Catalog

ı t t ı ğ a d a k l a h ı d a 4 16 Ağustos 2024 Cuma HABERLER ÜRETICI DÜŞÜK FIYATLARDAN, TÜKETICI YÜKSEK FIYATLARDAN ŞIKÂYETÇI Aracıya kızdı karpuzunu hayvanlara verdi Izmir’in Tire ilçesinde, 25 yıldır çiftçilik yapan evli ve dört çocuk babası Hasan Erdem’in, büyük bir umutla ektiği karpuzları, tarlada kaldı. 20 dönümlük arazide FETHİYE’DE ekilen 3 tona yakın karpuza alıcının çok düşük fiyat teklif etmesi üzerine Erdem, yetiştirdiği karpuzları Izmir Büyükşehir su direnişi Belediyesi Doğal Yaşam Parkı’na bağışladı. Hasan Erdem, “Bütün emeğimiz aracılara, uğla’nın Fethiye ilçesine komisyonculara gidiyor. Ne çiftçi kazanıyor Mbağlı Söğütlü Mahallesi’nde, ne halk kazanıyor. Halk pahalı yiyor, çiftçi köylerinin tek su kaynağının bedava veriyor. Buna bir el atılsın, bir Fethiye Sulama Birliği’ne tahsisiyle çözüm üretilsin. Böyle giderse çiftçilik diye bir şey Türkiye’de kalmaz” diye konuştu. Akfen Holding’e ait Sekiyaka 2 Hidro Elektrik Santralı’na (HES) ve HES’ten geçen suyun da Seydikemer ilçesindeki köylere ulaştırılacağı iddiaları üzerine köylüler suları için direnişe başladı. Su yatağında çalışma yapmak için gelen iş makinelerinin önüne oturan köylülere jandarma ekipleri müdahale etti. Sekiz köylü darp edilerek ters kelepçe ile gözaltına alındı. ‘Bu zulme son verin’ TARIM ÇIKMAZDA Bölgede oturma eylemi yapan köylülerin yanında olma çağrısı Bir “Tarım ülkesi” olarak bilinen ulaşamıyor. Tarım ekonomisti ve tüketiciye fiyat dayattığına yapan Muğla Su İnisiyatifi, Türkiye’de yaz aylarında sebze ve Prof. Dr. Tayfun Özkaya girdi dikkat çekerek “Endüstriyel tarım Devlet Su İşleri (DSİ), Fethiye Kaymakamlığı, Çevre Şehircilik ve meyvelerde adeta yangın var. Çiftçi maliyetlerinin yüksekliğine ve dediğimiz bu sistem çıkmazda. Acilen İklim Değişikliği Bakanlığı’nın HES ürününü satamıyor, tüketici ürüne aracıların tekelleşerek üreticiye ‘agroekolojik tarım’a geçilmeli” dedi. üretimi için bölgedeki derelerin sularını şirketlere tahsis ettiğini ürkiye’nin birçok ilçesinde büyük güç kazandı. Tekelleştiler. güçlü. Ayrıca süper marketler kimyasal gübrelerle yapılan bu aktararak “Dereleri şirketlere üreticileri, artan maliyetlere Fiyatları daha çok yükseltmemek de çok güçlendi son dönemlerde. tarım sistemi bir çıkmazda. 80’den vermenizi kabul etmeyeceğiz. Tve düşük alım ücretlerine için kendi aralarında anlaşmalar İstedikleri fiyatı hem üreticiye bu yana gübre fabrikalarının Şirketleri kalkındırmak için karşı eylemlerini sürdürüyor. yapıyorlar bu da tabii küçük hem de alıcıya dayatabiliyorlar. özelleştirilmiş olması tüm zirai yaptığınız tüm müdahalelere Traktörleriyle yolu kapatan çiftçiye hiç uygun değil. Piyasadaki Problemlerden biri çok net aracılar. ilaçların ithal edilmesi, Türk karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. çiftçiler, ürününü fiyatlar düştüğü zaman şirketler Hem çiftçiye hem de tüketiciye Lirası’nın değerinin düşmesi gibi Bu kararlarla, verdiğiniz meşru nedenlerle girdi fiyatları ister yola dökme, ücretsiz ve fabrikalar çiftçinin malını o fiyat dayatabiliyorlar” diye HABER olmayan kararları uygulatmak için istemez çok yükseliyor. Bu da dağıtma gibi eylemler anda almıyor. ‘Fabrika dolu’ diyor. konuştu. güvenlik kuvvetlerini köylülere tabii çiftçinin bir makas içinde gerçekleştirse de ‘Üç, beş gün sonra alalım’ diyor. saldırtarak suç işliyorsunuz. Bu ‘Devlet sübvansiyon etmeli’ ezilmesine yol açıyor. Enflasyon ne Tarım ve Orman Domates düşünün üç gün beklerse kararları veren, uygulayan her nedeniyle de gelirinin erimesi Girdi maliyetlerindeki anormal Bakanlığı’ndan ne çürür ve atılır. O zaman çiftçi de idare, kurum, yetkili yaşamdan YUSUF çiftçinin yok olmasına yol açıyor. artışlara da dikkat çeken Prof. Dr. de Gıda Kurulu’ndan düşük fiyata mecburen satmak KÖRÜKMEZ Devletin bu girdilere kısa vadede yana tutum alması gerekirken Tayfun Özkaya, “Girdi çoğu ithal üreticiye bir geri zorunda kalıyor ve yine aynı birkaç yıllık bir süreç içinde yetkisini aşkın kullanarak bu ediliyor. Ya da onları üretmek için dönüş olmadı. Tarım firma alıyor. Piyasa fiyatı böyle sübvansiyon etmeli ve aracıların suçu sürdürmektedir. Bu zulme hammadde ithal ediyor. Gübre, ekonomisti Prof. Dr. Tayfun düşürülüyor. Ancak çiftçi malını gücünün kırması lazım. Uzun son verin. Dereleri de onlar için tarım ilacı, su, elektrik, mazot çok Özkaya da girdi maliyetleri, aracı şirkete değil piyasaya satayım dese vadede bu ‘endüstriyel tarım’ terk mücadele eden yöre halkını da yüksek fiyatlardan alıyor çiftçi. şirketlerin tekelleşmesi gibi bu kez şirket üreticiyi mahkemeye edilerek ‘agroekolojik tarım’a serbest bırakın. Uyarıyoruz. Endüstriyel tarım dediğimiz bu nedenlerle endüstriyel tarımın veriyor. Bu anlaşmalı tarımda geçilmeli. Aracıların gücünü Şirketlerin değil halkın yaşamını sistem, tarım durumu daha da kötüleştirdiğini problem bu, kırmak için hem üretici hem koruyun. Yaşamın sürmesinin ilaçları ve acilen agroekolojiye geçilmesi şirketler de tüketici kooperatiflerinin temel unsuru olan suları, su veya gerektiğini işaret etti. çok MANISA’NIN desteklemek gerekir. Devletin havzalarını şirketlere teslim Salihli ilçesi Poyrazdamları daha aktif rol alması gerekiyor. etmenize, suyu ticarileştirmenize, ‘Aracılar tekelleşti’ Mahallesi’nde üretim yapan çiftçiler, artan maliyetler Kimyasallarla yapılan tarıma son derelerin akışını değiştirmenize Yaşanan ekonomik kriz ve ürünlerini satamamaktan şikâyetçi. Çiftçi Ahmet Çankaya da vermek gerekiyor. Bunlar tabii izin vermeyeceğiz” denildi. ürününü satamadığı için ücretsiz olarak halka açma kararı aldı. Çankaya, nedeniyle yurttaşın gelir bir yılda olacak şeyler değil, bir “Bizler malımızı ürettik ama para yapmadığı için vatandaşımıza dağıttık, durumunun çok düştüğünü süreç ister. Ama yavaş yavaş dağıtıyoruz. Üretim şartları günden güne zorlaşıyor. Üç çocuğum var, çocuklarımızın belirten Özkaya, “Tarım yavaş yavaş buna geçilirse hem rızkını kurtarmak için sabahın erken saatlerinde bu tarlaya geliyoruz fakat durum işler ürünlerinin aracılığını maliyetler düşecektir hem de acısı. Bu şekilde giderse üretimden kopacağız” dedi. yapanlar son dönemde çok verim artacaktır” dedi. Bademli İliç İzmir’de bir kolonya hazinesi g ibi olmasın zmir’de yaşayan ve elektronik de madencilik faaliyetlerine karşı bir İmühendisliğinden emekli olan YUSUF KÖRÜKMEZ araya geldi. Ünal Çınar, 25 yıldır dünyanın farklı IZMIR’IN tarihsel, doğal, kültürel ülkelerinden kolonyaları biriktiriyor. ve sanatsal zenginliğiyle öne çıkan ‘Taviz vermeyeceğiz’ Yılmadan, usanmadan, renk ilçesi Ödemiş’in köyleri madencilik her yeri cennet olan Bademlimizin vermeyeceğiz” diye konuştu. Su kaynakları ve fidancılığı ile ünlü renk, çeşit çeşit yüzlerce türden faaliyetleriyle tehdit ediliyor. Enerji yok olmasını istemiyoruz. Doğamızı, Bademli de uzun yıllar belediye Bademli’nin eski belediye Başkanları kolonyaları toplayan Ünal Çınar, şu ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden üretimimizi etkileyecek her türlü başkanlığını ve Bademli Fidancılık Selçuk Bilgi, Selahattin Kundak ana kadar 3 binden fazla kolonyayı Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü girişimlere karşı Bademli halkı Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nde evlerinin yanı başında madene koleksiyonuna kazandırdı. 100 yıllık (MTA), ilçenin farklı noktada yatay ve olarak tek yumruk oluruz. Gelecek uzun yıllar başkanlık yapan asla izin vermeyeceklerini belirtti. Bahçeliler Hanı’nda kolonyalarını dikey sondaj işlemlerine başlatarak nesillerimize güzel bir tarım ve Şelçuk Bilgi de “Türkiye’nin fidan Selahattin Kundak, “Çevremizin, sergileyen Çınar’ın koleksiyonunda, altın, gümüş, platin, bakır, demir, üretim olarak miras bırakacaksak ihtiyacını karşılayan önemli üretim mahallemizin İliç ilçesi gibi olmasını krom, titan ve alüminyum gibi ağır bu da üretimden ve tarımdan geçer. merkezlerinden biriyiz. Başka bir 1886 yılından kalan kolonyalar ve istemiyoruz. Doğal kaynak suları, madenlerin yer aldığı 4. grup maden Onun için de bu konuyu gün gün Bademli yok. Burada maden ocağına doğal klima olan tertemiz havası, şişeleri bile var. kaynağı arıyor. Yurttaşlar, çevre takip ederek mahallemizi etkileyecek bugün de yarın da her zaman ‘Hayır’ yeşilin 7 tonu olan doğası, çalışkan Türkiye’nin ilk kolonyalarının örgütleri, STK’ler ve meslek örgütleri en ufak bir çalışmaya asla taviz diyeceğiz” ifadelerini kullandı. ve üretken, güler yüzlü insanları ile da bulunabileceği paha biçilmez koleksiyon, adeta görenleri hayran bırakarak tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. Koleksiyonda; tabanca, Smyrna Tiyatrosu gün yüzüne çıkıyor araba, horoz, çizgi film karakterleri, hayvanlardan oluşan ilginç IZMIR’IN Konak ilçesinde, Kadifekale görebiliriz. Antik dönemin en büyük kolonyalarda yer alıyor. Binlerce ile Smyrna Agorası arasındaki yamaçta tiyatrolarından bir tanesini gün yüzüne kolonya toplamanın zor olduğunu yer alan Smyrna Tiyatrosu’nda Kültür çıkarma çabasındayız” dedi. ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle, Izmir Antik tiyatronun Izmir için büyük anlatan Ünal Çınar, “25 yıl önce Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri bir şans olduğunu ve gezi rotalarının bana bir arkadaşım kolonya getirdi ve Izmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nden şimdiden oluşturulması gerektiğini Balıkesir’den. Ben de onunla Prof. Dr. Akın Ersoy başkanlığındaki ifade etti. Ersoy, “Smyrna Tiyatrosu, başladım ve 25 yıldır biriktiriyorum. bir ekip tarafından yürütülen kazı Izmir’in UNESCO yolculuğunda önemli Şimdi elimde 2 bin 500-3 bin üzeri çalışmaları devam ediyor. Kazı bir rol oynayacak ve bu tiyatronun kolonya şişesi mevcut. Müze açmayı çalışmalarının yeniden başlamasıyla, ortaya çıkarılmasıyla gelen gemi düşünüyoruz. Bu nedenle araştırma MÖ 2. yüzyılda inşa edilen tiyatronun yolcularının Izmir’de daha fazla zaman sahne binası, oturma basamakları ve geçirmelerine olanak sağlayacaktır” içindeyiz. Kolonya bizim milli bir diğer alanları ortaya çıkartılıyor. Prof. diye konuştu. Kazı çalışmalarının kokumuz. Hastalıkta, sağlıkta, Dr. Akın Ersoy, “20 bin kişi kapasiteli hızlandırılması ve bütçe imkânlarının bayramlarda hep kolonya ikram bir tiyatrodan bahsediyoruz. Bunun artırılması gerektiğini de sözlerine ederiz” dedi. l İHA bir eşdeğerini Efes Tiyatrosu’nda ekledi. l IHA m a t a s ü n ü n ü r Ü