26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

1989 VE AIDS SALGINI Bu AIDS de nereden çıktı? •Virüs, nasıl keşfedildi? •Virüs, nasıl hasar veriyor? • Hızlı yayılma şansı nedir? •Aşı bulunabilir mi? • En etkin mücadele ? Yazan: Robert C. Gallo ve Luc Montagnier Çeviri: Gitlşat Aygen n yıl kadar once, hıçbır enfeksıyon hastalığırıın arlık uygar dunyamızı tehdıt edemeyeceğıne ınanılıyordu Insan sağlığını tehdıt eden hastalıkların \ anser, kalp gıbı enfeksıyon dışı koşullarda ı kaynaklandığı duşunulmekteydı 1980'lerın başında AIDS'ın ortaya çıkışıyla bu ınanç sarsıldı Işte artık karşımızda, henuz bırkaç yıl önce ınsan vucudunda rastlanan, enfeksıyoz a)anlara rotrovıruslere bağlı bır hastalık vardı Salgının sarsıcı etkısıne karşın bılım bu duruma çabuk tepkı gosterdı 1982 ortalarından 1984 ortalarına gelındığınde salgının ana hatları belırlenmış, yenı bır vırus HIV (human ımmunodefıcıency vırus) saptanmış ve bunun hastalığa neden olduğu kanıtlanmış, bır kan testı (ormule edılmış, son olarak da vırusun vucuttakı ana hedeflerı ortaya konmuştu Bu ılk patlamanın arkasından gelen çalışmalar daha yavaş, ama duzenlı olarak gelıştı Ancak bazı açılardan vırusun bılımın onune geçtığı soylenebılır Henuz ne bır ası ne de tedavı yontemı bulunamamış olmasına karşın salgın yayılmaya devam edıyor Soz konusu vırus, uzun yıllardaha ınsanoğlu aracılığıyla tasınacağa benzıyor Bu nedenle 1989 yılının başında AIDS konusunda hangi noktada bulunduğumuzu saptamak çok onemlı Dığer vırusler gıbı retrovırusler de bır hucrenın bıyosentetık donanımını alıp, kendı gereksınımlerı doğrultusunda hucreyı bozmadan çoğalamaz Retrovıruslerı dığer vıruslerden ayıran temel ozellık, DNA'dan RNA'ya ve proteınlere olağan genetık bılgı akışını ters yuz edebılme kapasıtelendır Ayrıca vırusun RNA'sını DNA yapmada model olarak kullanabılen bır enzım (reverse transcrıptase) taşır Vırusun DNA'sı ev sahıbı hucrenın genomuyla (genetık bılgı tarnamlayıcısı) butunlenebılır Ev sahıbının genlerı arasında kendısını evınde gıbı rahat hıssed^n vıral (vıruse aıt) DNA yenı vırus parçaları yapmak uzere uyarılana kadar hareketsız (latent) kalır DNA bu donemae bıle tumor oluşumuna yol açan ışlemlerı başlatabılır Ne retrovırusler ne de bunların neden olabıleceklerı bıi m ıçın yenı şeyler değıldır Bu yuzyılın başında pek çok araştırmacı, hayvanlarda kan kanserıne ve katıdoku tumorlerıne neden olan, başka organızmalara geçebılen ajanlar buldular llerıkı yıllarda da pek çok hayvan turunde retrovırusler saptandı Ancak retrovıruslerın yaşam çevrımlerı (sıklus) 1970'lere kadar gızını korudu 1970'te Wısconsın Unıversıtesı'nden Hovvard M. Temın ve ondan bağımsız olarak MIT'den Davıd Baltimore reverse transcrıptaz'ı keşfederek Temın'ın, retrovıral yaşam surecının orta sevıyede bır DNA formu (provırus) ıçerdığıne ılışkın tezını kanıtladılar O Boylece vırus çoğalması (vıral replıkasyon) konusundakı tezı yerlı yerıne oturdu Bu tur keşıflere karşın 1970'lerın ortalarına gehndığınde ınsanlarda hıçbır enfeksıyoz retrovıruse rastlanmamıştı ve araştırmacılar, rastlanacağına da ınanmıyorlardı Bu ınançlarının oldukça anlaşılabılır temellerı vardı Mukemmel nıtelıkler taşıyan bılım adamları boyle bır vırusu bulmak ıçın çok uğraşmalarına karşın bulamamışlardı Ustelık hayvan retrovıruslerı buyuk mıktarlarda çoğaldıkları ıçın kolaylıkla bulunabılıyor ve yenı vırus parçaları elektron mıkroskobunun altında kolaylıkla gorulebılıyor Oysa ınsanlarda bu vıruslerı bulmak mumkun olmamıştı Büna rağmen 1980de Gallo'nun onderlığınde uzun bır sure çalışan grup, ınsanda ılk retrovırusu açığa çıkarttı Insanda Tlenfotropık vırus 1 (HTLVI = human Tlymphotropıc vırus type I) HTLVI, bağışıkhk sıstemınde onemlı bır rolu olan T lenfositleri (beyaz kureleri) enfekte eder. Bu vırus Japonya, Afrıka ve Karaıb adalarında çok yaygın olan, dığer bolgelere de yayılmaya başlayan bır tur kan kanserine (Tcell lukemıa) neden olur HTLVI'ın keştınden ıkı yıl sonra aynı grup bu vırusun yakın bır akrabasını, HTLVM'yı keşfettıler HTLVH'nın 'Thucre kan kanserı'nın yanı sıra, 'haırycell lukemıa' adı verılen bır başka tur kan kanserıne ve HTLVI'e bağlı olanlardan daha kronık tıpte lenfomaya neden olduğu sanılmaktadır bu vırusun bır varyantı tarafından entekte olduğunu gostermışlerdı Artık bu saptamanın HlV'le enfekte olmuş hastaların arasında bazılarının aynı zamanda HTLV'lerle enfekte olmalarından kaynaklandığını bılıyoruz Ayrıca AIDS hastalarının sadece çok kuçuk bır bolumunde LAV enfeksıyon belırtılerıne rastlanmakta Bu nedenle araştırmanın Amerika bölümunde çahşmalar AIDS'lılerın kanlarından alınan patojenın sureklı kulturler ıçınde buyutulmesı yonunde yoğunlaştırıldı 1983'un sonuna gelındığınde Gallo ekıbı bu çalışmayı sonuçlandırdı Yenı ajanın çoğalmasını sağlayan pek çok hucre kulturu belırlenmıştı Vırusu saptayacak mıyarların da derhal yapılmasıyla, 1983 yılında AIDS hastalarında HTLVIII adı verılen vırusun bulunduğu anlaşıldı Daha sonra LAV ıle HTLVlll'un aynı vırus olduğu ortaya kondu Çok geçmeden uluslararası bır kurul. ıkı ısmın kullanılmasından doğabılecek karışıklığı onleyebılmek ıçın vırusun adını HIV olarak değıştırdı. sel ılişkıler ve kan transfuzyonları dağılımı hızlandırarak butun dunyaya yayılacak nıtehğe ulaştırmıştır Bu salgına karşı en iyi silah bilgidir. Bılgının anahtarlarından bırı ıse HIV'ı, yaşam çevrımını ve hastalığa neden oluş mekanızmalarını bılmektır HIV T4 hucrelerını doğrudan yok edebılmesıne karşın, AIDS'de gorulen hucre azalmasını sadece bununla açıklamak olanaksızdır Oyleyse dolayh mekanızmaların da bunda rolu olması gerekır Nedır bu mekanızmalar'? Pek çok tahmınler yurutulmekte Montagnier ıse vırusun, hucreye bağlandığında proteaz adı verılen enzımlerı açığa çıkartma olasılığını araştırmakta Proteazlar, proteın sındıren enzımler olduklarından, buyuk mıktarlarda uretıldıklerınde beyaz kurelerı zayıflatıp, yaşam surelerını kısaltabıhrler Yeterh dozda HlV'in AIDS'e tek başına neden olabıleceğı artık kesın olmasına karşın, alt etkenler hastalığın seyrını değıştırebıhrler Bağışıkhk sıstemlerı, HIV enfeksıyonundan once zayıflamış ınsanların AIDS'e başkalarından da kolay yakalanabıleceğı açıktır AIDS konusundakı araştırmalar çok hızlı ılerlemelerıne karşın hâla bilinmeyen çok onemlı noktalar bulunmakta Ama bunun ıçın panığe kapılmaya gerek yok Çunku hastalığın risk grupları dışında hızla yayılması beklenmiyor. Ayrıca hastalık bılımın tedavı gucunun çok dışında değıldır Tedavı konusundakı araştırmalar da umut verıcı nıtelık taşımakta AIDS tedavısının ılk aşamasında HlV'la en alt duzeyde bıle olsa mücadele edebılecek bır ılaç kullanmak zorunluydu Bu nedenle başka amaçlarla ımal edılmış ılaçlar da sırasıyla denendı Bunlardan sadece kanser ıçın uretılmış bır tanesı AZT, saptanan ilk antiAIDS ilaç oldu. Yakın zamanda buna yakın bır bıleşım olan dideoxycytidine daha da buyuk umutlar vaat etmektedır AZT tedavı ıçın ıdeal değıldır ve mutlaka HIV hakkında edınılen bılgıler ışığında daha az toksık formuller bulunacaktır Bu nıtelıkte umut verıcı bır ornek de vıral reseptor ışlevı gören molekul, CD4'tur Yapılan ılk testlere gore CD4 vıruse bağlanarak başka hucrelerı enfekte etmesını onluyor Bu konudakı çahşmaların ıkı yonu goz ardı edılmemelı Bır yandan AIDS gıbı etkın ve tehhkelı bır vıruse karşı mücadele edılırken, dığer yandan bu çalışmanın tıbbın yenı alanlanna onculuk etmesı gerekmektedır Çunku vıruse bağlı hastalıklar ıçın çok az (retrovırusler ıçın ıse yoktur) tedavı yontemı bulunmaktadır Bunun nedenlerınden bırı de vıruslerın yerleştıklerı hucrenın bıyosentetık yapısına uyum sağlamalarıdır Boylece verılen ılaç sadece vıruse değıl, bağlı olduğu hucreye de zarar vermektedır Aynı sorun aşılarda da vardır Umutları besleyen bır unsur da bu çahşmaların yanı sıra, eğıtımın salgını onleyıcı etkısıdır Cinsel ılışkı, kan ve anacocuk yoluyla bulaşan AIDS'den kışının kendısını koruması hıçde zor değıldır Bu tur çabaların yararı elbette yadsınamaz Ayrıca bır aşı veya ılacın bulunacağına da kesın gozuyle bakıhyor Ancak bu duş yarın gerçekleşmeyecektır Bu nedenle herkes ustune duşen sorumluluğu bılmelı, hastalığı, yayılma yollarını oğrenmelı, ılaç bağımhlığı gıbı salgını hızlandırıcı alışkanhklarla mücadele etmehdır Bu sorumluluk bılıncıyle hareket edıldığınde salgından da hastalıktan da korkmaya gerek yoktur (Scientific American, Ekim 88) AIDS'te bilinmeyen noktalar HlV'in genetik yapısı Bu onemlı buluştan hemen sonra vırusun genetık maddesı ıncelenmek uzere laboratuvarlarda grjplanarak çoğaltıldı TAT adı verılen gen keşfedılınce, HlV'in genetık yapısı da çozumlenmeye başladı Bır başka keşıf de Gallo'nun HlV'in sadece T4 hucrelerını değıl, aynı zamanda başka bır çeşıt beyaz kure olan makrofajı da enfekte edebıleceğını fark etmesıydı Daha sonra Gallo'nun ekıbı HIV'ı beyın dokusunda da tespıt ettı Kan beyın barıyerını aşabılen makrofajın vırusu beyne taşıması akla yakın olmanın yanı sıra, pek çok AIDS hastasında rastlanan merkezı sınır sıstemı patolojısını de açıklamaktadır Robin A. Weiss ve Klatzmann, bırbırlerınden bağımsız olarak HlV'in hedef hucrelere CD4 molekuluyle etkıleşım ıçınde gırdığını keşfedınce, HlV'in hem T4 hem de makrofajları nasıl enfekte ettığı de anlaşıldı Çunku CD4'un, T4 lenfosıtlerın bağışıkhk fonksıyonlarında onemlı bır rol oynadığı bılınmekte Bundan kısa bır zaman sonra Redfield ve Gallo, HlV'in heteroseksuel ılışkılerle de geçebıldığını gosterınce hastalığın bılınen rısk grupları dışında yayılma eğıhmı de ortaya çıktı 1985'te Montagnier, Batı Afrıka'dan gelen AIDS'lı bır hastanın kanında HIV bulamadı, ancak yenı bır vırusu, HIV2'yı saptadı Bu ıkı vırus, evrım basamağında bırbırlerıne çok yakınlar Her ıkısının de genel yapısı aynı, ıkısı de AIDS'e neden oluyor, ancak HIV2'nın patolojık potansıyelı bırıncısı kadar guçlu değıl HIV2'ye en çok Batı Afrıka'da rastlanırken, HlVl'e Orta Afrıka'da ve dunyanın dığer bolgelerınde rastlanmakta HIV2'nın keşfı başka HlV'ların de bulunabıleceğını akla getınyor Bunca yıldır HIV nerede gızlenıyordu9 Neden bu salgınla yenı karşılaşıyoruz? Bılım adamlarına gore hastalık, Orta Afrıka'nın kuçuk yerleşım bırımlerıyle sınırlı olarak hep vardı Bu tur kuçuk grupların dış dunyayla ıhşkısı cok sınırlı olduğundan vayılması cok zaman almış olabıhr Orta Afrıka'da yaşam tarzının değışmeye başladığı son yıllarda ınsanlar, merkezı yerlere goç etmeye başlayınca, kuşkusuz HIV'ı de beraberlerınde getırmışlerdır Buyuk şehırlerdekı yaygın cın Aranan virüs bulunuyor Ilk AIDS vakalarına 1981'de Amerıkalı homoseksueller arasında rastlandı Öncelerı bılım adamlarının karşısında bır bılmece olan hastalığın aslında belırlı bır grup T hucrelerının T4 azalmasına bağlı olduğu, hastanın bu nedenle normal bır bağışıkhk sıstemının karşı koyabıleceğı enfeksıyonlara karşı savunmasız kaldığı anlaşılmıştır Gallo'ya gore en akla yakın ajan bır retrovırus olabılırdı Zaten AIDS patojenının, tıpkı HTLVI gıbı kan ve cinsel temasla bulaşabileceği kanıtlanmıştı Ayrıca Harvard'dan Max Essex de kedılerde felıne lukemıa vırus adı verılen bır retrovırusun kanserı veya ımmun supresyona (bağışıkhk sıstemını baskılamaya) neden olabıleceğını gostermıştı Pek çok turde enfeksıyoz retrovırusler bırbırlerıyle yakından ıhşkıh olduğuna gore, bu gerçeğın ınsanlarda da kabul edılmesı makul gorunuyordu Bu nedenle AIDS konusundakı ılk hıpoteze gore hastalığın nedenı HTLVI'ın yakın bır akrabasıydı Bu hıpotez bılımı gerçeğe goturen verımlı bır çalışmanın onculu oldu Soz konusu retrovırus hıpotezı Fransa'ya şoyle ulaştı Hastahğın tanısı konur konmaz Fransa'da genç khnısyen ve araştırmacılardan oluşturulan grubun bır uyesı, Gallo'yla ıhşkısı gereğı oğrendığı hıpotezı çalışma arkadaşlarına aktardı Bu hıpotezı test etmek ısteyen Fransızların elınde gereklı bıyolojık malzeme, yanı AIDS ve preAIDS vakaları vardı Ancak retrovıruslerle ılgılı çalışmalarda deneyımh vırologlardan yoksundular Bu deneyıme sahıp Luc Montagnier 1983'te genc bır homoseksuelın lenfodenopatısınden alınan materyah laboratuvarında ınceledı Bu spesmenın bırakıldığı doku kulturunde ıkı hafta sonra reverse transkrıptaz faalıyetı saptandı Her şeyden once Gallo ve Essex calışmalarıyla, bazı AIDS hastalarının HTLVI veya İlk AIDS vakaları 12
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear