: Bu yetenek, özelllkle insanın kendisinden gelir... "Dahazeki"nin içeriğl... lutestleri... Çağdaşhızın etkileri... Aklın başka bir akla ihtiyacı... Çeviri: İsmail Kılınç 9 yaşında ona öldü diyorlardı. Büyükannesi hastanenin bir odasında çan çekişiyordu. Susamıştı. Kimse onu duymuyordu. Ancak yaşamdan sağ çıkacaktı ve Alber Jacquard; genetik uzmanlarından en büyüklerinden biri olana kadar alışılmış yolların dışında bir yaşam çızgisi izleyecektir. Politeknisyen, mühendis, genetik uzmanı, insan biyolojisi konusunda doktoralı ve "Nülusların Genetik Yapıları", "Farkın övgüsü", "Bir Gemide Beş Milyar Kişi", "Anlaşılmazlığın Abecesi" adlı yapıtların sahibi. insan, yavaş yavaş araştırmacı oluyor. "Söz konusu olan basamakları tırmanmak değil, sorgulamalan derinleştirmektir" der. Fabrikalara girer çıkar, haplshanelerde konuşur, sınıflarda çocuklara soru sorar. Jacquard, La Point dergisinin sorularını yanıtlıyor: • Zekâ nedlr? ALBERT JACOUARD: Zekânın içine ben kişinin tüm yapısını koyarım. Bu epeyce ağır bir iş. Yan yana hücreler, organlar ve çalışan şeyler ve özellikle var olmayan, gizil ve bir şey yapmayı bilmeyen bir beyin. Beyni yapılaştırmak gerek ve ona ağlar sağlamak gerekli. Yavaş yavaş bu ağlar bizim daha iyi bakmamızı, ilişkilere sahip olmamızı, heyecanlanmamızı, imgelememizi, yaratmamızı, sinirtenmemizi, neşeJenmemizi vb, sağlayacaktır. Benlm Içln zekâ bütün bunlardır. Gizilgüce sahip, fakat var olarak hiç olan ve bir kişinin su yüzüne çıkmasını sağlayan bir veriden hareketle yapılaştırdığımız budur. Yavaş yavaş bir insan cduyorum. Her kişi tektir ve akıllı olması için kendisi çalışmak zorundadır. • O halde bunun anlamı zekânın öz yapılanması mıdır? • A.J.: Evet. ilk başta bir biyolojik görünüm vardır. Diğerleriyle her birinin yüzlerce bağlantısı olan 100 milyar nörona sahibim. Bu çok az. Bütün bunlar herhangi bir şekilde, düzensiz yapıldı. Yavaş yavaş, ilk yıllarda, bağlantı sayıları birkaç yüzden birkaç bine geçer. Küçük insanın beyni son ağırlığından % 30 azdır. Başka bir deyişle doğumdan sonra beynin üretimi insanda diğer canlılara göre daha önemlidir (diğerlerinde doğumda % 70). Dolayısıyla, nöronların içeriği ve nöronlar arası bağlantılar açısından beynin yapılanması vardır. Bu bağlantılar şaşkınlık vericidir ve o kadar büyüktür ki sadece 50.000 bilgı içeren genetik varlıkla önceden programlanamaz. • Zekânın kalıtaal olduğunu düsünüyor musunuz? • A.J.: Zekâsızlığın bir kalıtı olabilir. Yani bildiğimiz, sizı aptal yapan ve beyniniz olmanızı engelleyen kimi sayıda genler vardır Eğer aptallık zekânın karşıtıysa, zekâ genetik varlığa bağlıdır. Tabıi, aptal yapan genler varsa, zeki yapan genler olduğu sonucu çıkarıldı. Bu da saçmadır. Bunla bir ilgisi yok. Yakın tarihte abartılann nereye götürdüğünü biliyoruz. • Zekâ bir yetenek midir? • A.J.: Ama kimden gelen bir yetenek? Biraz genetik varlıktan, biraz çevreden, ama özelllkle kendlmlzden gelir. Dikkat edilmesi gereken budur. Eğer ben zekiysem, doğru birliğe sahip olmamı engellemeyen doğru genlere sahip olmam gerekli oldu. Fakat beni zeki yapan bu değil. Bu zeki olmamı sağladı. Sonra bana sevgı ve bilgi veren ve beni bir küçük çocuk gibi dıkkate alan annem ve babam var. Sonra öğretmenler ve arkadaşlar var. Ama özellikle "ben" zekâmın yapılaşmasını ele almam gerekti. Önemli olan bu öz üretimdir ve bundan hiç söz edilmez. Çünkü almadığım yetenekleri ben kendime veriyorum. Oış öğeler itici güç mü? • inaanın kendl zekâaının yapılasmaaının olumlu yönüna gellrsek; frenler, engeller nelerdlr? özgürlükten yoksun olma, Wzl çevreleyen dünya yasama Mçiml. Bütün bu dıs öğeler zekânın gellşmeslnde Iticl güç müdür, engel mldir? • A.J.: Deneyler kanıtlamıştır ki kişilere göre her ikisidir. önemli olan insanın kendini yaratma olanağına inanmasıdır. • Başkalanndan daha zeki olan Inaanlar olduğunu yadsıyamazsınız. •A.J.: Beni yerimden oynatan bir sözcük söylediniz, "daha zeki." Az ya da çok olması için bir tek ölçü olması gerek. Az ya da çok ağırsınız, yavaş ya da hızlı koşarsınız ve her keresinde bir tek parametre vardır. O halde, bizi ölçeceklerdir. Fakat benden az ya da çok olmanızın hiçbir anlamı yoktur. Hiçbir insan diğerinden az ya da çok değildir. Bir özelliğin birden fazla ölçüsü olduğunda artık hiyerarşi yapamazsınız. Bu basit aritmetiktir. Maalesef kimse bilmiyorl • Okul, eğltlm slstemi, aınavlar cocukların zekâlarını geliftlrmeyl, kendllerlnden düşünme yeteneğlnl gellştlrmeyl sağlıyor mu? • A.J.: Eğitım sıstemi çok sayıda çocuğa sonsuz yetenekli olmadıklarını inandırıyor. Halbuki sonsuz yeteneklidirler. Okul eğitimi çoğu kez, sorgulama denemelerini yıldırarak hazır yanıtlar vermeye dayanır. insanın kendini yetiştirmesi olan eğitimi toplumun yardımıyla hızla gidilen bir gülünç yarış haline getirdiler. 15 yaşında liseyi bitirmiş. Ne olmuş? Bu bir şey kanrttamaz. Hiçbir zaman zeki olmayacak çocuklar vardır. Benim, sizin gibi, Einstein gibi zeki olabilecek çocuklar da vardır. Ama olamazlar. Çünkü onlara yetenekli olmadıkları inancı verilmiştir. Ezbere öğrenmem kapasitesi ölçülebillr. Daha iyi kafamda tutuyorsam bu sizden üstün olduğumu mu gösterir? Neyi ölçtük? • Yaşamın hızlananritmlblze zeki olma zamanı vertyor mu? • A.J.:Hızın en kötü değer olduğunu kabul etmek zorundasınız. Hız yıkar. Halbuki toplumumuz hız üzerine kurulu. Dakar'a gitmek için hız iğrençlik, korkunç, mide bulandırıcı bir şeydir. ParisDakar'ı kazananları nasıl affedebiliriz bilemiyorum. Mümkün olan en yavaş şekilde gitmek gerekirdi. • Sözlük tanımına göre "zekâ tanıma ve anlama yeteneğldlr." Fakat neyl anlamak, anlasılmayanı mı? • A.J.: Bu bir şeye doğmaktır. Dünyaya doğuyorum. Yıldızlara bakıyorum ve onlara daha iyi bakmak için gökbilimi öğreniyorum. Einstein aracılığıyla dünyayı daha da çok seviyorum. • Hlroşlma'nın olduğu gece, Einstein "yapılmaması gereken şeyler vardır" demlş. Hatta Elnsteln'ın beyninln % 10'unu blle kullanmadığı söylenlr. • A.J.: Bunlar hiçbir anlamı olmayan tümce ve sloganlardır. Kesin olan beynimizin bugünkünden daha iyi kullanılabileceğidir. Bu beynin gizemidir. Eğer kullanırsak zenginleşir. Onu kullanmadığımız zaman yıpranır. Kullandığımızdan dolayı yapılaşır. Devreler yaratılacak ve yavaş yavaş yerlerinl alacaklar. Özellikle belleğe alma, imgeleme için olacaktır. Sonra harekete geçer ve hiçbir zaman durmaz. Uykuda ise gündüz harekete geçmeyen beynin kısımları çalışır. 3 ya da 4 yüzyıl boyunca yenilenen beyinle yaşayabiliriz. Zekâda belleğln rolü ne? • Ozan'ın dedlğl glbl "Düsüncenln gözkapaklan yoktur" ve lyl yasamak Içln uyanık kalmak gereMrse, zekâda belleğln rolü nedlr? • A.J.: Her zaman bir fil belleğine sahibiz. Bir gün orduda öyle canım sıkılıyordu ki okuyacak da bir şey yoktu, deli olacaktım. Pi sayısının virgülden sonra gelen 25 rakamını ezberledim. o günden beri bilirim. Kibire gerek yok. Beynimin bir köşesinde nöronlar sadece 3,141116.... yı yapıyorlar. Söylenmesi gereken herkes için sonsuz olan belleğe alma kapasitesi değil, fakat hatırlama, gidip arama kapasitesidir. Bu bir alıştırma. • Düşünmek, çözüm bulmak Insana özgüdür. Halbuki bugün makineler bunu yapıyor. Benzetlm teknlğlnln getlrdlğl bu devrlm yenl düsünce biçlmlerl getlrecek ml? • A.J.: Hayır. imgelemeye bir dürtü getirebilir. Fakat kendinde bir düşünce değil. Makine yardım edebilir. Rimbaud'nun şiirlerindeki sesli harflerı çıkarabilir, ama yaratımın mutluluğu yoktur. insanın bir eşi yoktur. İnsan olmaktan gurur duymalıyız. Bir bilgisayar aynı harfle başlayan isimleri söyleyebilir, ama biz daha kurnaz şe
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear