10 Mart 2025 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Tl P Avustralyalılar, gastrltli ve ülserli hastaların midelerinde özel bir bakteri bulunca, bu hastalıâın antibiyotiklerle tedavi olanağı araştırılmaya başlandı. Çeviri: Füsun Yasar astritli ve ülserli hastaların midelerinde ilk kez 1983 yılında rastlanan bir bakteri, çağımızın bu çok sözü edilen iki hastalığına değişik bir bakış açısı getırdi. Oünyanın belirlı tıp merkezlerinde araştırmalarını bu yönde sürdüren uzmanlar, ilerki yıllarda bu hastalığı muhtemelen antibiyotiklerle tedavi etmenin mümkün olacağını ileri sürüyorlar. Avustralyalı bir tıp ekibi, 1983 yılında yaptığı bir çalışmada, gastritli ve ülserli hastaların midesinde özel bir bakteri buldu ve bunu "Campylobacter pyloridis" olarak adlandırdı. Daha sonrakı yıllarda, değişik laboratuvarlarda da yapılan araştırmalar, Avustralyalı ekibin bulgusunu doğruladı. Bu yeni bulgu, araştırmacılar arasında tartışmalı görüşlerin de doğmasına neden oldu. Acaba bu bakteri, gastrit veya ülser hastalığının nedeni miydi, yoksa bu bakterinin bu tür hastaların midesinde bulunması, hastalığın bir sonucu muydu? Buluş, tıp alanında geniş ilgi gördü. Çünkü bugüne kadar, sözü edilen bu iki nastalık nedeni ve tedavisi kesinleşmemiş hastalıklar grubunda yer alıyordu. Oysa bu hastalarda, bir bakterinin varlığı hastalığa değişik bir bakış açısı ve tamamen değişik tedavi yöntemlerini gündeme getiriyordu. Mide ülserinin sebebi bir bakteri mi? G ile de orantılıydı. Amsterdam'daki Academic Medical Center'de ise başka bir ilgınç araştırma yapıldı. Burada eğitim gören tıp öğrencilerinden, gönüllüler arasında yapılan bir ınceleme sonucunda, tamamen sağlıklı öğrencilerin yüzde 25'inin mide mukozasında, söz konusu bakteriye rastlandı Şimdı bu öğrencilerin, ilerki yıllarda mide hastası olup olmayacakları merakla bekleniyor. Çağımızda çok sık görülen gastrit ve ülser hastalıkları konusunda bugüne kadar edinilen bilgiler, midedeki bir bakterinin keşfi nedeniyle yeniden gözden geçırildı. Bu hastalıkları kısaca şöyle tanımlayabiliriz: Yeni bir tartışma desinde rastlanan bu bakterinin özellikleri saptandı ve bu bakteriyi yok eden bir antibıyotik tedavisi uygulandığında, mide yarasında da iyileşme görüldü. Oysa aynı hastalara klasik ilaçlarla ülser tedavisi yapıldığında, kesin bir iyileşme kaydediimiyor ve hastalığın zaman zaman tekrarlanması önlenemiyordu. Ayrıca, Bismuth Tuzları ve Furazolidone tipi bakteri öldürücü ilaçların da ülser tedavisinde etkili olduğu kaydedildi. Bu arada ilginç bir tıp deneyi de yapıldı ve Dr. Marshall'ın grubundan gönüllü olan sağlıklı bir kişiye, saf C.pyloridis bakterısi ağız yoluyla verildi. Bundan 8 gün sonra hastada aktif gastrit görüldü ve yapılan biopside midede söz konusu bakteriye rastlandı. ruyucu özelliğinin azalması başlıca özellikleridir. Beslenme, alkol alışkanlığı, sigara tiryakiliği ve psikolojik faktörler hastalığın başlıca nedeni olarak kabul edilir, ancak fiziopatolojik mekanizma bugüne kadar bir varsayım olmaktan öteye gitmemiştir. İkincisi ani bir kanama ile ortaya çıkan ülser krizidir. Aspirin veya benzeri ilaç kullanmanın bir sonucu olabilir. Ancak krizin mekanizması halen pek iyi bilınmemektedir. Üçüncü tip, stres ülseri olarak adlandırılır. Hastanelerde, cezaevlerinde sıkça görülür. Antibiyotikle tedavi mi? Mide hastalıklarında antibiyotik çağı başlıyor mu? Campylobacter pyloridis adlı bakterinin gastrit ve ülser hastalığında önemli bir rol oynadığı artık kabul edilmekle blrlikte, bu bakterinin hastalığın oluşması ve gelişmesindeki kesin rolü henüz açıklığa kavuşmadı. Ülserin, ameliyat dahil, klasik yöntemlerle kesin olarak tedavi edilememesi ve hastalığın tekrarının her zaman ihtimal dahılinde olması, doktorları, yeni tedavi yöntemleri bulmaya itiyor. Bu arada uzmanlar, söz konusu bakteri üzerinde etkili olan antıbiyotıklerı de saptadılar. Şu anda ülser konusunda, tıp alanı bir bekleyiş içine girdi denilebilir. Dünyanın ünlü mikrobiyoloji laboratuvarlarında çeşitli deneyler yapılıyor ve mide hastalıklarının tedavi yöntemlerini tamamen değiştirebilecek bu önemli buluştan yararlanmaya çalışılıyor. D Kaynak: La Recherch» Gastrit Gasrtrit ise midedeki gastrit mukozasının dokusunda meydana gelen anormal bir durumdan kaynaklanır. Ağrı verir, Sık tekrarlanır ve kronik hale gelebilir. A ve B olarak adlandırılan iki şekil görülür. Midedeki bazı salgı bezi ve mukozanın görevini tam olarak yerine getirememesi bu hastalığın özelliği olarak kabul ediliyor, ancak bu durumu yaratan kesin neden bugüne dek açıklığa kavuşmuş değildir. Avustralyalı doktorların buluşundan bu yana, gastritli ve ülserli hastalar bazı tıp araştırma merkezlerinde, özel incelemeye alındılar. Çoğu hastanın mi Mide ülseri Mide ülseri mide mukozasının herhangi bir nedenle tahribata uğraması ve ağrı vererek hastalığı duyurması halidir. Genelde 3 tipe ayrılır. Birıncısi kronik ülser hastalığıdır. Zaman zaman nükseder. Midenin asit kloridrik salgısının artması ve gastrit mukozasının ko boşluğu pH2 mucuı pH7 Değişik bir bakış Öte yandan, mikrop barındırmayan bir organ olarak bilinen mıdenın içinde bakterilerin bulunması da şaşırtıcı bir buluş sayıldı. Mide salgısındakı yüksek asiditenin, bu ortamda herhangi bir bakterinin yaşamasına imkân vermediği görüşü kabul edilir. Bu görüş, dün olduğu gibi, bugün de gerçek olduğuna göre uzmanlar dıkkatlerinı bu kez mide zarı üzerinde topladılar. Yapılan incelemelerde mide mukozasının, mide asitlerınden çeşitlı salgılarla kendini koruduğu ve hemen hemen nötr bir alan oluşturduğu ortaya çıktı. Bu durumda bakterilerin bu bölgede yerleşmesi olağan sayılmalıydı. 1985 yılında, dünyadaki tüm tıp otoriteleri, iki yıl önce Avustralya'daki Royal Perth Hastanesi doktorlarından J.R.VVarren ve B.J. Marshall'ın varlığını ortaya koydukları Campylobacter pyloridis bakterisinin varlığını resmen kabul ettiler. Adı geçen doktorlar 100 mide hastasında aldıkları biopsi parçasının 94'ünde bu bakteriyi mikroskop altında tesbit etmişlerdi. Bu bakterilerin sayısı, mide zedelenmesinin büyüklüğü Mukusvş sodyum bikarbonat hucn/erT Mukua ve sodyum bikarbonat hucnhri Hidroktorik aslt. ve intranslk fmktör ureten hucrehr Ana paptln hucntori | Girişteki tübutor bezı JFundus'dakl tubuler b?z ] Mide Ikl bulümden oluşur. Yemek borusuna açılan "fundus" ve onikiparmak bağırsağına giden "giıiş" bölümleri. Mldeyt içerden kaplayan mukoza, bu organdaki yerleşimine göre İki tür salgı bezi içeıir. Fundustaki mukoza, mükusun yanı sıra sindirim enzimlerl, pepstn, hidroklorik asit, intremik taktör gıbi salgtlan uretir Dolayısıyla fundus bölgesı, salgıladığı asit ortamı nedeniyle, bekterılenn üremesıne pek uygun bir ortam oluşturmaz. Midenin pastrik asiditesi mikroplara karşı bir savunma mekanizmasıdır. Mükusa gelince o da bu organın savunma mekanizmasının önemli bir parçasıdır. Mukus tabakasındakı pH, hemen hemen nötr sayılabilir, oysa mide çeperindekı pH, çok asitli bir ortam oluşturur. Işte bu nötr bölge, koruyucu işlevını gereğı glbı yerine getirmeyen bir mukustan geçerek gastrık mukozaya kadar gelebılmış bakterilerin uremesine uygun bir ortam oluşturur Campeylolaeter tipi bakterilerin, midede gastrit ve ülser meydana getırmesı de bu şekilde açıklanıyor. "Giriş" bölümünün mukoza bezleri ise bu bölgede alkalin bir ortam oluşturan sodyumbikarbonat salgılayan hücrelerden oluşmaktadır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear