05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

T IP ZOOLOJİ Kanser hormon başarısı K anser organızmada hlçblr şekilde bağımsız ve kontrolsuz olarak ilerlemez tersıne vucudun kendı hormonları tarafından ıdare edılır Hamburg'da duzenlenen "Hormonlar ve Kanser Kongresı"ndekı arastırmacılar, bu sekıl kontrol mekanızmalarının yenı tıp tedavilerdeki yararlarını tartıştılar Butun dunyadan 1500 kadar kanser araştırmacısı, 611 eylul tarıhlerı arasında, Hamburg Kongre Merkezınde, "III Uluslararası Hormonlar ve Kenser Kongresı" ıçın bır ara ya geldıler Böylelikle, 50 yıldan berı Almanya'da ılk defa bır kanser araştırma kongresı gerçekleştırıldı Kanser ve vucudun kendı ıç duzenleyıcılerı, hormonlar arasındakı ılişkıler. tartışılan konuları oluşturuyordu Hormon sıstemı organızmanırı, slnlr sistemi yanında, yaşamsal önemı bulunan Ikinci İdare sistemldir Hormon kavramı daha genış olarak şöyle açılabılır Tek tek hücrelerin, blrinden dlğeıine bllgi aktarımını sağlayan salgılar. Bununla bırlıkte bır ılerı adım olarak, hucrelerin kendl kendılerını ıdare etmelerlnı sağlayan ve tek tek hucrelerden salgılanan gelışme faktörlerı de bu kavrama dahıl edılıyor Bu düzenleyıci hormon lar ıle hucrenın dış yuzeyındekı reseptörlerın (alıcıların) bağlanması bilglnin hücre Içıne aktarılmasını sağlar Bu tıp hücre salgıları, örneğln Interferon, uzun suredır savunulan blr ıdeal varsayımını gerçekçı kılıyorlar Tumörun buyumesı, doğal yollar ıle kontrol edılebılır Alman Kanser Derneğı başkanı Göttınglı dahılıyecı Prof. Gerhard A. Gagel bu konuda şunları söyluyor "Tumör gelışımının bıyolojık regulasyonu ıle ılgili bu yeni teoride tümör hucresl, merkezî sinır slsteml bağışıklık sıstemı ve endokrın sıstemden oluşan kontrol mekanızmasının bır parçası olarak göruluyor Bu sistem topluluğu ıçınde kanser hucresı ve organızma arasında bırçok otkıleşım oluyor Bu duzenleyıcı olaylara terapötık (tedavısel) bır mudahale, "Bıyolojlk Cevap Degiştırıcı Maddeler" (BCDM) ıle gerçekleşebılen bıyolojık tumör tedavısı olarak ıfade edılıyor " Blyolojlk Cavap Deglştirlcller: Bu, gunumuzun en yoğun araştırılan ve çok şey vaat eden, klınık onkolojının (tumör bılımının) deneysel alanı olmak zorunda Çünkü bugun bıle üç kanser çeşldi, hormonlarla başarılı bır şekilde tedavı edıldı (Prostat kanserı, meme kanserı ve lösemı, yanı beyaz kan hucrelerının kanserı) Endokrınal tedavının, yanı hormona bağımlı tumör hastalıklarının kontrolunun genel gelışımı ıçın, Uluslararası Organızasyon Komıtesının başkanı Prol. Klaus D. Voigt, uç yol olduğuna işaret edıyor Bınncı yöntem, hormon reseptörlerıne karşı, onları bloke edebılecek spesıfık antıkorların oluşturulmasına çalışmak Bu şekilde ıstenmeyen hormon etkılerı önlenmış oluyor ikinci yol, antıkorlara yapışmış olarak, onceden belırlı hedef hucrelere ulaşabılecek ılaçlar gelıştırılmesı Bunlar bır anlamda pılot kontrolunde taşınan ılaçlar oluyor Bugun bile bazı kanseri durdurucu maddelerın, östrojene bağlanıp hedef hucreye ulaştırılması ile bu yöntem uygulanıyor Uçüncü yol olarak, kanda var olan hor monlar önce maddesel değışıme uğratılıyorlar Bu yolla örneğın testıslerde, aroamataz enzımı etklsl ıle Testosterondan, dışı cınsı yet hormonu östradiol oluşuyor Fakat östradıol, testıs veya meme kanserı gıbı bazı kanser çeşıtlennı önce ılerletır işte burada gerçek etkın madde östradıolun ılk aşamada oluşmaması, enzım ınhıbıtörlerı (baskılayıcılan) ıle sağlanabılır Bunun ıçın bugun klınlk uygulamada, östrojene bağımlı tumörlerın gelışımını frenleyen aromataz ınhıbıtörlerı kullanılmaktadır (İ.M. Blld der WlsMnchaft 10/87) Deniz dibindeki zehirli dünya Yüzyıl önce başlatılan deniz canlıları araştırması, bu yaratıkların, hayvanlar âleminin en güçlü zehirlerini taşıdıklarını ortaya çıkardı. Çeviri: Fiısun Yasar ransız araştırmacı profesör Chaıles Rıchet 19 yuzyılın sonlarında bılım adamları, teknısyenler ve meraklılardan oluşan bır grupla, zamanın Monaco Prensi 1 Albert'ın emırlerıne verdiğı "Prenses Alice" adlı yatla Akdenız'de blr dızl araştırma yaptı Prof Rıchet, özellıkle denızlerdekı bıyotoksınlerle ılgılenıyordu O gune dek yapılan gözlemler, denızde yaşayan çok sayıda canlının güçlu zehırler taşıdığını ortaya koymuştu Prof Rıchet önce gözlemlerını okyanusların en tehlıkelı sakınlerınden bırı sayılan "fısalıa" uzerınde yoğunlaştırdı denızanası famllyasına dahil olan bu deniz canlısı, çok guçlu bır toksın salgılayarak avlanma yöntemı uyguluyordu Bu zehırturunu ıncelemek ısteyen Prof Rıchet gezılerınde bunlardan bulabıldiğıncotopladı, zehirlerini çıkartarak bır bulamaç halıne getırdı ve öldurucu dozu saptamak amacıyla bunları deney köpeklerlne yedırdi Zehırı alan köpeklerden bırçoğu 56 gun ıçınde oluyor, bazıları ıse bıraz daha fazla yaşıyordu Ancak bu sırada prolesöru hayrette bırakan bır olay gellştı özellıkle gurbuz yapılı Neptun adındakı köpek 0,1 ml zehırlı doz aldığı halde hıçbır rahatsızlık behrtısı göstermedı ilk dozdan 22 gun sonra Neptun hâlâ eskı sağlıklı gorunumunu koruyordu Bunun uzenneProf Rıchet, köpeğe 0,1 ml'llkyenı bır doz şırınga etti Bırkaç sanıye sonra Neptun anıden komaya gırdı Bır yanına yatan hayvan guçlukle nefes alıyordu ve her turlü duyarlılığı kaybetmıştı Neptun 25 dakıka içinde öldu Bu olay Prof Rıchet tarafından "alerjik sok" olarak adlandırıldı ve kendısıne 1913 yılında Nobel ödulu kazandırdı 1902 yılında gerçekleştırılen bu deney sonucu ortaya çıkarılan buluş, o zaman derhal değerlendirılemadı Ancak bugun şunu bili F yoruz kı, bazı maddeler bır canlı tarafından alındıgı zaman, organizmada söz konusu maddeye karşı aşırı blr duyarlılık oluşuyor ve bu durum çogu kez ölumle sonuçlanan "alerjik sok" dedığımız sendroma neden oluyor Profesör Rıchet, Bınncı Dunya Savaşı'nın çıkmasıyla deniz araştırmalanna son vermek zorunda kaldı, ancak kendı konusunda yaptığı önemlı buluşlar bugunun tıp tarıhıne deöerlı bilgiler kazandırmış oldu Yuzyıl önce başlatılan deniz canlıları araştırmaları, bu yaratıkların hayvanlar âleminin en guçlu zehirlerini taşıdığını ortaya çıkardı Ancak bu gerçek, deniz dıblnın bugun blle blrçok yönlerıyle karanlıkta kalmış noktalarına bır bılınmeyen daha katmaktan öleye gıdemedı Prof Rıchet'den bu yana bıyotoksınlerle ılgılı çok sayıda araştırma yapılmasına rağmen, bunlardan pek azı kesınlıkle tanımlanabılıyor Bugun kesın olarak bılınen, deniz bıyotoksınlerının buyuk oranda karşılıklı etkıleşen çeşıtlı proteınlerden oluştuğudur Zehirli deniz canlılarından denızanası (medüz) Gunumuzde, yalıtılabılen deniz bıyotoksınlerlnden çeşltlı bilım alanlarında ve ılaç yapımında genış ölçude yararlanılıyor, ancak bu canlılar, her yıl yaz mevsımınde bırçok talıhsız olaya da neden oluyorlar Zehırlı deniz canhlarının denızlerımızde en yaygın olan turlerı, denizanası (meduz) famılyasına dahıl olanlardır Sungerlerın de dahll olduğu bu gı up ıçınde 9 bıne yakın çeşıt bılınmektedır Çok hucrelı bu canlılardan bazılarının boyu bırkaç mılımetreyi geçmez Avlanmak amacıyla salgıladıkları zehır ınsan tarafından ancak elektronık mıkroskop kullanılarak tanımlanabılmıştır Neyse kı, bu turlenn sadece 70 kadarı ınsan ıçın tehlıke oluşturur Buyük Okyanus'ta yasayan "Chıronex flecken" adlı bır tur meduz, birkaç santimetre çapındakı gövdesı ve şeffat görunumuyle zehırlı deniz canhlarının en tehlıkelılerınden bırıdır Bu canlı her yıl özellıkle Avustralya kıyılarında bırçok ölum olayına neden olur Çeşıtlı ırılıkte denızanası, denızmercanı ya da denızısırganı olsun, zehlr içeren bu canlılarla temaa eden bir Insan, Ilk anda çok acı veren blr yanma duyuyor. Çogu kez cerahatlenen bu yanıklar, çok uzun ve /or lyıleşen blr yaraya dönuşuyor Bu tur canlılardakı zehırın gucu hakkında şöyle blr örnek vereblllrız Küçuk blr çlçeğı andıran ve kolonı halıne yaşıyan "Palytoa" adlı organızmadan elde edılen zehırın mllyonda üç gramı, 20 gramlık bir fareyl anında öldürecek guçtedır 1981 yılında yalıtılabılen bu madde hayvanlar âleminin en güçlü zehlrl olarak tanımlanıyor. uldürücü zehir taşıyan canlıler, son derece parlak ve gözalıcı renklere sahipler Doğanın, bu mınık canlıları neden bu denlı güçlü zehırle donattığı henuz anlaşılamadı Bılim adamlarının bu konuda değışık gözlemlerı de şöyle Karada yasayan avcı eklembacaklılardan örümcek, akrep, kırkayak türunden canlılar da az veya çok guçlu zehır taşırlar, ancak bu hayvanların denızlerde yaşayan akrabaları sayılan kabuklu deniz hayvanlarında toksın bulunmuyor Yumuşakçalar famılyasında ıse olayın tam tersı, gelışmış ve den.zde yaşayanlar zehirlerini korurken, karadakller bu özellığı göstermıyorlar örnek olarak, salyangoz glbı karındanayaklılar lamılyasının bazı deniz turlerı, buyulu guzellıktekı kabukları nedenıyie koleksıyoncuların ılgısjnı çeker Yaklaşık 500 çeşıdi bulunan bu famılyadan en az 8 türü oldürücü zehlr taşır özellıkle Hınt Okyanusu'nda rastlanan ve "Conus geographus" "Conus aulicus" glbı adlarla tanınan bu kabuklu deniz hayvanları, gövdelerındekı zehırı hortum larını kullanarak avlarına aktarırlar Bu güçlü zehlr önce felç ve körlüğe neden olur ve kısa surede kalp durarak ölum gerçekleşır 15 santım boyundakı bu tur bir deniz kabuklusu, 910 cm'lik bır balığı bu yöntemle kolayca öldurerek yıyeceğını sağlar Görulduğu gıbı, deniz sakınlertnın taşıdığı zehır, avını yakalamak ve beslenmek ıhtiyacını sağlayan bır araç oluşturuyor Yaşadıkları ortamda pek az hareket ımkânı olan bu canlılar, ancak bu çeşıt bır saldırı yöntemiyle yaşamlarını sürdürebilıyorlar Dıkenlı bır bıtkı görunumundekı, dunya denızlerınde sık sık rastlanan denızkestanesı de oklarında zehirli madde taşıyan bır canlıdır Bunların bazı tropıkal turlerı dışındakıler ınsanlar ıçın tehlıke oluşturacak nıtelikte değıldır Kemıklı balıklar arasında da, organızmalarında hafıf ya da guçlu zehır taşıyan en az 200 tur mevcuttur Akdeniz kıyılarında yarı yarıya kuma gömulu halde yasayan böyle bır balığın uzerıne basan bır ınsan yaşamı boyunca çektığı acıyı unutamaz Yılanlarda bulunan zehıre çok benzeyen, ancak henuz yalıtılamayan bu zehır, ınsan vucuduna gıren zehırlı okların buyukluğu ve sayısı ıle orantılı olarak çok şıddetlı ağrıya yol açar Zoolojlde "Trachlrus vipera" ve "Trachırus draco" olarak adlandırılan dığer bır zehırlı balık turunden lezız balık çorbası yapmak içın yararlanılır Avustralya kıyılarında rastlanan yaklaşık 40 cm uzunluğundakı "Dasyatıs" turunden balık ıse kuyruğundakı ığneler yardımıyla kurbanının vucuduna zehırını aktardığında, çok şıddetlı bır ağrıyı ızleyen kısa sure ıçınde tam felç durumuna yol açar ve bu durum, derhal yardım edılmadiğınde boğulma olayına neden olur Okyanus kıyılarında ve tropikal bölgede zehırlı balıklarla karşılaşmak ıhtımalı ıç denizlere göre daha yuksektır 'Pteroıs" turunden zehırlı balığın saldırısına uğrayan bır ınsan öylesıne dayanılmaz ağrı duyar kı, kalbin durmasıyla ölum gerçekleşebılır Çoğu kez bu ınsanın lamamen lyıleşmesı aylar boyunca, bazen de bırkaç yıl surebılir Deniz bıyotoksınlerının buyuk bölumü proteın turunden olduğundan, böyle bır durumla karşılaşan ınsanın ılk yapacağı ış, vucudun zehırlenen bölumunu dayanılabilecek kadar yüksek ısıda suya daldırmaktır Boylece çeşıtlı proteınler arasındakı zıncır çozulerek zararlı madde bıçım değıştırebılır ve etkınlığını yıtırır Bu ışlemın aksıne, yaralı bölgeyı soğuk su altında tutmak durumu daha da kötulestırır Bu konuda unutulmaması gereken diğer bir nokta da, bu tur zehirli hayvanların, öldukten sonra da ınsanlar ıçın tehlıke oluşturmaya devam etmelendır özellıkle buzdolabında saklandıklarında zehır gucunu kaybetmezler D (Scıence vıe)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear