Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ODAK Bilimde Yükselen Yıldız: Uzakdoğu Reşit Canbeyli Farkll böbrek taşlan Böbreklerde sık görülen taşlardan bazılan yukarda görüluyor. Mıks, oksalat, urlk asit sırtin, fosfat, urat ve ksantin gibi turlen olan taşlarm böbrekteki konumlan da yanda görüldüğü gibi tarklı olabiliyor. ıçınden vücut dışına sırküle olur. Ultrosonla parçalanan taşlar o su ile emilerek dışarıya alınırlar. Ayrıca sheath'in içinden geçebilecek büyüklükteki taşlar, ıçerıde açılabilen forsepslerle dışarıya çıkartılabilir Aras şöyle sürdürüyor: Havuz sistemi Dinamit etklsi Kanal açıp, optik sistemle taşı gördükten sonra en kolayı ses dalgalarını ileten probe'u taşa değdirmektir. Eğer taş birazcık sertse, yanı ses dalgaları ile kırmak uzun zaman alacaksa, elektrohidrolik basınç ile kırılır. Elektrohidrolik basınç, bir dinamit gibi taşa değer ve üçbeş kez taşa ulaştıktan sonra patlatır. Kırılan parçalar sirküle olan suyla dışarıya taşınırlar. Dışarıya çıkmayan taşlar ise yenıden utrasonla kırılır ya da sheath'in içinden geçerek böbreğın ıçinde açılabilen forsepslerle toplanır. Endoskopi sisteminde yardımcı teknik sistem radyolojidir İlk safhaları skopı altında yaparsınız. Kanalı skopi kullanarak açarsınız. Içeriyı gözle görmeyi başladıktan sonra skopiyi kesersıniz. Daha sonraki kontroller için 24 saat böbrek içinde bırakılan tüp alındıktan 1 saat sonra, açılan delik kendiliğinden kapanır." Havuz sistemi diye adlandırılan ekstrakorporal yöntem ile kendi uyguladığı endoskopi sistemlerinin birbirlerini tamamladığını söyleyen Doç. Dr. Necdet "Havuz sisteminde tedavi bu ses dalgalarını vücuda dışarıdan vermek suretiyle yapılır. Böbrek hiç açılmadan taşa fokus yapılan bir probe'la verilen ses dalgaları taşı parçalar. Parçalanan taşlar kendi kendıne ıdrar yolundan düşmeye bırakılır. Bu sistemin komplikasyonu daha fazladır. Parçalanmış irili ufaklı taşlar, ıdrar yollarını tıkayabilır. Ayrıca tüm böbrek taşları bu sistemle kırılamaz. Çünkü çok uzun zaman alır. İkincisi idrar yollarındaki taşlar bununla kırılamaz. Ama bu iki yöntem birbirlerini tamamlar. Ekstrakorporal yöntem kolay, vücuda herhangi bir müdahaleyi gerektirmez. Ama pahalıdır." Bu yeni tedavi yöntemleri şimdilik Türkiye'de yaygın olarak kullanılamıyor. Doç. Dr. Necdet Aras, haftada ancak iki hastayı endoskopi yöntemi ile böbrek taşlarından kurtarabılıyor Nedenlerin başında ise gereklı uzmanlığın olmaması ve kullanılan aletlerin her hastanede bulunmaması geliyor. Yenı tedavi yöntemleriyle böbrek taşlarından kurtulmak sorun olmaktan çıktı. Ama taşını aldıran bir hastanın 12 sene sonra aynı dertten hastaneye yatmayacağını kimse garanti edemiyor. Çünkü tıp henüz böbrek taşlarının kesin oluşma nedenlerini saptamış değil. D Böbmk taşlannı amelıyat gerekmeden kırmanın bir yöntemi de, suyla dolu bir havuzda şok dalgalarını taş uzerinde odaklamaktır Özel bir havuza yerleştırılen hastanın böbreğındeki taş, bırbırlerınden bağımsız ıkı eksen uzerinde hareket ettırılebılen ıkı röntgen sıstemıyle bir ekranda göruntuleneblllr ve ıkı röntgen ışınının kesıştlğı nokta (taşın bulunduğu yer), odak olarak alınır Bu, aynı zamanda şok dalgaları uretebılen bir elıptık raflektörun ıkı noktasından bırını oluşturur Retlektörün ötekı odak noktasındaki bir elektrot sistemi aracılığıyla sudan geçırılen elektrik akımı, suda çok hızlı ve patlayıcı bir buharlaşmaya, dolayısıyla da şok dalgalanna yol açar Şok dalgalannın böbrek taşı üzenndekı parçalayıcı etkislyle böbrektekı taş kırılır Bu yöntem ülkemızde henüz uygulanmamaktadır Matbaayı kim icat ehi? Yanıfınız Gutenberg ise hatalısınız. Matbaayı Çinliler ıcat etti. Çinlilerin barut ve pusula gibi konularda Batı'dan önde oldukları bilinir de matbaadan kan dolaşımına kadar birçok konuda öncülük yaptıkları, bilim tarihi yapıtlannın çoğunda yeterince dile getirilmez. 17. yüzyılda başlayan Bilim Devrimi'nin sonucu, Batı (ve geçmiş yüzytla kadar onunla eşanlamlı sayılabılecek Avrupa), çağdaş bilimin temelini oluşturan şelişmelerin beşiği sayılmıştır. Ancak bu genellemelere karşı çıkan calışmalar da yok değil; bunlardan belki de en önemlisi, Cambridae Üniversitesi'nden Josepb Needham'tn araştırmaları. Elli yıl önce başlayan ve bugün ] 5 cilflik bir dizi olarak bilim Farihine ilişkın en değerli calışmalar arasında sayılan incelemeleriyle Needham, Çin bilim ve uygarlığı konutunda zengın bilgilerle, Bafının önyargılanm sorgulayan bulgular sağlamıştır. Çinlilerin, önemli keşiflerine karşın neden kalıcı bir bilim geliştiremedikleri taıiışma konusudur. Gerçek olan bir nokta, bilimsel öncülüğön bzellikle son yüzyıllarda Batıya geçmiş olduğudur. Ancak son yıllardaki gelişmeler, Uzakdoğu'nun, teknolojinin yanı sıra bilimsel gelişmelerde de ağırlığını koymaya başladığını göstermekte. Basta ABD olmak üzere birçok Batılı ülkenin Uzakdoğu'da, özellikle de Japonya'dakı gelışmelerin ışığmda kendi eğitim sistemleri konusunda kuşku duymaya başladıkları biliniyor: Bu ülkehrin çoğunda Japon eğitim sistemi ile ilgili raporlar hazırlatılmıstır. (Türkiye ve ABD'nin bu konudaki raporları daha sonra dergide ele alınacaktır). Gerçek şu ki artık Japonya ve daha genel olarak Uzakdoğu, temel bilimsel gelişmeler açısından da ön plana çıkmaya başlamıştır. Çok değişik verilerle desteklenebilecek bu olguya iki örnek verelim. Geçen yıl, yalnız Tayvan'dan ABD'ye yüksek öğrenim amacıyla giden öğrencı sayısı 24 bini bulmuştur Geçmiş yıllarda Uzakdoğulu öörencilerin performanslanna dayalı 2. ızlenım, çoğu bilimsel ve teknik alanlarda öğrenim görecek olan bu öğrencilerin önemli bir bölömünün kendi alanlannda sivrilmekte güçluk çekmeyecekleri doğrultusundadır. Ikinci örneğimiz bu olguya ışık tutar nitelikte. 1942'den bu yana ABD'de yapılan bilimsel yetenek yarışmasında, geçen yıl ilk beş sırayı alan öğrencilerin tümü de Uzakdoğulu. Bu tür aelişmeler bir araya konulduğun da oriaya çıkan tablo şudur ki bilim haritasında artık Uzakdoğu, ABD, Sovyetler Birliği ve Batı Avrupa'nın yanında yerıni almaktadır. U