Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 14 Mayıs 2021 Cuma HABERLER Asbestli Asl9öpia0kağ0üraçmt’aodlntaaenh2sıu2iys,riogdnreadme i M. Ekrem Oran gemi direnişi İçerisinde 600 bin ton asbesti barındıran NAe Sao Paulo uçak gemisi haziran ayında İzmir Aliağa’ya geliyor. Uzmanlar, zehirli geminin denize ve çevreye zarar vereceğini, insanları ise kanser yapacağını açıkladı. c Brezilya donanmasında 21 yıl hizmet veren ve içerisinde 600 ton asbest barındırdığı iddia edilen uçak gemisi NAe Sao Paulo’nun Aliağa’ya Mehmet İNMEZ getirilip sökülecek olmasına çevre örgütleri ve STK’ler tepki gösterdi. İzmir Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Helil İnay Kınay, geminin ne tür tehlikeli maddeler içerdiğinin açıklanmasının şart olduğunu, Türkiye’nin atık çöplüğü haline getirilmesinin kabul edilemez olduğunu açıkladı. Asbest Söküm Uzmanları Derneği Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari ise Avrupa Birliği kriterlerinde söküm yapan 43 tesis var. Bunların 8’i Aliağa’da. Neden Avrupa’da değil Aliağa’da sökülüyor. Bizim endişemiz işçiler ve o bölgenin halkı. Denetleyen yok. Şimdi 10 yaşında olan çocuk 30 yaşında kanser ile karşı karşıya kalacak. O gemi Aliağa’da sökülmemeli” dedi. İzmir Tabip Odası’da geminin Türkiye'ye gelmemesi için hukuki mücadele başlatacaklarını açıkladı. Bir milyar 880 bin dolar 1963’te Fransız donanmasında Foch adıyla görevine başlayan ve 2000 yılında Brezilya’ya satılarak NAe Sao Paulo ismini alan uçak gemisi 21 yıl ülkenin amiral gemisi olarak dünya denizlerini dolaştı. Hurdaya ayrılan uçak gemisini geridönüşüm için İzmir’de Aliağa’da faaliyet gösteren üç firma ihaleye girdi. Uçak gemisini bir milyar 880 bin ABD doları karşılığında SÖK Denizcilik adına Rio de Janeiro’da faaliyet gösteren Cormack Marítima satın aldı. Firma, geminin haziran ayında sökülmek üzere Aliağa’ya gönderileceğini belirtti. Asbestin yanı sıra birçok zehirli madde barındıran gemi ile ilgili İzmir Çevre Mühendisleri Odası, Tabipler Odası ve Asbest Söküm Uzmanları Derneği Cumhuriyet’e neden geminin gelişinin engellenmesi gerektiğini anlattı. Atık çöplüğü olmasın İzmir Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Helil İnay Kınay: Geminin yapım yılı da göz önünde bulundurulduğunda, asbest ve radyoaktivite dahil olmak üzere önemli miktarda tehlikeli ve zararlı atık içerdiği, söz konusu geminin savaş gemisi olması itibariyle nükleer denemelerde kullanıldığı iddia edilmektedir. Yüksek miktarda tehlikeli ve zararlı atık içeren bu gemi ile ilgili iddiaların doğru olması halinde, çevreye ve canlı yaşamına telafisi mümkün olmayan zararlar vereceği bilinen bir gerçektir. Ülkemizin atık ithalatı sürecinde Avrupa’nın ürettiği ancak kendi topraklarında bertaraf etmediği, başka ülkelerin kabul etmediği atıkların gönderildiği bir çöplük haline getirilmesi kabul edilemez. Gemi hakkındaki iddialar ile ilgili olarak sorularımıza ilgili kurum, kuruluş ve kişiler tarafından belgelerle birlikte cevap verilmeden, kamuoyu bilgilendirilmeden geminin ülkemiz karasularına girişine izin verilmemeli, söküm işlemi gerçekleştirilmemelidir. Gemi söküm tesislerinde tehlikeli kimyasallar ve asbest ile iç içe çalışan personelin sağlık riskleri ile birlikte sadece Aliağa değil İzmir’in de çevre ve halk sağlığına yönelik olumsuz etkileri bulunmaktadır. Yaşanan olumsuzlukların tekrarlanmaması için gemi söküm tesislerinin işletilmesindeki ihmallerin nereden kaynaklandığı belirlenmeli ve hem gemi söküm tesislerinin hem de tüm Aliağa’da bulunan ağır sanayi tesislerinin işletim koşullarının denetlenmesi artırılmalıdır. Aliağa ilçesinde Nemrut körfezinde yaklaşık 380 bin metrekare arazi üzerinde 22 adet gemi söküm tesisinde yılda yaklaşık 900 bin ton hurda gemi sökülmekte, parçalanarak özellikle demirçelik sektörü için hammadde girdisi sağlanmakla birlikte, gemi sökümünün yarattığı çevre kirliliği ve işçi sağlığına yönelik oluşturduğu riskler bölge için ciddi bir sorun olmaya devam etmektedir. Endişeliyiz Asbest Söküm Uzmanları Derneği Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari: Gemi 32 bin 800 ton ağırlığında. İçerisinde yaklaşık 600 ton asbest bulunduğu tahmin ediliyor. Üstelik geminin yapıldığı yıllar çılgınca asbestin kullanıldığı yıllar. Avrupa Birliği kriterlerinde söküm yapan 43 tesis var. Bunların 8’i Aliağa’da. Neden Avrupa’da değil Aliağa’da sökülüyor. Bizim endişemiz işçiler ve o bölgenin halkı. Şimdi 10 yaşında olan çocuk 30 yaşında kanser ile karşı karşıya kalacak. Bizler, gönüllü olarak ve hiçbir ücret almadan denetim yapmak istiyoruz. Nasıl söküldüğünü, işçilerin sağlık durumunu çevreye verdiği zararı inceleyelim. Asbest söküm uzmanlarının denetimine açsınlar. Ne kadar asbest çıkarıldı açıklansın. Bunlar kâğıt üzerinde denetim yapıyorlar, göstermelik rakamlar açıklanıyor. Türkiye asbest ve radyoaktif madde çöplüğü değildir! Bu sinsi toz çok tehlikeli. Kesinlikle Aliağa’ya gelmemeli. Bu işin uzmanları olarak endişeliyiz. İzmir çöplük değil İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı: Artan gemi söküm trafiği Aliağa ve İzmir için büyük bir çevre kirliliği kaynağı oluşturmakta, bu tesislerin çevresinde yaşayanlar ve çalışan işçilerin sağlığı için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Aliağalılar bu sökümlerin yapıldığı, tehlikeli maddelerin çevresel ortama yayıldığı kumsalların birkaç yüz metre ötesinde denizde yüzmekte ve bu bölgeden avlanan deniz ürünlerini tüketmektedir. Ülkemiz yıldan yıla artan atık ithalatı ile dünyanın atık çöplüğü olma politikası yürütmektedir. Uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuatı dikkate almadan yapılan gemi sökümü ticaretiyle içeriğinde sağlığa ve çevreye zararlı maddeler ve atık içeren gemiler bir kısım yollar ile karasularımıza getirilmekte ve bu atık ticaretini gözlerden kaçırmak için büyük bir hızla bu tehlikeli atık dolu gemiler söküme alınmaktadır. Ülkemizin ve kentimizin dünyanın tehlikeli atık çöplüğü haline getirilmesine hukuksal girişimler ile mücadelesini sürdürecektir. Deniz turizmi sektörü yeni sezona hazır İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, pandemi tedbirleri nedeniyle kuzey yarımkürede turizm sezonunun yaz aylarına sarktığını söyledi. Ege Bölgesi deniz turizmi sektörünün yeni sezona hazır olduğunu belirten Öztürk, “Ülkemiz turizm gelirlerinin tahmini beşte biri, deniz turizmi ve su sporlarından geliyor. Tam kapanma önlemleri ve aşılama çalışmaları sonrasında pandeminin kontrol altına alınacağına, güvenli turizm önlemleri ile sezonun başlayacağına inanıyoruz. Ülkemiz kıyılarının, Avrupa Birliği üyesi ülkeler başta olmak üzere Yusuf Öztürk uluslararası turistlerin tercih edeceği rota olacağını tahmin ediyoruz. Yunanistan ile ülkemiz kıyıları arasında feribotların çalışır hale gelmesini, günübirlik tekneleri ve su sporları tesislerimizin faaliyete geçmesini, sınırlı da olsa kruvaziyer gemi seferlerinin başlamasını arzu ediyoruz. Karanlık bir tünelden geçtiğimiz bu dönemin geride kalacağına, Ege Denizi gibi mavi, Akdeniz güneşi gibi parlak ışığı yeniden göreceğimize inanıyoruz” diye konuştu. ‘Salya’ İzmir körfezini TEHDİT EDİYOR İzmir Körfezi’nde halk arasında “deniz marulu” olarak bilinen “ulva lactuca” adlı yeşil renkli yosunların görülmesinin ardından, Marmara Denizi’ni tehdit eden deniz salyasına (müsilaj) da rastlanmaya başlandı. Uzmanlar insan sağlığı açısından bir risk oluşturmasa da denizler için büyük tehlike arz eden bu oluşumların nüfus artışına bağlı olarak son yıllarda arttığını ifade etti. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Müsilaj sebebiyle deniz oksijensiz kalıyor. Denizde oksijen yoksa yaşam yoktur. Bu tür olaylar tüm canlılara zarar verir. Müsilaj ve plankton patlamaları, deniz maruluna göre daha risklidir. Zehirli türleri ciddi balık ölümlerine neden olur. Bu oluşumların tarımda kullanılabilmesi gündemde yer alıyor. Bu bir insanı öldürüp organlarını bağışlamaya benzer. Önce kurtarmalıyız” dedi. Prof. Dr. Yaşar, “Her bir litre deniz suyunda yaklaşık olarak bir milyon civarında canlı yaşar ancak havanın ısınmasıyla bunların sayısı iki milyona çıkar. Bir anda ortamdaki oksijeni çekerler ve ardından ölürler. Beyaz, kahverengi ve kırmızı gibi farklı renklerde görülebilirler. Deniz marulu da salyası da aynı sebeple ortaya çıkar. Denizdeki besin veya nütrientlerin aşırı oranda artması nedeniyle oluşurlar. İzmir’de nüfus az olduğunda hiç sorun yaşanmıyordu. Nüfus arttıkça insanların atıkları denizlere karışıyor ve denizler doygunluğa ulaşıyor. Bu yüzden her an patlıyor. Son 10 yılda her yıl plankton patlaması yaşıyoruz” dedi. DHA Üreticiden 200 bin enginar alacaklar Koronavirüs salgınının olumsuz etkilerine karşı çiftçiyi desteklemeyi sürdüren Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran, üreticinin ürünü tarlada kalmasın diye hasat desteği vermeye devam ediyor. Oran, “Zor günlerden geçiyoruz. Her sektörde olduğu gibi, çiftçilerimiz, üreticilerimiz de ekonomik olarak sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Karaciğer ve kalp dostu sakız enginarımız pandemi nedeniyle maalesef üreticilerimizin elinde kaldı. Bu süreçte ürünlerin yurtiçinde pazarlanması gerekiyor. Biz de bununla ilgili bir çalışma yapıyoruz. Üreticilerimiz, akıttıkları alın terinin karşılığını mutlaka alacaklardır” dedi. Sakız enginarının bu yıl tarlada kalmayacağının altını çizen Oran, şunları söyledi: “Sakız enginarımız tarlada kalmasın, çiftçimiz mağdur olmasın diye 200 bin adet enginar alımını gerçekleştiriyoruz. Üreticilerimize destek olarak yerel değerlerimizin korunmasına katkı sağlıyoruz. Üreticimize destek olalım ki üreticimiz üretmeye devam etsin, toprağına, ürününe sahip çıksın. Bu bereketli ve kadim topraklarda üreticimizin yanında olmaya ve üreticilerimize destek olmaya devam edeceğiz.” Altyapı çalışmaları devam ediyor Bodrum Belediyesi ekipleri, koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında alınan tam kapanma döneminde çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Başkan Aras, “İlçe genelinde altyapı çalışmalarının bittiği yerlerde hiç zaman kaybedilmeden asfaltlama, parke ve peyzaj düzenleme çalışmaları yapılıyor” dedi. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, “MUSKİ, ADM ve Telekom ekiplerinin yarımada genelinde ciddi altyapı çalışmaları var. Yaklaşık 2 yıldır Bodrum’un birçok bölgesinde devam eden bu çalışmalar kısım kısım tamamlanıyor. İlgili kurumların çalışmalarının bittiği noktalarda zaman kaybetmeden Fen İşleri Müdürlüğümüz giriyor. Vaka sayılarının durumuna göre kısıtlamaların gevşetilmesiyle yoğun bir turizm sezonuna gireceğimizi düşünüyorum. Bu anlamda yaptığımız üstyapı çalışmaları aynı zamanda turizme hazırlık anlamındadır. Belediyemize bağlı farklı müdürlüklerden bin 200 personel gece gündüz var gücüyle Bodrum’a hizmet ediyor” dedi. Ege’de vaka sayısında dikkat çeken düşüş Sağlık Bakanı Koca, 17 Mayıs arasında illere göre her 100 bin kişide görülen Covid19 vaka sayılarını açıkladı. İllere göre haftalık Covid19 vaka sayısı, her 100 bin kişide İstanbul’da 359.99, Ankara'da 247.68, İzmir'de 161.92 oldu. Verilere göre, İzmir’de koronavirüs vaka sayısında düşüş oldu. 23 30 Nisan tarihlerinde 100 bin kişide 223.34 olan vaka sayısı 161.92’ye indi. En çok vakanın görüldüğü il 233.59 ile Çanakkale oldu. Balıkesir 200.20, Denizli 155.92, Manisa 145.25, Muğla 132.90, Aydın 102.23 sıralamada yer aldı.