Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HABERLER Turizmcinin imdat 3 12 Şubat 2021 Cuma çığlığını duyun Ege Bölgesi’nin belediye başkanları turizm sektörünün batma noktasına geldiğini acilen tatil beldelerinde aşılamaya başlanılmasını istedi Osman Gürün Ahmet Aras cEGE Koronavirüs salgınının vurduğu tatil beldeleri Bodrum, Fethiye ve Kuşadası'nda aylardır otellerini, tesislerini ve işyerlerini açamayan turizmci hükümetten beklediği desteği alamadığı için umudunu aşıya bağladı. Ancak, aşının Türkiye’ye yeteri kadar gelmemesi tedirginliklerini bir kat daha artırırken belediye başkanları hükümeti aşılanma konusunda önceliğin tatil beldelerine verilmesini ve kısa sürede aşılama yapılmasını istiyor. Esnaf ve turizmcinin dayanacak gücü kalmadığını dile getiren başkanlar, eğer sezona aşı yetişmez ve yeterince aşılama yapılmazsa “turizm işletmecisi batar” diyerek belde esnafının imdat çığlığının duyulmasını istedi. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün: Pandemi başladığından itibaren işletmeci ve esnaf kara kara düşünüyor. Geçen yaz büyük düşüş oldu ama yine biraz canlanlılık vardı. Ege kıyıları turizm için önemli bölge. Turizmin canlanması için vaka sayısında artışın durması herkesin aşılanmasına bağlı. Koronavirüse karşı sertifikalı tesislerin çoğalması gerekir. Ülkenin yüzde 70’i aşılanmalı ve dirençli duruma Ömer Günel gelmeli. En kısa zamanda en az 120 milyon aşıya ihtiyaç var. Önce insan sağlığı ama ekonomiyi de düşünmek gerek. Esnaf gerçekten çok zor durumda. Derhal süratle aşı yapılmalı. Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca: Aşılamada turizm bölgeleri öncelikli olmalı. Turizm bacasız sanayi ve ülke ekonomisine ciddi katkı sağlıyor. Mayısın sonuna kadar aşılama olursa bu bölgede turizm patlaması olacak. Turizmci pandemi döneminde 2 ay açık kaldı 5 aylık kazanacaklarını kazandı. Fethiye çok güzel bir coğrafya. İnsanlar evlerinde sıkıldı mutlaka tatil yapmak istiyorlar. Bunun da güvenli olması gerekir. Mutlaka turizm bölgeleri öncelikle aşılanmalı. Bu güven sağlanırsa yerli ve yabancı turist tatil yapabilir. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras: Aşılama çok gecikti. Ancak çok zor bir süreçten geçiyoruz. Amacımız siyaset yapmak, hükümeti eleştirmek değil. Burada bir toplum sağlığı sorunu var. Bir an önce aşıların yapılıp, ekonomik şartların düzelmesini istiyoruz. Bu işin yönetiminde aksaklıklar, eksiklikler var. Aşıların hangi sebeple yetiştirildiğini hükümet tam olarak açıklamıyor. Ancak ben ümitvarım, aşıların sezona yetişeceğini düşünüyorum. Aşılar yetişemezse ve bir an önce sistem açılmazsa ne Alim Karaca turizmciyi ne de esnafımızı koruyabiliriz. Özellikle günübirlik geçinen hizmet, eğlence sektörü problem yaşıyor. Şu dönemde devredilen dükkânlar görüyoruz, kiralık yazan görüyoruz. Aşı yetişmezse bir daha açılmayacak tesisler görürüz. Martnisan aylarına yetişmezse birçok işletme batar. Önemli bir eşikteyiz, gereken önlemler alınmalı ve işletmeler tekrar faaliyete geçmeli. Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel: Turizm sektörünün 2021 yılına umutla bakması için, koronavirüs aşısının bir an önce toplumun büyük kesimine uygulanması gerekiyor. Koronavirüs salgını, en çok turizm ve hizmet sektörünü etkiledi. Pandemi nedeniyle, Türkiye’de işsiz kalanların sayısı hızla çoğaldı. Seyahate çıkan turist sayısının azalması Kuşadası, Bodrum, Marmaris ve Didim gibi önde gelen tatil merkezlerinin gelirlerinde önemli bir düşüşe yol açtı. Koronavirüs aşısının çok hızlı bir şekilde toplumun geneline uygulanması şart. Kuşadası gibi ekonomisi turizme dayanan kentlerde esnaf, yeni sezonun bir an önce açılmasını bekliyor. Eğer aşı, sistemin yeniden işler hale gelmesine katkı sağlayacak hızda uygulanmazsa 2021 sezonunu da kaybedeceğiz. Sel mağdurlarına Tunç 7 milyon destek Soyer İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2 Şubat’taki sel felaketinden zarar gören hane ve işyerlerine yapılacak maddi desteğin rakamını açıkladı. Yaklaşık 947 sel mağduruna 7 milyon 34 bin 500 lira nakdi destekte bulunulacak. Konutlar için 2 bin12 bin, işyerleri için 2 bin15 bin lira yardım yapılacak. Ayrıca sel sonucu tarım alanları ve seraları zarar gören, hayvanları telef olan üreticilere yönelik tespit çalışmaları devam ediyor. İzmir’deki sel afetiyle ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin pandemi ve depremde olduğu gibi yine iyi bir sınav verdiğini hatırlatan Başkan Tunç Soyer, “İzmirliler İzmirli olmakla ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile iftihar edebilir. Yangın yaşadık, pandemi yaşadık, deprem yaşadık, tsunami ve sel yaşadık. Ama İzmirliler dertlerine derman olan bir belediye gördüler. İzmir Büyükşehir Belediyesi ilçe belediyeleriyle birlikte iftihar edilecek başarılarla tüm felaketlerin altından kalktı. Dirençli kent, işte budur. Dirençli kent bu felaketleri en az hasarla atlatan kent demektir” dedi. Başkan Tunç Soyer, “50 bin insanın dışarıda kaldığı İzmir depreminde 30’uncu günde bir tek çadır bırakmadan herkesi başını sokacak bir yuvayla buluşurduk. İzmir Büyükşehir Belediyesi selin ardından 2 bin 600 işyeri ve hanede hasar tespit çalışması yaptı ve bugün itibarıyla 7 milyon liralık bedelle vatandaşlarımızın yaralarını saracak tedbirler aldı” şeklinde konuştu. 30 Ekim’de meydana gelen ve 116 kişinin hayatını kaybettiği depremin ardından depremzedelerle bir araya gelen İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, depremzedelere toplamda 83 milyon 924 bin 176 TL'lik yardım sağlandığını ifade etti. Acil yıkılması gereken 71 binayla ilgili yıkımların yapıldığını, 600'den fazla binanın ise ağır hasarlı olduğunu paylaşan İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, “Ailelere 1 milyon 147 Depremzedelere 83 milyon destek bin liralık yardım yapıldı. 1152 haneye eşya yardımı adı altında 34 milyon 545 bin lira, Seferihisar’da tsunamiden etkilenen 74 kişiye ise 226 bin lira yardım yapıldı. Tekneler de ihmal edilmedi. 36 milyon liralık bir yardım yapıldı. Depremde zarar gören küçük esnafımıza 5 milyon liralık bir kaynağı, belki yeterli değil ama kısmen de olsa ilk andaki travmayı atlatmaları için sağladık. Ayrıca esnaf odalarımızın dışındaki daha büyük ticaretle uğraşanlara toplam 5 milyon liralık kaynak aktarıldı. Şu an eşya yardımı alan 1153 hemşerimiz var. 361 hemşerimize henüz yardım ulaşmadı” diye konuştu. Fay hattına imar yasağı cEGE Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir öncülüğünde bir grup deprem uzmanı, Seferihisar açıklarında 30 Ekim’de gerçekleşen 6.9 büyüklüğündeki yıkıcı deprem sonrası sıcak su kaynağının yer yüzüne çıktığı Gülbahçe fayında inceleme yaptı. Uzmanların hazırladığı rapor, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunuldu. Raporun ardından fay hattı üzerinde kalan alanlara yapılaşma yasağı getirildi. İzmir’de ilk kez bir fay hattının üzerinde yapılaşma yasağının getirildiğini belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Gülbahçe fayındaki çalışmalar aslında depremin öncesine dayanıyor. Gülbehçe fayının kuzey kesimleri körfezde, bazı bölümlerde sıvılaşmalar gözlendi. Yanal yayılma dediğimiz deformasyonlar gelişti. Yani oradaki zeminin çok zayıf olmasından, içinde su olmasından kaynaklanan bir durum. Titreşim sırasında yanal bir yayılma gerçekleşti ve sıvılaşma meydana geldi. Fayın üzerinde herhangi bir yapı olmadığı için can ve mal kaybı gerçekleşmedi” dedi. İzmir Yüksek Teknoloji’nin kampusu ve Gülbahçe yerleşiminin bölgede olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Bu nedenle deprem tehlike analizi açısından fayın değerlendirilmesi gerekiyor. Bu bölgede yapılan çalışmalarda özellikle açtığımız hendeklerde, fayın geçmiş dönemlerde üç kola ayrılarak depremler ürettiğini ve açtığımız hendeklerde birden fazla depremin aynı kollar üzerinde gerçekleştiğini saptadık. Fay, her depremde aynı kolları kullanıyor. Dolayısıyla gelecekte fay yine deprem ürettiğinde yine bu kolları kullanacak. O yüzden bu kollar üzerinde yapılaşma anlamında pek bir yapı yok. Yasak getirildiği zaman sadece fayın dışında kalan kısımlarda yapılaşma olacak” dedi. Elektrik verilirse Gölmarmara çiftçiye can suyu olacak Manisa’nın Salihli, Gölmarmara, Ahmetli ve Saruhanlı ilçeleri sınırları içerisinde yer alan ve bir zamanlar 100’ün üzerinde kuş türüne ev sahipliği yapan Gölmarmara Gölü, yaşanan kuraklık nedeniyle yok olma riski ile karşı karşıya. Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in açılışını yaptığı ve bir süre Gölmarmara Gölü’ne su basmak için kullanılan tesis, yöre çiftçilerinin dediğine göre yıllardır elektrik bahane edilerek atıl bekliyor. Hem gölün kurumasını engellemek hem de Gölmarmara’dan Menemen’e kadar Gediz Havzası’ndaki tarım arazilerinin sulanmasında büyük önem arz eden Gölmarmara Gölü'nün, Gediz Nehri’nden beslenmesinin önemine dikkat çeken yörenin ziraat odası başkanları ve muhtarlar bir araya geldi. Pandemi döneminde sağlık çalışanları ve çiftçilerin tam kadro çalıştığına dikkat çeken Menemen Ziraat Odası Başkanı Metin Karagöl, “Suyun da savaşını biz vereceğiz.” dedi. En önemli stratejik ürünlerin başında gelen pamuk ve üzümün bu bölgede yetiştiğini ifade eden Karagöl, “Bu tesis yıllarca önce kurulmuş. Tarım bakanı dedi ki yağmur sularını hasat edeceğiz, kuraklık yüzünden ihtiyacımız var. İşte Gölmarmara stok alanı, işte su basma tesisleri. Yağan yağmurlarla dolan Gediz Nehri’nden sular boşu boşuna denize akıp gidiyor. Bunun çalışması lazım” dedi. Yağmurların 3 ay geç geldiğini ifade eden Karagöl, şöyle devam etti, “Akan sular boşa gidiyor. Ne kadar yağacak bilmiyoruz ama akan sular boşa gitmesin istiyoruz. Bu bölgemiz için başka tesise gerek yok. Gediz’den bir milyon dekar arazi sulanıyor.” Üretmek istiyoruz Ahmetli Ziraat Odası Başkanı Adnan Uysal, yoğun yağmurlarda bölgede toplanan suyun, Gediz üzerinden denize döküldüğünü ifade etti. Uysal, “Biz bundan fayda sağlayamıyoruz. Kuşların da burada toplanmasını istiyoruz. Üretim eksikliğimiz suyumuzun olmamasından kaynaklanıyor. Gediz Havzası'ndaki pamuk, üzüm ve zeytin üreticilerine destek verilirse üretim artar. Bir an önce atılda kalan bu devasa borularla su basılsın biz de rahat rahat mahsullerimizi sulayalım” ifadelerini kullandı. Hazine avcıları antik kenti kaza kaza bitiremedi Zengin bir tarihi geçmişe sahip olan ve her yerinde tarihi kalıntılara rastlanan Bodrum’da define avcıları tarihi yapılara ciddi zarar veriyor. Özellikle Göktepe mevkiinde kaçak kazı yapan şahıslar, Pedasa antik kentinde de kaçak kazı yaparak tarihi kente zarar verdiler. Pedasa Kalesi’ne çıkan yolun kenarında kimliği belirsiz şahıslarca kaçak kazı yapıldığı görüldü. Mezar olduğu tahmin edilen yerde kimsenin olmamasını fırsat bilerek define avcıları gece gündüz bölgede kazı yapıyor. Özellikle sokağa çıkma kısıtlamalarında ortaya çıkan define avcıları antik mezarları kırıp içerisine bakıyor. Kaçak kazı ihbarı alan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü görevlileri, define avcılarının kazdığı bölgede kurtarma kazısı yaptı. Müdürlük tarafından kazı ile ilgili Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı’na da suç duyurusunda bulunuldu. Nurullah Çiftçi HHHHHaaaaasssssiiibbiibbbeeeee ÇÇÇÇÇiiiffiiffftttttçççççiiiii 20 yıl önce kaybolan kızlarını arıyorlar Turgutlu’nun Selvilitepe Mahallesi'nde 2001 yılında 13 yaşındayken “ağabeyime gidiyorum” diyerek evden çıkan Hasibe Çiftçi’den 20 yıldan bu yana haber alınamıyor. Aradan geçen uzun yıllara rağmen umutlarını hiç yitirmeyen Çiftçi ailesi, kızlarından gelecek iyi bir haberi bekliyor. Kardeşinin bulunması için tüm resmi kurumlara başvurduklarını anlatan ağabey Nurullah Çiftçi, bu zamana kadar hiçbir haber alamadıklarını ve kardeşinin yolunu gözlediklerini söyledi. Ellerinde bulunan mavi önlüklü ilkokul fotoğrafı ile şu anda 33 yaşında olan kardeşini arayan ağabey Çiftçi, “Hasibe 2001 yılında kayboldu. Aramadığımız, başvurmadığımız kapı kalmadı. Hayatta olduğundan eminiz. Eğer hayattaysa bizi arayıp bulmasını rica ediyoruz. Daha önce televizyon kanallarına da çıktık. Yine bir haber alamadık. Biz hayatta olduğunu düşünüyoruz. Ölmüş olsa şimdiye kadar bir haberi alınırdı. İlkokulu okuyordu. Kardeşim başarılı bir öğrenciydi. Eğitimini yarıda bırakıp gitti. Allah rızası için gören veya bilenlerin bize ulaşmasını istiyoruz. Elimizde kendisinden geriye sadece fotoğrafı kaldı” dedi.